# - A - B - C - D - E - F - G - H - I - J - K - L - M - N - O - P - Q - R - S - T - U - V - W - X - Y - Z
Son Haberler
Anasayfa    /    Kritikler
HUMAN SERPENT – Heirlooms Eternal
| 05.02.2021

Yılanların öcü.

Oğuz Sel

Her şeye alışma gibi bir maharetimiz var. Bu ifadenin bir benzerini Dostoyevski’nin onlarca yıl öncesinden tespit edip kitaplarına nakşetmesi sebepsiz değil. Başlarda yadırgadığımız meseleleri sonradan sonraya içselleştirmemiz, değiştiremeyeceğimizi düşündüğümüz konulara bir sürenin ardından kayıtsız kalmamız, “Böyle gelmiş, böyle gider”lere sarılmamız, günlük yaşantının olağan bir merhalesine dönüştü bile.

Çevremden duyduklarım ve tanıdıklarımın başlarına gelenler karşısında yaşadığımız şu boktan zamanların boktanlığının daha da derin bir idrakine varmış durumdayım. Fakat başta da yazdım ya her şeye alışma gibi bir maharetimiz var diye, işte bu boktanlığı bile özümseyen, beyin yerine, bir BİM poşeti dolusu kusmuk taşıdığına kanaat ettiğim alt insanlar, benim açımdan kedi siki kadar değeri olmayan canlarını önemsememekle kalmıyor, hayata dair bir duruşu olan, gayeleri uğruna çırpınan, alt insanlıktan kurtulma derdine düşmüş olanların canına kastedercesine hareket etmeye devam ediyor. İşte burada aklıma, “Kim bir insanın hayatını kurtarırsa sanki bütün insanların hayatını kurtarmış gibi olur.” şeklindeki ayet geliyor. Allah günah yazmasın ama ne ülkeye ne de Dünya’ya hiç lazım olmayan, hem de hiç lazım olmayan tipler için kılımı kıpırdatmam. Farkındayım, büyük konuşuyorum.

İnsanlığa olan kinini, nefretini anlata anlata bitiremeyen, bitirmemesini de dilediğim Yunan black metal grubu Human Serpent’in yeni albümü “Heirlooms Eternal” ile yeniden karşınızdayım. Önceki albümlerinin üstünden temiz bir 3 sene geçmiş. Hatta kritiğin yayımlanma tarihi de aşağı yukarı bu günlermiş. Bahse konu albümün etkisini üstümden, 3 senedir atabilmiş değilim. Hâlâ ve hâlâ, ilk şarkıyı dinleme başladığımda albümün tamamını dinleyip öyle feraha eriyorum, yoksa aklım diğer parçalarda kalıyor ve onlara haksızlık yaptığımı düşünüp kendi kendimi yiyip bitiriyorum. Bu süre zarfında Human Serpent şüphesiz boş durmadı ve iki EP ve bir compilation yayımlayarak insanlardan aldığını, doğa uğruna harcama yoluna gitti. “Nasıl yani?” diyebilirsiniz. Örneğin grubun 2020 başlarında çıkardığı “Shrouds” EP’sinin gelirleri, Avustralya’ya, yaralı hayvanların tedavilerinde kullanılmak üzere gönderildi. Pandemi döneminde pek bahsi açılmasa da Avustralya’nın, doğanın dengesini bozdukları gerekçesiyle yüz binlerce hayvanı katlettiğini anımsatmak isterim. “Ya evet ama şöyle bir şey de var…” diye söze başlayacak birisi varsa kalbini kırarım. Doğanın dengesini insandan daha güzel bozan bir şey var mı? O hâlde buyurun insan katletmeye…

Ayrıntısına girmeyeyim, bu kısım yoksa aşırı uzar. Epey bir zaman önce incecik bir eşofmanla ve üstümde tişörtle tuvalete gitmek zorunda kalmıştım. -27 santigrat derecede. Havlu vs. olmadığı için elimi kolumu enikonu kurulamam mümkün değildi. Her ne kadar üstüme başıma ellerimi kollarımı sürsem de bir miktar ıslaklık kalmıştı. Tuvalet sonrasında -27 dereceyle buluştuğumda, sanki birisi ya da birileri, ellerimi kollarımı tutup, ıslaklık olan kısımlara keskin bıçaklar sürtmeye başladı. İnanın, neye uğradığımı şaşırmıştım. Kendimi sıcak alana atana kadar yaşadıklarımı bir ben bilirim bir de Allah. Sonrasında bunun tekrar etmemesi için önlem aldım ama bu durum, zihnimde öyle bir yer etti ki bunu unutmaya çalıştım desem yeridir. Ta ki bu albümü dinlemeye başlayana kadar.

