Kritik yazmada acemiyim ama haberi duyduğumda bu kritiği yazmam lazım diye düşündüm. Eğer hatalarım varsa belirtmenizi ancak eleştirinizi acemi olduğumu göz önünde bulundurarak yapmanızı rica ediyorum.
22 Eylül 2020 akşamı Türkiye’de de çok sevilen grup Anathema faaliyetlerini durdurduğunu açıkladı. Dağılma sebeplerini kısaca anlatmak gerekirse bu sene olan bütün zorluklara (Covid-19 pandemisi vs.) karşı koyamadıklarını ve faaliyetlerini durdurduklarını belirttiler.
Anathema çoğu kişi için özel bir yerdedir, özel bir gruptur Anathema.
Türkiye için başka önemlidir tabii. Türkiye Anathema’yı, Anathema Türkiye’yi sever. Türkler zaten böyle hüzünlü şeylere bayılırlar hali hazırda kocaman bir arabesk kültürü var. Ama bir yandan da Katatonia, Anathema ve Tiamat gibi gruplar vardır Türklerin haşır neşir olduğu.
1990 senesinde İngiltere Liverpool’da, 3 kardeş Vincent, Daniel, Jamie Cavanagh, John Douglas ve Darren White’tan oluşan ilk kadrosuyla hayatına başladı Anathema. Jamie grup kurulduktan 1 sene sonra ayrıldı ama 2001 yılında geri dönecekti. 1993 senesinde ‘’Serenades’’ albümü, My Dying Bride ve Paradise Lost ile İngiliz Death/Doom Metali’nin 3 mimarından biri olmasını sağladı. Bu albümden sonra Pentecost III EP’sini de çıkardıktan sonra vokalist Darren White ayrıldı. Ve böylece Vincent Cavanagh daha sonra hep olacağı vokalist/gitarist pozisyonuna yerleşti. 1995 yılında çok önemli ‘’The Silent Enigma’’ albümü ile adından çokça söz ettirdi. 1996 senesinde ise ‘’Eternity’’ albümünü çıkardı. Bu albümde değişimin izleri görülmeye başlamıştı ama daha değişmemişti. 1998 senesine geldiğimizde ise Çok daha progresif, atmosferik ve rock soundunda ‘’Alternative 4’’ albümü çıktı. Anathema değişime uğrayıp çok olumlu tepkiler almıştı. Daha sonrasında ise 1999’da ‘’Judgement’’, 2001’de ‘’A Fine Day to Exit’’, 2003’te ise ‘’A Natural Disaster’’ albümleri ile tüm dünyayı etkisi altına almıştı. Özellikle Türkiye’yi. 2010 senesinde ise tekrar değişime gitmişti Anathema. Davulcu John Douglas’ın kız kardeşi, daha önce bazı şarkılarda da konuk vokal olarak yer alan Lee Douglas gruba katılmıştı. ‘’We’re Here Because We’re Here’’ albümü daha sakin, daha hafif bir albümdü. Bu albümden sonra da böyle devam ettiler.
Bu yazının konusu 2017 çıkışlı ‘’The Optimist’’ albümü. Şimdi ona geçelim.
Öncelikle albüm bir konsept albüm. 2001 çıkışlı ‘’A Fine Day to Exit’’ albümünün devamı şeklinde. ‘’Judgement’’ ve ‘’A Natural Disaster’’ ile 3 peş peşe çıkan efsane albümler arasında ‘’A Fine Day to Exit’’ biraz daha farklıdır. Özellikle ilk çıktığında biraz tepkiye uğramıştır çünkü bu albüm Anathema ruhunu korusa bile aynı memleketten olan Radiohead kafasına daha yakındır. Yine de bu albümü kötü yapmaz.
‘’A Fine Day to Exit’’ albümü 2001 yılında, Katatonia klasiği ‘’Last Fair Deal Gone Down’’ albümü ile aynı sene çıkmıştır. Albümünde karakter albümün kapağında da görünen San Diego, California’daki Silver Strand sahiline gelmiştir arabasıyla. Burada bütün sorunlarını düşünür ve en sonunda denize içine doğru yürür, hayatını sonlandırmaya.
‘’The Optimist’’ ise aynı yerden, Silver Strand’dan başlar hikayeye. Karakter denizden çıkar, intihar edememiştir. Arabasına biner ve yaşadıklarını düşünür, tekrar. Bir aydınlanma yaşar ve intihardan vazgeçer. Mutlu Son (mu?)!
