# - A - B - C - D - E - F - G - H - I - J - K - L - M - N - O - P - Q - R - S - T - U - V - W - X - Y - Z
Son Haberler
Anasayfa    /    Haberler
PAIN OF SALVATION’dan davul playthrough videosu
12.09.2020

Accelerator.

İsveçli progresif metal grubu PAIN OF SALVATION yeni albümü “Panther“ı 28 Ağustos’ta çıkardı.

Detaylar öyle.

01. Accelerator
02. Unfuture
03. Restless Boy
04. Wait
05. Keen To A Fault
06. Fur
07. Panther
08. Species
09. Icon

“Accelerator” davul playthrough videosu yayınlandı.

“Unfuture” şarkı sözü videosu.

“Panther” klibi yayında.

“Restless Boy” klibi yayınlandı.

Aynı şarkının davul playthrough videosu da var.

İlk single “Accelerator”ın klibi yayınlandı.

Trailer da var.

  Yorum alanı

“PAIN OF SALVATION’dan davul playthrough videosu” yazısına 79 yorum var

  1. Hayvan referansı olduğu için daha şimdiden albümü sevmek zorunda hissediyorum. Kapağa, albüm ismine hayvan koyan beni kazanır ahah

  2. Berca B. says:

    Captain Claw is that you?

  3. Canoir says:

    Wuff heyecanlandım, tarih çok yakınmış. Trailer da çok tipik POS tınlıyor.

    Belli ki aile içi tartışmalar azalmış, hayvanlı konsepte düşmüş Gildenlöw

  4. P L A G U E says:

    Albüm kapağı araba lastiği reklamı gibi olmuş.

  5. \m/ says:

    İdare ederin bir tık üstü olacağına 50 lira basarım

  6. Boba Fett says:

    Black Lives Matter helal lan Löw sana, böyle albümü de ancak sen yapardın.

  7. deadhouse says:

    Albüm kapağı mı film afişi mi?

  8. ismail vilehand says:

    Eti Karam %80 Bitter Panterli Çikolata.

  9. Aura magula says:

    Tekken 7 armor king wallpaper

  10. tahsin says:

    Trailer korkuttu…

  11. Berca B. says:

    Axe deodorant Dark Temptation

  12. Opethsevenbiri says:

    Bence kapak çok güzel.

  13. chuck says:

    kapak olmamış.

  14. arple says:

    Trailer güzel, ilgi çekici. 28 ağustos da pek bi yakın tarihmiş çok beklemeyeceğime sevindim. Bir de bu virüs olayından sonra albüm turnesine çıkıp istanbula gelseler fevkalade olur.

  15. necrobutcher says:

    tekli çıktı bugün.

  16. Alondate says:

    Hayatimda ilk defa bir pain of salvation sarkisi dinledim. Mutluyum.

  17. Accelerator PoS standartları için epey lineer bir şarkı olmuş. Albüm içinde daha iyi olacağına eminim. Şarkının büyük kısmında devam eden unison gitar/davul olayı, tercih edilen gitar ve kick tonundan dolayı bence yeterince darbeli olmamış ve vokal ve synth de girince bu yüzden biraz bulanıklaşmış. Ama dediğim gibi albümü konseptini öğrenince, diğer şarkılarla etkileşime girince değeri artacaktır diye düşünüyorum.

  18. hf says:

    biraz leprousumsu olmamış mı

    Ahmet Saraçoğlu

    @hf, başlar başlamaz benim de aklıma o geldi ama sonrasında “yok ya PoS işte” dedim.

    hf

    @Ahmet Saraçoğlu, pos albümlerinde genelde böyle 1 adet şarkı oluyor. bende çok önemsemedim o yüzden. albümün tamamını görelim hele.

  19. kennyd says:

    şu gruptan öyle bir koptum ki geri dönemiyorum bir türlü. kısmet bu albüme artık.

  20. Ayı_Yorgo says:

    Acaip leprous olmuş demeye gelmiştim ki benden önce davranılmış. Aklın yolu bir valla

  21. deadhouse says:

    Beğendim mi beğenmedim mi çözemedim. İyi mi kötü mü karar veremedim. Bunun dışında kasıntı müzik havası aldığımı söyleyebilirim.

  22. Opethsevenbiri says:

    İyi ya güzel. Albümün en radyoluk şarkısıdır diye tahmin ediyorum.

  23. hen says:

    1-) bu ne abi, bu kacinci “konusmali gibin vokal”. boyle sıkıcı verse mi olur. pain of salvation’sın lan sen.

    2-) kendine bu kadar kotu playback yapmak icin ekstra ugrasmak lazim amk. gorunme klipte bitsin gitsin.

