‘Süpergrup’ kavramı sizde nasıl bir çağrışım yaratır? Buna yönelik cevabınız, muhtemelen aklınızdan geçen süpergrupların sürekliliği ve çıkardıkları albümün/albümlerin kalitesini kafanızda şöyle bir tarttıktan sonra şekillenecektir. Acaba Them Crooked Vultures gibi, gönülleri fethettikten sonra projeyi rafa kaldırıp kalpleri kıran bir oluşum mu aklımıza geliyor; yoksa Killer Be Killed gibi, bir araya gelme amacı eğlenmek ve keyif almak olan, fakat bu eğlence ve keyfi bize de sunabilen, hatta gelecek albümlerini dört gözle bekleyebilmemizi sağlayabilen bir grup mu?
Bugünkü kritikte incelenecek olan süpergrubumuz END; vokalde Brendan Murphy’i (Counterparts), gitarda Will Putney’i, davulda Billy Rymer’ı (The Dillinger Escape Plan) bünyesinde bulundurmakta. Metalcore ile haşır neşir olanlar için bu isimleri bir arada duymak bile oldukça heyecan verici. 2017’de 16 dakikalık ‘From the Unforgiving Arms of God’ adlı EPsini yayınlayan END, 2020 Haziran’da ilk albümü ile karşımızda. Son yılların en önemli hardcore ve metalcore albümlerinin kaydedildiği Graphic Nature Audio stüdyosunda kaydedilen albümü fark etmemi sağlayan, yaptığı işleri beğenerek takip ettiğim ressam/illüstratör Adam Burke’in hazırladığı albüm kapağı oldu. Lafı daha fazla uzatmadan, END ilk albümünde nasıl bir iş çıkarmış, onu inceleyelim.
Albüm ilk 3 şarkıda dinleyiciyi duvara toslamış gibi hissettirmeyi gerçekten başarıyor. ‘Covet Not’ ve ‘Pariah’ı dinlerken albümün çoğunluğuna sinen Full of Hell’i anımsatan grindcore yaklaşımı ve metalcore/mathcore müziğin ilk yıllarına selam çakan kaotik yapı bizi heyecanlı tutmaya oldukça yetiyor. Yine de çok hızlı değişen ve kafa karıştıran şarkılar beklemeyin, ekip şarkıları bütün halinde tutma konusunda harika bir iş çıkarmış. Albümdeki favori şarkım ‘Absence’, beklenmedik black metal başlangıcı ve konuk vokal Pete Morcey’in performansı ile birçok dinleyiciyi ilk seferde kendine çekecektir diye düşünüyorum.
Grubu tanıtırken sayılan isimlerden ötürü, performanslar hakkında oluşan beklentiyi grubun fazlasıyla karşıladığını söylemeliyim. Dinleyebileceğimiz en orijinal sound ile karşılaşmasak da müthiş bir prodüksiyon ve hardcore/metalcore sahnesinde oldukça yetkin isimlerin sergilediği performans ile birçok dinleyicinin keyiften dört köşe olabileceğini tahmin edebiliyorum.
Brendon Murphy, asıl grubu Counterparts ile kıyaslandığında daha pes frekanslarda seyreden ve şarkıyı çoğunlukla domine eden vokaller ile karşımıza çıkıyor. Vokallere dair söyleyecek pek kötü bir yorumum olmasa da keşke dediğim noktalardan birisi, şarkı dinamikleri her ne kadar değişse de Murphy’nin vokallerinin genellikle aynı tarzda seyretmesi. Bu kimisi için eksi kimisi içinse artı olabilecek bir durum olabilir, ancak albümün başlangıcından itibaren heyecanla ‘vokalde acaba yeni bir şey olacak mı?’ diye heyecanla bekleyen beni az da olsa üzdü. Son olarak, diğer grup elemanlarının performansı hakkında söyleyecek tek kötü bir şey bulamıyorum. Özellikle, zaten Dillinger’da çılgın işler yapmış olan Billy Rymer, albüm boyunca kesinlikle nefes aldırmıyor.
