IN FLAMES “Reroute to Remain” sonrası tarz değişikliğine gittiğinde, grubun kendisinden ilham alan Amerikalı gruplardan ilham aldığına ve bu sayede kendi kuyruğunu yiyen bir yılana dönüştüğüne dair muhabbetler vardı.
IN FLAMES ve AT THE GATES’ten aldıkları ilhamı daha Amerikanvari bir sound’la harmanlayarak NWOAHM denen akıma imza atan gruplar, bir noktadan sonra bizzat IN FLAMES’in ilham kaynağına dönüşmüş ve bildiğimiz gibi IN FLAMES kitlesi içerisinde ortalık karışmıştı.
Şu anda incelemekte olduğum MISOTHEIST’te de benzer bir coğrafi ilham gidiş gelişi var. Doksanların başında birinci dalga black metale can veren ve türün en baskın kimliğini oluşturan Norveçli gruplardan ilham alarak zamanla, hatta uzun yıllar sonra kendi sound’larını oluşturan İzlanda sahnesinden ilham alan bir Norveçli grupla karşı karşıyayız. Tek kişilik bir oluşum olan MISOTHEIST, gerçekten de Norveçliden ziyade İzlandalı bir black metal anlayışı sunuyor ve belki de bu sayede ilgi çekici olmayı başarıyor.
Toplam süreleri 33 dakikayı biraz aşan 3 şarkı barındıran 2018 çıkışlı ilk albümünün ardından, albümdeki her şeyden tek başına sorumlu gibi gözüken B. Kråbøl adlı arkadaş ikinci albümde de yine 3 şarkıdan oluşan bir 30 dakika sunuyor.
Kendisi diğer solo projesi ENEVELDE’nin ilk albümünü de geçen sene çıkarmıştı ancak henüz onu dinleme fırsatım olmadı. “For the Glory of Your Redeemer”ı dinledikten sonra o albüme da vakit ayırmam gerektiğini görmüş oldum.
“For the Glory of Your Redeemer”da karşılaştığım black metal, bir süredir Norveçli bir gruptan duyduğum en Norveçli olmayan black metal diyebilirim. Ülkenin aile yadigârı black metalinden epey uzak duran bu anlayışta İzlanda’nın Fransız black metalinden aldığı ilhamı yine Norveç karakteriyle harmanladığı ve ortaya kendine özgü bir atmosfer çıkardığı sound’a epey yakın bir şey görüyoruz. Kaostan kıvranan bir atmosfer, iç içe geçmiş gitarlar, dehlizlerde çınlayan canhıraş vokaller ve yarım saat süren işitsel bir savaş. Bu savaşı çekici kılan şey, Kråbøl’un akıcı beste tarzı ve uzun şarkı tercihine rağmen dinleyiciyi buhranlara atmayan tutkulu yaklaşımı. Albümü dinlerken gitarın, davulun ve vokalin ayrı ayrı bir mücadele içinde olduğunu ve kimi anlarda adeta bir can pazarı yaşandığını görebiliyorsunuz.
Albümü dinlerken Fransız black metalinin kaçınılmaz etkilerini ve özellikle de “Fas – Ite…”ye kadar olan dönemdeki DEATHSPELL OMEGA etkilerini görmemek mümkün değil. Çeşitli grupların son yıllarda giriştiği DsO worship akımına dâhil olacak düzeyde aleni benzerlikler olmasa da MISOTHEIST de atmosfer, uyumsuzluğun göklere çıkarılması gibi konularda Fransız ustalarından aldığı birtakım dersler var. Yine de tıpkı İzlanda black metalinde olduğu gibi MISOTHEIST’in de DsO’vari avangartlıklardan ziyade daha konvansiyonel bir black metal anlayışı var. Bu yüzden kendilerini DsO ve türevlerinden ziyade bir SVARTIDAUÐI’ye, SINMARA’ya yakın düşünebiliriz. Son şarkıdaki gibi melodik dokunuşların ve kederin öne çıktığı kimi anlarda akıllara MISÞYRMING dahi gelebilecekse de ben iki grubun pek az benzerliği olduğunu düşünüyorum.
Eğer black metal seviyorsanız MISOTHEIST’le tanışın ve “For the Glory of Your Redeemer”ı dinleyin. Black metal seviyor ve özellikle İzlanda black metaline, Fransız black metaline ayrı bir yakınlık duyuyorsanız albümü tartışmasız dinleyin. Pişman olmanıza yol açacak en ufak bir şey olduğunu düşünmüyorum.
Albüm beni çok ciddi derecede şaşırttı. İnanılmaz derecede hoşuma giden melodiler yakaladım ve sound’a bayıldım. Şimdilik senenin en beğendiğim işlerinden. Sene sonunda da çok gerilere düşmeyecektir diye düşünüyorum. 9/10
Çok güzel bir albüm. Helal adam tekbaşına ne atmosfer vermiş albüme. Listeye aldığım albümlerden. Arada tekrar tekrar dönüp bakarım albüme. Ve albüm kapağı ayri bir şaheser benim adıma. Siyah beyaz karakalem antik mitleri tablo gibi çiziktirenlerede ayrı bir hasta oluyorum. Acaba kimin eseri çok merak ettim.
Bu arada da ellerine sağlık Ahmet…🤘🏻🤘🏻🤘🏻
Gayet güzel bir albüm olmuş ama bence hala eksik yanları var. Şarkılar uzun ve bazı yerlerde biraz baydı beni. Bu kısımlarını biraz törpülerse bence daha da mükemmel işler çıkarabilir Kråbøl abimiz.
Bilin bakalım bu ss neden var?
https://imgur.com/a/WbWluFm
12.02.2021
@Anangart, kendi kuyruğunu ısıran kritik
Albüm beni çok ciddi derecede şaşırttı. İnanılmaz derecede hoşuma giden melodiler yakaladım ve sound’a bayıldım. Şimdilik senenin en beğendiğim işlerinden. Sene sonunda da çok gerilere düşmeyecektir diye düşünüyorum. 9/10
Mgla etkileşimi.
Svartidauði ismi nerede geçse kendimi Flesh Cathedral dinlerken buluyorum.
Bu arada beğendim, güzel icraat ama albümün kendi tınısı o kadar yok ki birkaç ay sonra hatırlanacağını pek düşünmüyorum.
12.02.2021
@ismail vilehand, Bana da öyle geldi. Güzel albüm ama 2010-2020 Black metal tribute gibi olmuş.
oha baya güzel albüm
Çok güzel bir albüm. Helal adam tekbaşına ne atmosfer vermiş albüme. Listeye aldığım albümlerden. Arada tekrar tekrar dönüp bakarım albüme. Ve albüm kapağı ayri bir şaheser benim adıma. Siyah beyaz karakalem antik mitleri tablo gibi çiziktirenlerede ayrı bir hasta oluyorum. Acaba kimin eseri çok merak ettim.
Bu arada da ellerine sağlık Ahmet…🤘🏻🤘🏻🤘🏻
Gayet güzel bir albüm olmuş ama bence hala eksik yanları var. Şarkılar uzun ve bazı yerlerde biraz baydı beni. Bu kısımlarını biraz törpülerse bence daha da mükemmel işler çıkarabilir Kråbøl abimiz.