Müzikal olarak bahsedecek olursak albümden gayet insanın içine sinen bir albüm. Uzun zamandır yaptıkları en iyi şarkıları da barındıran albüm kanımca. Piyano ve elektronik sesler dışında kullanılan farklı enstrümanlar birbirine karışmayıp, uygun oranda kullanılıp müziğe olumlu bir etki bırakıyor. Lee Douglas ağırlıklı vokal olsa bile Vincent da bolca vokal yapıyor ve Anathema etkisini gösteriyor. Bu albümün çok iyi yaptığı şeylerden birisi de en ufacık anlarda o eski Anathema hislerini yaşatabilmesi.
Kötü yanları yok mu, değil. Anathema’nın uzun yıllardır yaptığı müziğin durgunluğu aslında çok riskli. Bu nedenle bazı yerler çok bayık ve sıkıcı gelebiliyor. Bu olay yavaşlıkla ilgili değil duyguyla ilgili size yazılarla anlatamam ama yavaş olmasına rağmen insana duyguyu aşılayan ‘’A Natural Disaster’’ albümünden Flying’i dinlemenizi söyleyebilirim.
Her haliyle ‘’The Optimist’’ sadece iyi bir albüm değil aynı zamanda iyi bir son albüm bence.
Anathema’nın dağılma sebepleri daha çok maddi durum gibi gözüküyor. Konser yapamamaları vs. Zaten metal-archives sitesinde durumları -On hold- gözüküyor. O yüzden ben bunun sadece bir ayrılık olduğunu düşünüyorum. Onlar da bu zorlukların üstesinden gelip geri dönecekler.
Tıpkı ‘’A Fine Day to Exit’’ albümünde denize giren karakterin ‘’The Optimist’’ albümünde denizden çıkması gibi.
Kadro Vincent Cavanagh: Vokal, ritim gitar, bas, klavye, programlama, besteler (tracks 1, 2, 5, 8, 11)
Danny Cavanagh: Vokal, lead ve akustik gitar, bas, klavye, piyano, besteler (1, 3, 4, 5, 6, 7, 9, 10)
John Douglas: Davul, perküsyon, klavye, besteler (1, 2, 8, 11)
Jamie Cavanagh: Bas
Lee Douglas: Vokal
Daniel Cardoso: Davul
Şarkılar 1. 32.63N 117.14W
2. Leaving It Behind
3. Endless Ways
4. The Optimist
5. San Francisco
6. Springfield
7. Ghosts
8. Can't Let Go
9. Close Your Eyes
10. Wildfires
11. Back to the Start
“hatalarım varsa belirtmenizi rica ediyorum” diye izin verdiğin için belirtiyorum, yazının yarısına yakını albümün tanıtımı/kritiği değil de grubun kuruluş/kariyer ve müzikal değişimi biyografisi olmuş. Anathema oldukça bilinen bir grup, bu yüzden yaklaşık 20 yıldır zaten süren bu değişimi ya da önceki dönemleri kısa tutsan daha iyi olabilirdi. Ayrıca bence devrik cümleden ve gereksiz kelimelerden olabildiğince kaçın. “Müzikal olarak bahsedecek olursak albümden gayet insanın içine sinen bir albüm.” yorucu bir cümle. Nesne-fiil düzeni veya tekrarsız sözcükler gibi kurallar daha akıcı bir yazı ortaya çıkarır, aklında bulunsun.
Ben albümü ilk çıktığından beri çok severek dinliyorum. Grubun 2003′ten beri Radiohead çizgisine yaklaştığı tespiti de zaten doğru, Radiohead’i sevmesem de bu radyo dostu, sakin ortam dostu, hüzünlü ama ağlak olmayan Anathema’yı çok seviyorum. Lee Douglas zaten müthiş bir karardı. Çok riskli bir hareketti ancak riske değdi, grubu gözümde çok üst bir yere taşıdı. Dağılmalarına olan üzüntümü haberin altında yazdım zaten.
