Öyle bir dünya hayal edin ki, yaklaşık 1400 yıllık uydurma bir inançla ulusunuzun 15.000 yıllık tarihi yok edilsin. Topraklarının kültürünü savunmak isteyenler ırkçılıkla itham edilsin.
Öyle bir dünya hayal edin ki; masum orta direk vatandaşların alkol içmesini “uygunsuz” bulanlar, tabak tabak kokain çeksin, hatta gemiciklerle getirip tüm dünyaya satarak servetlerine servet katsın. Aynı anda alkole korkunç vergiler ve kısıtlamalar konularak “dolaylı yoldan” alkol yasağı uygulansın.
Öyle bir dünya hayal edin ki; kendi vizyonsuzluğu yüzünden sadece karnının tok olmasını yeterli görerek, baskıcı otoritenin köpeği olmayı seçerek ve bunla hunharca övünerek gurur duysun. Sürekli bulgur pilavı ve makarna yesin, yanında ayran içsin, akşamları da koca bir demlik çay içerek leş gibi bir milyarderin kanalındaki kurguları izleyerek zevkten dört köşe olsun. Sırf bu boktan yaşantısını devam ettirmek için başkalarının gençliğini gözünü kırpmadan yok etsin.
Öyle bir dünya hayal edin ki; çıplak gözle gördüğünüz her şeye korkunç bir sansür uygulansın, gayet doğal olan cinsel tercihleriniz “sapıklık” olarak adlandırılsın. Saçınıza, sakalınıza, kaşınıza, gözünüze ne giydiğinize toplum karar versin ve istediğiniz gibi yaşamanız yine “dolaylı yoldan” yasak olsun.
Az önce bahsettiğim şeyler kurgu olsaydı; mevzuyu şakaya vurup, yazının devamında şahane neşeli şeylerden bahsedebilirdik. Kusura bakmayın ama bugün o gün değil. Çünkü ben aklımı tatile yolladım. Çünkü bunlar Gayretullah’a savaş açtılar.
Kıymetli kardeşlerim; biz 2021 yılında aklımızı tatile yollarken, “Impaled Nazarene” 7 yıl sonra zahmet etmiş ve yeni albüm çıkartmış. Bugün bu yüzden burada toplandık. Umarım ileride daha hayırlı işler için de toplanırız. Tavuklu pilav, ayran, irmik helvası falan takılırız. Bence Bakü’ye otobüs kaldırıp kumar ve fuhuş turu yapalım ama tavuklu pilav, ayran, irmik helvası üçlüsü de fena değil.
Asıl konumuza dönersek, “Impaled Nazarene” Allah kitap tanımayan, otuzbir çekip abdestsiz gezen, çiğ köfte dürümü bol nar ekşili yiyen ve Finlandiyalı olmakla aşırı gurur duyan bir grup. Baya baya adamlar “Lan iyi ki Finlandiyalıyız. Finlandıyalı olmasak kesin ölürdük.” modundalar. Aşırı seviyorlar Finlandiyalı olmayı. Belki bilardo oynamayı da çok seviyorlardır ama yok, Finlandiyalı olmak daha güzel onlara göre.
“Impaled Nazarene” 1990 yılından beri liriksel açıdan farklı konseptlere dalsa da, müzikal olarak sabit bir yol izliyor. Bu yol itlik ve serserilik. Yıllardır eski kafa punk ve black metal sanatının en ilkel, bodoslama tarafını aşırı benimseyen bir tavırları var. Ormancılık, ağacı sevme, toprak zeminde bayır aşağı koşma gibi işlere girmeden, black metal’in tüm çirkin ve paçoz hallerini karşımıza getiriyorlar.
“Eight Headed Serpent” nasıl bir albüm diye özet geçmek istersek; kült albüm “Panzer Division Marduk” ve yüce grup “Motörhead” hazretlerinin işemeli/sıçmalı bir eğlence sonrası, yanlış yola girip anüste ilerlemeye çalışan spermin döllenerek hayata tutunması diyebiliriz. Son şarkı “Foucault Pendulum” hariç albüm nefes aldırmıyor, hiç durmadan seri yumruk ve tekmelerle saldırıyor ve bu tarz hunharca black metalin hastalarına şahane keyifli anlar yaşatıyor.
