“Saçlarımızı birbirine bağladık, her yeri siyah kadife örtülerle kapladık, fotoğrafçı ise 2-3 metre tepemizdeki bir merdivende dengede durmaya çalışıyordu.”
Sitemizde yer vermekten gurur duyduğumuz bir röportajdan daha herkese merhaba. Bu seferki konuğumuz İsveç death metalinin yaratıcılarından olan ve uzun süreli ayrılığının ardından yakın zamanda sahnelere geri dönen efsane grup DISMEMBER. Grubun kurucu kadrosunda yer alan ve “Like an Everflowing Stream“, “Indecent and Obscene”, “Massive Killing Capacity” ve “Death Metal” gibi dört albümde çalan gitarist Robert Sennebäck’le 90′ların ilk yarısında neler olup bittiğini, DISMEMBER’ın ilk dönemlerini, geri dönüşlerini ve çok daha fazlasını konuştuk. Bu röportajdaki soruların büyük kısmı pasifagresif okurları tarafından hazırlandı. Bu vesileyle hepinize teşekkürler.
Yanında isim belirtilmeyen sorular: Ahmet Saraçoğlu
Merhaba Rob, umarım her şey yolundadır. Karantina senin açından nasıl geçti, geçiyor? Genelde evde misin, sık sık dışarı çıkıyor musun? İsveç hükûmetinin salgına yönelik tavrından memnun musun?
Karantina benim için iyi geçiyor. İsveç’te her şeyi kapatmadılar, ancak bazı kısıtlamalar elbette ki günlük yaşantımı biraz etkiliyor. Tüm seyahat planları, konserler, katıldığım koşu yarışları, yarı maraton ve maraton yarışları iptal edildi ve bu canımı çok sıktı, ama tabii ki bunu anlayışla karşılıyorum. %99 oranında evden çalışıyorum ve dışarıda olduğumda da insanlarda uzak durmak için elimden geleni yapıyorum. Ocak ayında hastaydım ve bunun Covid-19 olmasından şüpheleniyordum, ancak test yaptırdım ve negatif çıktı. Sanırım başka bir hastalıktı.
O zaman yakın zamandan bir şeylerle başlayalım. 12 Ekim 2019’da DISMEMBER Scandinavia Death Fest ile sahnelere geri döndü. Seyircinin tepkisi nasıldı? Bunca yıl sonra sahnede “Deranged from Blood” ve “Deathevocation”ı söylemek nasıl bir histi?
Gerçekten müthiş bir deneyimdi, kelimelere nasıl dökerim bilemiyorum! Seyirci inanılmazdı!! Grup olarak harika bir sinerjimiz vardı ve seyircilerle tam anlamıyla bütünleştik diyebilirim; hepimizin çok genç olduğu ve Stockholm death metal sahnesinin fitilini yaktığımız o ilk günlerden bu yana bu hissi yaşamamıştım. DISMEMBER’ın üç kişilik bir grup olduğu dönemden “Deranged from Blood” ve “Deathevocation”da vokal yapmak harikaydı. DISMEMBER’ın 20. kuruluş yıl dönümü konserinde de benzer bir şey yapmıştık ve bu geri dönüş konserine gelenlere de daha önce çok az kişinin gördüğü bir şeyler göstermek istedik. Şarkılar epey kolay olsalar da benim için yine de bir meydan okuma diyebilirim; gitarist olmama rağmen o şarkıda bas çaldım ve bir de üstüne vokal yaptım. Sesiniz bazen sizinle oluyor, bazen olmuyor ancak dinleyicilerimiz istediği sürece bunu tekrar yapabilirim.
2000’lerde pek çok grubun geri döndüğüne tanık olduk ve DISMEMBER’ın da bu kervana katılmasından dolayı çok mutluyuz. Bunun olmasını uzun süredir bekliyor muydun yoksa “beyler geri dönüyoruz” dendiğinde şaşırdın mı?
Bunu duymak harikaydı! Bazılarımız yıllardır bu konudan bahsediyordu, ancak sadece konuşmada kalıyordu. Klasik kadromuzun her bir üyesinin bunun bir parçası olmak istemesi çok önemliydi; ya hepimiz olacaktık ya da hiç olmayacaktı. Bu yüzden de bunun gerçekleştiğini görmek bir yandan sürprizdi, bir yandan da beklenen bir şeydi. Gruptaki arkadaşlarıma ve DISMEMBER’ı tekrar bir arada görmek isteyen herkese müteşekkirim.
