Erhan Yiğit

Stoner metali 2016’ta Kyuss ve Melvins ile tanıyıp 2018’in ortalarına kadar hiç sıkılmadan dinleyen ve tüm ilgisini azar azar kaybeden birisi olarak aşağı yukarı 3 yıldır içimdeki stoner/sludge sevdasını canlandıracak bir şeyleri bekliyordum. Inter Arma’nın 2 yıl önce çıkardığı müthiş “Sulphur English” albümünü saymazsak son zamanlarda stoner ve sludge metali tekrar yükseklere taşıyabilecek kapasitede bir şeyleri henüz göremedik diyebilirim. Fakat İsveçli Vokonis bu konuda kendisini kanıtlamakta bayağı ısrarcı görünüyor.

İddialı bir kapak dizaynı ve sadece 6 şarkılık bir liste ile gelen albüm grubun son 5 yıldaki dördüncü işi. Bu oldukça verimli ve hızlı ilerleyen kariyer yoğunluğunu göz önüne aldığım zaman Odyssey’in üzerindeki sorumluluğun ve bu sefer nasıl bir yol izlemesi gerektiği konusundaki hususların daha önce yaptıkları albümlere göre daha çok ciddiyet içermesi gerektiğini grubun tamamıyla anladığını ve daha sağlam adımlar atmak adına bu albümde daha dikkatli davrandıklarını söylemek isterim. Tabii konu sludge/stoner metal olunca ortaya konmak istenen şeyin bayık ve sıkıcı olması ile tam kararında olması arasındaki çizginin çok ince çekilmesinden dolayı söz konusu materyalin ortalarda bir yerlerde bulunması gerçekten çok zor. Demek istediğim eğer stoner metal yapacaksan ya iyi yapacaksın ya da hiç yapmayacaksın.

Stoner metalin sırf bu özelliğinden dolayı kötü olanları mümkün olduğunca filtreleyip sadece iyi olanlara yönelmeye çalıştım. Koptuğu yere kadar sündürülen adeta yerlerde sürünen boğuk gitar riflerinin sırf ‘kafası güzel’ görünsün diye bu denli bayık çalınması beni bunu yapmaya zorladı desem daha açıklayıcı olur. Söz konusu olan bu albümde ise böyle bir durum kesinlikle yok; Her bir şarkı tam olarak olması gerektiği düzeyde ‘stoner’ ve yine şarkıların tamamı neredeyse aynı kalitede. Bu bakımdan Odyssey kararlılık konusunda ne kadar başarılı olduğunu gösteriyor.

Albümdeki en dikkat çekici detay Vokonis’in Mastodon’u ve özellikle Baroness’i örnek alan, bunu açıkça gösteren prodüksiyon şeklini ve beste yapısını benimsemesi. Öyle ki vokalist kimi şarkılarda duyulduğu anda akıllara direkt Troy Sanders’i getiren güçlü vurgularıyla resmen ‘Hepimiz Mastodon’a tapıyoruz’ diyor. Aynı konu elbette albümün tamamı için geçerli değil. Odyssey’de Mastodon’a nazaran daha çok Baroness çizgisinde yürüyen bir müzik anlayışı mevcut. Bu iki grubun zamanında sludge/stoner metalde gerçek manada çok özel işler yaptıklarını düşünürsek Vokonis’in nerede durması gerektiğini bilen bir grup olduğunu daha iyi anlayabiliriz. Lakin burada değinilmesi gereken ve az da olsa insana rahatsızlık veren bir mesele var: Orijinallik.

Şahsım adına bir şeyler dinlerken o an ki albümü ya da şarkıyı başka şeylere benzetmekten çoğu zaman keyif almıyorum. Müziğin ve sanatın doğasındaki ‘benzersiz olabilme’ durumu hakkı verilerek yapıldığında bir şeylere benzettiğimiz ve yeterince orijinal olamayan fakat hala çok iyi olan eserlerden daha değerli oluyor. Tamam, ortaya konulan iş gerçekten güzel. Vokonis, Odyysey ile bu yılın en güzel stoner/sludge albümlerinden birini belki de en iyisini yaptığı ortada ama daha önce dinlediğimiz şeyleri kendi kimlikleriyle sunmak yerine daha çok başkalarının parmak izlerini kullanmayı tercih etmeleri benim rahatımı birazcık kaçırmadı da değil. Bunu olumsuz bir etken olarak albümün hanesine yazarken ilk dereceden insanı çok rahatsız eden bir olumsuzluk ile karşılaşmadığımı da belirtmeliyim.

Ben Vokonis’in bu albüm ile durduğu pozisyonu büyük oranda beğendim. İlk dinlemem de sıradan bir albüm gibi gelse de sonradan adeta Arap atı gibi açılan Odyssey bu yıl stoner/sludge metal için güzel bir gelişme gerçekten. Öte yandan çeşitli mecralardan albümün çok iyi geri dönütler aldığını da işin içine katarsam Vokonis’i takip edilmesi gereken bir grup olarak her stoner/sludge severin göz atmasını tavsiye ederim.

Stoner metalin kılçıksız ve lafı uzatmadan işini yapan tarafını görmek istiyorsanız Vokonis size yardımcı olacaktır. Benim gibi 2-3 yıldır stoner metal dinlemeyen ve dinlemeye değecek bir şeyler gözetenler de bu albümü çok sevecektir.