Albümün adı “iyimser” olsa da yanlış bir zamanda dinlendiğinde epey düşürücü etkisi var heheh. Metalin daha sert türlerine daha iyi duran “melodik bir hüzün” değil de duygusal, melankolik, üzücü bir atmoseri var. Açılış ve kapanış parçaları hariç yalnız dinlendiğinde kolaylıkla modu düşürebilecek cinsten parçalar -zaten bence “optimist” sayılabilecek tek parça da Back to the start. Endless Ways, The Optimist ve Springfield favori parçalarım. Not yerinde olmuş, benden de 8/10.
Sitede ciddi bir Anathema eksikliği var. Her Ulver albümünün haberi kritiği güncel bir biçimde çıkıyorsa bence Anathema’nın da çıkmalı idi.
Edebiyattan ve dil bilgisinden çok anlamayan biri olarak kritiği beğendim. Yanılmıyorsam Judgement ve Alternative 4 kritiği yok sitede. Sana zahmet onları da yazarsan hocam tatlı olur.
Albümü dinlemedim, kritik için naçizane görüşlerimi dile getireyim dedim.
Bu arada R.I.P. Anathema.
Öncelikle tanıtma kısımları sizi bilmiyorum ama beni çok bayıyor, olabildiğince kısa tutulmalı bence.
Arada kulak tırmalayan kalıplar ve cümleler var, örnek vermek gerekirse “tepkiye uğramak” ve “Yine de bu albümü kötü yapmaz.” gibi. “Tepki aldı/gördü” ve “Yine de bu, albümün kötü olduğunu göstermez” gibi değiştirilse daha iyi olur gibi düşünüyorum.
Bir de “-dır/-dir” ekinin olabildiğince az kullanılması hatta bence hiç kulllanılmaması lazım. Mesela şu yerine;
‘’Judgement’’ ve ‘’A Natural Disaster’’ ile 3 peş peşe çıkan efsane albümler arasında ‘’A Fine Day to Exit’’ biraz daha farklıdır. Özellikle ilk çıktığında biraz tepkiye uğramıştır çünkü bu albüm Anathema ruhunu korusa bile aynı memleketten olan Radiohead kafasına daha yakındır.
Şu daha iyi olurdu bence;
‘’Judgement’’ ve ‘’A Natural Disaster’’ ile 3 peş peşe çıkan efsane albümler arasında ‘’A Fine Day to Exit’’ biraz daha farklı. Özellikle ilk çıktığında biraz tepki gördü çünkü bu albüm Anathema ruhunu korusa bile aynı memleketten olan Radiohead kafasına daha yakın.
Onun dışında diyeceğim bir şey yok. İlk kritik için iyi, elime kalem alıp iki cümle yazmaya cesaret edemediğimi düşünürsek saygı da duyuyorum kritik yazarlarına ahahahsha
Bana kalırsa tanıtma kısımları nitelikli olduğu zaman gayet yararlıdır kritik için. Sıradan bilgi değil de grubun yaşadığı müzikal değişimleri değişik perspektiften çok uzun olmamak kaydıyla açıklamak yeni başlayan dinleyici için de gayet iyi bir şey. Sonuçta çoğu kişi bilgi almak için başka başka sitelere bakmaktansa bir yazı içinde buna yer vermek gayet mantıklı. Siz bunu yaparak başka başka kapılar açıyorsunuz. İnsan bunu merak ediyor ve daha fazla araştırıyor.
Albüm açıklamalarında/kritiklerinde herkesin fikri farklıdır ve değişik fikirleri okumak dinleyici açısından da gayet güzel bir olay. Her müzik grubunu herkes bilmeyebilir. Elbette bilmeyen kimseler vardır bunu da düşünerek yazılması yerinde olur. Sonuçta bir Edgar Allan Poe hikayesi yazmıyorsunuz değişik tasvirler, sanatsal açıklamalar, az kullanılan kelimeler, entelektüel açıdan anlaşılması zor kelimeler kurmaktansa albümden bahsedip albümün içeriğini anlaşılacak cümlelerle okuyucuya aktarmak en doğrusu.
Eleştirilecek yerler elbette ki var. Misal Radiohead kafası. Böyle tabirler kullanılmamalı. Onun yerine “etkisi” veya “hissiyatı” olabilirdi. Devrik cümle az kullanılması gerekir.
Bu arada Radiohead gayet iyi bir gruptur. Anathema’nın son dönemini sevip de radiohead sevmemek olmaz. et ile tırnak gibidirler. Anathema Radiohead’den direkt etki alır.
Elinize sağlık.