“Eight Headed Serpent” grubun bu güne kadar yaptığı en iyi albüm değil elbette. Ancak 90’lar ve 2000’ler başı kendi zirvesini görmüş, 31 yaşındaki bir grubun 7 sene ara verdikten sonra, özlenen tarzıyla dönmesi açısından yapabileceklerinin en iyisi olduğu su götürmez bir gerçek.
Sound olarak kusur barındırmayan ve her enstrümanın nerede ne yaptığı net işitildiği halde kulak kopartmayı da aynı seviyede becerebilen bir tercihe gidilmiş. İcra ettikleri black metale uygun süre aralığını da korumaları iyi olmuş. Ortalama 30-35 dakikalık süresi ile gerekli dayağı atarak, albüm bitince sırf o sapkın intro’yu duymak için başa sarılmayı hak ediyor.
Albümdeki “Motörhead”e saygı kuşağı kısımlara ise tek kelime ile bayıldım diyebilirim. “The Nonconformists”, “Octagon Order” ve “Debauchery and Decay” aşırı kudurtuyor, “Lemmy”nin yolundan giden kaliteli insanları ihya ediyor. Keza bodoslama black metal denince akla ilk gelen “Marduk”a gönül verenlerin de bayılacağı çok fazla şey var albümde.
“Marduk” demişken, albümdeki favorim olan ve muhtemelen uzun zamandır dinlediğim en iyi black metal parçalarından biri olan “Metastasizing and Changing Threat”e deyinmeden geçmeyeyim. Bu şerefsiz parça “Panzer Division Marduk” albümü için kayıt edilmiş ve sonradan albüme konulması unutulmuş gibi bir hava veriyor. O havayı soluyun arkadaş. Tanrı aşırı düz ve bodoslama black metali korusun inşallah. Amen.
Sonuca gelirsek; şahsen son 10 yılda aşırı revaçta olan alengirli, derinlikli, duygu yoğunluklu, çikolatalı ve fındıklı Fransa/Polonya/İzlanda black metaline bayılıyorum ancak black metalin eski kafa ve paçoz halinin de unutulmaması gerektiğini düşünüyorum. “Eight Headed Serpent” şimdilik bu bağlamda yılın en önemli albümü. Daha çok kafa yapsın diye kırmızı Tuborg’u sıcak içen, toplu taşımada sessiz osuran, kavgayı kafa atarak başlatan, partnerinin üzerine işemeyi öpüşmekten farklı görmeyen herkese selam olsun. Bu albüm sizler için.
Kadro Slutti666: Vokal
Tomi UG Ullgren: Gitar
Arc v 666: Bas
Repe Misanthrope: Davul
Şarkılar 1. Goat of Mendes
2. Eight Headed Serpent
3. Shock and Awe
4. The Nonconformists
5. Octagon Order
6. Metastasizing and Changing Threat
7. Debauchery and Decay
8. Human Cesspool
9. Apocalypse Pervertor
10. Triumphant Return of the Antichrist
11. Unholy Necromancy
12. Mutilation of the Nazarene Whore
13. Foucault Pendulum
I. Kritiği iki kere ilk 5 paragrafını defalarca okudum. Artık kritiklerde Vilehand’vari giriş yapmak diye bir şey olmalı. Kritik yazmak isteyenler bu tarz bir şeyi denediğinde okuyucu ”Vilehand’vari bir açılış olmuş, güzel” demeli.
II. İsmail abi daha çok kritik yazsın, 2 haftada bir kere en azından
İlk 5 paragraf efsane olmuş. Ne yazık ki kendimiz görüp kendimiz oynuyoruz. Bu örümcek beyinliler değişmez, * Haber izleyip beyinlerini sıvılaştırmaya devam ederler.