    3-) kapak da kotu klip de, onemli degil cok bunlar ama adami durduk yere cringe edicek isler icin de soylemeden edemiyorum. o panterin kafasinin orantisizligi beni uyuz etti.

    bunlarin disinda korktugum kadar kotu degil. duz sarki da olsa akan biseyler var gene yer yer. cagag cagag cagag cagag gitardan gina geldi (PoS ozelinde konusuyorum, Leprous falan karistirmaya gerek yok) ama albumun kalaninda daha genis bi yelpaze vardir umarim. onceki album husrandi benim icin bu konuda, donup bisey dinlemiyorum pek. millet road salt sorasi tekrar metal kütal yapiyonuz diye sevindi ama beni böyle kandiramazsin danyal efendi.

  24. Kemal says:

    Bence de fena parça değil ama albümün girişi olarak değerlendirince sönük geldi.. En son albümleri de dahil, PoS genelde çok daha vurucu şekilde açılış parçaları yapardı. Bakalım geri kalanı nasıl olacak.

  25. Osman says:

    Restless Boy bu sene dinlediğim en garip şarkı. Seneyi özetleyen bir şarkı olmuş.

  26. chuck says:

    kötü bir albüm geliyor, hazır olun

    chuck

    @chuck, geliyor yaklaşmakta olan :)

  27. Arnavut says:

    Bu dahinin sanatina nasil yorum yapabilirsin ki ?
    Anlamaya calismaktan baska yapabilecegimiz birsey yok bence.

  28. arple says:

    Restless boy hoşuma gitmedi. Bakalım bi de albümün içinde dinlemek gerek ama umutlarımı azalttı

  29. Horrendous says:

    Artık sevdiğim sanatçıların yeni müzikal yolculuğuna saygı duymaktan yoruldum. ”Yap yine yap ama hobi olarak yap aslanım, aç kalırsın” diyen mahalle dayısı gibi hissediyorum. Anlayabiliyorum, insanlar, zevkler, alınan hazlar zaman içinde değişim gösterebiliyor. Çok normal ama yeter kurban olduklarım yeter ya. Boyun eğecek yerlerim ağrıyor artık, anlayış göstere göstere yalama oldum. Deneysellikten çıkıyor artık olay. 180 derece tarz değişikliğine gidiyorsun. Yeni yetme bir nu-metal grubu algısı çizmek neden? Senelerdir büyütüp, geliştirirdiğin, karakterini oluşturduğun bir ismi neden gözlerden düşürüyorsun ki? Grubun kazandığı kitleyi suistimal etmek olmuyor mu bu? Ulver, Steven Wilson, Ihsahn, Opeth bir nebze hoşuma giden işler çıkardılar belki o yüzden ılımlı yaklaşabiliyordum muhabbete ama şu an fikirlerim grupların tarzı gibi tamamen değişti. Bırak abi dağıt grubu, değiştir ismini. Siz de rahat edin biz de.

    Dysplasia

    @Horrendous, +1

    deadhouse

    @Horrendous, Doğru yönde değişim grupların kariyerlerinde her zaman iyidir. Fakat bazı değişimler dediğin gibi değişimden çok başka bir gruba evrilmeye giden değişimler. Eğer bu da doğru yönde yapılırsa buna da itirazım yok. Gruplar isimlerini kullanmakta özgürler. Ancak, hem yanlış yönde değişime yol açmak, hem de grubun (isim) ekmeğini yanlış yöne evrilen değişimin üzerine kurmak, istenmeyen sonuçlara yol açabiliyor. Söylediklerime uyan grup birebir Opeth. Bambaşka bir şeye dönüştü ve bu başkalaşmış şey başarısız 70′ler prog.rock öykünmesi olarak gelişti. Wilson ve Ihsahn hakkında yorum yapamam ama Ulver bambaşka bir olay. Ulver kesinlikle bu kulvarda değil. Başka bir kategoride ve kıyas muhabbetinde değerlendirilmeli. Kariyeri boyunca 5899644 defa müzikal değişime uğramış ve neredeyse tüm albümlerinde doğru kararlar almış bir oluşum Ulver. POS ve Opeth bu konuda eleştirilmesi gereken gruplar. Yalnız zaten bu POS’ın ilk vukuatı değil, daha önce de benzer sıçışlarda ve imajlarda bulunan bir grup. Temelde isim değişikliği konusuna katılmakla birlikte bu konuda dinleyici olarak çok da söz hakkımızın olmadığını düşünüyorum. Müziği kuran, eserleri yaratan onlar sonuçta.

  30. koca says:

    Arkadaşlar bu ne şiddet ne celal?… İnsanlar istedikleri müziği, istedikleri amaçla yapabilir. Siz Sporify’a üç tık attınız diye, neden milletin yaptığı müzik üzerinde hak sahibiymiş gibi yapıyorsunuz ki?:)

  31. Opethsevenbiri says:

    @koca, Dostum müzik bir geçim kaynağı, mülk değil. Eğlence sektöründeki her meslek grubu gibi alıcısının beğenisini kazanmak zorunda olan bir geçim kaynağı. Sonuçta burada tek kişilik vakit bulunca şarkı kaydeden bilgisayar mühendisinin Black Metal grubundan bahsetmiyoruz bu adamların albüm çıkarmasında ticari bir amaç var. Bu albümün turları yapılacak tanıtmak için ropörtajlar verilecek. “Size ne ulan” argümanı benim canımı çok sıkıyor.

