Bugün ele alacağımız Tokyo çıkışlı grup Envy, herhangi bir tür/genre içine yerleştirmeye zorlandığımız müzik gruplarından. 2001 ve 2003 yıllarında çıkardıkları ‘All The Footprints You’ve Ever Left…’ ve ‘A Dead Sinking Story’ ile adını, post-rock efsanesi Mogwai’nin sahip olduğu Rock Action Records ile oldukça geniş kitlelere duyurdu. Screamo, post-hardcore, post-rock… Bu iki albümde ne ararsanız vardı, grubun müziği birçok alana uzanıyordu.
Grup ilerleyen yıllarda da güzel albümler çıkardı, fakat bunlar ‘öncelik etkisi’ne yenik düştü ve her ne kadar sevilen işler olsa da adı geçen albümler kadar büyük bir etki yaratamadı. 2016 yılında vokalist Tetsuya Fukagawa gruptan çıktı, grubun severleri ‘Grup dağılacak mı acaba?’ diye düşümeye başladı. Neyse ki böyle bir şey olmadı: Fukugawa gruba geri döndü ve Envy, söz konusu ‘öncelik etkisi’ne meydan okurcasına, 2020 yıl sonu listelerinde üst sıraları zorlayacak harika albümü ‘The Fallen Crimson’ ile karşımıza çıktı.
Diskografisinde çoğunlukla farklı tarzları bir arada sunan Envy, ‘The Fallen Crimson’da biraz daha farklı bir formüle başvurmuş. Grubun önceki şarkılarını dinlerken, aynı anda birden çok elementle karşı karşıya kalıp farklı duyguları aynı anda hissedebilirsiniz. Ancak bu albümde grup, her bir şarkı için baskın bir tema kullanmaya çalışmış ve diğer türlere ait elementleri şarkılara renk katmak için kullanmış. Örneğin, giriş parçası ‘Statement of Freedom’ çoğunlukla post-hardcore bir tavır içerse de post-rock türünden beslenen melodiler ile grubun karakteristik soundundan kopulmamasının önüne geçilmiş. Buna benzer şekilde, ‘Rhythm’ ve ‘Eternal Memories…’ gibi sadece post-rock odaklı şarkılar da mevcutken; ‘HIKARI’ ve kapanış şarkısı ‘A Step in the Morning Glow’ gibi daha karma yapıda şarkılar ile de karşılaşabilmekteyiz.
Grup elemanlarının enstrümanlarındaki performansları gerçekten takdire şayan. Zaten post-rock diyorsak gitarların apayrı bir önemi var ama grubun 3 gitaristi, bu kadar çeşitli ve güzel tonları bir arada kullanma konusunda çok başarılı bir iş çıkarmış. Grup, hem şarkı içinde hem de şarkılar arası tür geçişlerinde gitar soundları açısından asla sırıtmıyor. Çok orijinal riffler ile karşılaşmayacaksınız, bunu akılda tutalım. Yine de bu kadar çeşitliliği, çorba olmadan hoş bir bütün halinde sunabilmenin ne kadar zor olabileceği hakkında çoğunlukla hemfikir olabiliriz diye düşünüyorum. Ayrıca albüm prodüksiyon açısından, öncekilere fark atacak bir kaliteye sahip. Tarzı sevmeseniz bile, sırf kulaklarınıza keyifli bir şölen tattırmak için albüme bir şans verebilirsiniz.
Benim için albümün en kritik önemine sahip grup elemanı, vokalist Fukagawa oldu. Evet, önceki işlerinde de zaten sevilen ve övgüleri toplamış bir müzisyendi, ancak bu albümde artık kendi zirvesine ulaştığını düşünüyorum. Grubun eski albümlerine kıyasla daha tok ve net bir vokal ile karşı karşıyayız; artık Fukagawa’nın sadece ‘screamo vokalist’i olmadığını görüyoruz. Yetkin tekniğinin yanı sıra, sesi aracılığıyla yansıttığı acı çekmenin ve nefretin samimiyetini içimizde hissedebiliyoruz. İlk şarkılarda birkaç kez kulağımıza çalınan ve ‘Rhythm’i tamamen ele geçiren kadın vokallerin kullanımı, kesinlikle yerinde ve doğru bir seçim olmuş. Envy’nin imza elementlerinden düz konuşmanın (spoken-words) albüm boyunca karşımıza çıkması, Japonca bilmesem de beni gaza getirmeye yetti.
Yine vokallerle ilgili olarak, grubun kariyeri boyunca kendi dillerinde şarkılar yazması, her ne kadar içerik hakkında fikir sahibi olamasam da benim için büyük bir artı. Kvelertak, Alcest gibi grupların kendi coğrafyalarının kelimelerini kullanarak şarkı yazıp dünyaya ulaşması beni her zaman heyecanlandırmıştır. Tetsuya Fukagawa da tıpkı bu grupların vokalistleri gibi, kulağa müzikle oldukça uyumlu şekilde gelen vokalleri ile dinleyenleri heyecanlandırmayı başarıyor.
