Hoş geldin 2021, yaşasın yeni yıl falan derken, yılın ilk ayının ortasına yaklaştık bile. Salgından dolayı eve kapandığımızdan mı, gezme eğlenme kavramının sınırlandığından mı bilmem, son 1 yıldır zamanın inanılmaz bir hızla akıp gittiğini hissediyorum. Normalde çok şey yapıldığında zaman hızlı akar, hareket arttıkça süreler kısalır ama 2020 yılıyla birlikte herkes daha sabit ve statik bir hayata bürünmesine rağmen zaman sanki daha bir hızlı ilerliyor. Bunun sebebi muhtemelen elimizdeki imkânların, özgürlüklerimizin kısıtlanması sonucunda kanıksadığımız bazı şeylerin değerini anca anlamış ve çok da önem atfetmediğimiz bazı temel mutluluklarımızın bile aslında ne kadar değerli olduğunu görmemiz, hayat elimizden kayıp gidiyor gibi hissetmemiz olabilir.
Pasifagresif cephesinden baktığımda da yine yeni bir sene, yine yeni albümler, haberler, röportajlar, şunlar bunlar bizi bekliyor. Geçtiğimiz senelerin birinde, ocak ayı başında yazdığım bir kritiğe “Yılın ilk önemli albümü” diye başlık atmıştım. Şu an incelemekte olduğum FROZEN SOUL’un yepyeni ilk albümü “Crypt of Ice”, önem açısından tartışılır olmakla birlikte yılın adından söz ettiren ve türün sevdalıları açısından heyecan yaratan bir çalışma.
“Bozuk değilse tamir etme” akımına gönül veren ABD’li grup FROZEN SOUL, death metalin %1’lik bile bir sapma olmayan cinsinden, pirüpak, özbeöz, saf, damıtılmış bir death metal icra ediyor. Benzerlik oranları farklı olmak kaydıyla AUTOPSY’yi, BOLT THROWER’ı, MORTICIAN’ı, yenilerden CARNATION’ı düşünün. FROZEN SOUL’u tek ama tek amacı eski usul death metal yapmak. Bu tavır öylesine net, grubun olaya yeni bir fikir sokma arzusu o kadar mutlak sıfır ki, günün birinde gruptan biri “abi bu şarkıda farklı vokaller düşündüm” veya “bi rif yazdım baksanıza, ilk albüme göre biraz teknik” falan dese grup o saniye dağılabilir gibi bir durum var.
Vokallere baktığımızda IMMOLATION’dan Ross Dolan ile yer yer Chris Barnes’ın iyi olduğu dönemler aklıma geliyor. CANNIBAL CORPSE zamanları değil, son 20 yıldaki shriek’li, havlamalı, çöp suyu kalitesindeki vokalleri de değil. Daha ziyade “Haunted” ve “Maximum Violence”taki SIX FEET UNDER vokallerinden bahsediyorum. Lakin bu vokalleri illaki bir kalıba sokmaya gerek yok; saf death metal vokali desek yeterli olur. Aynı şekilde gitarları ve davulu da bu çerçeveye sokup arkamıza yaslanabiliriz. 1000 yıldır bildiğimiz, alışık olduğumuz bir death metal karakteri, sound’u, prodüksiyonu var “Crypt of Ice”ta.
Yenilik yok, sürpriz yok, ne var lan it diyecek olma ihtimalinizin yüksekliğinden mütevellit, albümü iyi ve death metal sevenler için değerli kılan şeyin tam da bu saflık olduğunu düşünüyorum. Bazen türlerin kendilerini tekrar etmesi noktasında ekstrem türlere pozitif ayrımcılık uyguladığımızı hissediyorum. Daha klasik bir türü “bildiğimiz x” diyerek kesip atarken, bazı alt türlerde yaklaşımımızın yumuşadığı olabiliyor.
Bu noktada, hiçbir yenilik sunmayan yeni nesil eski usul death metal gruplarının heavy metal başta olmak üzere daha klasik türlerdeki karşılığının, belki pek çok kişi katılmayacak ama STEEL PANTHER olduğunu düşünüyorum. Bana kalırsa, misal bir BLOODBATH’in kendi türünde yaptığı şeyin heavy/glam metaldeki karşılığı STEEL PANTHER. Bunu icra edilen tür özelindeki kalite ve müzikal karakter açısından söylüyorum; yoksa BLOODBATH’in insan yemekten bahsedip kana bulanmasıyla, STEEL PANTHER’ın Uzak Doğulu kukusundan bahsedip saçma sapan taylar giymesinin pek bir önemi, hatta farkı yok. STEEL PANTHER da yaptığı şeyi dibine kadar zorlayarak, en saf hâliyle yapıyor, FROZEN SOUL ve benzeri gruplar da aynı amacı güdüyor.
Kısacası FROZEN SOUL yeni hiçbir şey yapmıyor, ama yaptığı şeyi gayet iyi yapıyor. “Crypt of Ice” masaya yeni hiçbir şey koymuyor, ama koyduklarını çok iyi yerleştiriyor. Albümün tek amacı boyun sakatlamak ve MR randevusu aldırmak olduğundan, sunulan şeyi de o çerçevede değerlendiriyorum. Burada groove’u yerli yerinde, eziciliği kıvamında, eşek ölüsü gibi death metal var.