    Ben üç single’ın ikisini beğendim bu arada.

    deadhouse

    @Opethsevenbiri, Bunlar “hiçbir şeyi eleştirmemeliyiz” tayfasından. Sanatı var eden eleştirmenler ve dinleyiciler/okuyucular/izleyicilerdir. Elbette ki benim görüşüm önemli. Hiçbir sanatçı kendi kendine eser yaratıp aha işte bu sanat demez. Kimsenin yakasına yapışıp “grubun ismini değiştireceksin ulan!” dediğimiz yok. Görüşlerimizi belirtiyoruz, ona bile katlanamıyorlar.

    chuck

    @deadhouse, bende buna yakın bir şeyler yazacaktım da sen özetlemişsin zaten durumu. dAhİ diyenler, insanlar beğenmedi senin gibi diye saçma saçma cümleler kurup sonuna gülücükler koymalar… komik.

    koca

    @chuck, sanırım hayatınızdaki tek “başarı”nız, müzik eleştirmek: Böyle devam, harikasınız! Eminim Da Vinci de “ay değerli eleştirmenler beğenmezlerse naparım?” diye dövünmüştür zamanında:)…

    chuck

    @koca, elimde pos’in tum albumleri var yazdıklarına oranla eleştiri yapmıştım ben yhaa.. :))))))

    sıkıntılısın.

    chuck

    @koca, *koca’ya yazdığım bi’ önceki cevap da her ne kadar hakaret içeren bir şey olmasa da üslubum yanlıştı. haliyle o değil, bu cevap yayınlanırsa memnun olurum*

    beyefendi, dümdüz bir şekilde ”üç tık atınca söz sahibi olmak” gibi bir şeyler söylemişsiniz.

    bende sizin yorumunuza bir cevap olarak elimde neredeyse tüm pos albümlerinin olduğunu söylüyorum. şimdi eleştirebilir miyim?

    hayattaki tek başarım ya da özelliğimin müzik eleştirmek olmasını söylemen çok komik. hele hele bunu zaten tartışma, müzik konuşma ve eleştirme tabanlı bir sitede söyleyince de abes olmuş.

    siz beğenmişsiniz, biz beğenmemişiz. birisi yukarıda dahi demiş, siz da vinci falan filan baya gitmişsiniz. bizde bu yayınlanan parçaları beğenmeyen bi’ grup insan olarak yeni yayınlanan single çalışmalar ile grubu eleştirmiş; en altta da herkes kendince buna benzer olaylar ile ilgili düzgün bir şekilde tartışmış.

    ama siz hala ”tek başarın müzik eleştirmek, böyle devam bak da vinci” yani ne diyeyim. peki.

    umarım yeni albümden çok keyif alan bir dinleyici olursunuz. tek temennim bu olsun.

    :)

    deadhouse

    @koca, Yanlış anlamazsan dışarıda da böyle misin diye sormak isterim. Hani normal konuşmada da gıcık edici, sinir bozucu dokundurmalar yapıp cümlenin sonuna gülücük koymalar. Gerçekten katlanılır gibi değil. Daha fazla bir şey yazmak istemiyorum. 2 gündür bu konu çok uzadı. Mesela senin bu yorumun aşırı sinir bozucu. Senin hayattaki tavrın, konuşma tarzın böyle. Başkasının gözüne batmıyor, ama benim gözüme batıyor. Maalesef ki ben senin gibi ya da bir başkası gibi olamıyorum. Dolambaçlı, sinir bozucu, dokundurmalı vs konuşamıyorum. Direkt konuşmayı biliyorum. Böyle de konuşunca yorumlarım yayınlanmıyor falan daha kötü oluyor. Lütfen daha fazla uzatmayalım bu konuyu. Rica ediyorum.

    koca

    @deadhouse, :)

  32. Osman says:

    Horrendous’un eleştirisi o kadar saçma ki kocaya tam katılmasam da hak vermem lazım. Adam 13 sene önce nu-metal albümü çıkaran gruba “niye nu-metal yapıyorsun, ismini niye gözlerden düşürüyorsun” dedi yukarıda. Demişin zaten X grubu sevdiğin türde müzik yaparsa iyi, yapmazsa dağıt. Pardon ama neresi eleştiri bunun? Sevmediğin müzik kötü yani, eleştiri bu…

    Hayır ben niye hala konuşuyorum ki, sitedeki tartışmanın yarısı bu. deadhouse da klasik “bişey demedik bize katlanamıyorlar aga” demiş. Aynen kanka.

    “Yeni müzik kötü” geçerli bir eleştiri değil. Eleştiri yapıyormuş gibi davranmayın. “Metalcore sevmiyorum ama Thrash seviyorum”dan farkı yok.