Harika kritik. İlk 5 paragrafın alnını öpüyorum. Belki albüm daha detaylı incelenebilirdi ama nasıl bir hayvanlık olduğu da açıkça anlatılmış. Bir süre hafif şeyler dinledikten sonra ”yeter amk yok mu şöyle götten kan alacak bir albüm” diyip direkt açmalık.
@Raddor, o fotonun çekildiği gün saat öğlen 1-2 civarı olmalı, aşırı sıcaktı ve baya bi alkolüm gelmişti. Serinleme amaçlı bir mekana oturduk, rahmetliye bira ve patates kızartması, ben kendime ise bir bardak Long Island sipariş etmiştim aslında. Garson mu yanlış anladı yoksa bizi mi kazıkladı bilemiyorum ama 3 litrelik kova dolusu Long Island geldi masaya.
Geri göndermeye üşendim çünkü kamyon dolusu laf anlatmam gerekecekti. 3 litre long island’ı gömdüm. Şimdi getirin yine gömerim. Acımam.
Long Island’ın ne olduğunu bilmeyenler için söyleyeyim, gelmiş geçmiş en sert kokteyllerden biridir. Cin, votka, tekila, rom ve likör (yerine göre Archers veya Cointreau olabilir.) içerir, kralını alkol komasına sokar. Ben normal su gibi içiyorum yani. Karaciğerim ayaklansa sırf bu yüzden öldürür beni.
Neyse, o fotoyu çeken eski kız arkadaşımdı. Kendisi şu an nerede ne yapıyor bilmiyorum ama ikimizden başka kimsede o foto yoktu. Nereden bulduğunuzu sormayacağım ama konuyu kapatalım.
Bir gün kısmet olur da yüz yüze gelirsek, küçük bir dayak sonrası sizdsn fotonun çıkış kaynağını öğrenmek isterim açıkçası.
@ismail vilehand, iz sürmende yardımcı olması açısından söylüyorum, gmail’de contacts diye bir bölüm var ya, orada nasıl oluyorsa 10-15 yıllık msn, hotmail vs bütün adresler depolanıyor. Bende de ilk sırada sen ve eski hotmail uzantılı mail adresin var ve profil fotosu da aha bu foto.
İnternete bir kez yüklenen bişiyin hakkaten ne zaman nereden çıkıcağı belli olmuyor demek ki.
@dreadfulfate, Varmis harbiden. Bana simdi fotosunu gosterdi sapkanin. Nokta atisi tahmin yapmissin, tebrikler.
Bu arada kiskanacaksiniz ama ben ismail reisi gordum arkadaslar. Bir aksilik olmazsa misafiri de olacagim. PA’da haziran sonu, temmuz basinda boy boy fotolarimizi gorebilirsiniz. Linkte kucuk bir tadimlik vereyim simdiden
“Öyle bir dünya hayal edin ki; kendi vizyonsuzluğu yüzünden sadece karnının tok olmasını yeterli görerek, baskıcı otoritenin köpeği olmayı seçerek ve bunla hunharca övünerek gurur duysun. Sürekli bulgur pilavı ve makarna yesin, yanında ayran içsin, akşamları da koca bir demlik çay içerek leş gibi bir milyarderin kanalındaki kurguları izleyerek zevkten dört köşe olsun. Sırf bu boktan yaşantısını devam ettirmek için başkalarının gençliğini gözünü kırpmadan yok etsin.”
bu öyle iğrenç bir yaşantı ki midem bulanıyor, burada okuyunca dahi kaldıramıyorum. o kadar hastalıklı bir olay ki… beni bu kadar iğrendirmesinin sebebi ise çıkış noktası.
