Selam arkadaşlar. Üniversite mezunu, işinin ehli insanların bile PlayStation 5 veya külüstür bir arabayı dahi hayalinde görmekten uzak olduğu, Ezine beyaz peynirinin ve kalburüstü çikolatalar gibi gayet orta tabakaya hitap eden gıda ürünlerinin marketlerde alarmlı kutulara konulduğu fantastik bir diyardan sizi “Level 73 Occultist” olarak selamlıyorum.
Mana lazım ama dolarla yurtdışından geliyor diye alamıyoruz. Skill atamıyorum yani, “Occultist” olarak ben bilardo istakasıyla “Undead” dövüyorum ya. Bu ne skandal? “Town Portal” açıp köye dönemiyoruz, geçiş ücreti pahalı diye “Mount” olarak tüplü “Beyaz Şahin” kullanıyorum. Boss kesip Level atlarsak da; %50 Experience vergisi var, sikerim böyle fantastik dünyayı gerçekten.
Bu fantastik dünyanın en güzel ayrıntılarından biri olan; Pasifagresif’i okuyan ve takip eden kaliteli kitle dâhil, genel olarak Türk metalcisinin en çok nefret edeceği gruplardan biriyle beraberiz. Grup aslen; imaj, söylem ve müzikal anlamda, klasik metal kültüründen çok uzak olsa da, zamanla sağı solu yumruklamayı seven tüm dünya metalcileri tarafından epey sevilen bir grup haline geldi. Peki, bu nasıl oldu? Az sonra SADETTİN TEKSOY misali bunu açıklayacağım.
Öncelikle “Beatdown Hardcore” türünü tanıyalım. “Beatdown Hardcore” klasik “Hardcore/Punk”dan farklı olarak; nadiren ara ara hızlansa bile, mümkün olduğunca orta tempo devam eden, aşırı sert vokal ve gitar rifleri ile bir takım insanın birbirini delicesine dövdüğü, moshpitte takılanların ise kafalarının üzerinde dönüp taklalar attığı canlı performans odaklı bir hardcore alt türü. Yani metalcilere yönelik hiç bir şey yok. Hele ki Türk metalcisine yönelik hiçbir şey yok. Ben bunu 12 sene önce grubun 2008 çıkışlı “Agression” kritiğini yazdığımda test ettim, Türk metalcisinin bu gruba ve türe tepkisi SIFIR “0” oldu. “Senin ananı avradını sikerim, neden prog rock/metal varken bize bundan bahsediyorsun?” diyen bile olmadı. Keşke olsaydı da, adres alıp dövseydim hepsini.
O yıllarda dünya genelinde “Beatdown Hardcore” türüne metalciler tarafından gelen tepkiler pek farklı değildi aslında. Ancak bu türün grupları underground sahnede en korkunç seviyede iyi tepkileri alarak içten içe büyüyordu. 2010’lu yıllara geldiğimizde de müzik algoritması çok değişti. Spotify, Bandcamp, “Youtube” ve birçok farklı online etkileşim alanı ile birlikte, her müzik dinleyicisinin yatak odasına girildi. Plak şirketleri kimler “like” atmadan yorum yapmadan neleri gizli gizli dinlediklerini görür oldular. Misal sen “Marduk – Christraping Black Metal” dinledikten sonra “Zehra – Cennetten Çiçek” dinlersen bunlar algoritmaya işleniyor, ona göre sana tavsiyeler sunuluyor, yönlendirmeler yapılıyor. Bize bu müziği pazarlayanlar hepsini görüyorlar ve neler olup bittiğinden haberleri var. Korkunç bir seviyede izleniyoruz yani.
“Beatdown Hardcore” türüne dâhil olan gruplar arasında “Nuclear Blast Records” ile anlaşarak metal müzik pazarına giren ilk “Beatdown Hardcore” grubu “Rise of the Nortstar” oldu. Metal müzik pazarına ilk onların girmesi beni hiç şaşırtmadı açıkçası. Çünkü adamların müziğinde fazlaca thrash/crossover duymak mümkün. Ancak asıl konumuz olan “Nasty” nasıl bu seviyeye geldi gerçekten hayretler içinde kalıyorum. Aslında kalmıyorum da, yazının ilerleyişi açısından böyle demesi daha güzel oldu sanki.
“Nasty” 2006 yılında ilk tanıdığımda maksimum 50 kişilik leş gibi barlarda milletin birbirine hunharca tekme, yumruk salladığı bir “Beatdown Hardcore” grubu iken, şu an “Century Media Records” ile ilk albümünü çıkartmış bir grup. “Metalciler bizi sevsin.” Kafası ile alakalı en ufacık bir çaba barındırmadan, 50 kişilik barlardan; “Wacken”, “Hellfest” ve “Brutal Assault” gibi metal müziğin kalesi olan festivallerin ana sahnelerine kadar nasıl yükseldikleri hakkında net bir teorim yok açıkçası. Ama hayatımda canlıda izlerken en çok eğlendiğim gruplardan biri “Nasty” diyebilirim. Belki de bu olay metale bu derece uzak bir grubu metal pazarına soktu.
