The Dillinger Escape Plan. Evet. İlk paragrafa böyle giriyorum ki grubun dağıldığı ve ‘Dissociation’ın bu deli adamlardan dinlediğimiz son iş olduğu gerçeğine dair üzüntülerimiz ve acılarımızla şimdi, bir kez daha, tekrar yüzleşelim. ‘Kardeş sen bizim yaramızı niye deşiyorsun?’ diye kızacaklar lütfen sakin olsun, ‘Best of Dillinger’ listelerini birkaç tur döndürsün ve geri dönsün. Çünkü bugün karşımızda Greg Puciato’nun, geçmiş üzüntülerimiz yüzünden heba olmayı hak etmeyecek güzellikte bir solo albümü var: ‘Child Soldier: Children of God’.
Sitede TDEP’e dair birçok kritik ve haber olduğundan Greg Puciato’yu uzun uzun anlatmaya ihtiyaç duymuyorum. Albümü dinlemeden önce, eğer The Black Queen dinlemediyseniz bir göz atmanızı önerebilirim. Çünkü albüm, Puciato’nun müzik kariyerinin iki farklı kolundaki işlerini solo bir kariyere aktarma çabasının ürünü. Vakit ayırmadan, direkt Child Soldier’ı dinlemeye geçmek isterseniz bu da sorun değil. Zaten Greg’in vokal kullanımındaki Mike Patton ekolünden gelen çeşitliliğe ve “Option Paralysis” ile beraber daha da baskın hale gelen Nine Inch Nails tarzı endüstriyel dokunuşlara, TDEP sever kulaklar fazlasıyla alışkındır. Bu değindiklerim de albümün önemli bir kısmını oluşturmakta. Ama ‘Temporary Object’ ve ‘Fireflies’ gibi şarkıları dinlerken ‘Bu küçük dev adam, bunları da çok güzel söylüyormuş ya oha!’ derseniz, The Black Queen albümleri kolları açık sizi bekliyor olacaktır.
‘Greg Puciato solo albüm yapmasının rock dünyasına izdüşümleri nasıl olur acaba?’ gibi televizyon kanalına katılan uzman kişiye sorulan bu samimiyetsiz tipteki soru, ‘One of Us Is The Killer’ albümünü ne zaman dinlesem kafamda canlanır. Bu adamın sesinde çok çeşitli teknikleri başarılı şekilde kullanmanın ötesinde başka şeyler var: dinleyeni hangi tarzda söylerse söylesin içine çekebiliyor. Bunu The Black Queen ile çıkardığı albümlerde synth-pop, post-punk gibi daha farklı sularda da hissediyorsunuz. Asla burun kıvırmıyorsunuz, ‘Bir sonraki söyleyeceği şey ne olacak acaba?’ diye merak ediyorsunuz. Sanırım müzikseverleri bir şarkıyı dinledikten sonra etkilemenin bir sonraki aşaması, sonraki olacakları merak ettirmek. İki grubu ile de bunu kariyeri boyunca başaran Puciato, işte bu merak düzeyimizi ilk solo albümü ile çok çok daha üst seviyeye çıkarıyor.
Şarkıların yapılarını incelemeye kalktığımızda synth-pop, endüstriyel rock ve metal müziğin bir arada eritilmeye çalışılmadığını görüyoruz. Puciato, bu formülü şarkılarda uygulamak yerine albümün geneline yaymayı tercih etmiş. Bana kalırsa akıllıca da bir hamle yapmış. ‘Deep Set’ten ‘Temporary Object’e geçişte groove rock ve dream popun art arda gelmesi; ‘A Pair of Questions’tan ‘Evacuation’a görülen 80’ler disco pop-Nine Inch Nails arası değişim hiç de rahatsız edici olmuyor. Bunu şarkı bazında denese muhtemelen vokaller albümün odağı olmaktan çıkardı ve bu uzunlukta bir albümü (64 dk) karmaşa içinde takip etmek epey zorlaşırdı.
Albümü takip etmek ve uzunluk demişken, vokal odaklı bir albümde lirikal temaya da değinmekte fayda var. Bireyin olmak istemediği bir duruma ya da benliğe düşüşünün/geri dönüşünün (‘Temporary Object’, ‘Do You Need Me to Remind You’), ardından da bundan uzaklaşmaya yönelik uğraşlarının (‘A Pair of Questions’) hikayesini dinliyoruz. Bu biçimde bir hikaye anlatışı iyi olmuş, çünkü albümü çok kez dinlememe rağmen albümün ikinci yarısında 13. Ve 14. Şarkılar dışındaki şarkıları her seferinde takip etmekte zorlandım.
Gitar-davul ağırlıklı şarkılarda TDEP’nin kompleks ritim ve davullarına pek rastlamıyoruz. Onun yerine ‘Deep Set’ ya da ‘Down When I’m Not’ta görüleceği üzere takip etmesi kolay, verse-nakarat ilerleyen parçalar mevcut. Bu sizi çok da üzmesin, albüm başlarken ‘Creator of God’ ve ‘Fire Water’daki aksak ritimler ile Greg, bize nereden geldiğini ve nerede büyüdüğünü unutmadığı hakkında göz kırpıyor -ya da koşarak bir uçan tekme atıyor da diyebiliriz-.
Gelelim konuk sanatçılara. Puciato albümde çalması için metalcore/mathcore camiası için çok önemli davulcuları bir araya getirmiş. ‘Calculating Infinity’ ile ‘Miss Machine’deki çığır açan işleriyle Chris Pennie, Poison The Well’den Chris Hornbrook ve Converge’den Ben Koller… İsimleri görmek bile tüyleri diken diken etmeye yetiyor. Gönül isterdi şöyle gitarda Ben Weinman falan görelim ama göremiyoruz işte, olsun.
‘Child of Soldier: Creator of God’ bin bir alt türe ayrılan rock ve metal müziğin, binbir türlü dinleyicisine hitap edebilecek ve memnun bırakacak seviyede bir albüm. Kesinlikle Greg Puciato tarafından ortaya konulan bir vokal şov. Yirmili yaşlarının başından beri yaptığının üstüne daha fazlasını koyan, sahnede müzik dünyasının en aykırı hareketlerine imza atıp gözleri kocaman açtıran, stüdyodaki performansıyla nicesinden öğrendiğini nicesine ilham haline getiren gerçek bir frontmanin hakiki bir hikâye anlatışı.
Şarkılar 1-Heaven of Stone
2-Creator of God
3-Fire For Water
4-Deep Set
5-Temporary Object
6-Fireflies
7-Do You Need Me to Remind You?
8-Roach Hiss
9-Down When I'm Not
10-You Know I Do
11-Through the Walls
12-A Pair of Questions
13-Evacuation
14-Heartfree
15-September City
Arbrynth-A Place of Buried Light gelir mi acaba?