bu insanlar kafalarındaki çürümüşlük yüzünden yaşamayı reddetmişler ve hala da reddediyorlar lakin bu pislik onarı doyurmuyor. kendilerinin hayatını zehir etmek yetmiyor onlara. etraflarındakiler de, duydukları, gördükleri ve ulaşabildikleri hatta ve hatta var olduğunu bilmeseler dahi herkesin o şekilde “yaşamaması” gerektiğine o kadar inandırmışlar ki kendilerini…
öyle büyük bir hazımsızlık yapıyor ki onlara onlar mutlu olamazken başkasının mutlu olabilme ihtimali.
tanrılar hepsini fenrir’e siktirsin tek tek.
bu arada leş gibi kritik, leş gibi albüm. her şeyiyle çok beğendim.<3
ben ismail vilehand i gerçek adının sonuna ingilizce bişi yazmalı nicklerden biri sanıyordum ya diablo bossuymuş, hatta ismail karael galiba gerçek ismi diyordum haha, merak edip vilehand diye aratınca ortaya çıktı.
albüm fena değil, en sevdiğim tarafı şarkıların kısa oluşu oldu, sanatsal,tiyatral,ambient ,progresif,teknik işler yoksa uzun şarkılardan nefret ediyorum bu yüzden 2-3 baba grup harici thrash metal dinlemem mesela
davulcu çok acayip atraksiyonlara giriyor sevdim, daha önce de bahsettiğim gibi gaz maskeli ,blasphemy üzerine müzik yapan black metalden nefret ederim yine de albümün tümünü dinledim
@crowkiller, Arkadaşla beraber (beraber dediğim de öyle LAN ya da online party değil, bildiğin yan yanayız.) Diablo II oynadığımız yıllarda nispeten güçlü olduğunu düşündüğümüz karakterimizle yaldır yuldur giderken tek attığında öğrenmiştik o meretin ismini biz de. “Anaaa hacı adamlar Türk yaratık yapmışlar laan.” diye sevinmiştik. Evet, çocukken biraz geri zekâlıydık. Neyse…
Ellerina sağlık Ismail yine mükemmel kritik. Ilk 5 paragrafa her kelimene her paragrafına imzamı atarım.
Impaled için hiçbirşey demiyorum. Yine pislik çirkeflik leşlik piçlik canavar gibi albüm. Sodom thrash metalde neyse impaled de black de benim için o. Bastım 9 u…🤘🏻
Beyefendi kritik ayrı, albüm ayrı güzel. Bir süredir böyle işemeli sıçmalı albümler dinlemiyordum. Sayende Rober Hatemo dinlemeye ara vermiş olacağım ben de. Teşekkür ederim.
Bu iyiyse punky black metalin kötüsü nasıl oluyor acep?! 7 yıl bunu çıkarmak için mi beklemişler? Olaya hakim bir grup kassa her yıl 5-6 tane bu kalitede albüm çıkarabilir pekala.
@Emre Görür, ”Olaya hakim bir grup kassa her yıl 5-6 tane bu kalitede albüm çıkarabilir pekala.”
Albümü beğenmemek başka tutup da bu şekilde aşırı iddialı söylemlerde bulunmak çok çok başka.
Ne kadar beğenmediğini dile getirebilmek adına mı böyle bir şey söyledin yoksa gerçekten ciddi miydin bilemiyorum ama ben herhangi bir grubun geceli gündüzlü çalışması halinde bile senede bunun gibi ”5-6” tane albüm yapabileceğine pek inanmıyorum.
Albümde 13 şarkı var ve aynı kalite düzeyinde neredeyse 80′e yakın şarkının bir yıl içerisinde yapılabilme fikri acayip saçma geldi şu an. Kaldı ki kötü bir şarkı yapmak için bile bayağı bir zaman ayırmak gerekir.
Daha önce stüdyoda bulundun mu bilmiyorum. Bulunmamışsındır diye farz edeceğim. Misal gidip bu black metal türüyle alakalı herhangi tecrübeli grubuna ”Bu yıl bu şekilde 50 tane şarkı yazabilir misiniz?” diye sorsan adama affedersin götüyle gülerler.
Herşey bir yana o kadar da gömülecek bir albüm değil. 8 etmese bile 7′si kesin var.
