# - A - B - C - D - E - F - G - H - I - J - K - L - M - N - O - P - Q - R - S - T - U - V - W - X - Y - Z
Son Haberler
Anasayfa    /    Kritikler
HEATHEN – Empire of the Blind
| 21.09.2020

Bay Area Bay Arealılarındır.

1987 ve 1991’de çıkardığı iki albümle thrash metal ortamlarının en sağlam girişlerinden birini yapan HEATHEN, akabinde dağılmış ve 20 yıllık ara sonrasında 2001’de “The Evolution of Chaos”la geri dönmüştü. Grupla 2000’lerin başlarında “Victims of Deception” aracılığıyla tanışmış bir insan olarak HEATHEN diye bir şey yıllar önce ortadan kalktığı için sadece “vay be zamanında neler yapmışlar” düşüncesiyle dinlemiş ve geleceğe umutla bakamamıştım. “The Evolution of Chaos”un mükemmelliğinin ardından, Big 4 dışındaki thrash metal gruplarına ayrı bir ilgi duyan thrash metal sevenler olarak HEATHEN’ın da ortamlara döndüğünü sanıp heveslenmiştik. Lakin öyle olmadı. Hiç öyle olmadı ve grup geri dönüşünün geri dönüşünü de tam 9 yıl sonra, 2020’de yapabildi.

HEATHEN’ın yırtıcı, yeri gelince teknik, gövde gösterisi karakterine bürünebilen thrash metal/speed metal kırmasından oluşan ilk iki albümünün ardından “The Evolution of Chaos”da gerçek bir rif şöleniydi ve sağlı sollu ataklarla dinleyiciyi allak bullak ediyordu. Aradan geçen 9 yılı görmezden gelirsek, HEATHEN bu üçüncü baharında da bizler için epey lezzetli şeyler hazırlamış diyerek albüme doğru yol alalım.

Öncelikle “Empire of the Blind” grubun önceki üç albümüne kıyasla köpeksi thrash yırtıcılığını ve teknik, deli gibi değişken rif anlayışını biraz törpüleyen ve bir miktar daha dizginlenmiş bir albüm. İçerisinde thrash metal de var speed metal de. Aynı şekilde heavy metale yakın duran nakaratlar da var groove metale göz kırpan kafa kırmalık bölümler de. Bu durum HEATHEN’ı “BİN DOKUZ YÜZ SEKSEN YEDİ NEYDİ HIAMINA BEEEE!!!” şeklinde anarak boklamaya hazırlanan kitle için elbette ki bir miktar çağdaş ve steril gelecektir. Her ne kadar grup thrash’ini bilmem nesini çatır çatır çalsa da 30 yıl öncesine özlem duyanlara da bir şey diyemeyeceğim.

Böyle girince HEATHEN’ın kimlik değiştirdiği izlenimi çıkabilir, zaten çıksın da. Yok yok çıkmasın. Yok öyle bir şey. Sadece yakın zamanda gruba katılan bir basçı ve bir de davulcu var. Özellikle davulcu Jim DeMaria’nın daha önce ve şu anda çaldığı gruplara baktığımızda tam bir manyaklık görüyoruz: HEATHEN, DEMOLITION HAMMER, TOXIK, WHIPLASH. Höst derler adama. Albüme dönersek, HEATHEN gayet yaratıcı rifler ya da yaratıcı olmasa da thrash metal seven insanın kanına nasıl gireceğini bilen rifler yazarak gönülleri her şekilde kazanıyor. Bunu laf olsun diye söylemiyorum. Bunca yıldır metal dinleyen insanlar olarak artık neredeyse DNA’mıza kodlanmış bazı şeyler var. Nasıl Koşarak yokuş çıkıp sonra aşağıda bir şey unuttuğumuzu fark edip aşağı inip aynı yokuşu bir daha, ama bu sefer ölümle pençeleşerek çıktığımızda eve gelip 2846 galon su içiyor ve yaşadığımızı anlıyorsak, HEATHEN da araya benzerlerini 7013 kez duyduğumuz bir thrash metal numarası sıkıştırıyor ve biz istemeden gaza geliyoruz. Susamış bir insan için her su aynı tatmini nasıl veriyorsa, metalin bazı unsurları da metal dinleyen biri için benzer tatminleri yapabiliyor.