  33. Emre says:

    Ben fan bakış açısını yersiz buluyorum “koca” gibi. Fanlar grubun belli bir döneminde onun müziğine bağlanıp aidiyet ilişkisi kuruyorlar grupla. Sonra da grubun hep kendilerinin hoşuna giden şeyi yapmasını istiyorlar. Nostaljik tatlar barındıran bir müzikal keyif almak için grubun boynuna tasma takacaklar neredeyse. Pavyonda peçeteyle müzisyenden şarkı istemek gibi bir şey. Birçok grup bunu normal addediyor, çünkü dinleyicisini kaybetme riskini göze alamıyorlar. Oysa ortada sadece bir müzikal formun basit yeniden-üretiminin kaldığı yerde yaratıcılık zarar görür. Müzisyenler eski tarzlarında söyleyebilecek yeni bir sözleri olmadığını düşünüyorlarsa sırf fanlar mastürbasyon yapsın diye onda diretmeleri pek sağlıklı bir sonuç doğurmaz. Müzisyen neyi istiyorsa onu üretmelidir. Başarılı olur olmaz, o onun sorunu. Binlerce aktif metal grubu var. Eğer sevdiğiniz grubun yeni rotasını beğenmiyorsanız pekala bu boşluğu doldurmak için başka gruplara yönelebilirsiniz. Takıntılı eski sevgili gibi grubun peşinde dolanıp paso laf atmak falan çok çocukça işler.

    Emre

    Bu arada bu konunun tartışıldığı en tipik iki grup üzerinden bir ayrıma gitmek zorunlu. Ona da değineyim.
    Bilindiği gibi, Opeth’ten Mikael açıkça eski tarzı için yaratıcılığının tükendiğini, artık death metale müzikal bir katkı sunmasının mümkün olmadığını belirtiyor ve asıl sevdiği tür olan progresif rock alanında bir şeyler üretme motivasyonu duyuyor. Ürettiği şeyin niteliğinden bağımsız olarak bu müthiş samimi ve düzgün bir tutum bence. Sırf bu sebeple bile Mikael’i metal aleminin en sevdiğim kişiliklerinden biri olarak görüyorum.
    In Flames’inki ise tipik bir ABD hikayesi. Trendlerin peşine takılıp önemsizleşen çok sayıdaki gruptan biri In Flames. Ama onları eleştirip “köklerine dönmeye” çağırmak da bana göre mantıksız. Eskiye dönmeye çalışsalar ne olacak? Dişe dokunur bir iş çıkarmaları imkansıza yakın. O müziğin ontolojik temelinin yerinde yeller esiyor artık.

    deadhouse

    @Emre, Metal aleminin en sinsi, kurnaz adamları sıralaması yapılsa ilk 3′te yeri garanti Mikael’in. Kolpalığın vücut bulmuş hali kendisi. Hayata nereden, nasıl bakıyorsun bilmiyorum ama onu en samimi adamlardan biri olarak görmen çok ilginç geldi bana.

    Emre

    @deadhouse, argümanların neler bilmiyorum, ama adamın derdi para kazanmak olsa progresif rock gibi neredeyse hiçbir ticari karşılığı olmayan bir müziği seçmez. In Flames, Gojira falan gibi ABD’ye yönelmeyi veya “köklere dönüş” muhabbetine başvurmayı bilmeyecek hali yok. Önce eski bir albümü yeniden kaydet. Sonra eski tarz bir albüm çıkar. Ardından artsın satışlar, gelsin turneler. Benim sinsiden anladığım Slayer, Manowar, Scorpions gibi gruplar. Opeth’in onlarınkiyle kıyaslanabilecek bir hamlesini göremediğim gibi Mikael’in herhangi bir kolpalığını da hatırlamıyorum.

    Rust in Peace.

    @Emre, Opeth özelinde şöyle bir yorum yapacağım. Evet, mikael istediği müziği yapmakta özgür ama gerçekten fanların hiçbir ağırlığı yok mu? Opeth’in konserine gelen kaç kişi Heritage’dan In Cauda Venenum’dan parçalar dinlemeye geliyor? Eğer sen paranı fanların üstünden kazanıyorsan onların isteklerine de dikkat etmelisin bence. Şöyle denebilir:”yav Opeth’in ne çalacağını bilerek gitmiyor mu fanlar?” Evet gidiyorlar, dinliyorlar ama adamlar şarkılar için değil Opeth olduğu için gidiyorlar. Mecbur bırakılıyorlar bir nevi. Eve ekmek getiren babanın ne de olsa bana muhtaçlar diye her geçen gün daha az ekmek getirmesi gibi bir şey oluyor işte. Bence fanları dikkate almalı böyle gruplar ya da başka bir grup kurmalı, müziğini orada yapmalı. Ha sen DsO’sundur istediğini yap. İsteyen alsın kardeşim ben böyle müzik yapıyorum. İstemeyen de gitsin eskileri dinleyip dursun dersin.

    deadhouse

    @Rust in Peace., Ne güzel bir örnek. Hocam Mikael öyle biri olsaydı grubu 12 yıl önce dağıtırdı. Dediğin gibi ticari başarı motivasyonu yoksa istediğiniz her şeyi yapabilirsiniz. Kimse de sesini çıkaramaz. Mikael solo albüm yapsaydı dinleyicileri onu yıllar öncesinden terk etmişti. Yine dinlemeyi bıraktılar ama geç oldu. Çünkü her Opeth albümünde acaba başka bir şey mi gelecek hu sefer diye umutlandırdı dinleyicileri.