Geri dönüşün için en uygun gruplardan biri olduğu kesin. Eline sağlık. Albümü hafta içi dinleyebileceğim.
I. Kritiği iki kere ilk 5 paragrafını defalarca okudum. Artık kritiklerde Vilehand’vari giriş yapmak diye bir şey olmalı. Kritik yazmak isteyenler bu tarz bir şeyi denediğinde okuyucu ”Vilehand’vari bir açılış olmuş, güzel” demeli.
II. İsmail abi daha çok kritik yazsın, 2 haftada bir kere en azından
III. Seni başkan yapacağız.
06.06.2021
@Erhan, vilehandesque opening
İlk 5 paragraf efsane olmuş. Ne yazık ki kendimiz görüp kendimiz oynuyoruz. Bu örümcek beyinliler değişmez, * Haber izleyip beyinlerini sıvılaştırmaya devam ederler.
Blackcore’un rakipsiz kralları.
Harika kritik. İlk 5 paragrafın alnını öpüyorum. Belki albüm daha detaylı incelenebilirdi ama nasıl bir hayvanlık olduğu da açıkça anlatılmış. Bir süre hafif şeyler dinledikten sonra ”yeter amk yok mu şöyle götten kan alacak bir albüm” diyip direkt açmalık.
Beyler İsmail Vilehand abinin Dr. Living Dead! şapkası var mıdır sizce?
06.06.2021
@dreadfulfate, ismail abiyi hep gözlüklü ve kirli sakallı hayal ederim. şapkayı yakıştırmam.
06.06.2021
@Rzeczom, İsmail abide daha çok gözü bozuk olup da gözlük takmayan biri izlenimi var.
06.06.2021
@Rzeczom, Fotoyu buraya atardım ama İsmail Vilehand abi bana dava açar diye korkuyorum.
06.06.2021
@dreadfulfate, olm benim fotomu nerden buluyorsunuz? Yapmayın böyle şeyler.
06.06.2021
@ismail vilehand, bu arada fotoğraf da prag’da çekilmiş olmalı. içtiğin içeceğin üzerindeki restoran adını aratınca prag’da bir yer olduğunu buldum.
07.06.2021
@dreadfulfate, ben hep spagetti yiyor zannediyordum dikkatli bakmamışım ahah.
08.06.2021
@Raddor, o fotonun çekildiği gün saat öğlen 1-2 civarı olmalı, aşırı sıcaktı ve baya bi alkolüm gelmişti. Serinleme amaçlı bir mekana oturduk, rahmetliye bira ve patates kızartması, ben kendime ise bir bardak Long Island sipariş etmiştim aslında. Garson mu yanlış anladı yoksa bizi mi kazıkladı bilemiyorum ama 3 litrelik kova dolusu Long Island geldi masaya.
Geri göndermeye üşendim çünkü kamyon dolusu laf anlatmam gerekecekti. 3 litre long island’ı gömdüm. Şimdi getirin yine gömerim. Acımam.
Long Island’ın ne olduğunu bilmeyenler için söyleyeyim, gelmiş geçmiş en sert kokteyllerden biridir. Cin, votka, tekila, rom ve likör (yerine göre Archers veya Cointreau olabilir.) içerir, kralını alkol komasına sokar. Ben normal su gibi içiyorum yani. Karaciğerim ayaklansa sırf bu yüzden öldürür beni.
Neyse, o fotoyu çeken eski kız arkadaşımdı. Kendisi şu an nerede ne yapıyor bilmiyorum ama ikimizden başka kimsede o foto yoktu. Nereden bulduğunuzu sormayacağım ama konuyu kapatalım.
Bir gün kısmet olur da yüz yüze gelirsek, küçük bir dayak sonrası sizdsn fotonun çıkış kaynağını öğrenmek isterim açıkçası.
Söz veriyorum az dövücem.