İcra edilen tür ve benimsenen yaklaşım çok alışıldık olunca, albümün müzikal kimliğini en ince ayrıntısına kadar deşifre etme gereği görmedim. “Crypt of Ice”a benzer albümleri yüzlerce, binlerce kere dinledik, dinliyoruz. Bunların bazısı kopya olmaktan öteye gidemiyor, bazısı olsa da olur olmasa da havası veriyor, bazısıysa adama “DEATH METAL ULAN!” diye beton yumruklatıyor. FROZEN SOUL ilk albümüyle bunların iyi örneklerinden birini sunuyor ve death metal seven dinleyicilerin susuzluğunu pek çok açıdan gideriyor.
Kadro Chad Green: Vokal
Michael Munday: Gitar
Samantha Mobley: Bas
Matt Dennard: Davul
Şarkılar 1. Crypt of Ice
2. Arctic Stranglehold
3. Hand of Vengeance
4. Wraith of Death
5. Merciless
6. Encased in Ice
7. Beat to Dust
8. Twist the Knife
9. Faceless Enemy
10. Gravedigger
Baya sıradan buldum ben bu albümü, bekledigim patlama anını bir türlü yakalayamadım. sene sonunda kimsenin tekrar aklına gelmez diye tahmin ediyorum ama zevkler ve renkler tabi.
Eline saglik Ahmet abi. Ben bayildim albume. Asphyx ve Bolt Thrower cocuk yapsaydi sorusuna guzel bir cevap olmus. Fazla kafa yormadan, her vakit acip dinlenecek saglam bir album. Ben de 7.5 diyorum.
albüm kendini dinletiyor, insanı çeken bir yanı var kesinlikle. 2 tur döndürdüm şimdiden. özellikle vokalistin ross dolan’vari hastalıklı sesi bence çok iyi. hiç gitar solosu yok mesela, ekstra üzerine koyabilecekleri bir katman katmamışlar. o yüzden verilen puan yerinde kanımca.
Adamlar Bolt Thrower yavrusu olmak için bas gitara kadın bile almışlar. O derece. Kapak süper ayrıca. Yabancı sitelerde puanları 8-9 arası ama benden 7/10 işler. “PA’da çok yüksek puanlar veriliyor yeaaa” diye ağlayanları mutlu ettik ama olsun.
Oy oy valla ben albümü çok beğendim. Öyle ucan kaçan vaybe şurası şöyle burası böyle çok yenilikçi falan değil ama. Yukarda arkadaşında dediği gibi albüm kendisine anlamsızca çekiyor. Böyle arkada yağ gibi akıp gidiyor. Sakinlik huşu içinde dinlenicek bir kıvamda. Vokal çok çok iyi. Riffler çoban salatası gibi karma karışık değil tam kıvamda güm güm ilerliyor miss gibi. Notum 8 hatta 9 bile verebilirim.ama 8 iyidir şuan.
Şu an metal platformlarında anlamsız bir şekilde övülüyor bu albüm. Bir çok sitenin sene sonu listelerinde bildiğin boy göstermiş. Ne özelliği var lan bu albümün?
@Erhan, Genel olarak iyi album o yuzden. PA’da ovulen baska yerde ovulmuyor, disarda ovulen de burda iplenmiyor. Yillardir boyle yuruyor bu isler hala cozemedim sebebini.
Baya sıradan buldum ben bu albümü, bekledigim patlama anını bir türlü yakalayamadım. sene sonunda kimsenin tekrar aklına gelmez diye tahmin ediyorum ama zevkler ve renkler tabi.
11.01.2021
@P L A G U E, +1
Eline saglik Ahmet abi. Ben bayildim albume. Asphyx ve Bolt Thrower cocuk yapsaydi sorusuna guzel bir cevap olmus. Fazla kafa yormadan, her vakit acip dinlenecek saglam bir album. Ben de 7.5 diyorum.
albüm kendini dinletiyor, insanı çeken bir yanı var kesinlikle. 2 tur döndürdüm şimdiden. özellikle vokalistin ross dolan’vari hastalıklı sesi bence çok iyi. hiç gitar solosu yok mesela, ekstra üzerine koyabilecekleri bir katman katmamışlar. o yüzden verilen puan yerinde kanımca.
Adamlar Bolt Thrower yavrusu olmak için bas gitara kadın bile almışlar. O derece. Kapak süper ayrıca. Yabancı sitelerde puanları 8-9 arası ama benden 7/10 işler. “PA’da çok yüksek puanlar veriliyor yeaaa” diye ağlayanları mutlu ettik ama olsun.
Oy oy valla ben albümü çok beğendim. Öyle ucan kaçan vaybe şurası şöyle burası böyle çok yenilikçi falan değil ama. Yukarda arkadaşında dediği gibi albüm kendisine anlamsızca çekiyor. Böyle arkada yağ gibi akıp gidiyor. Sakinlik huşu içinde dinlenicek bir kıvamda. Vokal çok çok iyi. Riffler çoban salatası gibi karma karışık değil tam kıvamda güm güm ilerliyor miss gibi. Notum 8 hatta 9 bile verebilirim.ama 8 iyidir şuan.
Şu an metal platformlarında anlamsız bir şekilde övülüyor bu albüm. Bir çok sitenin sene sonu listelerinde bildiğin boy göstermiş. Ne özelliği var lan bu albümün?
26.12.2021
@Erhan, Genel olarak iyi album o yuzden. PA’da ovulen baska yerde ovulmuyor, disarda ovulen de burda iplenmiyor. Yillardir boyle yuruyor bu isler hala cozemedim sebebini.