    Yiğit

    @Emre, kesinlikle katılıyorum. Ad hominem yapmadan tartışamayan tayfaya da ayrı uyuzum (bu cümle tezatlık içerir)

    deadhouse

    @Emre, Zaten başka gruplara yöneliyoruz. Onca yıl dinlediğimiz grubun da yanlışlarını, kendimizce eleştirme hakkımız var değil mi? Bunun fan bakış açısıyla ne ilgisi var? Kimse gruplar farklı müzikal tercihlerde bulunmasın demiyor. Grubunun isimsel ekmeğini yiyen Başarısız müzik projelerini eleştiriyoruz. Kimin ne tür müzik yaptığı müzisyenden başkasını ilgilendirmez. Kendi adını kullanmaktan korkan, grubunun ardına saklanan kurnaz müzisyenler var. Biraz da onlara laf söyleyin. Bu grubu ben kurdum, istediğim gibi at koştururum bakış açısı da cidden mülk tapıcıların işi. Dinleyici yoksa müzisyen yoktur. Şimdi diyeceksin ki sanatçı kendini beğendirmek zorunda değil. Ben de onu söylüyorum. Bir kısım müzisyenlerin girdiği müzikal yolu beğenmiyoruz ve bunu söylüyoruz. Bunun neresi çocukça?

    Emre

    @deadhouse, özellikle Opeth ve In Flames üzerinden hep aynı muhabbet dönüyor. Ona karşı genel bir mesaj yazdım.
    Senin kısmen katıldığın, kısmen katılmadığın grubun ismini değiştirmesi talebi de bayağı enteresan bu arada. Grubun bir “özü” var, bunu terk eder, yolunu şaşırırsa kendini de reddetmeli! Böylece fanların kendilerini özdeşleştirdikleri geçmişleri kirlenmeyecek! Oldu olacak fan club’lara yargı yetkisi verilsin. “Yoldan çıkan” grupların elinden isim hakları alınıp tribute band’ler içerisinden yapılacak seçmeyle yeni grup üyeleri belirlensin!

    deadhouse

    @Emre, Müziğini % 95 değiştiriyorsan ve tek yetki sendeyse, Diğer Grup Elemanları Kuklaysa, mümkünse solo olarak albüm yap. Bu yargıçlık falan değil. Bence korkak olmayan bir müzisyen bunu yapardı. Bir sürü grup müziğini değiştiriyor. Ama nedense en çok Mikael tepki görüyor. Çünlü samimi değil. Ulver’la falan kıyas kabul edebilecek bir durum değil bu. Vizyonu müzik değişimi olan grupların yaptığına benzer bir durum da değil. Mikael’in olayı sadece sinsilikle açıklanabilir. Dünya kadar örnek var gruplarını dağıtan. Demek ki o gruplarda sadece ticari başarı motivasyonu yok.

    orchidkoklayanchuck

    @deadhouse, söylediklerinde o kadar haklısın ki. insanlar bu kadar basit bir olayı anlamakta neden bu kadar zorluk çekiyor anlamıyorum.

    burada birisi demişti: opeth, 2005′e kadar ”taklit edilen” bir gruptu. 2005′ten sonra ise taklit eden.

    o kadar doğru bir söz ki bu.

    insanlar bir türlü senin benim gibi dinleyicilerin mikael’ın bir sanatçı, müzisyen olarak sikinin keyfine göre iş yapmasını eleştirmediğimizi -çünkü aynısı pek çok metal grubu içinde geçerli. megadave’den tut yüzlerce böyle grup var- çıkarılan işlerin vasat oluşunu, hep geçmişe özenen ve geçmişteki kendi kimlikleri ile bir özdeşlik kuramadığımızı eleştirdiğimizi anlamadılar.

    chuck schuldiner, death metal ile işim bitti dediğinde; hemen hemen her tarzda ortaya ürünler vermiş death’in müziğini sıradan, düz, geçmişe yeltenen ve özenen prograsif metal yapmak yerine başka bir grup kurdu ve orada yaptı. DEATH müziğinin altında değil.

    opeth ise, 2005′ten sonra kendisini tamamen tekrar ettiği bir albüm çıkarıp prograsif rock’a geçti. hani sikkofield diyor ya opeth’in müziğinin evrimleşmesi falan diye o evrim 2005′te bitti aga. opeth’in gelebileceği müzikal olarak son nokta oydu. bunu 2001 blackwater park’tan sonra çıkan o üç albümü sahiplenen birisi olarak söylüyorum hem de.