08.06.2021
@ismail vilehand, iz sürmende yardımcı olması açısından söylüyorum, gmail’de contacts diye bir bölüm var ya, orada nasıl oluyorsa 10-15 yıllık msn, hotmail vs bütün adresler depolanıyor. Bende de ilk sırada sen ve eski hotmail uzantılı mail adresin var ve profil fotosu da aha bu foto.
İnternete bir kez yüklenen bişiyin hakkaten ne zaman nereden çıkıcağı belli olmuyor demek ki.
08.06.2021
@Berca B., tamam anladım olayı. Ben de diyorum eski kız arkadaşım mı sızdıyor, teşkilata geldik hesabı hahaha.
06.06.2021
@dreadfulfate, Varmis harbiden. Bana simdi fotosunu gosterdi sapkanin. Nokta atisi tahmin yapmissin, tebrikler.
Bu arada kiskanacaksiniz ama ben ismail reisi gordum arkadaslar. Bir aksilik olmazsa misafiri de olacagim. PA’da haziran sonu, temmuz basinda boy boy fotolarimizi gorebilirsiniz. Linkte kucuk bir tadimlik vereyim simdiden
https://encrypted-tbn0.gstatic.com/images?q=tbn:ANd9GcSP7xY-RAZVGeYU57h-g7jHIQIogz3uAFDmgA&usqp=CAU
06.06.2021
@Alondate, valla çok kıskandım şu an seni
“Öyle bir dünya hayal edin ki; kendi vizyonsuzluğu yüzünden sadece karnının tok olmasını yeterli görerek, baskıcı otoritenin köpeği olmayı seçerek ve bunla hunharca övünerek gurur duysun. Sürekli bulgur pilavı ve makarna yesin, yanında ayran içsin, akşamları da koca bir demlik çay içerek leş gibi bir milyarderin kanalındaki kurguları izleyerek zevkten dört köşe olsun. Sırf bu boktan yaşantısını devam ettirmek için başkalarının gençliğini gözünü kırpmadan yok etsin.”
bu öyle iğrenç bir yaşantı ki midem bulanıyor, burada okuyunca dahi kaldıramıyorum. o kadar hastalıklı bir olay ki… beni bu kadar iğrendirmesinin sebebi ise çıkış noktası.
bu insanlar kafalarındaki çürümüşlük yüzünden yaşamayı reddetmişler ve hala da reddediyorlar lakin bu pislik onarı doyurmuyor. kendilerinin hayatını zehir etmek yetmiyor onlara. etraflarındakiler de, duydukları, gördükleri ve ulaşabildikleri hatta ve hatta var olduğunu bilmeseler dahi herkesin o şekilde “yaşamaması” gerektiğine o kadar inandırmışlar ki kendilerini…
öyle büyük bir hazımsızlık yapıyor ki onlara onlar mutlu olamazken başkasının mutlu olabilme ihtimali.
tanrılar hepsini fenrir’e siktirsin tek tek.
bu arada leş gibi kritik, leş gibi albüm. her şeyiyle çok beğendim.<3
ben ismail vilehand i gerçek adının sonuna ingilizce bişi yazmalı nicklerden biri sanıyordum ya diablo bossuymuş, hatta ismail karael galiba gerçek ismi diyordum haha, merak edip vilehand diye aratınca ortaya çıktı.
albüm fena değil, en sevdiğim tarafı şarkıların kısa oluşu oldu, sanatsal,tiyatral,ambient ,progresif,teknik işler yoksa uzun şarkılardan nefret ediyorum bu yüzden 2-3 baba grup harici thrash metal dinlemem mesela
davulcu çok acayip atraksiyonlara giriyor sevdim, daha önce de bahsettiğim gibi gaz maskeli ,blasphemy üzerine müzik yapan black metalden nefret ederim yine de albümün tümünü dinledim
07.06.2021
@crowkiller, Arkadaşla beraber (beraber dediğim de öyle LAN ya da online party değil, bildiğin yan yanayız.) Diablo II oynadığımız yıllarda nispeten güçlü olduğunu düşündüğümüz karakterimizle yaldır yuldur giderken tek attığında öğrenmiştik o meretin ismini biz de. “Anaaa hacı adamlar Türk yaratık yapmışlar laan.” diye sevinmiştik. Evet, çocukken biraz geri zekâlıydık. Neyse…
İnceleme 10, albüm 9 numara. Emeğine sağlık.