Çok iyi albüm. 8,5/10
Valla hocam șahsen anathema son donemi seviyorum ama radiohead’e katlanamiyorum bile. Bildiğin olabiliyor boyle yani. Albumse a natural disaster’den beri en iyisi kanimca.
Biri ağlak yazmış, diğeri Radiohead kafası diyerek sözde grubu küçümsemiş. Yaşınızı bu kadar belli etmeyin. Sevmek, beğenmek zorunda değilsiniz; nefret de edebilirsiniz. Fakat bir grup hakkında iki kelam ettiğinizde o grubun müzik tarihindeki yerini bilmek zorundasınız. Aksi halde sizi cahillikle suçlayanlar olabilir. Bunu bir tavsiye olarak söylüyorum. Amacım sizi rencide etmek değil. Radiohead müzik tarihinin en etkili ve önemli gruplardandır. Biraz araştırın, saygı gösterin.
@deadhouse, Benim yazıda Radiohead’e olumlu/olumsuz herhangi bir tepkim yoktu. Sadece o dönem Anathema müziğinin Radiohead’e benzediğini belirtmiştim ancak belli ki yanlış kelimeleri kullanmışım.
Radiohead’in ne kadar önemli bir grup olduğunu ben de biliyorum.
@enemyofgod, Kritiğin güzel. Anathema gibi bir grubu tanıtmak bence doğru değil ama senin bileceğin iş. Kritiğin her zaman kişisel olduğuna inanırım. Tepkim aslında ağır bir tepki değil. Saygın, önemli grupları nitelerken biraz dikkatli olmalıyız bence.
@deadhouse, “ağlak”ı ben yazdım bana konuş. Ama radiohead’e ağlak demedim, önce dikkatli oku sonra yorum yaz. “Anathema ağlak olmayan ama hüzünlü bir müzik yapıyor”, demişim. Radiohead’e ise sadece sevmem dedim. Fikir belirtirken şimdi de “yaşınızı belli etmeyin” diye ad hominem mi yapılıyor ya? 34 yaşında işinde gücünde biriyim, sen kaç yaşındasın? Dikkat ediyorum çoğu yorumunda bir çeşit sataşma/tartışma ama öyle değilmiş gibi yapıyor havası var, sevmediğin gruplara/eserlere filan günahım kadar sevmem sevenleri hiç anlamıyorum vs. diye yorum getirirken sorun yok, ama başkası sevmiyorum diyince yaşınızı belli etmeyin bilmem ne. Kusura bakma birader işin gücün karantinanın arasında kafa dağıtıp yorum okumaya/yapmaya giriyoruz şuraya, bu kadar ciddiye almayın kendinizi.
@Twat, Öncelikle yorumunu okudum. Kime ağlak dediğin anlaşılmıyor. Radiohead’e mi Anathema’ya mı? Radiohead’i kastettiğin anlamı çıkabiliyor yorumundan. İkinci olarak olayın sevip sevmemeyle ilgili olmadığını baştan belirttim. Venom’dan nefret etmeme rağmen Venom hakkında saçma, bilgisizce yorumlarda bulunanlara da aynı şekilde yazdım. Olayın bir müziği veya grubu sevip sevmemeyle bir alakası yok. Ağlak kelimesini Radiohead için kullandığını düşündüğüm için yaşının küçük olduğunu düşündüm. Tanışmıyoruz değil mi? Nereden bileyim yaşını. Kullanıcı adının yanında yazmıyor. Karantinadan, işten güçten, benim bilerek tartışma çıkarmaya çalışmamdan falan bahsetmişsin. Bunlara verebilecek cevabım yok. Ben senin yazdıklarına bakarak yorum yapabilirim; niyet okuyarak yorum yapmak tarzım değil. Bir de bana ne ya karantinadan falan filan. Ne yapayım kardeşim. Tamam o zaman kimseye yorum yapmayalım, konuşmayalım. Ben buraya hiçbir zaman kişisel, özel hayatımı getirmiyorum. Başkasını ne ilgilendirir benim hayatım. Burada müzik konuşuyoruz. Bu kadar atarlanmanın anlamı ne. Bu kadar sinirleniyorsan yorum falan yapmam bir daha sana karşı. Kullanıcı adına bakarak yorum yapan biri değilim ama senin için dikkat edeceğim bundan sonra.
