THE NIGHT FLIGHT ORCHESTRA’nın şöyle bir ilginçliği var: yaptıkları şeyi sevmeye hazır dinleyiciler için gerçekten bulunmaz bir nimet konumundalar. Müzikte nostalji ve retro hareketler kimi dinleyiciler için çok başka hisler uyandıran; geçmişe gitmeyi sevenler açısından çok değerli unsurlar.
Hepimizin hayatımızın belirli dönemleriyle özdeşleşen albümleri vardır. Dinlemeden, sadece adını duyduğumuzda bile bize çeşitli çağrışımlar yaparlar ve bu sayede manevi bir değer kazanırlar.
THE NIGHT FLIGHT ORCHESTRA bunu çok geniş bir dönemi kapsayacak şekilde yapıyor. 70’lerin ikinci yarısı ve 80’leri olduğu gibi kapsayan bir müzik sunuyorlar ve bunu da metal evreni içerisinde olmalarına bakmadan olduğu gibi, yıllardır, şıkır şıkır yapıyorlar.
Disco kültürüne de AOR’a da har rock’a bulaşan müziklerini olabildiğine ışıltılı ve kendini sakınma gereği duymadan yaparken bir yandan da bunu bir konsept içerisine oturtmayı başarıyorlar.
Kim derdi ki “Sadistic Lullaby”larda, “Like the Average Stalker”larda hayvan gibi yardıran Speed, günü gelecek görsel teması hostesler ve kabin ekibi üzerine kurulu, disko topu ışıltısında bir müzik yapacak ve bunu başta metal kitlesine sunup kendini beğendirecek.
Bu açıdan bakınca THE NIGHT FLIGHT ORCHESTRA’nın yaptığı şey az buz değil.
Bunun olma sebebi elbette ki grubun ne yaptığını çok iyi bilmesi, yaptığı şeyin temelini yaratan unsurları çok iyi özümsemesi ve kendi gruplarında kendilerini kanıtlamış elemanlardan kurulu olması. Bugün baktığımızda THE NIGHT FLIGHT ORCHESTRA’yı SOILWORK veya ARCH ENEMY sayesinde tanımış, lakin zaman içerisinde THE NIGHT FLIGHT ORCHESTRA’yı bu gruplardan daha çok seven pek çok dinleyici olduğunu görebiliyoruz. Bunun müsebbibi esas gruplarının zaman içinde verdiği müzikal kararlar mı yoksa THE NIGHT FLIGHT ORCHESTRA’nın çok özel oluşu mu, orası dinleyicilerin tasarrufu.
Geçen sene ilki yayınlanan “Aeromantic” serisinin ikinci albümünde THE NIGHT FLIGHT ORCHESTRA’yı yıllardır yaptığı şeyi aynı seviyede, aynı çekicilikte yaparken görüyoruz. Wacken 2019 performansları dillerden düşmeyen ve belli ki gayet keyifli performanslar sunan grup, bunu albümlerinde de zaten gösteriyor. Tamamen eğlence odaklı olan ancak bunu nostaljik bir düzlemde sunan grubun “ışıltılı geceler” havasına sahip müziği, bu atmosferin çekiciliğine kendini teslim etmeye hazır herkesi cezbedecek düzeyde karizma, bakış açısına göre tatlışlık, bakış açısına göre seksapel barındırıyor.
THE NIGHT FLIGHT ORCHESTRA’nın böylesi olumlu anılmasını sağlayan en önemli faktörlerden biri elbette ki Björn “Speed” Strid. Düşünülenden daha önemli bir grup olduğuna inandığım SOILWORK’teki kusursuz performansının yanı sıra, THE NIGHT FLIGHT ORCHESTRA’nın ışıltılı nostaljisine can veriyor oluşu onun nasıl başarılı bir vokalist olduğunu kanıtlıyor. Kendisini SOILWORK’le birlikte 2005 yılında Vancouver’da canlı izlemiş ve özellikle nakaratlardaki clean vokallerini “eh” bulmuştum. Yıllar içerisinde kendisini nasıl geliştirdiyse, 2012’de çıkan ilk THE NIGHT FLIGHT ORCHESTRA’nın albümü “Internal Affairs”de bambaşka, ciddi anlamda şarkıcı bir Speed dinlemiştik. Bu pozitif etki SOILWORK’e de sirayet etmişti ve 2013’te çıkan SOILWORK albümü “The Living Infinite”ta tarihin en iyi Speed performansını duymuş, hayretler içerisinde kalmıştık.
Bunun yanına bir de seksenlerden fırlayan baslar, THE NIGHT FLIGHT ORCHESTRA’nın en önemli alametifarikalarından olan ve nefis tonlarıyla tüm o nostaljik havayı yaratan klavyeler ve iş bilir parmaklardan çıkan rifler de eklenince, THE NIGHT FLIGHT ORCHESTRA’nın amaçladığı şey doğrultusunda tam bir kazanan formüle dönüşmemesi zaten olanaksız oluyor. “Aeromantic II” bu açıdan bakıldığında grubun bilindik, deneylere kapalı ama her daim keyifli müziğini devam ettiren bir diğer albüm. Eksikliğini çektiğim bir şey var mı diye baktığımda, göreceli bir konu ama misal “Amber Galactic”teki “Star of Rio” gibi duyar duymaz çarpan ve akıllara kazınan bir nakarat bulamadım. Ancak diğer tüm unsurlar THE NIGHT FLIGHT ORCHESTRA’nın neden sevilesi bir proje olduğunu gösteren; vatkalı ceketlerinizi ve beyaz pantolonlarınızı giyip kolormatik gözlüklerinizi takarak 80’lerin disko gecelerine akmaya gitmenizi sağlayacak türde bileşenler.
Speed’in Uzak Doğulu eşi sayesinde edinmiş olabileceği çeşitli ilhamları da yedirdiği ve bu sayede yer yer Japon atmosferini de hissettiren; yeri gelince BERLIN’in new wave esintilerini yeri gelince “Frontiers” dönemi JOURNEY’nin pop rock havasını evimizin konforunda bize sunan THE NIGHT FLIGHT ORCHESTRA, bu sayede farklı ilhamlarla bezediği samimi müziğini metal ortamında satmayı başararak her türlü övgüyü hak ediyor. “Aeromantic II” grubu sevenlerin seveceği, sevmeyenlerin sevmeyeceği, gruptan bihaber olup da nostaljik ve pozitif hislerle dolmak isteyenlerin ise “bu ne güzel sürpriz” diye sarılacağı diğer bir lezzetli THE NIGHT FLIGHT ORCHESTRA albümü.
Kadro Björn "Speed" Strid: Vokal
David Andersson: Gitar
Sebastian Forslund: Gitar, perküsyon
Sharlee D'Angelo: Bas
Jonas Källsbäck: Davul
Anna-Mia Bonde: Geri vokal
Anna Brygård: Geri vokal
Şarkılar 1. Violent Indigo
2. Midnight Marvelous
3. How Long
4. Burn for Me
5. Chardonnay Nights
6. Change
7. Amber Through a Window
8. I Will Try
9. You Belong to the Night
10. Zodiac
11. White Jeans
12. Moonlit Skies
Bu grubu Soilwork adlı gruptan daha çok seviyorum şu sıralar.
TNFO’nın varlığını Speed’in saçlarının dökülmesine borçluyuz.