Speed Metal’in, metal müzik tarihi için ne kadar önemli bir tür olduğu malumumuz. Türün temelini atan ve sayısız gruba ilham veren Motörhead, Black Metal’e isim babalığı yapan Venom gibi grupların dâhil olduğu tür, metal müzik tarihi açısından önemli bir yer teşkil ediyor. Her ne kadar popülerliğini zamanla kaybetse de Speed Metal, ekstrem metalin oluşmasını sağlayan tür olarak metal tarihine geçti.
İşte bu yazıda, bu türün en değerli örneklerinden bazılarına imza atan Agent Steel ve 1985 tarihli debut albümleri “Skeptics Apocalypse”den bahsedeceğiz.
1984 yılında Megadeth’ten kovulan John Cyriis tarafından kurulan ABD’li Agent Steel, her ne kadar underground piyasada kalsa da türün sevenleri tarafından önemi, efsaneliği tartışılmaz olan bir grup. Grup kurulur kurulmaz ilk albüm çalışmalarına başlıyor, 1984 yılında ilk demosunu kaydediyor ve yıl 1985 olduğunda “Skeptics Apocalypse” piyasaya çıkıyor.
Akılda kalıcı nakaratları ve John Cyriis’in olağanüstü vokalleriyle ön plana çıkan grup, 30 dakikada âdeta Speed Metal dersi veriyor. “Agents of Steel” ile bomba bir açılış yapan albüm, “Taken By Force”, “Evil Eye / Evil Minds”, “Bleed for the Godz”, “Children of the Sun”, “144, 000 Gone” gibi şarkılarla temposunu hiç bozmadan devam ediyor.
Bariz bir şekilde Mercyful Fate etkilenimini görebileceğimiz bir albüm “Skeptics Apocalypse”. Genel olarak tüm şarkılarda Mercyful Fate etkileri var. Özellikle “Taken By Force” isimli şarkıyı dinlerseniz bir an King Diamond’ın konuk vokal olduğunu düşünebilirsiniz.
Şarkılara genel olarak baktığımızda, hepsi nakarat üzerinden yükselmekte ve şarkılar birbirine benzese de nakaratların muhteşemliği, bunu eksi bir yön olarak göstermemekte.
Daha önce Mercyful Fate etkisi ve akılda kalıcı nakaratlardan bahsetmişken John Cyriis, gerçekten muhteşem bir vokal. Harika yükselişleri, son derece başarılı King Diamond taklidi, yer yer Rob Halford’a selam çakan vokalleriyle albümün açık ara yıldızı konumunda. John Cyriis dışında Garcia/Kilfelt ikilisinin akılda kalıcı riffleri ve soloları resmen John Cyriis’in vokalinin üstüne sos gibi olmuş, mükemmel bir uyum yakalamışlar.
Agent Steel, bu albümden sonra da albümler yapmaya devam etti fakat hiçbiri bu albüm kadar ön plana çıkmadı ve grup, 1988 yılında dağıldı. 1998 yılında geri dönüp inişli çıkışlı bir grafik çizen Agent Steel, tekrar dağıldı ve ardından tekrar birleşmeler neticesinde durumu belirsiz bir grup olarak kaldı. Yine de tüm bunlara rağmen Agent Steel, adını underground sahnenin belki de en değerli kısmına yazdırdı.
Şahsen her metal dinleyicisinin mutlaka dinlemesi gerektiğini düşündüğüm bu 30 dakikalık efsane albümü ve grubu kısa, akıcı bir şekilde özetlemeye çalıştım. Agent Steel, 80′li yıllarda gerçekten ilham verici işler yaptı. Umarım albüme yakışan bir yazı olmuştur. Eğer bu albüm de sizi kesmezse grubun bir sonraki “Unstoppable Force” albümüne göz atabilirsiniz.
Kadro John Cyriis: Vokal
Juan Garcia: Gitar
Kurt Colfelt: Gitar
George Robb: Bas
Chuck Profus: Davul
Şarkılar 1. (The Calling)
2. Agents of Steel
3. Taken by Force
4. Evil Eye / Evil Minds
5. Bleed for the Godz
6. Children of the Sun
7. 144,000 Gone
8. Guilty as Charged
9. Back to Reign
Bildiğiniz gibi Türkiye’de metal yayıncılığı ’90′larda başlar ve onun en önemli ismi de Çağlan’dır. Onun yönetimindeki Laneth, Non Serviam gibi dergilerin hep çok güncel bir yayın politikası oldu. Yani hep o dönemde çıkan albümlerle ilgilendiler, geçmişe o grupların eski albümleri üzerinden baktılar. Bu yüzden Türkiye’deki metal dinleyicileri ’80′leri bilmez. Örneğin Yunanistan’dakilerin onda biri kadar biliyorlarsa iyi.
Bunu kırma yönünde en önemli çabayı Şanver Ofluoğlu sergilemişti. ’97 veya ’98′de Şebek’te yayınladığı Aslanlar Tarihi yazı dizisi zamanına göre çok büyük olaydı. O döneme kadar Türkiye’de isimleri hiçbir şekilde duyulmamış onlarca grup hakkında bilgiler veriyordu bu yazı. Ben yazıları dikkatle okuyor, ilgimi çeken grupları not alıyor ve onların albümlerini aramaya koyuluyordum. Ama o dönemler Warlord, Exciter, Warrior gibi grupları nereden bulacaksın, tek çare Şanver’e yazmak. Ben dinlemek istediğim albümleri söylüyordum, o da üşenmeyip kasete çekip gönderiyordu. Bu 90′lık kasetlerin en güzel yanlarından biri boş kalan yerlere eklenmiş şarkılardı. Vendetta – War, Whiplash – Burning Of Atlanta gibi şarkılarla aklımızı alıyordu Şanver.