@deadhouse, valla bence önce insanları sinirlendirecek şeyler yazıp sonra da “bu kadar atarlanmanın anlamı ne” diye sormak tam bir öz farkındalık eksikliği. Cümlem netti, okuyup anlamaman benim sorunum değil. Bana direkt yazmamışsın, ortaya attın ben de konuştum, hayatımı anlatmadım, yaş konusunu da açan yine sendin. kavgaya gerek yok, selametle.
@deadhouse, Venom’a eleştiriyi ben getirmiştim ama hiç öyle bilgisizce, cahilce falan değildi. Bu grup bir çok gruba ilham vermiş olabilir ama kötü müzik yaptılar dedim, burada bilim ya da matematik konuşmuyoruz, subjektif yorum yapıyoruz tabi ben grup hakkında yalan söylerim düzeltilir, hiç sorun değil. Ben burayı diğer mecralardan daha bir önde görüyordum, insanların saygılı bir şekilde tartışabileceği bir mekan, fikirlerini açık açık rahat rahat yazabileceği bir mekan olarak görüyordum ama insanın üzerine çullanıyorsunuz. Radiohead kafası demiş olsun ya da ağlak desin ne farkeder yahu? Adam müziği beğenmemiş ağlak bulmuş vs. yani cevap verilir ama bu denli sert şeyler yazmak doğru mu? Yaş falan zaten komik şeyler adam 10 yaşında da olsa 50 yaşında da olsa internet ile hemen grubun tarihçesini okuyabilir, bunun da bir olayı yok yani. Eleştiri düzgün tepki yanlış.
Geçen Idle Hands hakkında ben bu grubun olayını anlamadım, çok sıradan geliyor yazıyorum. Sıfır hakaret, acaba bir şey mi kaçırıyorum diye merak ediyorum. Orada da yine afra tafra bana çok saçma geliyor. Buraya müzik için kafa dağıtmak belki biraz sohbet için geliyoruz ama böyle şeyler can sıkıyor.
Albüm kritiğine gelirsek ben ne kadar detaylı ve bilgi içeren yazı görürsem o kadar zevk alıyorum.
@Boba Fett, Bu kadar toksisite cidden fazla olmaya başladı. Daha kötüsü her yere sıçradı. İnsan dalgasına bile yorum yazarken elli kere düşünür mü ya, nasıl bir çağdayız hayret ediyorum. Koyduğum nokta bile birilerini rahatsız eder mi diye düşünmek zorunda mıyım ya ben?
İşin daha garibi tema metal müzik. Muhtemelen grupların kendileri bile bu kadar ciddi davranmıyordur.
@Rust in Peace., Tema metal ve türevi olunca insan biraz daha nasıl desem eleştiriye açık olmayı bekliyor. Metal öyle ya hani her konuda, insanları rahatsız edecek olsa bile müziğini yapıyor hayranların bu kadar muhafazakar olması şaşırtıcı. Ben de bir şey yazarken sürekli dikkat etmeye aman biri alınacak, biri kırılacak, birileri rahatsız olacak demeye başladım, sosyal medya maalesef amacını aşıyor kötü yerlere gidiyor.
“hatalarım varsa belirtmenizi rica ediyorum” diye izin verdiğin için belirtiyorum, yazının yarısına yakını albümün tanıtımı/kritiği değil de grubun kuruluş/kariyer ve müzikal değişimi biyografisi olmuş. Anathema oldukça bilinen bir grup, bu yüzden yaklaşık 20 yıldır zaten süren bu değişimi ya da önceki dönemleri kısa tutsan daha iyi olabilirdi. Ayrıca bence devrik cümleden ve gereksiz kelimelerden olabildiğince kaçın. “Müzikal olarak bahsedecek olursak albümden gayet insanın içine sinen bir albüm.” yorucu bir cümle. Nesne-fiil düzeni veya tekrarsız sözcükler gibi kurallar daha akıcı bir yazı ortaya çıkarır, aklında bulunsun.
Ben albümü ilk çıktığından beri çok severek dinliyorum. Grubun 2003′ten beri Radiohead çizgisine yaklaştığı tespiti de zaten doğru, Radiohead’i sevmesem de bu radyo dostu, sakin ortam dostu, hüzünlü ama ağlak olmayan Anathema’yı çok seviyorum. Lee Douglas zaten müthiş bir karardı. Çok riskli bir hareketti ancak riske değdi, grubu gözümde çok üst bir yere taşıdı. Dağılmalarına olan üzüntümü haberin altında yazdım zaten.