Her detayıyla muhteşem olmuş. Samimi ve zevkli bir yapım, eski işlerini aratmayan cinsten. 10/10 hak ediyor.
Albüme de 8,5′tan 8/10 veririm.
Ellerina sağlık Ismail yine mükemmel kritik. Ilk 5 paragrafa her kelimene her paragrafına imzamı atarım.
Impaled için hiçbirşey demiyorum. Yine pislik çirkeflik leşlik piçlik canavar gibi albüm. Sodom thrash metalde neyse impaled de black de benim için o. Bastım 9 u…🤘🏻
Beyefendi kritik ayrı, albüm ayrı güzel. Bir süredir böyle işemeli sıçmalı albümler dinlemiyordum. Sayende Rober Hatemo dinlemeye ara vermiş olacağım ben de. Teşekkür ederim.
07.06.2021
@Alondate, az önce onlyfans sayfama işemeli videomu yükledim, PA’dan gelenlere %10 indirim var.
https://onlyfans.com/ismailvilehand
07.06.2021
@ismail vilehand, Bir heyecanla linke tıkladım da istediğimi alamadım :\
Ortalığı çoğ karıştırdılar ben gene ismail vilehand’a verecem.
Dinlemedim ama beğenmedim
08.06.2021
@Necrobutcher, dinledim beğenmedim dümdüz bir punk albumü olduğunu düşünüyorum.
Bu iyiyse punky black metalin kötüsü nasıl oluyor acep?! 7 yıl bunu çıkarmak için mi beklemişler? Olaya hakim bir grup kassa her yıl 5-6 tane bu kalitede albüm çıkarabilir pekala.
09.06.2021
@Emre Görür, boş yapmışlar ya bildiğin
12.06.2021
@Emre Görür, ”Olaya hakim bir grup kassa her yıl 5-6 tane bu kalitede albüm çıkarabilir pekala.”
Albümü beğenmemek başka tutup da bu şekilde aşırı iddialı söylemlerde bulunmak çok çok başka.
Ne kadar beğenmediğini dile getirebilmek adına mı böyle bir şey söyledin yoksa gerçekten ciddi miydin bilemiyorum ama ben herhangi bir grubun geceli gündüzlü çalışması halinde bile senede bunun gibi ”5-6” tane albüm yapabileceğine pek inanmıyorum.
Albümde 13 şarkı var ve aynı kalite düzeyinde neredeyse 80′e yakın şarkının bir yıl içerisinde yapılabilme fikri acayip saçma geldi şu an. Kaldı ki kötü bir şarkı yapmak için bile bayağı bir zaman ayırmak gerekir.
Daha önce stüdyoda bulundun mu bilmiyorum. Bulunmamışsındır diye farz edeceğim. Misal gidip bu black metal türüyle alakalı herhangi tecrübeli grubuna ”Bu yıl bu şekilde 50 tane şarkı yazabilir misiniz?” diye sorsan adama affedersin götüyle gülerler.
Herşey bir yana o kadar da gömülecek bir albüm değil. 8 etmese bile 7′si kesin var.
Impaled Nazarene elemanlarının İddaa kuponları:
https://nsn.page.link/57wgc
Kuponkini, jonka valmistin Nesine
https://nsn.page.link/HoJAc
Kuponkini, jonka valmistin Nesine
Leş gibi albüm. Babalar yine abanmışlar. Gece-gece kulağımın pasını sildiler.
Bu arada Bakü’de alkol falan da öyle pahalı değil, mutlaka beklerim :D
İsmail Vilehand adamın dibidir.
Umarim yıl sonu en çok sevilen 5 kritik adı altında bir kategori olur da bol bol Vilehand yazarız.
Bu albümü her açtığımda gülme tutuyor.