    ama o ne yaptı? başka bir grup kurmak, solo proje yapmak gibi -ki örnekleri yüzbinlerce mevcut- OPETH isminin ekmeğini yemek için markanın arkasına saklandı. ve forest october dinlemek isteyen adamlarda gelsin diye araya eski brutalleri de koydu playlistlerde vs.

    kısacası, o albümler gerçekten bir yere gitmiyor. ne opeth ne de pain of alvation için. lakin sen tarzını 360 derece değiştirecek, vasat işler ortaya sunacak ve sürekli kendinle çelişeceksen; eleştirilirsin.

    paradise lost pop albümü yaptı. ama iyi yaptı ve seneler sonra sevildi. leprous malina’da çok büyük bir başkalaşım geçirdi ama öyle ya da böyle iyi kotardı falan filan.

    bence insanların artık opeth’in değil, mikael’ın kendisinin eleştirildiğini anlaması, pos’ın in the passing light of day gibi manyak bir geri dönüş albümünden sonra insanın içinde hiçbir şey uyandırmayan bir müzik yaptığı için bu yorumların yazıldığını anlaması gerek.

    deadhouse

    @orchidkoklayanchuck, Benden daha iyi ifade ettin. Yorumun için teşekkür ediyorum. Fakat ne yaparsan yap seni Ad Hominem’cilikle suçlayan ya da “argümansız konuşuyor bu” diye itham eden olacaktır.

    Opethsevenbiri

    @orchidkoklayanchuck, The Fragile Art Of Existence Death adı altında çıksaydı kimse rahatsız olmazdı bence. Keza The Sound Of Perseverance’ın da çok Death Metal olduğu söylenemez. Opeth’in durumunun sorununu Mikael’in eski yaptığı müzik türü kadar yeteneğinin olmadığı bir şeye zorlaması olduğunu düşünüyorum.

    Aşağı yukarı herkes sever Damnation’ı mesela. Newpeth’in de en çok olumlu eleştiri almış albümü Pale Communion’dır muhtemelen. Bu iki albümün ortak özelliği diğer Prog Rock Opeth albümlerine göre Psychedelic yapıdansa daha Mikael’in uzmanlık alanı olan depresif, karanlık kafalarda olması bence.

    Opeth’in müziği genel olarak çok ”Weird” kalıplara girebilecek bir müzik olmadı hiçbir zaman progresifliğini kompozisyondan ziyade beste yazımından alan duygu yüklü işlerdi çekirdek Opeth albümleri.

    Eğer mesele ”Artık sert müzik yapmıyorlar” olsaydı In Cauda Venenum daha Heavy Metale yakın kafasıyla en sevilen Newpeth işi olurdu. Garip klavye efektleri, 70′lere aitmiş gibi hissettirilmeye çalışılan kötü recording, Mikael’in ısrarla yüksek oktavlara çıkmaya çalışması Newpeth’in temel sorunu bence.

    Yiğit

    @orchidkoklayanchuck, mesela ben de bu görüşü samimi bulmuyorum. Olay tamamen kalitesiz bulmanız veya beğenmemeniz özünde. Çıkıp Damnation’a bok atılmayıp, Heritage’e bok atılmasının sebebi bu. Forest of October dinleyen adam çıkıp bağıra bağıra In My Time of Need söylerken, The Devil’s Orchard çalarken sus pus oluyorsa (kendimi örnek verdim tamamen) bunun sebebi beğenmiyor oluşu. İşin özü yetersiz bulmanız bence. Yoksa Opeth’in yeni hali eskisi kadar kaliteli olsa bu kadar laf edilmezdi. O yüzden başka bir isim altında yapın görüşü bence geçersiz. Bence istediklerini yapmakta özgürler, bu Damnation kadar kaliteli olsa da veya Heritage gibi fiyasko olsa da. Birine laf etmeyip sonrasına laf etmek garip geliyor.

    Ha tabi Damnation yapıldığında hali hazırda zaten Deliverance gibi albümler geliyordu. Orası da doğru ama bu bence asıl sorunu değiştirmiyor. Ulver o zaman Perdition City gibi bir şaheseri hiç çıkarmasaydı veya farklı bir isimle çıkarsaydı. Bu bana çok çok sebepsiz geliyor. Nattens Madrigal’dan sonra iyi ki Perdition city veya sots gibi albümler gelmiş. Ulvere laf edilmemesinin sebebi daha avant-garde oluşları elbette ama bence işin özünde ne yaparlarsa yapsınlar kaliteli olmaları var

    Ha ayrıca fikir belirtmek veya haklı/haksız olmak önemli değil. Kimse buna laf etmiyor ama gereksiz yere ad hominem yapılması (gereksiz olmayan ad hominem?) anlamsız. Savunulan görüş doğru veya yanlış olduğu için böyle demedim. Yani ne derseniz diyin ad hominemci olmuyorsunuz, çünkü bu mevzu argümansız konuşup konuşmamaktan bağımsız. İyi forumlar

    Bekolata

    @Yiğit, Hocam konudan bagimsiz olarak The Devil’s Orchard, In My Time of Need’den net daha iyi sarki :)

    Alacagin olsun Kolpa Mikael. Bir tane daha The Devil’s Orchard, Folklore ya da Faith in Others yapamadin son 2 albumde. Grubun adini en kisa surede Sikkopeth diye degistirmen dilegiyle.