“Empire of the Blind”da yukarıda bahsettiğim heavy metal ve karakterini net şekilde görüyoruz. Öylesine net şekilde görüyoruz ki grup yer yer son albümlerinde iyice zıvanadan çıkıp harika işlere imza atan FLOTSAM AND JETSAM ve METAL CHURCH’ün yazabileceği kalibrede nakaratlar yazıyor. Bu grupların da thrash metal yaptığını biliyoruz ama iki gruba da aşina olanlar neden bahsettiğimi anlayacaktır. HEATHEN burada o dengeyi yakalamayı başarıyor. Buna ister “yaş almışlar, durulmuşlar” deyin ister “bunca yıllık deneyimin doğal bir evrimi” deyin; HEATHEN bu albümü yazmadan önce düşünce yapısını netleştirmiş ve bu doğrultuda dengeli bir albüm yazmış. Bu sayede albümü dinlerken aradan geçen 9 yıl boyunca dağınık şekilde yazılmış ve birbirinden kopuk hâlde sunulmuş şarkılar dinleme işkencesinden kurtuluyoruz. Albümde “Shrine of Apathy” gibi baladımsı şeyler de var (oha Word “baladımsı” kelimesinin altını kırmızıyla çizmedi, ha benim güzel Türkçeme), “Sun in My Hand” gibi aşırı derecede akılda kalıcı, melodik yapıtlar da.

“Empire of the Blind” bu sayede “abi 100 yıl oldu artık bir şey çıkaralım” düşüncesiyle yapılmış izlenimini bir an olsun vermiyor. HEATHEN kulağa sanki bir önceki albümün 3 yıl önce çıkarmış, o albüm için turlamış ve bir gazla yeni albüm yazımına girişmiş kadar taze geliyor. Bir de bunun yanına yaklaşık 35 yıllık deneyim gelince, grubun akıcı thrash metal şarkısı nasıl yazılır, dengeli şarkı sıralaması nasıl yapılır konularında seminer vermesine tanık oluyoruz. Bu üçüncü geri dönüşe ucundan da olsa bir tebessüm katan, tat veren diğer bir unsur da “Bay Area Bay Arealılarındır” düsturunu benimseyen müzisyen dostların da albüme katkılarını eksik etmemiş olmaları. EXODUS’tan Gary Holt ve Rick Hunolt ile eski HEATHEN ve ANGEL WITCH gitaristi Doug Piercy albüme sololarıyla dokunuyorlar ve çok da iyi ediyorlar.

Sonuçta karşımızda kusursuz şekilde icra edilmiş, prodüksiyonu iyi, tadı tuzu yerinde bir thrash metal albümü çıkıyor. HEATHEN, çeşitli kritiklerde de dem vurduğum ve sıkıntımı dile getirdiğim bu Big 4 muhabbetinden dolayı kısmen de olsa görmezden gelinen Bay Area grupları arasındaki en parlak olanlardan biri ve thrash metal dinleyicisi olduğunu iddia eden, hatta buna inanan herkes tarafından bilinmesi gereken bir grup. Birkaç gün öncesine kadar çıkan üç albümü zaten her şekilde hatmedilmeli, pamuklara sarılmalıydı, dördüncü eserleri “Empire of the Blind” da aynı şekilde dinlenmeli, el üstünde tutulmalı.

Dediğim gibi, grubun sound’u ve thrash metal anlayışı önceki albümlere kıyasla daha geniş bir perspektifte ve yeri geldiğinde suları durultmaktan da çekinmiyorlar, ama bu usta eller tarafından yapılınca her türlü ekmek yeniyor, kafa sallanıyor, salya akıtılıyor. Umarım bir sonraki HEATHEN albümünün incelemesini bundan 10 yıl sonra, 50 yaşımda yazmam ama zaten elemanların da 65-67 yaşında cayır cayır thrash yapabileceklerinden şüpheliyim. Elinizde fırsat varken, iyisi mi siz geri dönüş gibi geri dönüş yapmış olun ve 3-4 yılda bir yeni bir şeyler çıkarın.