Geri dönüş konserleri öncesinde sahnede en son ne zaman death metal çalmıştın? Şöyle bir baktığında 90’lardan hiç unutamadığın bir konser var mı? (ismail vilehand)
2011/2012’de NECROPHOBIC’te gitar çaldım ve onlarla 5 kez sahneye çıktım. Onun haricinde en son sahneye çıktığımdan bu yana çok uzun zaman oldu. 1997’de DISMEMBER’la son konserim, 2008’de DISMEMBER 20. yıl konseri, 2011’de de NECROPHOBIC’le 5 konser. 90’larda pek çok harika konser verdik ancak bir tanesini seçmem gerekirse 1992’de İsveç’te verdiğimiz Hultfreds Festivalen’i söyleyebilirim. Mekân tıklım tıklım doluydu ve biz de hem enerji doluyduk hem de o ana kadarki kariyerimizin zirvesindeydik. YouTube’da o konserden “Skin Her Alive” performansı var diye hatırlıyorum (var evet).
Bunu söylemek için erken tabii ama yeni albüm planlarınız var mı? “Orijinal kadro geri dönüyor!” duyurunuzda “…ve death metalin geleceği!” gibi bir ifade var. Bu yeni bir şeyler yayınlayacağınıza dair bir ipucu mu? Gruptan ayrıyken şarkılar yazmaya devam ettin mi?
Dediğin gibi bunu söylemek için henüz erken, o yüzden biraz sabırlı olmalısınız. 2004’te SOULDEVOURER’ı kurdum ve bazı eski riflerle yeni bir şeyler yazmaya başladım. Bir şey yayınlamasam da yazmaya devam ettim. Bunun yanı sıra birkaç yıl önce David’le (Blomqvist) birlikte yeni bir grup kurduk ve tekrar müzik yapmaya başladık.
Sen aslında DISMEMBER’da vokalist olarak başladın ve ilk albümle birlikte gitara geçtin. Bunun sebebi neydi?
DISMEMBER’ın ilk dağılmasının ardından, NIHILIST basçısı Johnny ile birlikte UNLEASHED’i kurdum ve gitarları ve vokalleri üstlendim. Tekrar bir araya gelen DISMEMBER vokalist olarak Matti’yi almıştı, ben de tekrardan katıldığımda doğal olarak sadece gitarist olarak devam ettim.
İlk albüm demişken, “Like an Everflowing Stream” İsveç death metal sound’unun yapı taşlarından biri olarak görülüyor. Albümü yazarken özel bir şeyler yaratmakta olduğunuzu hissetmiş miydiniz? Albümü yayınladığınızda aldığınız ilk tepkiler nasıldı?
“Like an Everflowing Stream”i kaydettiğimizde 17-18 yaşındaydık, o yüzden ne yaptığımızın çok da farkında olmayabiliriz ama gelmiş geçmiş en sert, en brutal death metal albümünü yapmak istediğimizi söyleyebilirim. Ama elbette ki yeni bir şey yaptığımızı ve bu tarz bir şeyi ilk yapanlar arasında olduğumuzu biliyorduk; en azından İsveç özelinde. O albüm genelde albümlerden ziyade demolarda bulabileceğiniz çiğ, heyecanlı ve ham kıvılcımı barındırdığı için her zaman özel olarak kalacak.
4 harika albüm ve 3 EP’nin ardından DISMEMBER’la yollarınız ayrıldı. 1997’de gruptan ayrılırken kafanda ne vardı ve ardından “Hate Campaign”i ilk duyduğunda neler hissettin? (Exorsexist/ismail vilehand)
Zor bir karardı. Geleceğe dair planlarımızı konuştuğumuz bir toplantı yaptık ve 5 kişinin de kendine göre planları vardı. Bu planlar bazen örtüşür, bazen de örtüşmez. O sırada grubun yanında başka bir şeyler yapmak istiyordum, ayrıca yine o dönem ilk kızım doğmuştu. Gruba bir nevi ültimatom verdim ve ya beni kovun ya da bir sonraki provaya geleceğim; bu gruptan kendi rızamla ayrılamam dedim. Dolayısıyla aramızda herhangi bir negatiflik olmadı ve kimse birbiriyle bozuşmadı. Zaman bana bunun doğru karar olduğunu gösterdi.
