Metal dinleyen insanlar olarak sandığımızdan daha şanslı olduğumuzu düşünüyorum. Diğer müzik türlerine baktığımızda gördüğümüz birtakım sınırların metal içerisinde çok daha bulanık olduğu ve alt türleri bakımından metalin tüm müzik türleri içerisindeki en geniş yelpazelerden birine sahip olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz.
Pek çok müzik türü içerisindeki alt türler birbirinden ufak farklarla ayrılırken, metal içerisindeki alt türler birbirinden taban tabana zıt olabiliyor; birinin seveni diğerini kabul edilemez bulabiliyor.
Az önce incelemesini tamamladığım İsviçreli epik heavy metal grubu MEGATON SWORD’un hemen arkasından, yine İsviçreli bir oluşumun yeni çalışmasını yazmak için bilgisayar başına oturdum.
Bu kez konumuz black/death metali olabilecek en sevimsiz şekilde ele alan nispeten yeni oluşumlardan biri olan DSKNT. Esasında 8 yıl önce kurulan grup, ilk ürünü olan “PhSPHR Entropy”yi 2017’de yayınlamış ve underground ortamlara giriş yapmıştı.
Grup adı, albüm adları, şarkı adları, görselliği gibi pek çok konuda aykırı ve gizemli bir tavır takınan DSKNT yeni albümü “Vacuum γ-Noise Transition”da da bu tavrını devam ettiriyor. Albüm ve şarkı adlarının ne anlama gelebileceğini şöyle bir araştırmaya yeltendiğinizde “tamam yeaea işte bi şeyler” deyip vazgeçmeniz gayet olası.
Grubun esas kişisi Asknt belli ki kuntiz bir insan ve zaten tüm çeperleri kaosla, karambolle dolu müziğini daha da tekinsiz kılmak adına elinden gelen tüm çabayı gösteriyor.
“Vacuum γ-Noise Transition”ı dinlediğinizde karşılaşacağınız başlıca şey sizi sürekli iten, alışık olmayan zihinlere kendini sevdirmemek için canını dişine takan bir müzikal anlayış. Albüm sevimsiz, eğreti, tat kaçıran bir havaya bürünmek için adeta çırpınıyor ve negatiflik, tatsızlık yayan bu tavizsiz duruşunu da kendi içinde tuhaf bir düzenle sağlıyor. Şarkılar büyük oranda başı sonu belli olmayan girdaplar şeklinde; bir anda başlayıp çevresindeki her şeyi yutan ve sonra bir anda sönümlenen yapılar şeklinde seyrediyor. Tür olarak black/death metal demiş olsam da DSKNT içerisinde ayrıştırılır bir black metal veya death metal kimliğinden söz etmek de pek mümkün değil. Bazen gitarlar resmen bulanık, rif demeye bin şahit isteyecek bir şeye giriyorlar ve eklenen blast beat’ler ve ekolu vokallerle müzikten ziyade bir tavra, duruşa, manifestoya yakın bir şey ortaya çıkıyor. %100 uyumsuzluk, %100 aykırılık, %100 çirkinlik.
Bu dediklerim usta ellerden çıkmadığında, etkileyicilikten çok uzak deli saçması şeylerle de karşılaşabiliyoruz. Sonuçta gitar çalmayan birine elektro gitarı verip “sen delir abi, kafana göre ses çıkar ben kayda giriyorum” derseniz de ortaya kaotik, karambol bir şey çıkabilir. DSKNT ve benzeri birtakım grupların yaptığı şey, işte bu özünde kaostan beslenen şeyleri bir forma sokup sunabilmek ve bu sayede sadece bu tür müzik yapan grupların tetikleyebildiği birtakım duyguları açığa çıkarabilmek. Misal PORTAL, AUTOKRATOR, ALTARAGE, MITOCHONDRION, ANTEDILUVIAN gibi gruplarla benzeşen yanları, GRAVE UPHEAVAL’ın nefes aldırmayan havasını, DEATHSPELL OMEGA’nın “Si Monvmentvm…”a kadar olan kısmının karambolünü de “Vacuum γ-Noise Transition”da soluyabiliyoruz. Grup tüm bu pislikleri olabildiğince soğuk, duygusuz ve mekanik bir yaklaşımla üzerimize boca ediyor, bizi sınıyor, zorluyor ve en derinlerdeki saf nefreti bıçakla kanırta kanırta ortaya çıkarıyor.
İçine girme niyeti olmadan bakınca büyük oranda gürültüden ibaret, herhangi bir akılda kalıcılığı olmayan, saf bir kaos mastürbasyonu olarak görülebilecek olsa da çeşitli vesilelerde vurguladığım üzere bu tarz müzikal anlayışların riften, akordan, melodiden bağımsız olarak bir duruş olduğuna ve esas amacın belirli bir duyguyu tetiklemek olduğuna inanıyorum. Bence DSKNT “PhSPHR Entropy”de başarıyla sunduğu bu girişimini “Vacuum γ-Noise Transition”da da sürdürüyor. Belki ilk kez karşılaşmanın heyecanından, belki grubun ilk ürünündeki daha plansız programsız gözü dönmüşlüğünden, “PhSPHR Entropy”yi bu albümden azıcık daha çekici buluyorum, lakin DSKNT bu işitsel terör eylemlerine belli ki devam edecek ve muhtemelen bizi daha da zorlayacağı, test edeceği yapıtlarla karşımızda katliam yapmaya devam edecek.
Birkaç kez dinledim epey beğendim. Bu aralar pek müzik dinlemediğim için iyice saramadığımdan ilanı aşk edemiyorum ama cidden güzel iş. Puan düşmesin diye 10 verdim, yoksa 8.5/10
İlk albüme nazaran avantgarde olaylarını azaltmışlar biraz ve bence daha iyi olmuş. Ortaya daha heyecanlı ve vahşi bir müzik çıkmış. Genel olarak beğendimi söyleyebilirim. Bakalım gelecek albümde biraz daha rafine bir müzik mi yapacak Asknt reyiz yoksa deneyselliğe devam mı diyecek. Bu arada grubun logosuna bayılıyorum.
Bir kere dinledim çok beğendim ikinci bir sefer daha dinleyip geleceğim.
devlet bahçeli’nin favori albümü
Birkaç kez dinledim epey beğendim. Bu aralar pek müzik dinlemediğim için iyice saramadığımdan ilanı aşk edemiyorum ama cidden güzel iş. Puan düşmesin diye 10 verdim, yoksa 8.5/10
İlk albüme nazaran avantgarde olaylarını azaltmışlar biraz ve bence daha iyi olmuş. Ortaya daha heyecanlı ve vahşi bir müzik çıkmış. Genel olarak beğendimi söyleyebilirim. Bakalım gelecek albümde biraz daha rafine bir müzik mi yapacak Asknt reyiz yoksa deneyselliğe devam mı diyecek. Bu arada grubun logosuna bayılıyorum.