Albümün adı “iyimser” olsa da yanlış bir zamanda dinlendiğinde epey düşürücü etkisi var heheh. Metalin daha sert türlerine daha iyi duran “melodik bir hüzün” değil de duygusal, melankolik, üzücü bir atmoseri var. Açılış ve kapanış parçaları hariç yalnız dinlendiğinde kolaylıkla modu düşürebilecek cinsten parçalar -zaten bence “optimist” sayılabilecek tek parça da Back to the start. Endless Ways, The Optimist ve Springfield favori parçalarım. Not yerinde olmuş, benden de 8/10.
13.10.2020
@Twat, Teşekkür ederim eleştirin için. Bir daha kritik yazacak olursam dediklerine dikkat edeceğim.
Ben de Radiohead sevmem bu arada :).
Sitede ciddi bir Anathema eksikliği var. Her Ulver albümünün haberi kritiği güncel bir biçimde çıkıyorsa bence Anathema’nın da çıkmalı idi.
Edebiyattan ve dil bilgisinden çok anlamayan biri olarak kritiği beğendim. Yanılmıyorsam Judgement ve Alternative 4 kritiği yok sitede. Sana zahmet onları da yazarsan hocam tatlı olur.
Albümü dinlemedim, kritik için naçizane görüşlerimi dile getireyim dedim.
Bu arada R.I.P. Anathema.
Öncelikle tanıtma kısımları sizi bilmiyorum ama beni çok bayıyor, olabildiğince kısa tutulmalı bence.
Arada kulak tırmalayan kalıplar ve cümleler var, örnek vermek gerekirse “tepkiye uğramak” ve “Yine de bu albümü kötü yapmaz.” gibi. “Tepki aldı/gördü” ve “Yine de bu, albümün kötü olduğunu göstermez” gibi değiştirilse daha iyi olur gibi düşünüyorum.
Bir de “-dır/-dir” ekinin olabildiğince az kullanılması hatta bence hiç kulllanılmaması lazım. Mesela şu yerine;
‘’Judgement’’ ve ‘’A Natural Disaster’’ ile 3 peş peşe çıkan efsane albümler arasında ‘’A Fine Day to Exit’’ biraz daha farklıdır. Özellikle ilk çıktığında biraz tepkiye uğramıştır çünkü bu albüm Anathema ruhunu korusa bile aynı memleketten olan Radiohead kafasına daha yakındır.
Şu daha iyi olurdu bence;
‘’Judgement’’ ve ‘’A Natural Disaster’’ ile 3 peş peşe çıkan efsane albümler arasında ‘’A Fine Day to Exit’’ biraz daha farklı. Özellikle ilk çıktığında biraz tepki gördü çünkü bu albüm Anathema ruhunu korusa bile aynı memleketten olan Radiohead kafasına daha yakın.
Onun dışında diyeceğim bir şey yok. İlk kritik için iyi, elime kalem alıp iki cümle yazmaya cesaret edemediğimi düşünürsek saygı da duyuyorum kritik yazarlarına ahahahsha
14.10.2020
@Rust in Peace., Teşekkürler paylaştıkların için. Dediklerini dikkate alacağım.
Bana kalırsa tanıtma kısımları nitelikli olduğu zaman gayet yararlıdır kritik için. Sıradan bilgi değil de grubun yaşadığı müzikal değişimleri değişik perspektiften çok uzun olmamak kaydıyla açıklamak yeni başlayan dinleyici için de gayet iyi bir şey. Sonuçta çoğu kişi bilgi almak için başka başka sitelere bakmaktansa bir yazı içinde buna yer vermek gayet mantıklı. Siz bunu yaparak başka başka kapılar açıyorsunuz. İnsan bunu merak ediyor ve daha fazla araştırıyor.
Albüm açıklamalarında/kritiklerinde herkesin fikri farklıdır ve değişik fikirleri okumak dinleyici açısından da gayet güzel bir olay. Her müzik grubunu herkes bilmeyebilir. Elbette bilmeyen kimseler vardır bunu da düşünerek yazılması yerinde olur. Sonuçta bir Edgar Allan Poe hikayesi yazmıyorsunuz değişik tasvirler, sanatsal açıklamalar, az kullanılan kelimeler, entelektüel açıdan anlaşılması zor kelimeler kurmaktansa albümden bahsedip albümün içeriğini anlaşılacak cümlelerle okuyucuya aktarmak en doğrusu.