İşte Agent Steel de Şanver’in sürekli övdüğü gruplardan biriydi. Fırsat buldukça özellikle 144,000 Gone’dan bahsederdi.
Zamanında Megadeth’in dahil olduğu plak şirketinden çıkan, yani pek de underground denemeyecek bu albüm belki de tarihteki en tipik speed metal örneğidir. Speed metal 101 denebilir.
Ben -tarz olarak bununla alakası olmasa da- Omega Conspiracy ve Order Of The Illuminati albümlerini de çok dinlerdim. Vokalist John Cyriis’in bulunmadığı bu kadro 2011′de dağıldı. Sonra ilginç şekilde 2018′de Cyriis ortaya çıktı ve grup ismini sahiplendi. Bu yıl eski tarzda No Mercy From The Godz diye bir albüm çıkaracak, ama kendisi olumsuz kişilik konusunda Mustaine ile yarışabilecek bir tip (Hakkında tek bir olumlu yorum dahi okumuş değilim) ve albümden beklentim sıfır.
Bu arada Cyriis’in Megadeth macerası ile ilgili detayları bilmek ilginç olurdu. Mustaine ile tekme tokat kavga etmedilerse iyi. Mustaine otobiyografisinde onu hiç anmıyor.
1985 yılına göre, dönemin özelliklerinin ilerisinde bir albüm. İnternetten online dinlemeye kalkarsanız çözünürlük çok düşük olduğu için değeri yeterince anlaşılmayabilir.
Kritiğin kısa ve özlü olması tanıtım için çok daha etkili olmuş. Teşekkürler.
Bildiğiniz gibi Türkiye’de metal yayıncılığı ’90′larda başlar ve onun en önemli ismi de Çağlan’dır. Onun yönetimindeki Laneth, Non Serviam gibi dergilerin hep çok güncel bir yayın politikası oldu. Yani hep o dönemde çıkan albümlerle ilgilendiler, geçmişe o grupların eski albümleri üzerinden baktılar. Bu yüzden Türkiye’deki metal dinleyicileri ’80′leri bilmez. Örneğin Yunanistan’dakilerin onda biri kadar biliyorlarsa iyi.
Bunu kırma yönünde en önemli çabayı Şanver Ofluoğlu sergilemişti. ’97 veya ’98′de Şebek’te yayınladığı Aslanlar Tarihi yazı dizisi zamanına göre çok büyük olaydı. O döneme kadar Türkiye’de isimleri hiçbir şekilde duyulmamış onlarca grup hakkında bilgiler veriyordu bu yazı. Ben yazıları dikkatle okuyor, ilgimi çeken grupları not alıyor ve onların albümlerini aramaya koyuluyordum. Ama o dönemler Warlord, Exciter, Warrior gibi grupları nereden bulacaksın, tek çare Şanver’e yazmak. Ben dinlemek istediğim albümleri söylüyordum, o da üşenmeyip kasete çekip gönderiyordu. Bu 90′lık kasetlerin en güzel yanlarından biri boş kalan yerlere eklenmiş şarkılardı. Vendetta – War, Whiplash – Burning Of Atlanta gibi şarkılarla aklımızı alıyordu Şanver.
İşte Agent Steel de Şanver’in sürekli övdüğü gruplardan biriydi. Fırsat buldukça özellikle 144,000 Gone’dan bahsederdi.
Zamanında Megadeth’in dahil olduğu plak şirketinden çıkan, yani pek de underground denemeyecek bu albüm belki de tarihteki en tipik speed metal örneğidir. Speed metal 101 denebilir.
Ben -tarz olarak bununla alakası olmasa da- Omega Conspiracy ve Order Of The Illuminati albümlerini de çok dinlerdim. Vokalist John Cyriis’in bulunmadığı bu kadro 2011′de dağıldı. Sonra ilginç şekilde 2018′de Cyriis ortaya çıktı ve grup ismini sahiplendi. Bu yıl eski tarzda No Mercy From The Godz diye bir albüm çıkaracak, ama kendisi olumsuz kişilik konusunda Mustaine ile yarışabilecek bir tip (Hakkında tek bir olumlu yorum dahi okumuş değilim) ve albümden beklentim sıfır.
Bu arada Cyriis’in Megadeth macerası ile ilgili detayları bilmek ilginç olurdu. Mustaine ile tekme tokat kavga etmedilerse iyi. Mustaine otobiyografisinde onu hiç anmıyor.
John Cyriis, Megadeth hikayesini şu röportajda anlatmış:
http://crystal-logic.blogspot.com/2019/10/bleed-for-godz-agent-steel-john-cyriis.html
1985 yılına göre, dönemin özelliklerinin ilerisinde bir albüm. İnternetten online dinlemeye kalkarsanız çözünürlük çok düşük olduğu için değeri yeterince anlaşılmayabilir.
Kritiğin kısa ve özlü olması tanıtım için çok daha etkili olmuş. Teşekkürler.
arşivimin değerli thrash metal gruplarındandır severiz