“İMHA TARİKAT’in içimde büyüyen en saf ve radikal hislerin dışa yansıyan sesi olacağına yemin ettim.”
Son iki yılda çıkardığı “Kara İhlas” ve “Sternenberster” albümleriyle underground black metal dünyasına hızlı bir giriş yapan tek kişilik proje İMHA TARİKAT’i ağırlıyoruz bu kez sayfalarımızda. Grubun kurucusu, Almanya doğumlu Türk müzisyen Kerem Yılmaz (Ruhsuz Cellât) ile grubun oluşumunu, yeni albümü, Almanya’da black metal yapan bir Türk olmayı ve daha fazlasını konuştuk.
Röportaj: Ahmet Saraçoğlu
Selam Kerem. Bize kendinden bahseder misin? Metal dinlemeye ne zaman başladın ve İMHA TARİKAT’i nasıl kurdun?
Merhaba, bu röportaj ben teşekkür ederim. Metal dinlemeye on yıl kadar önce başladım. Okulda okurken sınıfta İsveç death metali ve melodik death metalle yakından ilgilenen birisiyle arkadaş oldum. Birlikte takılmaya başladık ve bir gün bana AT THE GATES’den “Blinded by Fear”ı dinletti, aklım başımdan gitti! Melodik oluşu, yüksek enerjisi ve derin karanlığı çok ilgimi çekmişti. Sonrasında kısa sürede heavy metalin ve ekstrem metalin her türünü takıntılı şekilde dinlemeye başladım. Sonrasında, hiçbir enstrüman tecrübem olmamasına rağmen arkadaşımın gruplarından birinde bas çalmaya başladım; çok ilgimi çekiyordu ve deli gibi çalışıyordum. Kişisel ve mental sıkıntılar çekmeye başladığımdan grup işi istediğim gibi gitmedi. Yıllar ilerledikçe müzisyenlik konusunda ilerledim ve bir tanıdığımla YPOKOSMOS’u kurdum. Bu grup, kendi vizyonumu ve duygularımı yansıtma konusunda müziği kullanmaya çalıştığım ilk adımdı. Zaman içinde bu tarzın hedeflediğim şeye uygun olmadığını gördüm ve kendi içimde daha da fazla sıkıntı çekmeye başladım. Sonrasında İMHA TARİKAT için rifler yazmaya başladım ve istediğim şeyin bu olduğunu anladım. Birkaç yıl sosyal hayatla ilişiğimi kestim, kendimi geliştirmeye ve bu projeyi gerçeğe dönüştürmeye çalıştım. Bu yaklaşık 5 yıl önceydi ve o zamandan itibaren İMHA TARİKAT’in içimde büyüyen en saf ve radikal hislerin dışa yansıyan sesi olacağına yemin ettim.
İMHA TARİKAT ismi neyi ifade ediyor? Gramatik olarak biraz hatalı bir ifade. Esas anlamı “İmha Tarikatı” mı yoksa “Tarikatı İmha Et” gibi bir şey mi?
MEGADETH ve KREATOR gibi grup isimleri var ve bunlar müzisyenlerin kendi zevklerini yansıtmak adına modifiye edilmiş kelimeler. İMHA TARİKAT’in doğru şekli “İmha Tarikatı” olurdu. Bu şekilde baktığımızda grup adının anlamı ve konsepti gayet açık: Mutlak deliliğe varacak düzeyde bir bağlılık ve karanlığı olabilecek en tutkulu şekilde yaymak.
Müziğinde Türk/İslam kültürünü yansıtan bir unsur olmasa da grup logosunda “m” harfinin üstünde Arapçadaki “ڨ” harfini referans alan üç nokta var. İMHA TARİKAT içerisinde bir Orta Doğu/İslam bağlamı var mı yoksa bu sadece stilistik bir dokunuş mu?
Köklerimle gurur duyuyorum. Türkiye sevgim Özdemir Erdoğan’ın “Gurbet” şarkısında anlatılanlara benziyor (beni bu harika şarkıyla tanıştırdığı için Kemal Sunal filmlerine teşekkür ederim hahaha). Türk ve Alman kültürleriyle birlikte büyüdüm. Ailem dindar ve muhafazakâr olduğundan, ergenliğimde bazı sıkıntılar yaşandı. “Kara İhlas” tek tanrılı inancın fikirlerini manipüle ettiğim ve kendi bağlamsal yorumlamam için kullandığım anlamına geliyor. Logoda egzotik bir dokunuş var, ancak Arap alfabesinden bir alıntı olduğunu söyleyemeyiz. İnsanların bu müziği İslami olarak yorumladığı şeyler okudum ve içinde bulunduğu tür düşünüldüğünde bu bir hayli komik. Konsepte ve sözlere bakıldığı takdirde bu müziğin bir Satanistin düşünce yapısına daha yakın olduğu görülecektir. Ancak İMHA TARİKAT bu tür idealler üzerine kurulu bir oluşum değil; amaçladığı derinlik düşünüldüğünde bunlar ancak detay denebilecek dokunuşlar.