Eleştirilecek yerler elbette ki var. Misal Radiohead kafası. Böyle tabirler kullanılmamalı. Onun yerine “etkisi” veya “hissiyatı” olabilirdi. Devrik cümle az kullanılması gerekir.
Bu arada Radiohead gayet iyi bir gruptur. Anathema’nın son dönemini sevip de radiohead sevmemek olmaz. et ile tırnak gibidirler. Anathema Radiohead’den direkt etki alır.
Elinize sağlık.
Çok iyi albüm. 8,5/10
15.10.2020
@bahadır, faidra? :)
Valla hocam șahsen anathema son donemi seviyorum ama radiohead’e katlanamiyorum bile. Bildiğin olabiliyor boyle yani. Albumse a natural disaster’den beri en iyisi kanimca.
15.10.2020
@bahadır, Doğru diyorsun yanlış kelimeleri kullandım dikkat çektiğin için teşekkürler.
Biri ağlak yazmış, diğeri Radiohead kafası diyerek sözde grubu küçümsemiş. Yaşınızı bu kadar belli etmeyin. Sevmek, beğenmek zorunda değilsiniz; nefret de edebilirsiniz. Fakat bir grup hakkında iki kelam ettiğinizde o grubun müzik tarihindeki yerini bilmek zorundasınız. Aksi halde sizi cahillikle suçlayanlar olabilir. Bunu bir tavsiye olarak söylüyorum. Amacım sizi rencide etmek değil. Radiohead müzik tarihinin en etkili ve önemli gruplardandır. Biraz araştırın, saygı gösterin.
15.10.2020
@deadhouse, Benim yazıda Radiohead’e olumlu/olumsuz herhangi bir tepkim yoktu. Sadece o dönem Anathema müziğinin Radiohead’e benzediğini belirtmiştim ancak belli ki yanlış kelimeleri kullanmışım.
Radiohead’in ne kadar önemli bir grup olduğunu ben de biliyorum.
15.10.2020
@enemyofgod, Kritiğin güzel. Anathema gibi bir grubu tanıtmak bence doğru değil ama senin bileceğin iş. Kritiğin her zaman kişisel olduğuna inanırım. Tepkim aslında ağır bir tepki değil. Saygın, önemli grupları nitelerken biraz dikkatli olmalıyız bence.
15.10.2020
@deadhouse, “ağlak”ı ben yazdım bana konuş. Ama radiohead’e ağlak demedim, önce dikkatli oku sonra yorum yaz. “Anathema ağlak olmayan ama hüzünlü bir müzik yapıyor”, demişim. Radiohead’e ise sadece sevmem dedim. Fikir belirtirken şimdi de “yaşınızı belli etmeyin” diye ad hominem mi yapılıyor ya? 34 yaşında işinde gücünde biriyim, sen kaç yaşındasın? Dikkat ediyorum çoğu yorumunda bir çeşit sataşma/tartışma ama öyle değilmiş gibi yapıyor havası var, sevmediğin gruplara/eserlere filan günahım kadar sevmem sevenleri hiç anlamıyorum vs. diye yorum getirirken sorun yok, ama başkası sevmiyorum diyince yaşınızı belli etmeyin bilmem ne. Kusura bakma birader işin gücün karantinanın arasında kafa dağıtıp yorum okumaya/yapmaya giriyoruz şuraya, bu kadar ciddiye almayın kendinizi.