“Pieces” EP’sinin fotoğraf çekiminden bahseder misin haha! Saçlarınızı gerçekten birbirine bağladınız mı? Çok eğlenceli bir gün olduğuna eminim. (Salata)
Gerçekten bağladık haha! Birlikte her zaman çok eğlenirdik ve şimdi de aynen devam ediyoruz. Bugünlerde her istediğinizi bilgisayarda yapabiliyorsunuz, ancak 90’ların başında işler farklıydı. O EP’nin tüm fotoğrafları eski usulle yapıldı; kanları ve kesikleri makyajla yaptık, saçlarımızı birbirine bağladık, geri kalan her şey karanlık olsun diye de her yeri siyah kadife örtülerle kapladık. Fotoğrafçı ise 2-3 metre tepemizdeki bir merdivende dengede durmaya çalışıyordu haha! “Soon to Be Dead” klibini de o sırada çektik ve o da birkaç gün sürdü.
25 yıl sonra “Massive Killing Capacity”ye baktığında albümü DISMEMBER diskografisinin neresinde görüyorsun? Bunu sorma sebebim o albümün DISMEMBER’ın en melodik ve nispeten sakin çalışması olması. Bunun sebebi o yıl DISSECTION’la turlamanız ve atmosfer anlamında onlardan biraz ilham almış olmanız olabilir mi? (Exorsexist)
“Massive Killing Capacity” öncesinde farklı bir beste yöntemi denedik. O albüme kadar tüm şarkılar grup üyelerinin çoğunun hazır bulunduğu provalarda yazılıyordu. Bunun kendine göre avantajları var, ancak bir şarkının süresinin ne kadar olması gerektiğine dair fikir ayrılıklarına da yol açıyordu. O albüm için her birimizin bir şarkı yazıp provada diğer üyelere göstermesinde karar kıldık. Şarkı diğerlerinden çok alakasız değilse albümde yer alacaktı. Ama tabii “Massive Killing Capacity”deki çoğu şarkı yine birlikte yazıldı. Geçmişi bir kenara bırakıp daha önce denemediğimiz şeyler denedik. Melodik ve sakin kısımların sorumluluğunu üstlenmem gerekiyor, çünkü “Collection by Blood”ı ve “Casket Garden” ile “Nenia”nın büyük kısmını ben yazdım. Büyük bir DISSECTION hayranıyım ama “Massive Killing Capacity”yi onlarla tura çıkmadan önce yazmıştık, o yüzden o albümde bir etkileri olduğunu söyleyemem.
DISMEMBER müziğinde belli oranlarda AUTOPSY, DEATH, NIHILIST ve IRON MAIDEN etkileri görüyoruz. Grubu kurduğunuz sırada ilham aldığınız başka gruplar var mı? (Exorsexist)
SLAYER, METALLICA, POSSESSED, CELTIC FROST, SEPULTURA, BATHORY… Pek çok grup sayabilirim. Ancak bir sürü de heavy metal grubu dinliyorduk, onları da unutmamak lazım.
Sen UNLEASHED’in kurucu kadrosundaydın, ancak ilk iki demoda çaldıktan sonra “Were No Life Dwells”den önce gruptan ayrıldın. Bunun sebebi neydi ve ilk albümü dinlediğinde ne düşündün? (Exorsexist)
Kısaca geçeyim, grubun nasıl işlemesi gerektiği konusunda farklı düşüncelerim vardı ve David tekrardan DISMEMBER’a katılmak isteyip istemediğimi sorduğunda evet dedim ve UNLEASHED’den ayrıldım. Bence bu iki grup için de iyi oldu. Benim yerime iyi birini buldular ve Johnny de mükemmel bir frontman. Onları sahnede her gördüğümde ona ve seyirciyle olan iletişimine hayran kalıyorum. Aramız gayet iyi.