Black metalle ilk tanışman nasıl oldu? İlk hangi grubu dinledin ve bu süreçte seni en çok etkileyenler kimlerdi?
Black metalle de metalle ilk tanıştığım dönemlerde tanıştım. Arkadaşlarımızın NARGAROTH’un “Black Metal ist Krieg”ini gösterdiğini hatırlıyorum ve hem beğenmiş hem de ne kadar salakça olduğunu düşünüp gülmüştüm. Sonrasında başka bir arkadaşım, aralarında BATHORY’nin kendi adını taşıyan albümü de dâhil bazı albümler verdi, ki o albüm muhtemelen hayatımı değiştirmiştir. O andan itibaren black metalin her türlüsünü dinlemeye başladım. Bana ilham veren grupların adlarını vermem zor. Beni asıl kendine çeken şey, black metalin yoğunluğuydu. Tam bir delilik, gerçek bir kaostu. “-di’li geçmiş zaman”da konuşuyorum, çünkü günümüzün taklit gruplarının büyük çoğunluğu hiçbir şey ifade etmiyor.
“Kara İhlas”ı seviyorum ve “Sternenberster”i de çok sevdim. İlk albümden farklı bir şey yapmak istemiş gibi görünüyorsun ve “Kara İhlas”tan farklı olarak öne çıkan birtakım fikirler sokuşturmuşsun; “Brand am Firmament”in sonundaki saz veya “Klimax Downpour”un girişindeki bas introsu gibi. Yazım sürecinden ve bu albümdeki müzikal bakış açından bahseder misin?
Müziğimi yaratmak için çaldığım temel enstrümanların yanı sıra, amatör olarak saz ve piyano da çalıyorum. Bu yüzden “Brand am Firmament”in sonuna saz eklemeye karar verdim. “Sternenberster”ın yazım ve kayıt süreci son derece duygusal ve yoğun bir dönemdi. İçimde büyüyen yoğun şiddet, hüzün ve delilik hislerini yansıtmak istedim. “Sternenberster”in “yıldız patlatan” gibi bir anlamı var ve insan ırkını mahveden tüm yanlış fikir ve bakış açılarını yok etmeye odaklanıyor. Bu albüm kalbinizdeki pislikleri ortadan kaldırmanızı ve olabileceğimiz en saf hayvana dönüşmenizi sağlama amacı taşıyor.
“Sternenberster” vokal açısından ilk albüme göre epey farklılık gösteriyor. Feryatlar, havlamalar, standart black metal çığlıkları ve “Aufstieg”in başındaki gibi konuşmalı vokaller var. Epey çok yönlü bi vokal kullanımı var ve görünüşe göre pek çok şeyi bir arada kullanmayı tercih etmişsin.
Vokal kaydı çok zorlu bir süreçtir. Nasıl olmaları gerekiyorsa kendiliğinden o şekilde çıkıyorlar; vücudum daha fazlasını yapamayıncaya kadar yaratabileceğim tüm coşkuyu yaratmaya çalıştım. Bu yüzden beni albümde delirirken, gülerken, ağlarken, konuşurken, bağırırken, kükrerken duyabiliyorsunuz. Bu sadece benim ve kayıt sürecinde yer alanların tam olarak anlayabileceği bir şey.
Davulcu Philipp Wende yakın zamanda gruba katıldı. Canlı çalmak, turlamak için 3-4 kişilik bir gruba dönüşmeyi düşünüyor musun?
Philipp, Hell over Hammaburg konserimizin ardından gruptan ayrıldı. İMHA TARİKAT bir besteci olarak daima benim vizyonum oldu ve bundan sonra da böyle olacak. Gelecekte, gruba uyacağını düşündüğüm arkadaşlarım/insanlar davul kaydı ve canlı performanslar için bana katılabilirler; ilk konserden bu yana konserlerde çalan HEXER gitaristi M. gibi.
2 yılda 2 albüm çıkardın. İleride bu üretkenliği sürdürmeyi planlıyor musun? Üçüncü albüm yazımına başladın mı?
Hedeflerim çok yüksek! Üçüncü albümün kayıt hazırlıklarına başladım. Şimdilik daha fazlasını söylemeyeceğim. Kusura bakmayın.
Almanya’da doğan Türkler genelde black metale olan aşklarıyla bilinmezler haha. Bugüne dek 6-7 Alman şehrine gittim ve karşılaştığım Türkler Türk popu, arabesk, halk müziği veya hip hop dinliyorlardı. Böyle bir ortamda seni var olan en ekstrem müzik türlerinden birine götüren şey neydi? Metal dinleyen başka Türkler tanıyor musun?