“Heirlooms Eternal”, baştan ifade edeyim, Human Serpent’in en iyi albümü falan değil ama şahsına münhasır bir havası var. İlk şarkıdan itibaren kendini gösteren buz gibi hava ve kesikli gitar çalımı ki bunun benzerini Immortal’ın “Triumph” parçasında da Morbid Angel’ın “Summoning Redemption”ında da işitebilirsiniz, tüylerimi diken diken edip beni yıllar öncesine götürdü. Sanki o pasajlar başladığında bu defa bıçakların sürtüldüğü yer ellerim değil de ruhum oldu. Önceki işlerinden farklı olarak sound’u ilkelleştiren, gitar tonlarını da lo-fi tadında bırakan grubun bu seçimlerinin tamamının tesadüf eseri olduğunu söylemek güç. İnce ince hesaplanmış durumlar var ve her bir unsurun üstlendiği bir görev olduğu açık.

2018 çıkışlı albümlerinde sergiledikleri melodik yıkımı birkaç parça müstesna devam ettirmeyen, tekrarların büyüleyici doyuruculuğuna sığınan ve aslına bakarsanız doğru da yapan Human Serpent, albüme adını veren parçanın da bulunduğu birçok parçada dinleyicinin, yaratımıyla bir empati kurmasını hedefliyor, hâletiruhiyenize göre, bunu başarıyor da. Albümün kirpik donduran havasını burnunuzdan değil de ağzınızdan solumaya başlarsanız, tıkanmanız, atmosferi yadırgamanız olası lakin yapıtı kitabına uygun deneyimlemeye hazırsanız, ufuk açıcı anlara şahit olmamanız işten bile değil.

Daha önce gruba çeşitli vesilelerle konuk olan 23 takma isimli basçı arkadaşın, grubun daimî üyelerinden biri hâline geldiğini belirteyim. Daha önce baslardan da X. kişisi sorumluydu, bir basçı olmadığım için bu değişimin ne gibi artıları oldu, bunu uzun uzadıya tahlil etmem mümkün değil fakat düşük frekansları aşırı dozda kısılan gitarların arasından basın pırıl pırıl parladığını söyleyebilirim.

Lirik tarafında Yunanca kullanımını arttıran grubun şarkılardaki dramatik değişim içeren kısımlarında yine bu dilden yararlanması, sanki rahat oldukları dildeyken müziklerini daha uyumlu kıldıkları düşüncesini getiriyor aklıma. Ve tamamen Yunanca bir Human Serpent albümünün neye benzeyeceğini de merak etmiyor değilim. Belki böylesi bir projeye girişirler günün birinde. İnsanlar zaten bu heriflerin yapıtlarına hayranlar, kimsenin kalkıp “Bu Yunanca da çok rerörerö olmuş!” diyeceğini sanmıyorum

Çok uzattım yine. Grubun takipçisiyseniz bu albümü zaten çoktan dinlemişsinizdir. Henüz dinlemediyseniz şok edici anlarla karşılaşacağınızı rahatlıkla söyleyebilirim. Önceki albümün havasına sahip “Mirrors” parçası ayarında bir iki şarkı olsaydı, albümün puanını çat diye yükseltebilirdim ama yapımın bu hâli de gayet iyi. Şayet grupla ilk kez tanışacaksanız, öncelikle diğer albümlerini bir dinleyin, sonra buna geçin derim.

7,5/10
Albümün okur notu: 12345678910 (6.38/10, Toplam oy: 21)
Loading ... Loading ...
etiketler:
  Albüm bilgileri
Çıkış tarihi
2021
Şirket
The Scars of Millions Proselytism
Kadro
X.: Vokal, gitar, bas
23: Bas
I.: Davul
Şarkılar
1. A Thousand Limbos of Mind
2. Maze of Reminiscence
3. Fuck Normality
4. Heirlooms Eternal
5. Memories Are Rooms of Pain
6. Vomiting the Herds

7. The Diffusion in Chaos 8. Mirrors
  Yorum alanı

“HUMAN SERPENT – Heirlooms Eternal” yazısına 4 yorum var

  1. Ouz says:

    Grubun vokali, gitaristi, kısacası beyni X, geçtiğimiz ayın başında intihar etmiş. Grubun akıbeti belli değil.

    Ahmet Saraçoğlu

    @Ouz, hadi ya yazık olmuş.

    Ouz

    @Ahmet Saraçoğlu, Hem de ne yazık. Herif davasında bayağı ciddiymiş, anlaşılmış oldu böylece.

  2. Ouz says:

    Grup dağılmış.

Yorum Yazın

*

"Yaptığım yorumlarda fotoğrafım da görüntülensin" diyorsan, seni böyle alalım.
Pasif Agresif, bir Wordpress marifetidir.