Güney Afrika ile İngiltere’yi bir çatı altında buluşturan kültürel, politik ve tarihî unsurların yanına bu kez de slam, burtal death metal ve deathcore’u eklemeye ant içmiş bir projeyle birlikteyiz bugün. Güney Afrikalı VOLVODYNIA ve İngiliz ACRANIA, 16 dakikalık bir yıkım manifestosu için bir araya geldiler ve “Societal Lobotomisation” adlı bir split’le sevenlerinin karşısına çıktılar.

2017’de çıkardığı “Psychosadistic Design” ile türünde son derece vahşi, hırpani bir işe imza atan VULVODYNIA, 2019’daki “Mob Justice” ile sertliğini bir kez daha konuşturmuş ve BDM/deathcore sevenlerin ümüğünü sıkmayı başarmıştı. ACRANIA ile çıkardıkları bu split’e “Aborning Pestilence” ve “The Disconnect” ile katılan VULVODYNIA, alışık olduğumuz slam soslu BDM karakterini deathcore’un en haşin üsluplarıyla birlikte yoğurarak bir kez daha önümüze seriyor.

ACRANIA ise 2014’teki ilk ve şimdilik tek albümü “Totalitarian Dystopia”yı çıkardıktan sonra beklenen üretkenliği gösterememiş ve ancak 2018’de bir EP yayınlayarak hayatta kalma emareleri göstermişti. O EP’den 3 yıl sonra ACRANIA “politicore” adını verdiği müziğinin politik karakterini bu split’teki “Guillotine Necktie” ve “Legions of the Unenlightened” ile gösteriyor.

İki grubu da bilmeyenler için ortak bir referans olarak, daha fazla bilinen INGESTED’ı örnek verebiliriz. VULVODYNIA ve ACRANIA’nın çeşitli unsurları, INGESTED’ın özellikle son albüm öncesindeki daha cayır cayır, manyak müzikal karakteriyle daha bir örtüşüyor. Sadece 16 dakika süren 4 şarkılık split, sizi bu kadarcık sürede duvardan duvara çarpması açısından gayet verimli bir çalışma.

Hiçbir işinizin olmadığını, sadece futbolu çok sevdiğiniz ve başka maç olmadığı için Finlandiya liginin alt sıralarından iki takımın 1 puana razı devam eden maçının ilk yarısını izlediğiniz düşünün. Kuruyup ölmemeniz ve ikinci yarıya dayanabilmeniz için tek çare sizi hayata döndürecek, adrenalininizi yükseltecek bir 15 dakika ise işte bu split tam bu görevi görebilecek tıynette bir iş. Başlatın, 15-16 dakikada sinirinizi stresinizi atın.

İki grubu ayıran özelliklere baktığımızda, örtüşen yönlerin çok daha fazla olduğunu görüyoruz. Slam’in sürünen yavaşlıktaki kimliğine fazla bürünmeyen iki grup da yeri gelince misal bir INFANT ANNIHILATOR tarzı delirmelere girebiliyor. “Societal Lobotomisation”ı her dinleyişimde gruplardan birinin birkaç adım öne çıktığını düşündüm ve nihayet iki grubun da öküz gibi bir performans sergilediğinde karar kılarak split’i olduğu gibi takdir ettim.

Atmak istediğiniz ufak çaplı bir stresiniz ve boşta duran 16 dakikanız varsa “Societal Lobotomisation” tıpkı baş ağrısına anında iyi gelen bir ağrı kesici gibi önünüzde bekliyor. Dinleyin rahatlayın.