‘The Fallen Crimson’ çok sayıda müzik dinleyicisine hitap edebilecek bir albüm. Yer yer karanlık ve agresif, yer yer huzur ve hüzün veren atmosferi ile çok çeşitli hislere dokunacak şarkılara sahip. Grup, bu yedinci albümü ile yepyeni bir şey ile karşımıza çıkmadı. Fakat yazının başında bahsi geçen ‘öncelik etkisi’ni büyük ölçüde kırmayı başarıyor. Son olarak albüm; inanılmaz kaliteli prodüksiyonu, denediği yeni birkaç formülü, ustaca sergilenen performansları ve tekrar tekrar dinlenme potansiyeli yüksek şarkılar ile yıl sonu listelerine girmeyi sonuna kadar hak ediyor.
Kadro Tetsuya Fukagawa: Vokal, programlama
Nobukata Kawai: Gitar
Tsuyoshi Yoshitake: Gitar
Yoshimitsu Taki: Gitar
Manabu Nakagawa: Bas
Hiroki Watanabe: Davul
Şarkılar 1. Statement of Freedom
2. Swaying Leaves and Scattering Breath
3. A Faint New World
4. Rhythm
5. Marginalized Thread
6. HIKARI
7. Eternal Memories and Reincarnation
8. Fingerprint Mark
9. Dawn and Gaze
10. Memories and the Limit
11. A Step in the Morning Glow
Devrim bu güzel kritik için ellerine sağlık. envy’den yer yer Tetsuya’nın tekdüze vokal melodileri sebebiyle sıkılmakla beraber, bir dönem A Dead Sinking Story albümlerini epeyce dinlemiştim. Bir önceki albümden sonra Tetsuya’nın gruptan ayrılması, ardından tekrar gruba dönmesi ama akabinde orijinal kadrodan da üç kişinin ayrılması filan bu albüm konusunda endişelendirmişti beni. Ama alınlarının akıyla çıkmışlar. Marginal Thread çok güzel şarkı bu arada. Benden de bi 8 çalışır bu albüme.
@Kürşat, öncelikle teşekkür ederim :’) diğer elemanların da ayrılmasını kritiğe eklememişim, okuyucular kusura bakmasın lütfen. Ayrıca ‘A Dead Sinking Story’ ekibin işlerinden favorim ahaha :p
Çok sevindim albümünü beğenmene!
@devoankara, Abi tabii ki! Deftones kritiğin de çok güzeldi. Sitede önceden baya bir Deftones kritiği vardı ama ayrılan yazarların isteği üzerine-yanlışsam düzeltin- kaldırıldı diye hatırlıyorum. Akıp gidiyor kritiklerin valla şu Deftones’un kalan albümlerine de vakit buldukça el atsan. Ya da sevgili @ismail vilehand abi ya da Berca B abimiz… Keşke iki kelimeyi bir araya getirebilsem ‘:-D
Devrim bu güzel kritik için ellerine sağlık. envy’den yer yer Tetsuya’nın tekdüze vokal melodileri sebebiyle sıkılmakla beraber, bir dönem A Dead Sinking Story albümlerini epeyce dinlemiştim. Bir önceki albümden sonra Tetsuya’nın gruptan ayrılması, ardından tekrar gruba dönmesi ama akabinde orijinal kadrodan da üç kişinin ayrılması filan bu albüm konusunda endişelendirmişti beni. Ama alınlarının akıyla çıkmışlar. Marginal Thread çok güzel şarkı bu arada. Benden de bi 8 çalışır bu albüme.
18.10.2020
@Kürşat, Marginalized Thread* albümün ismini yanlış yazmışım ‘:D
18.10.2020
@Kürşat, öncelikle teşekkür ederim :’) diğer elemanların da ayrılmasını kritiğe eklememişim, okuyucular kusura bakmasın lütfen. Ayrıca ‘A Dead Sinking Story’ ekibin işlerinden favorim ahaha :p
Çok sevindim albümünü beğenmene!
kritik için teşekkürler,albüm,vokaller leziz gerçekten
18.10.2020
@ozzy, ben de teşekkür ederim! :)
Envy pek dinlediğim bi grup değil ama sitede post-rock incelemesi özlemişiz.
18.10.2020
@Melkor, Hatta sitede adam kesmeli metal harici herhangi bi’ şey görmeyi özlemişiz galiba.
18.10.2020
@Kürşat, @Melkor
Ahaha sevindim, ne mutlu farklı alternatifler de hoşunuza gidiyorsa :’)
25.10.2020
@devoankara, Abi tabii ki! Deftones kritiğin de çok güzeldi. Sitede önceden baya bir Deftones kritiği vardı ama ayrılan yazarların isteği üzerine-yanlışsam düzeltin- kaldırıldı diye hatırlıyorum. Akıp gidiyor kritiklerin valla şu Deftones’un kalan albümlerine de vakit buldukça el atsan. Ya da sevgili @ismail vilehand abi ya da Berca B abimiz… Keşke iki kelimeyi bir araya getirebilsem ‘:-D