Az önce de dediğim gibi, benim için black metal insanın içindeki ve dışındaki aykırılıkların ifade edilmesine dayanıyor ve ikna edici düzeyde uygulanan aşırılıklarla besleniyor. Bu proje tam olarak buna adanmış durumda. Yaşadıklarım senin bahsettiklerinle örtüşüyor. Metal dinleyen Türk bir tanıdığım yok. Buralarda metal dinleyen birkaç Türk oğlan ve kız olabilir, ama bu onları benim arkadaşım yapmaz elbet. Özellikle halk müziğini epey seviyorum. Aynı şekilde Müslüm Gürses veya Orhan Gencebay gibi bazı arabesk sanatçıları da!
Almanya’da Karakan veya Cinai Şebeke gibi sadece Türklerden kurulu hip hop grupları var, acaba günün birinde Almanya’da tamamı Türklerden kurulu bir metal grubu kurulabilir mi? Bildiğin bu tarz bir grup var mı?
Türkiye dışında tanıdığım herhangi bir Türk müzisyen ya da grup yok.
Almanya’daki Türk metalcilerden bahsedip de Muhammed Suiçmez’den bahsetmemek olmaz. Dünyanın geri kalanı gibi, Türkiye’deki death metal dinleyicileri de NECROPHAGIST konusunda hem merak hem de üzüntü duyuyorlar. Bir şekilde Muhammed’le tanışmış veya bizim bildiklerimizden daha fazlasını biliyor olabilir misin? Teknik death metalin zirvesindeyken bir anda ortalıktan kaybolmasını nasıl yorumluyorsun?
Zamanında NECROPHAGIST’i duymuş ve müziklerini dinlemiştim. İcra açısından etkileyici olsa da teknik death metal beni hiçbir zaman fazla etkilememiştir. Grubun ortadan kalkmasının kişisel görüşlerin/ilgilerin değişmesi veya grup içi olaylar, şirketle yapılan kötü bir anlaşma gibi pek çok sebebi olabilir. Küçük ölçekte baktığınızda, bir müzisyen olmak daha şimdiden size nankörlük ve karmaşa olarak geri dönebiliyor; bunu büyük bir düzlemde sürdürebilmeniz içinse arkadaşlarınıza, diğer müzisyenlere ve yönetici ortaklarınıza güvenmeniz gerekiyor. Bu duruma dair sadece tahminlerde bulunabilirim, o yüzden daha fazlasını söylemem zor.
2000’lere dek black metal genel olarak “sdece İskandinavların iyi yapabildiği metal” olarak bilinirdi. DEATHSPELL OMEGA’nın oyunun kurallarını değiştirmesinden sonra Fransa yüzlerce kaliteli grupla türü beslemeye başladı. Ardından Polonya’nın da black metal açısından dominant bir role büründüğüne tanık olduk; küçük nüfusuna rağmen İzlanda bile hatırı sayılır düzeyde kaliteli iş çıkarmaya başladı. Black metal icra eden bir müzisyen olarak türün bugününü ve geleceğini nasıl görüyorsun?
Black metal ve çeşitli kombinasyonları dünya geneline yayılmaya ve underground topluluklar oluşturmaya başladı. Bu durum zaman içerisinde bazı eşsiz işlerle karşılaşmamızı sağlarken, zamanında yapılan old-school işlerin sahip olduğu kalite ve karakterin %1’ine bile sahip olmayan özelliksiz taklitleri de beraberinde getiriyor. Geçmişin aynısını üretmek size asla kopyaladıklarınızın sahip olduğu değeri getirmez; bunlar yerine zamanında çıkan gerçek old-school işleri bininci kez dinlemeyi tercih ederim. Eskiden kalma güvenilir formülü kullanmakla ilgili herhangi bir sorun yok, ancak yaptığınız şeye kendi kişiliğinizi katmaya ve ikisini bir arada sunmaya ne dersiniz? Boyun eğmenin zıttı, kuralsızlıktır.
Sorularımız bu kadardı Kerem. Zaman ayırdığın için teşekkürler.
Kalbim sizlere ait! SARINVOMIT, GODSLAYING HELLBLAST, HORROCIOUS gibi gruplar ve vahşeti yansıtan diğer oluşumlarla birlikte bu ateşi asla söndürmeyin.
Çok yetenekli biri olduğu kesin ilk albümde vokal ve lead gitarın işlerine hayran kalmıştım bu albümde gitar ve bas gitar uyumuna hayran kaldım.