8/10
Albümün okur notu: 12345678910 (7.13/10, Toplam oy: 32)
Loading ... Loading ...
etiketler:
  Albüm bilgileri
Çıkış tarihi
2020
Şirket
Nuclear Blast
Kadro
David R. White: Vokal
Lee Altus: Gitar
Kragen Lum: Gitar
Jason Mirza: Bas
Jim DeMaria: Davul

Konuk:
Gary Holt: Gitar
Rick Hunolt: Gitar
Doug Piercy: Gitar
Şarkılar
01. This Rotting Sphere
02. The Blight
03. Empire Of The Blind
04. Dead And Gone
05. Sun In My Hand
06. Blood To Be Let
07. In Black
08. Shrine Of Apathy
09. Devour
10. A Fine Red Mist
11. The Gods Divide
12. Monument To Ruin
  Yorum alanı

“HEATHEN – Empire of the Blind” yazısına 6 yorum var

  1. hannemania says:

    Her ne kadar eski günlerinden tanısakta Heathen’ı, biraz Exodus v2.0′ımsı olmuş sanki. Son çıkan albümünde bile Gary Holt shredlerini anımsıyorduk. Opiate of the Masses’ların teknik şöleni gitmiş yerine farklı bir çalışma gelmiş. Şarkı sözleri çok kuru geldi bana. Rifflerin üstünü örtülüyor.

  2. Godless Killing Machine says:

    albumu begendim ancak the evolution of chaos’un ustune cikamamislar. dinledikce acilir belki bilmiyorum ama ayni vuruculukta olmadigi acik. yine de cok iyi album.

  3. bascivegobekli says:

    “Millet İttifakı, Bay Area Bay Arealılarındır, Bolt Thrower tangası…” gibi kendisi de bir Antalya sakini olan Ahmet abinin ifadeleriyle, Antalya-Elmalı Belediye Başkanı’nın karıştığı skandal arasında bir ilişki kurulabilir mi? İllüminati ve masonların bu komploda rolü nedir? Oyun böyüg yigenim…

  4. koca says:

    Amerikan seçimleri yaklaşmışken Heathen’dan çok daha Trump taraftarı bir albüm/sözler bekliyordum. Önceki albümlerini sırf bu Cumhuriyetçi-muhafazakar sözler nedeniyle dinleyemeyen biri olarak olumlu anlamda şaşırdım ama sorun şu ki, bu albümde de müzik çok yavan geldi bana… Galiba Heathen ile hikayem budur: Kavuşamayacağız.

  5. OblomoV says:

    3 tur döndürdüm ama bir türlü çekemedi kendine. Gitar tonunu hiç beğenmedim.

  6. bab-ı esrar says:

    Kritik her zamanki gibi yine leziz olmuş. Albüm şöyle olmuş böyle olmuşla çok ilgilenmiyorum önemli olan sevdiğim ve takip ettiğim eski efsanelerin yeni çalışmalarını duymak. Zaten böyle haberler beni yeterince mutlu ediyor. Bu arada kritiğin başında The Evolution of Chaos’ın 2001’de çıktığı yazılmış ama çıkışı diğer cümlelerde de anıldığı gibi 2009 yazım hatası olmuş galiba.

    Eski efsanelerden EVILDEAD de 19 yıl aradan sonra Ekim ayında yeni albümü yayınlayacakmış onu da merakla bekliyorum. Bu da yeni albümden ilk single ayrıca kapağı emektar ve efsane Ed Repka çizmiş.

    https://www.youtube.com/watch?v=iymQSXWihVs&ab_channel=Steamhammer

Yorum Yazın

*

"Yaptığım yorumlarda fotoğrafım da görüntülensin" diyorsan, seni böyle alalım.
Pasif Agresif, bir Wordpress marifetidir.