Harika başlayan albüm, maalesef 4. parça ‘The Reach of Resurrection’dan itibaren ilginç dinamiğini ufak ufak kaybetmeye başlıyor. Grup, muhtemelen math metal tavrını bütün albüme yaymayı tercih etmedi ve albümün ortasındaki parçalarda hardcore çizgisine daha yaygın parçalarla devam ederek dinleyiciyi soluklandırmak istedi. Bu süreçteki şarkıları her ne kadar kötü olarak nitelendiremesem de ilk 3 parça kadar ilgi çekici olmadığını dile getirebilirim. Neyse ki 7. ve 8. şarkıdan sonra grubun soundu ve yapmak istediğine iyice alışabiliyoruz.
Böylece albüm bir hayal kırıklığı olarak devam etmek yerine, kontrolü ele alarak -özellikle ‘Evening Arms’ ile- bizi albümün sonuna kadar götürmeyi başarıyor. Ancak, albümü çokça kez döndürmeme rağmen, her sona yaklaştıkça akılda kalıcı anların çoğunlukla ilk şarkılarda olduğunu fark ettim. Bunun albüm ile ilişkili en büyük eksi olduğunu düşünüyorum.
11 parçadan oluşan 33 dakikalık ‘Splinters From An Ever-Changin Face’ 2020 yılı için oldukça önemli bir albüm. Hardcore/metalcore camiasında yapılan yorumlar incelendiğinde, her ne kadar yıl sonu albüm listelerinde ilk sıralarda yer alacak gibi görünse de akılda kalıcılık açısından albüm bence çok yeterli değil. Yine de bu harika prodüksiyona sahip albüm, harika performansları ile içinden ayıklayıp sık sık dinlemek isteyeceğiniz çok güzel şarkılara sahip. Umarım END, bir heves süpergrubu olarak kalmaz ve gaz albümlerle karşımıza çıkmaya devam eder.
Kadro Brendan Murphy: Vokal
Will Putney: Gitar
Gregory Thomas: Gitar
Jay Pepito: Bas
Billy Rymer: Davul
Şarkılar 1. Covet Not
2. Pariah
3. Absence
4. The Reach of Resurrection
5. Fear For Me Now
6. Hesitation Wounds
7. Captive To My Curse
8. Evening Arms
9. An Apparition
10. Every Empty Vein
11. Sands of Sleep
Bu tür albümlerin incelenmesi beni mutlu ediyor, eline sağlık. From the Unforgiving Arms of God EP’inden sonra beklentimi çok yüksek tuttuğum için biraz hayal kırıklığına uğradım. Bahsettiğin gibi 3-4 şarkı dışında akılda kalabilecek bir şarkı yok maalesef. Bu ekip bundan daha fazlasını yapabilecek potansiyele sahip umarım yakında daha güzel şeyler duyabiliriz.
@thally, güzel yorumun için çok teşekkür ederim :) EP ile yorumuna çok katılıyorum, beni de epey beklentiye sokmuştu. Albüm epey yankı uyandırdı, ekibi askıya almazlar diye düşünüyorum. Göreceğiz…
Bu tür albümlerin incelenmesi beni mutlu ediyor, eline sağlık. From the Unforgiving Arms of God EP’inden sonra beklentimi çok yüksek tuttuğum için biraz hayal kırıklığına uğradım. Bahsettiğin gibi 3-4 şarkı dışında akılda kalabilecek bir şarkı yok maalesef. Bu ekip bundan daha fazlasını yapabilecek potansiyele sahip umarım yakında daha güzel şeyler duyabiliriz.
29.09.2020
@thally, güzel yorumun için çok teşekkür ederim :) EP ile yorumuna çok katılıyorum, beni de epey beklentiye sokmuştu. Albüm epey yankı uyandırdı, ekibi askıya almazlar diye düşünüyorum. Göreceğiz…
Burada fazla iplenmemiş ama harika bir albüm. Sound da dehşet güzel bu arada. Kaçırmayın.