Son günlerde ülkemizde yaşanan yangın olayları nedeniyle hepimiz üzgünüz, muhtemelen kızgınız. Ben çok üzgünüm. İşlerimin aksamasına neden olacak kadar üzgünüm. Daha da fazla kızgınım. Düşündüklerimi, hissettiklerimi dile getirsem mahkemelerde sürüneceğim kadar kızgınım.

Bu yangınların en büyüğü olan Manavgat yangını evimize sadece 40 km mesafede başladı ve 25 km yakınımıza kadar geldi. Yangın 3 gün içinde sadece bizim tarafımıza, yani batıya doğru 15 km ilerledi. Bir o kadar da doğuya, ona yakın da kuzeye doğru genişledi.

Bu süreçte siteyle ilgilenmekte güçlük çektim. Sabah işe oturmam gerekirken saatlerce oyalandım, albüm inceleyecek ruh hâlini kendimde bulamadım. Yazmam gereken VOMIT RITUAL yazısını bir gün gecikmeli olarak koyabildim, AGELESS OBLIVION ve YEAR OF NO LIGHT incelemelerini ise gördüğünüz gibi bu haftaya atmak durumunda kaldım.

Bu süreçte çalıştığım sırada dinlediğim tek albüm az sonra bahsedeceğim “Suspended Between Earth and Sky” ve AGELESS OBLIVION’ın diğer albümleri oldu.

İngiltere’nin sessiz ve derinden gelen teknik/progresif death metal grubu AGELESS OBLIVION, bu kadar geri planda kalmış olmasına şaşırdığım ve çok daha fazla insan tarafından takdir edilmesi gerektiğini düşündüğüm bir oluşum. Üç kişiden oluşan grup death metalin çok zengin bir şeklini bizlere sunuyor ve bunu da son derece kendine güvenli ve habis bir biçimde yapıyor.

İlk iki albümünde daha ziyade atarlı ve agresiflik odaklı bir müzik yapan AGELESS OBLIVION, genel itibarıyla özgün olsa da yer yer DYING FETUS’ı yer yer DYSCARNATE’i anımsatan daha bodoslama işler yapıyor ve bunu jilet gibi rifler eşliğinde sunarak olayın teknik kısmına daha bir eğiliyordu. 2014’teki “Penthos”tan 7 yıl sonra çıkabilen “Suspended Between Earth and Sky”a baktığımızda, AGELESS OBLIVION’ın bu süreçte daha sofistike bir kimliğe büründüğünü görüyoruz. Albüme ilişkin söylenebilecek ilk şey, grubun bu albümde teknik tarafı %35-40’lara çekip progresif death metal tarafına daha bir abanmış olması.

Durum böyle olunca, bu albümdeki AGELESS OBLIVION’a dair referanslar da bir miktar, hatta epey kaymış. “Suspended Between Earth and Sky”da ilk iki albüme kıyasla daha sinsi, daha sürüngen bir AGELESS OBLIVION görüyoruz. Grup kimi zaman çok baskın ve etkin gitarlar öne sürerken, kimi zaman da gitarları daha minimal tutup davullarla öne çıkma yoluna gidiyor. İki yöntemde de gayet başarılı olan topluluk, bunların ilkinde özellikle dissonant akor ve rifleri tercih ederek IMMOLATION, GORGUTS ve benzeri tuhaflıkları soframıza sererken gitarlarda vites düşürüp davulların devrini artırdığındaysa yer yer ULCERATE’e varan bir kaosa ve yıkıma sürükleyebiliyor dinleyicisini.

Defalarca dinlediğim albüm boyunca beni en çok memnun eden ve bu sıkıntılı dönemde albümden bıkmamamı sağlayan şey de bu iki dinamiğin dengesi oldu. Grup şarkılardaki tansiyonları nasıl ayarlayacağını ve duygusal gelgitlerle, dalgalanan yıkımlarla her bir şarkıya nasıl karakter katacağını iyi biliyor. Bu sayede de ortaya zekâ dolu, akılda kalıcı ve özgün bir yıkım çıkıyor. Çok iyi albümler olduklarını düşündüğüm “Temples of Transcendent Evolution” ve “Penthos”un aşırı iştahlı, maceracı ve şizofren yırtıcılığını belli oranda barındıran albüm, onlardan farklı olarak bize kederli, ızıraplı bir AGELESS OBLIVION’ı da sunmayı başarıyor. Bu yanıyla da zenginleşen ve çok farklı yüzlere bürünen “Suspended Between Earth and Sky” bence bu sayede baştan sona, 52 dakika boyunca konsantrasyonunu bir an olsun kaybetmeden dinleyiciyi koltuğun ucunda oturtmayı, gevşemesine müsaade etmemeyi, hop oturup hop kaldırmayı başarıyor.

Tüm bu nedenlerden ve eksik aramaya çıktığımda elim boş dönüyor oluşumdan mütevellit, “Suspended Between Earth and Sky”ın bu yıl dinlediğim en değerli death metal çalışmalarından biri olduğunu düşünüyorum. Çok akıllıca kurgulanmış besteler, yaratıcı gitar kullanımı, dehşet bir davul performansı ve ateşin altını bir an olsun kısmayan bir yaklaşımla AGELESS OBLIVION bana kalırsa çok başarılı bir iş yapmayı başarıyor. Death metalin zekâ kokan ve bir o kadar da yıkıcı tarafını dinleme fikri size cazip geliyorsa, bence bir dakika bile oylanmadan bu hayvanlığa tanık olun.