Ama biraz daha kirli bir sound olsa bu müziğe daha çok yakışırdı bence. gitar biraz cızırdayacak,dikenler eline batacak ki acıdan çekinenler elini süremesin,yalnızca cesareti ve müziğe tutkusu olanlar altında yatan güzellikleri görebilsinler.
Benim anlayışım bu.BM’de yaptığın iyi işleri biraz sounda gömeceksin.
Her neyse iki albüm de harbi iyi olmuş. fiziki kopya satın almak isterim.
Güzel bir röportaj. Ancak arkadaşımıza son dönem Black Metal çalışmalara da göz atmasını isterim. Misal Faidra’nın “Six Voices Inside” kendisine baya feyz verecektir. Ayrıca bu albümün bu sitede olmaması büyük kayıp.
@bahadır, Siz Faidra elemanlarından birisi misiniz? Amacım sataşmak değil ama sizce de abartmadınız mı artık? İlk yorumu girdiğinizi hatırlıyorum albümle ilgili ben de beğendiğimi söylemiştim hatta cevap olarak ama her başlık altında her yere de Six Voices Inside yazılmaz artık
İmha Tarikat’a yaklaşık 2 yıl önce şans eseri denk gelmiştim. O günden bu yana hep en sevdiğim Black Metal projelerinin arasındadır, bunun sebebi benim için Kerem’in de anlatımlarından yola çıkarak söyleyebileceğim aşırı karakteristik bir müzik yapıyor oluşları oldu hep benim için.
Her şarkıda soğuk karanlıkta yükselen isyan çığlıklarını hissedebildim, bunu hissedebilmeninde bu müziğe özgü özel ve harika bir his olduğunu belirtmeden geçemeyeceğim.
Harika bir röportaj olmuş gerçekten, açıkçası kendisinin yaptığı işlerin ülkemizde de yavaş yavaş bilinirlik kazanmasına çok sevindim. Vaziyetinizi alın, İmha Tarikatı daha fazla ses getirecek!
harika bir röportaj olmuş. teşekkürler imha tarikat
Gecen seneden beri grubun kopegiyim. Cok guzel roportaj Ahmet abi tesekkurler. Su an icin tek sorun yeni albumun spotifyda olmamasi.
Harika bir röportaj olmuş ellerine sağlık. İstemsizce İmha tarikat’ın başarısı beni mutlu ediyor. Umarım daha iyi yerlere gelir biz de gurur duyarız
Çok yetenekli biri olduğu kesin ilk albümde vokal ve lead gitarın işlerine hayran kalmıştım bu albümde gitar ve bas gitar uyumuna hayran kaldım.
Ama biraz daha kirli bir sound olsa bu müziğe daha çok yakışırdı bence. gitar biraz cızırdayacak,dikenler eline batacak ki acıdan çekinenler elini süremesin,yalnızca cesareti ve müziğe tutkusu olanlar altında yatan güzellikleri görebilsinler.
Benim anlayışım bu.BM’de yaptığın iyi işleri biraz sounda gömeceksin.
Her neyse iki albüm de harbi iyi olmuş. fiziki kopya satın almak isterim.
Grup Prophecy Productions ile anlaşmış, bilginize.
Reklamlar reklamlar reklamlar. Soranlara black metal underground felsefe falan dersin kim bilecek.
Güzel bir röportaj. Ancak arkadaşımıza son dönem Black Metal çalışmalara da göz atmasını isterim. Misal Faidra’nın “Six Voices Inside” kendisine baya feyz verecektir. Ayrıca bu albümün bu sitede olmaması büyük kayıp.
13.10.2020
@bahadır, Siz Faidra elemanlarından birisi misiniz? Amacım sataşmak değil ama sizce de abartmadınız mı artık? İlk yorumu girdiğinizi hatırlıyorum albümle ilgili ben de beğendiğimi söylemiştim hatta cevap olarak ama her başlık altında her yere de Six Voices Inside yazılmaz artık
İmha Tarikat’a yaklaşık 2 yıl önce şans eseri denk gelmiştim. O günden bu yana hep en sevdiğim Black Metal projelerinin arasındadır, bunun sebebi benim için Kerem’in de anlatımlarından yola çıkarak söyleyebileceğim aşırı karakteristik bir müzik yapıyor oluşları oldu hep benim için.
Her şarkıda soğuk karanlıkta yükselen isyan çığlıklarını hissedebildim, bunu hissedebilmeninde bu müziğe özgü özel ve harika bir his olduğunu belirtmeden geçemeyeceğim.
Harika bir röportaj olmuş gerçekten, açıkçası kendisinin yaptığı işlerin ülkemizde de yavaş yavaş bilinirlik kazanmasına çok sevindim. Vaziyetinizi alın, İmha Tarikatı daha fazla ses getirecek!