Black metal piyasası artık takip edilemez bir boyuta geldi. Çok kaliteli işler bir şekilde muhakkak parlıyorlar. Fakat arada birçok kişinin gözünden kaçan, “Yahu bu albüm nasıl patlamadı?” diyebileceğimiz işler de ortaya çıkıyor. Asarhaddon – Reysa bu konuda birinci sıraya yazılabilecek bir albüm. 2015 yılında Almanya, Magdeburg sınırları içerisinde davulcu Christian Kircher ve gitarist Christian Koss iş birliği ile ortaya çıkan Asarhaddon, hakkında pek bir şey bilinmeyen çılgın vokalist Anna’nın yardımı ile ilk albümleri Reysa’yı ortamlara saldı.
İlk olarak albümün kapağına baktığımızda büyük bir tekinsizlik ile karşılaşacağımız bas baya belli. 6 kuru kafa, 6 şarkı. Asarhaddon, ismini Yeni Asur İmparatorluğu’nda hüküm süren bir kraldan alıyor. Bu kral 671 yılında Mısır’a yaptığı sefer ile tanınıyor. Reysa kelimesi de eski dönem Rusça/Almanca dillerinde kullanılan, “Yolculuk” anlamına gelen bir kelime. Sonuç olarak grup ismi, albüm teması ve müzik türü bizi mezara sokacak bir yolculuğa çıkarmak için gayet uygun görünüyor.
Black metal adına kişisel bir yorum yapacak olursam; bu türü o kadar çok seviyorum ki dinlemeye kıyamıyorum. Uzun uğraşlar sonucu alınan bir koleksiyon ürününe gözü gibi bakmak ya da severken kendinden bile sakınmak gibi görülebilir bu durum. Sadece bir müzik türü değil, en uçlarda hissedilen bir duygunun notalara vurumu bu. Her türden nefreti, deliliği, garipliği bize en içten ve direkt şekilde anlatabilen bir sanat dalıdır kendisi. Bazı hisler vardır, tarif edilemez. Bazı anlar vardır, boğazda düğümlenir cümleler, kelimeler kıyafetsiz kalır. Hayata ve insanlara karşı olan her türlü tutumumuzu bir şekilde ortaya çıkarabilen, müzik şekline bürünerek canlı bir hal alan ifade biçimidir black metal.
Asarhaddon, çıkış albümleri Reysa ile Thor’un Mjölnir ile uzaydan dünyamıza ışık hızında inerken gerçekleştirdiği bir çekiç darbesi kıvamında görkemli bir çalışma ortaya koymuş. Albümü açar açmaz ne kadar heybetli bir ses ile karşılaşacağınız o kadar belli ki. Hem inanılmaz derecede melankolik hem de müthiş bir cinnet havası mevcut. Vokalist Anna kimdir, neyin nesidir pek belli değil. İnternet ortamlarında kendisi hakkında bir bilgi yok fakat kendisi müthiş bir performans ortaya koymuş. Bu kadar içten, gerçekçi, ağıt kıvamında vokaller ile uzun süredir karşılaşmamıştım. Ne çok ağlak ne de çok borazan bir vokal tekniği var. Grup içerisinde konuk vokalist olarak görünüyor ama umarım gelecek albümlerde de kendisini dinleme şerefine erişiriz. Böyle bir yeteneğin harap olması çok üzücü olur.
Tam 51 dakika boyunca Reysa sizi bir böcekmişsiniz gibi eline alıp, bir duvardan öbür duvara yapıştırıp duruyor. Acıması yok. Hem de hiç. Özellikle şarkılardaki giriş melodisinden sonra ansızın cinnetullah modunda giren vokaller ve o müthiş davul kullanımı…Kaliteli bir kulaklık ile dinlenilince gerçekten işte bu dedirtecek bir ses mevcut ortada. Neredeyse her şarkıda ani tempo düşüşleri ve yükselişleri mevcut. Bunlar oldukça profesyonel ve akıcı şekilde icra edilmiş. Aniden dur-kalk yapan dolmuşlarda gidiyor hissini yaşamıyorsunuz.
Sözün özü, Asarhaddon, maalesef pek kimsenin radarına takılmayan, müthiş bir albüm ile müzik piyasasına giriş yapmış durumda. Dinlemekten ziyade hissedilecek bir albüm Reysa. Tekinsizliğin, pisliğin, black metalin köpeğiyiz! \m/
sunken – livslede kritiği lazım
30.09.2020
@berk, http://www.pasifagresif.com/2011/01/grup-onerme-sorma-bilgi-paylasim-ortami/comment-page-86/#comment-738647
hiçbir yerde görmemiştim bu albümü. söylemeden edemeyeceğim, yazar arkadaş gerçekten siteye iyi albümler kazandırıyor. 8/10
02.10.2020
@Kastaga, Bu ince yorumun için çok teşekkür ederim. Birilerini kaliteli işlerle tanıştırıyorsam ne mutlu bana.
Ben de albüme bayıldım. Teşekkürler kritik için.
Mglaseverlerin bunu da seveceğine eminim.
Daş gibi albüm.
Kusur olarak biraz tek düze diyebilirim.
Gerisi maşallah.
https://youtu.be/8kE4TEj3uU0
Klip geç de olsa geldi