BELTEZ ismini ilk gördüğümde şöyle bir düşündüm. Çok tanıdık geliyor, ancak gruba dair kafamda herhangi bir şey oluşmuyordu. O kadar oluşmuyordu ki PA’ya girip grupla ilgili bir şeyler yazılıp yazılmadığına bakmayı düşünmedim bile.
Sonra ulan birileri bahsetmiştir, önermiştir diye bir arattım ki ne göreyim? Grubun 2017’de çıkardığı bir önceki albümü “Exiled, Punished… Rejected” incelemişim de haberim yokmuş. Kısa süreli bir şaşırmanın ardından, sitemiz kitlesi tarafından ilgi görmemiş bu incelemeyi kapatıp grubun yeni albümü hakkında bir şeyler yazmaya başladım.
Bizleri Almanya’dan selamlayan BELTEZ, yeterli miktarda fikir barındıran bir black metal icra ediyor. İdealist bir grup olduklarını gösterircesine, grup bu albüm için Ulrike Serowy adlı yazara “Black Banners” adlı bir kitap yazdırmış ve bu albümü de o kitabın müziği olarak bestelemiş. Yani birbiriyle örtüşen iki yapıttan oluşan bir şey var karşımızda. Bunlar güzel, hoş şeyler deyip müziğe doğru yol alıyorum.
2020 yılındaki BELTEZ, bir önceki albümün incelemesinde bahsettiğim DISSECTION ve WATAIN referanslarını biraz törpülemişe benziyor. “A Grey Chill and a Whisper”da dinlediğimiz black metal, önceki albümdeki bariz Nödtveidt’izmlere pek bulaşmıyor ve İskandinav kimliğinden ziyade daha Orta Avrupa karakterli bir karanlık sunuyor.
İçinde Almanlık olduğunu bir şekilde hissettiren albüm, bu yanıyla bence daha çekici bir hâl alıyor. Kederli bir şeyler anlatıldığı belli olsa da ortada melankoliymiş, romantizmmiş o tarz şeyler yok. Kapağında tank olan mermili Alman black metali değil belki, ancak ihtiyaç duyulan atara ve canhıraş çırpınışlara da ziyadesiyle sahip.
“A Grey Chill and a Whisper”ı benim açımdan değerli yapan şey, BELTEZ’in önceki albümden sonra gözle görülür, kulakla duyulur bir gelişim gösterdiğini hissettirmesi. Çok daha yoğun, bütünlüklü bir iş var karşımızda ve dinlerken şarkıların bahsettiğim kitabın farklı bölümleriyle eşleştiğini hissedebiliyorsunuz. Haaa, bu kitap muhabbetini bilmeseydim ilk dinleyişimde yavşak gibi “bu albüm kesin bi kitap için yazıldı ha, valla bak” der miydim, tabii ki demezdim ama şu an biliyorum ve beynim bana oyunlar oynayarak bunun böyle olduğu konusunda beni ikna ediyor, her yeni başlayan şarkıyla birlikte kitaptaki farklı bir bölümün başladığı izlenimini yaratıyor. Ne diyorum acaba şu an.
Eğer bu yıl çıkan PANZERFAUST albümünü sevdiyseniz, Polonya black metalinin nihilist olmayan tarafını seviyor; Alman black metalinin hüzünlenecekmiş gibi duran ama özünde ayı gibi şeyler yapan yaklaşımından ıslanıyorsanız, BELTEZ’e bakmanızı salık veririm. Zaten bu albüme de bir geri dönüş alamazsak grubun bir sonraki albümüne herhalde bu sayfalarda yer vermeyiz. Sonuçta BELTEZ de babamızın oğlu değil, zorlamaya gerek yok.
Kadro M.P.: Vokal
D.K.: Vokal, gitar
J.K.: Vokal, gitar
C.U.: Bas
Sebastian: Davul
Şarkılar 1. In Apathy and in Slumber
2. The City Lies in Utter Silence
3. Black Banners
4. A Taste of Utter Extinction
5. The Unwedded Widow
6. From Sorrow into Darkness
7. A Grey Chill and a Whisper
8. I May Be Damned but at Least I've Found You
9. We Remember to Remember
3 sene önce site sayesinde keşfedip antalya-izmir yolculuğu sırasında Exiled, Punished… Rejected albümünü bayıla bayıla dinlemiştim. Buna da en kısa zamanda bakacağım
mors principium est’in yeni albümünün incelemesi ne zaman gelecek?
30.10.2020
@countless skies, yarın.
2 albümüde edinmiş birisi olarak eline sağlık Ahmet ,Kısa ve öz bir kritik olmuş.
Sadece giriş kısmını dinledim. Dinleyeceğim albümler arasında umarım sıra gelirse merhaba
3 sene önce site sayesinde keşfedip antalya-izmir yolculuğu sırasında Exiled, Punished… Rejected albümünü bayıla bayıla dinlemiştim. Buna da en kısa zamanda bakacağım