“Menace” grubun önceki yaptıklarından çok farklı şeyler barındırmıyor. “Bro, Century Media Records ile anlaştık. Bu plak şirketinin müşterileri çok metalci, ona göre bir şeyler çalalım.” İşine hiç girmeden, 2006 yılında 50 kişilik barda çaldıkları müziği yapmaya devam ediyorlar. “Agnostic Front”, “Sick of it All” ve “Madball” gibi baba grupları haricinde; metal şirketi ile anlaşıp, metalcilere hitap etme amaçlı ticari hamle yapmayan tek hardcore grubu “Nasty” diyebilirim çünkü grubun “Century Media Records” ile anlaştığını duyduğunda “Eyvah. Nasty de metal müziğe kurban gidecek.” diye üzülmüştüm ama tam tersi oldu. “Bizi madem böyle sevdiniz, bizim size yaranmaya ihtiyacımız yok.” tarzı köpek bir albüm ile kendilerini daha bir üst seviyeye taşımışlar.
Grubun bu güne kadar yaptığı diğer tüm albümler gibi “Menace” size yaptıkları müziğin adrenalin pompalaması hariç hiç bir şey vermiyor. “Nasty” VHS kasetlerinden izlediğimiz “Jean-Claude Van Damme” veya “Chuck Norris” filmlerinin müzikal versiyonundan fazlası değil ve bu müthiş keyifli bir şey. Türe hakim olanlar için sıradan bir albüm olabilir ama “Menace” bence “Century Media Records” tarafından metalcilere sunulan büyük bir hediye. Tadını çıkarın ve beğenirseniz ne ala. Çünkü devamı kesin gelecek.
Kadro Matthias Tarnath: Vokal
Paddy: Gitar
Berry: Bas
Nash: Davul
Şarkılar 1. Ultimate
2. Bulletrain
3. Menace
4. Be Careful
5. 666AM
6. Tricky Plays
7. Betrayer
8. You Will Know My Name
9. Inhale/Exhale
10. Blood Crop
11. Addicted
12. Table Of Kings
13. The End Of The World
14. Ballad Of Bullets
sabah sabah iyi güldüm. 666AM klibinde alevlerin ortasından takla ata ata gelen herif müthişti. aslında manyak eğlenceli ama vokal harbi gülünç ya. sanırım bunu bir süre gizlice ahmet kaya dinleyen ülkücü gibi dinleyeceğim.
Son 1-2 haftada Fifa oynarken bu albümü çok dinledim ve çok sayıda sinir krizi geçirip gamepad’i kırma eşiğine getirdim (ama hep son anda mantık devreye girdi çünkü malum kodumunun kolları DÖRT YÜZ lira), birkaç kez mikrofonu açıp ana avrat dümdüz gittim, yerleri tekmeleyip komşuya korku saldım.
ÇOK büyük ihtimalle bu terörün arkasında bu albüm yatıyor.
Çok üst düzey bir albüm değil ancak özellikle spor yaparken çok sarıyor. Hayvan gibi gaza geliyorum. Bu arada kritiği de çok beğendim, ellerine sağlık.
Kesinlikle metal kafaların seveceği bir albüm değil, ismail vilehand müzik konusunda açık fikirli ve geniş bir spektrumlu birisi olduğu için onun beğenmesine şaşırmadım.
kapağı görünce sikik bir nu-metal grubu olduklarını zannettim ama öyle olmadığını anladım.
sabah sabah iyi güldüm. 666AM klibinde alevlerin ortasından takla ata ata gelen herif müthişti. aslında manyak eğlenceli ama vokal harbi gülünç ya. sanırım bunu bir süre gizlice ahmet kaya dinleyen ülkücü gibi dinleyeceğim.
Son 1-2 haftada Fifa oynarken bu albümü çok dinledim ve çok sayıda sinir krizi geçirip gamepad’i kırma eşiğine getirdim (ama hep son anda mantık devreye girdi çünkü malum kodumunun kolları DÖRT YÜZ lira), birkaç kez mikrofonu açıp ana avrat dümdüz gittim, yerleri tekmeleyip komşuya korku saldım.
ÇOK büyük ihtimalle bu terörün arkasında bu albüm yatıyor.
Punk ile metal kafasının birleştiği her şey gibi bu da mükemmel.
Cowboy Bebop ile Black Lagoon’dan sahneler kullanarak yapmışlar klibi haha
Çok üst düzey bir albüm değil ancak özellikle spor yaparken çok sarıyor. Hayvan gibi gaza geliyorum. Bu arada kritiği de çok beğendim, ellerine sağlık.
Kesinlikle metal kafaların seveceği bir albüm değil, ismail vilehand müzik konusunda açık fikirli ve geniş bir spektrumlu birisi olduğu için onun beğenmesine şaşırmadım.
Grubun canlı performanslarının aşağı yukarı ne seviyede geçtiğini merak edenler için şu klibi bırakayım.
https://youtu.be/e5KB2Jzo1cw
Bu arada grubun en sevdiğim şarkılarından biridir.
04.10.2020
Sözlerini en çok sevdiğim şarkıları ise bu.
https://youtu.be/RYjjbU5Q4RE
Vallahi aynen dedikleri gibi.
Acayip keyifli kritik için teşekkürler :D grubu hiç görmemiştim, bayıldım! Gaz desen var, komikli klip desen var işte bu :p
07.10.2020
@devoankara, komikli klipleri seviyorsan bu en güzeli.
https://youtu.be/2p6JRjDGm3k
Özellikle 2:04 sonrasına kahkaha atıyorum. Yahu bir insan uzandığı yerden sakin sakin gitar çalan arkadaşına böyle ters taklalı bir şaka yapar mı?
https://youtu.be/e5KB2Jzo1cw
Benim mental sağlığı kurtaracak ortam
https://youtu.be/OabYzhC2GMQ
Yeni albüm öküz gibi.