15.10.2020
@Twat, Öncelikle yorumunu okudum. Kime ağlak dediğin anlaşılmıyor. Radiohead’e mi Anathema’ya mı? Radiohead’i kastettiğin anlamı çıkabiliyor yorumundan. İkinci olarak olayın sevip sevmemeyle ilgili olmadığını baştan belirttim. Venom’dan nefret etmeme rağmen Venom hakkında saçma, bilgisizce yorumlarda bulunanlara da aynı şekilde yazdım. Olayın bir müziği veya grubu sevip sevmemeyle bir alakası yok. Ağlak kelimesini Radiohead için kullandığını düşündüğüm için yaşının küçük olduğunu düşündüm. Tanışmıyoruz değil mi? Nereden bileyim yaşını. Kullanıcı adının yanında yazmıyor. Karantinadan, işten güçten, benim bilerek tartışma çıkarmaya çalışmamdan falan bahsetmişsin. Bunlara verebilecek cevabım yok. Ben senin yazdıklarına bakarak yorum yapabilirim; niyet okuyarak yorum yapmak tarzım değil. Bir de bana ne ya karantinadan falan filan. Ne yapayım kardeşim. Tamam o zaman kimseye yorum yapmayalım, konuşmayalım. Ben buraya hiçbir zaman kişisel, özel hayatımı getirmiyorum. Başkasını ne ilgilendirir benim hayatım. Burada müzik konuşuyoruz. Bu kadar atarlanmanın anlamı ne. Bu kadar sinirleniyorsan yorum falan yapmam bir daha sana karşı. Kullanıcı adına bakarak yorum yapan biri değilim ama senin için dikkat edeceğim bundan sonra.
15.10.2020
@deadhouse, valla bence önce insanları sinirlendirecek şeyler yazıp sonra da “bu kadar atarlanmanın anlamı ne” diye sormak tam bir öz farkındalık eksikliği. Cümlem netti, okuyup anlamaman benim sorunum değil. Bana direkt yazmamışsın, ortaya attın ben de konuştum, hayatımı anlatmadım, yaş konusunu da açan yine sendin. kavgaya gerek yok, selametle.
15.10.2020
@deadhouse, Venom’a eleştiriyi ben getirmiştim ama hiç öyle bilgisizce, cahilce falan değildi. Bu grup bir çok gruba ilham vermiş olabilir ama kötü müzik yaptılar dedim, burada bilim ya da matematik konuşmuyoruz, subjektif yorum yapıyoruz tabi ben grup hakkında yalan söylerim düzeltilir, hiç sorun değil. Ben burayı diğer mecralardan daha bir önde görüyordum, insanların saygılı bir şekilde tartışabileceği bir mekan, fikirlerini açık açık rahat rahat yazabileceği bir mekan olarak görüyordum ama insanın üzerine çullanıyorsunuz. Radiohead kafası demiş olsun ya da ağlak desin ne farkeder yahu? Adam müziği beğenmemiş ağlak bulmuş vs. yani cevap verilir ama bu denli sert şeyler yazmak doğru mu? Yaş falan zaten komik şeyler adam 10 yaşında da olsa 50 yaşında da olsa internet ile hemen grubun tarihçesini okuyabilir, bunun da bir olayı yok yani. Eleştiri düzgün tepki yanlış.
Geçen Idle Hands hakkında ben bu grubun olayını anlamadım, çok sıradan geliyor yazıyorum. Sıfır hakaret, acaba bir şey mi kaçırıyorum diye merak ediyorum. Orada da yine afra tafra bana çok saçma geliyor. Buraya müzik için kafa dağıtmak belki biraz sohbet için geliyoruz ama böyle şeyler can sıkıyor.
Albüm kritiğine gelirsek ben ne kadar detaylı ve bilgi içeren yazı görürsem o kadar zevk alıyorum.
15.10.2020
@Boba Fett, Bu kadar toksisite cidden fazla olmaya başladı. Daha kötüsü her yere sıçradı. İnsan dalgasına bile yorum yazarken elli kere düşünür mü ya, nasıl bir çağdayız hayret ediyorum. Koyduğum nokta bile birilerini rahatsız eder mi diye düşünmek zorunda mıyım ya ben?
İşin daha garibi tema metal müzik. Muhtemelen grupların kendileri bile bu kadar ciddi davranmıyordur.
16.10.2020
@Rust in Peace., Tema metal ve türevi olunca insan biraz daha nasıl desem eleştiriye açık olmayı bekliyor. Metal öyle ya hani her konuda, insanları rahatsız edecek olsa bile müziğini yapıyor hayranların bu kadar muhafazakar olması şaşırtıcı. Ben de bir şey yazarken sürekli dikkat etmeye aman biri alınacak, biri kırılacak, birileri rahatsız olacak demeye başladım, sosyal medya maalesef amacını aşıyor kötü yerlere gidiyor.
Bi 10 sene sonra tekrar dinlerim belki bu albümü. Distant Satellites için de geçerli aynı şey.