Tam 4 hafta sonra 40 yaşına basıyorum.
30 yıldır metal dinliyorum.
Hayatımda dinlediğim en iyi power metal grubu LOST HORIZON.
Hayatımda dinlediğim en iyi power metal vokalisti LOST HORIZON vokalisti Daniel Heiman.
Heiman’ın iki LOST HORIZON albümündeki performansı benim için power metal vokalinin zirvesidir. Eşsizdir. Kusursuzluktur. İddialı bir metal vokalistiyseniz, hayatınızdaki belki de en büyük challenge’lardan biri LOST HORIZON şarkılarını bire bir söylemeye çalışmak olabilir. Eğer power metal seviyorsanız ve LOST HORIZON’ın çıkardığı iki albümü dinlemediyseniz, bir yalanı yaşıyorsunuz demektir.
LOST HORIZON ilk albümü “Awakening the World”ü 2001’de, ikinci albümü “A Flame to the Ground Beneath” 2003’te çıkardı. Çıkmayan ve asla da çıkmayacağına uzun zaman önce ikna olduğum yeni LOST HORIZON albümünü tam 18 senedir bekliyorum. Wojtek Lisicki ve diğerleri ile Heiman tekrar bir araya gelsin de tarih yazsın diye resmen yollarını gözlüyorum. Deseler ki belli bir meblağ karşılığında LOST HORIZON tekrar bir araya gelecek ve yeni albüm çıkaracak, hiç de azımsanmayacak bir maddi destekle onları tekrar hayata döndürebilirim. Böyle bir durumdayım.
Şu anda incelemekte olduğum WARRIOR PATH, ilk albümünü 2019’da yayınlamış Yunan bir heavy/power metal grubu. İlk albümde, şu anda Fin Bon Jovi metal grubu BEAST IN BLACK’te vokal yapan Yannis Papadopoulos’un yeteneklerinden faydalanan grup ikinci albümünde Daniel Heiman gibi bir insanı saflarına katarak ilgi ve alakamın tamamını kendilerine çevirmemi sağladı. Esasında WARRIOR PATH gitarist Andreas Sinanoglu tarafından kurulan bir oluşum. İlk albümde konuk olarak yer alan müzisyenler, vokalistten gayrı yeni albüm “The Mad King”de gruba katılmış durumdalar. WARRIOR PATH’in müziğine baktığımızda yoğun şekilde IRON MAIDEN, belli oranda BLIND GUARDIAN ve doğal olarak HELLOWEEN etkileri görüyoruz. Vokalistten ayrı baktığımda, “The Mad King”deki müziğin “yeterli” düzeyde olduğunu; öyle LOST HORIZON’ı referans alacak düzeyde bir kusursuzluk falan içermediğini rahatlıkla söyleyebilirim.
Bu minvalde yorumlarsam, bence WARRIOR PATH ortalamanın biraz üstü bir heavy/power metal grubu. Ne var ki Heiman’ın gruba kattıkları sayesinde albümün ilginçliği belli oranda artıyor. Burada söylemek, hatta belli oranda yakınmak istediğim esas konu WARRIOR PATH’in Daniel Heiman gibi bir vokal tanrısını bulmuşken onun meziyetlerinden bence yeterli düzeyde faydalanmamış oluşu. Bu ne demek? Mesela şarkılardaki vokal oranı LOST HORIZON’la karşılaştırıldığında daha az. Heiman’ın bülbül gibi şakıdığı kısımlar, şakıyabileceği kısımlara oranla az. Ben grubun yerinde olsam melodiden solodan kısar Heiman’ı masalara çıkartıp söyletirdim. Bununla da kalmaz albümün süresini 1 saatin üzerine çekip Heiman’a sayfalarca söz yazardım, günümüzde bebelerini şehzade çocuğu gibi gören anne babaların yaptığı gibi altın yaldızlı MAŞALLAH yazan pelerin giydirip elinde asasıyla sünnet çocuğu gibi dolaştırırdım.
WARRIOR PATH bunun yerine daha dengeli, daha görkemli ve epik olmayı amaçlayan bir albüm yapmış. “The Mad King”deki melodiler bence öyle ahım şahım olmadığından ve sadece standart kalitede heavy/power metale yettiğinden, ender rastlanan bir doğa olayı olan Daniel Heiman vokallerinden tam anlamıyla randıman alınabildiğine inanmıyorum. Buna rağmen albüme de gruba da haksızlık yapmaya gerek yok. WARRIOR PATH iyi bir grup ve şarkılar tam da albüm kapağında gördüğünüz ortamı, hissiyatı yansıtacak tıynetteler. “The Mad King” görkemli ve epik olmaya biraz fazla odaklanarak başladığından, albümün ikinci yarısında daha bir özgürleştiğini ve daha sürükleyici hâle geldiğini düşünüyorum. Bu sayede misal bir “Out From The Shadows”da, “Neverending Fight”ta falan vokaliyle rifiyle şusuyla busuyla daha dengeli bir grup dinlediğimizi söyleyebilirim.
Kabul etmeliyim ki bu albümde Daniel Heiman yer almasaydı belki de albümden haberim dahi olmazdı. 2003’teki ikinci ve son LOST HORIZON albümüyle birlikte ömrünü kaliteli power metal grubu bulmaya adamış bir insan olarak bu albümü dinleme ve inceleme sebebimin yaklaşık %110’unu Heiman’ın varlığı oluşturuyor. Beklediğimi buldum mu, bu vokalleri çok ama çok özlediğimden elbette ki belli oranda buldum. Ama muhtemelen LOST HORIZON büyüsünün içime hiç çıkmamacasına işlemiş oluşundan dolayı ister istemez aklım hep LOST HORIZON’ın kusursuzluğuna, eşsizliğine gitti. Yine de heavy/power metal seviyorsanız, heavy metal power metal kardeşliğinin iyi sonuçlar çıkardığını düşünüyorsanız WARRIOR PATH takip etmekte sakınca olmayan, belli bir kalitenin üstünde bir grup. Ben şimdi gitarımı alıp 18.234.657.752’nci kez “Lost in the Depths of Me” solosunu çalmaya gidiyorum.
Kadro Daniel Heiman: Vokal
Andreas Sinanoglou: Ritim, akustik gitar
Bob Katsionis: Lead gitar, bas, klavye
Dave Rundle: Davul
Şarkılar 1. It Has Begun
2. The Mad King
3. His Wrath Will Fall
4. Beast of Hate
5. Don't Fear the Unknown
6. Savage Tribe
7. Avenger
8. Out from the Shadows
9. Neverending Fight
10. Last Tale
Bir müddet önce bu albümü youtube ta görüp kapağını beğendiğim için dinlemiştim. Sonra vokalin ilginçliği ve müziğin orjinalliği aklımdan çıkmadı ve defalarca dinledim.
Bu güzel kritiği görünce zevkle okudum.
Lost Horizon u da tanımış oldum. İlk fırsatta yumulacağım.
Heiman in yine vokal koltuğunda oturduğu Dimhav – The Boreal Flame de gözden kaçmamalı bence
Heiman fanı olarak şu bölüm ve devamında gelişen mevzuları yine anımsadım.
https://youtu.be/OffF0e2h4TU?t=635
Bir müddet önce bu albümü youtube ta görüp kapağını beğendiğim için dinlemiştim. Sonra vokalin ilginçliği ve müziğin orjinalliği aklımdan çıkmadı ve defalarca dinledim.
Bu güzel kritiği görünce zevkle okudum.
Lost Horizon u da tanımış oldum. İlk fırsatta yumulacağım.
kapak savatage-hall of the mountain king kapaına benziyor