  34. Emre says:

    @deadhouse, kusura bakma ama bayağı travmatize olmuşsun gibi duruyor. Sırf müziğini değiştirdi diye bir adama sinsi, kolpa falan demek nedir? Bir kere bu sizin grubun değişimini beğenip beğenmemenizle ilgili bir konu değil. Siz beğenmiyorsunuz, ama yurtdışındaki metal sitelerinin yıl sonu listelerinde hep oluyor Opeth albümleri. Buradaki konu müzisyenin özgürlük alanı. Bir kere Opeth müziği % 95 değişmiş falan değil. Müziğin iki temel bileşeninden biri diğerini elemine etti. Basitçe durum bu. Opeth müziği hep buram buram progresif rock içeriyordu zaten. Ama böyle olmasa bile sana % 95 farklı gelen müzik müzisyen açısından zorunlu bir evrimin doğal sonucu olabilir. Sen müzisyenin motivasyonunu, etkilenimlerini, üretim tarzının mantığını falan bilemezsin. Black metalden elektroniğe bile geçse müzisyenin kendi dünyasında bu değişim anlamlı ve tutarlı olabilir.
    Değişim yaşayan grupların isimlerini değiştirmeleri konusu ise bence deli saçması. Argümanlarım önceki mesajlarda var.

    deadhouse

    @Emre, Söylediğim şeyleri söylememişim, söylemediğim şeyleri söylemişim gibi anlamışsın. Aynen sabahtandır müziklerini değiştirdiler diye müzisyenlere kolpa diyorum. Bu kadar tartışmadan sonra bunu anlamışsan daha fazla tartışmanın manası yok.

    Osman

    @Emre, “ya ben bişey demedim neyse sonra konuşuruz ok :) “

    Opethsevenbiri

    @Emre, Yurt dışındaki Metal siteleri çok büyük bir kıstas değil. Loudwire, Metal injection tarzı siteler genellikle hem saygı duyulup hem de popüler olan grupların çıkardıkları albümler ile boyuyorlar listeleri. Son 10 yılın en iyi albümünün Lenfant Sauvage olduğunu iddia eden bin tane liste gördüm bu tarz çok clickli listelerden.

    Opeth’in Spotify rakamlarına bakalım popülerde ilk 5 şarkının 5′i de eski dönemlere ait. Genelde gruplar yeni albüm çıkarınca bir iki sene o albümün şarkıları popüler kısmını dominant eder ancak In Cauda Venenum’dan sadece 7. Ve 9. sırada iki tane şarkı var. Onun dışında 6.sıradaki 2016′dan beri konser açılış şarkısı olan Sorceress dışında ilk 10′da herhangi bir Prog Rock Opeth şarkısı yok.

    Eski işleri bariz olarak daha çok seviliyor, dinleniyor bunu kabul etmek lazım.

  35. Boba Fett says:

    Opeth 10 yıldır farklı bir tür müzik yapıyor, o türünde hayranı olarak gayet beğenerek dinliyorum. Progressive Rock’ı Opeth ile duymuş veya duymuş fakat hiç sevmemişseniz size göre bir grup değil artık. Oturup güzel müzik yapan grubu tartışmak yersiz ve gereksiz. Adamlar 4 tane Prog Rock albümü çıkarmış hala aynı tartışmalar, sıkılmadınız mı?

  36. Konuştuğunuz kişiye küfür etmeden de tepki gösterebilirsiniz arkadaşlar. Yorumunuz editleniyorsa ya da yayınlanmıyorsa, bunun sebebi küfür etmenizdir.

    hen

    @Ahmet Saraçoğlu, noktalama isareti olarak ‘amk’ kullanimi serbest ama dimi hocam? aksi takdirde yorum yapamiyorum aaamk.

  37. Horrendous says:

    ”Münakaşada zafer, mağlup olanındır”

    Bombayı attım kaçtım gibi oldu ama sitemkar bir yakarıştı benimkisi, talepkar bir söylem değil.

    deadhouse

    @Horrendous, Gibi değil, öyle oldu. Akıllı adamsın.

  38. Raddor says:

    Vay be “bir bakayım ne etmişler” deyip Panther’ı açtım, bayağı Linkin Park şarkısı çıktı. Yalnız LP parçası olarak yayınlansaydı bile beğenmezdim, bir çekicilik bulamadım ya. In the Passing Light of Day müthiş albümdü bence insanın bir yerlerine dokunuyordu, elleşiyordu.

