Erhan Yiğit

Merhaba, herhangi bir grubun herhangi bir albümüne, etkinliğine, haberine kısaca sevdiğimiz bu müziğin her şeyine tek tıkla ulaşabildiğimiz imkanlar denizinde nasıl bir dinleyici veya takipçi olursak olalım illaki kaçırdığımız veya zamanında dinleme fırsatı yakalayamadığımız birçok yeni şey piyasaya sürülüyor. İçlerinden iyilerini ayıklamak da ayrı bir efor gerektirdiğinden kimi yapıtları albüm kapağına göre, kimilerini de icra ettiği türe göre dinlemeyi seçiyoruz. Benzer imkanların müzisyenlerde de olmasından ve artık her ipini koparanın vokalistiliğe, gitaristliğe soyunmasından mütevellit bazen at izi it izine karışabiliyor ve dolayısıyla burnumuzun ucundaki güzelliği gidip olukça amatör bir yapım için feda edebiliyoruz. Bugünkü konuğumuz olan 29 yıllık dev çınar DRAWN AND QUARTERED ise it izinin yanındaki at izi diye tabir edebileceğim hakiki öküz derisinden bir oluşum.

Her ne kadar 90′lara olan özlemimizi sık sık burada dile getirsek de günümüzde de hala içi 90′larla dolup taşan, çıkış yılını bilmesek ”1992 bu laaan!!” diye feryat edeceğimiz bir sürü albüm çıkmaya devam ediyor. Bu yıl çıkanlardan örnek verecek olursam SIDEREAN‘ın, DARKTHRONE‘un, HOODED MENACE‘ın ve GALVANIZER‘ın albümlerini referans olarak gösterebilirim mesela. ”Congregation Pestilence” da bu 90′lar furyasının içini dolduran, albüm kapağından prodüksiyonuna kadar bütünüyle 30 yıl önce piyasaya peydah edilmiş gibi duran bir yapıt.

”Congregation Pestilence”a dair ilk dikkat çeken mesele albümün her şeyiyle ”Ben death metalim, başka da bir şey değilim” diye haykırması. DRAWN AND QUARTERED bu konuda o kadar ısrarcı ve geleneksel bir yaklaşımı benimsemiş ki daha albüme başlamadan sadece kapağındaki kırmızı cübbeli iskeletora ve onun önündeki hayatı kaymış kilise cemaatine bakarak bunu sezebiliyorsunuz. Albümün bu denli retro kokması ne kadar iyi ne kadar kötü dinleyiciden dinleyiciye değişir elbet ama şunu söylemeliyim ki DRAWN AND QUARTERED bu işi gerçekten çok düzgün bir biçimde yapıyor.

DRAWN AND QUARTERED’ın ”Congregation Pestilence”da kullandığı death metal formülünü özetleyecek olursam ezici ve ağır bir prodüksiyon eşliğinde sunulmuş, kulak zarı düşmanı bir IMMOLATION elçisi benzetmesini yapabilirim. 38 dakikalık bu işitsel zalimliğin tek bir anında dahi nefes almanıza izin vermeyen gürültü makinesi ritim gitarları, olur olmaz yerde ortaya atılıp pislik ve ter kokan yavşak melodileriyle yüreklere gark eden soloları ve en önemlisi rahat dinlenilebilme özelliğini bile barındırmadan bunların tümünü bir keşmekeşe kurban etmeyerek son derece basit bir beste anlayışıyla karşı tarafa ileten ”Congregation Pestilence” baştan sona kadar profesyonel ellerle yaratıldığı ortada olan bir death metal albümü.

Albümün yarattığı kaos ve tremolo gitarlarla iğrençliğine iğrençlik katılmış bu ezici 38 dakika, ilk 6-7 dakikasında şok edici etmenlerini en yüksek seviyede verip geriye kalan sürede bu söz konusu 6-7 dakikanın ekmeğini yiyormuş gibi gelebilir. Hatta albüm komple bunun üzerine kurulduğunu ve sadece ”Katıksız death metal” etiketine kayık olmaya çalıştığı da anlaşılabilir fakat ”Congregation Pestilence”ın olayı bundan ibaret değil. Yeniliklere ve zeka dolu şarkı yazım tekniklerine başvurmamaları birer eksi faktörü gibi görünse de DRAWN AND QUARTERED’ın neyin peşinde olduğunu anladığınız an (ki her haliyle ortada) bunun sadece basit ama etkili, eskiyi güzelleyen ama yeni çıkan birçok şeyden de kaliteli olduğunu kanıtlayacağını anlamaya başlıyorsunuz.

”Congregation Pestilence” elbette çok üst düzey bir death metal albümü değil, içerisinde aklınızı alacak şeylerin fazlalığı da söz konusu değil, hatta belki de çoğu kişiye oldukça düz ve olaysız gerçekleşen sıradan bir retro sevici albüm olarak da görünebilir. Benim fikrim ise ”Congregation Pestilence”ın derdinin bunlar olmadığı, tek gayesi birazcık death metal dinlemek isteyen kitleye hitap edip o kitlenin içindeki şeytani dürtüleri gidermek olduğu yönünde. Olaya buradan baktığımız zaman albümün bu ufak amacı sonuna kadar karşılayacağını ve evde jager eşliğinde 3-5 tuğlayı üst üste dizip kafasıyla kırmak isteyen dinleyicileri tatmin edebileceğini rahatlıkla görebiliriz.

Biraz da şahsım adına konuşmak gerekirse ben ”Congregation Pestilence”ı dinlediğim 5 seferin 5′inde de oldukça memnun kaldım. Canım ne zaman sikertmeli, kafayla tuğla kırdırmalı haşin death metal dinlemek istediğinde ise geriye dönüp bakacağım en az 5 şarkısının altını da işaretlemiş bulundum. Siz de kaygısız, dertsiz tasasız, vurdumu bayıltan cengaver bir şeyler arıyorsanız aradığınız şey burada: ”Congregation Pestilence” size güzelliği getirecek ve siz de ”Tabii eyvallah” diyeceksiniz.