  39. Agrypnie says:

    Yalnız kapağı sırf PoS diye yermekten çekinen bi tayfa var resmen.Sevmediğiniz veya mesafeli olduğunuz bir grup oldu mu hemen ‘Kapağı paintten mi yaptınız mk ‘ tarzı yorum yaparken takipçisi olduğunuz ve sizin için önemi olan ,sevdiğiniz grup olunca sırf yermemek amaçlı kılıf uydurmanız fazlasıyla absürt ve komik.Kapak berbatım diye haykırıyor resmen.Şu kapağı beğenen adamın metal müzik dinleyicisi falan olduğunu düşünmüyorum.Göreceli gelebilir ama onun da bir dozu var be abi :)
    3.-4. Sınıf öğrencisine göstersen hemen masaüstü arka plan resmi yapar şunu, öyle berbat yani.

  40. deadhouse says:

    Şarkıyı henüz dinledim. Dönen tartışmaların daha ötesinde bir şey söyleyeceğim. Böyle sanatsal özgürlüğü sikeyim. LP yazınca hani ufak bir esinlenme falan yapmışlar diye düşündüm. 20 yıl önce en iyi örnekleri yapılmış olan ve yok olalı 12 15 seneden uzun olan bir müzik türünün başarısız, berbat bir kopyasını yapmak gerçekten çok süper bir şeymiş. Şaka falan diye düşündüm şarkıyı dinlerken. POS ne yapmış derlerse sanat yapmış dersiniz ahaha.

    chuck

    @deadhouse, ne zaman LP dinlesem içimden gülesim geliyor.

    chester brutal yapmak istiyor ama yapamıyor gibi duyuluyor. videolarda davulcu çok sert, hızlı ve sağlam çalıyormuş gibi bir yüz ifadesinde gözüküyor. gitarlar seyirciye böyle bayramda şeker almaya gelmiş bir çocuk edasında gülümsenerek iki kere yukarıdan aşağıya telleri vurarak çalınıyor.

    mekanı cennet olsun ama çok komik duruyorlar.

  41. deadhouse says:

    Bu ucube şarkımsı şey kulak zarıma zarar verdi galiba. Ne dinlesem fayda etmedi. Son çözüm olarak gördüklerim; Miles Davis – So What, Schubert Serenade, Vangelis – City of İsabel. Bunlar da fayda etmezse ömür boyu kulak hasarı çekmiş olacağım. Alacağın olsun Daniyel Gildenlöv.

    ismail vilehand

    @deadhouse, kulak ayarım kaçınca tekrar yerine getirmek için bunu kullanıyorum. Tavsiye ederim.

    https://youtu.be/80aw9jW02SM

  42. Nox says:

    z kuşağının en takdir ettiğim yanlarından biri dinledikleri müzik türü üzerinden bir benlik inşa etmeye çalışmıyorlar kendilerinden önceki nesiller kadar. özellikle 2010 öncesi zamanları hatırlıyorum da; 4 gb kotalı internetinin imkanları dahilinde sadece text formatını tüketebilen adamlar(kadınların da genel olarak böyle boş muhabbetlerle işi olmuyor) forumlarda sayfalarca beğenileri üzerinden birbirlerini ya da birilerini aşağılamaya çalıştıkları bombooş tartışmalara girerlerdi.

    @deadhouse bir dinleyici olarak kendi görüşünü belirtmiş. bunun üzerine sırf kendi düşüncelerinizi promote etmek için kendisinin söylediklerini bu kadar eğip bükmek falan çok gereksiz hareketler.

    hem genel olarak haklı ayrıca. Panther’i ileri sara sara dinlemeye çalıştım. parça giderek kendi içinde boğuluyor, bir yere bağlanmıyor. içim daraldı. eski albümlerinde de bu sorun vardı ama parçanın ya da albümün atmosferi dinlenilir kılıyordu.

    yani malum opeth albümleri için söylediğimiz şeyler bunun için de geçerli. şu işleri yepyeni bir grup yayınlasa burada haber değeri değeri taşımaz, kimsenin de ruhu bile olmazdı(ben :) progresif rock :) dinliyorum ;)) tayfası da dahil). ama damnation isimsiz şekilde yayınlansa yine bugün gördüğü değeri bulurdu.

    Nox

    @Nox, deli vahit > mikael akerfeldt. bu değerli görüşümü de belirtmek isterim.

  43. Albümün çıktığı gün Black Panther’ın başrol oyuncusu Chadwick Boseman genç yaşında öldü. Çok acayip.

  44. Emre Görür says:

    Bunun gibi meydan okuyan progresif metal albümlerini seviyorum. İlk izlenimim gayet olumlu.

Yorum Yazın

*

"Yaptığım yorumlarda fotoğrafım da görüntülensin" diyorsan, seni böyle alalım.
Pasif Agresif, bir Wordpress marifetidir.