Ekstrem metal sahnesinde DISMEMBER, ENTOMBED, GRAVE gibi gruplardan ilham alan ancak müziklerine hardcore unsurlarını da katan pek çok grup var; GATECREEPER, BLACK BREATH, CREEPING DEATH, SPINEBREAKER ilk aklıma gelenler. Bu gruplardan tanıdıkların var mı? Günümüzde sizin 30 yıl önce yaptıklarınızın bir benzerini yapmaya çalışan gruplar hakkında ne düşünüyorsun? (ismail vilehand)
Saydığın grupların hepsini tanımıyorum ama birileri bizim 30 yıl önce yaptıklarımızın benzerini yapmaya çalışıyorsa bu bana sadece gurur verir. Bence hepimiz bir şekilde birilerinin yaptıklarına benzer şeyler yapmışızdır ve yapıyoruzdur.
Geçmişin benzerleri deyip de BLOODBATH’i anmamak olmaz. Onlar da eskiyi yad etmek için kurulan ve sonradan ciddi bir projeye dönüşen bir grup. BLOODBATH’in yaptığı modern tınılı eski usül death metali seviyor musun? (Murad)
Bugüne dek hiç BLOODBATH dinlemedim. Dinlemeden yorum yapmak istemem.
90’larda Avrupalı ve ABD’li gruplar türlerinin yapı taşları olarak nitelendirilebilecek pek çok albüm yayınladılar. Size ilham veren ABD çıkışlı albümler var mı? 90’lardaki favori ABD’li death metal albümlerini söyler misin? (ismail vilehand)
Evet o dönemde çok fazla albüm çıktı. ABD’den çıkıp beni etkileyen sadece birkaç albüm sayabilirim, onlar da DEICIDE – “Legion” ve DEATH – “Human”. Kesin unuttuklarım vardır ama ilk aklıma gelenler bu ikisi.
Yedi veya sekiz telli gitarlar hakkında ne düşünüyorsun? Geleneksel İsveç death metali karakteristik gitar sound’uyla, HM-2’lerle ve 5150’lerle bilinir. Günümüzün modern death metal gruplarının sertleşmek için bir ya da birkaç tel daha eklemesi konusunda görüşlerin neler? (Avcı)
Bence down tuned bir 6 telli gitar 7 telliden farklı duyuluyor. En kalın ve en ince telleri gevşettiğinizde sound tamamen değişiyor. Bence bu zevk meselesi ve down tuned 6 tellilere bu kadar alışık olmasaydım bugün 7 tellileri deneyeceğimden hiç şüphem yok, tabii DISMEMBER dışına bir yerde!! Başka projelerim için düşünebilirdim. DISMEMBER’ın olayı down tuned C 6 telli gitarlardır.
Canımızı sıkan bir konuya geleyim: DISMEMBER albümleri Spotify’da yok. Bu herhalde şirketle ilgili bir konu. Peki ne zaman çözülecek? (Fogs Kiss)
Evet şirketle ilgili bir durum ve en kısa zamanda çözülmesini umuyorum. Bu konuda diyebileceğim başka bir şey yok maalesef.
Umarım bu virüs bir an önce ortadan kalkar da sizi tekrar sahnelerde, özellikle İstanbul’da görebiliriz. Burada sizi gerçekten çok seven dinleyicileriniz var.
DISMEMBER’ı seven herkesi en kısa zamanda, umarım önümüzdeki sene konserlerimizde görmeyi sabırsızlıkla bekliyoruz. Yarattığınız şeyleri seven insanların yorumlarını duymak ve onlarla tanışmak her zaman çok güzeldir. Bu yüzden yakınınızda bir yerde çalarsak mutlaka gelin. Turlama imkânımız olmayacak ve her ülkede çalma şansımız da yok, ancak DISMEMBER’ı orijinal kadrosuyla görmek isteyen olabildiğince çok kişiyi memnun etmeye çalışacağız.
Zaman ayırdığın için teşekkürler Rob. Bugüne dek sayısız gruba verdiğiniz ilham için de ayrıca teşekkürler. Kendine iyi bak.
Mükemmel sorularınız için ben teşekkür ederim, siz de kendinize çok iyi bakın! Metalle kalın!!
İki kere okudum, tekrar dönüp baktım, kaçırdığım bir yer var mı diye. bizim yapmış olduğumuz Dismember röportajından dolayı da sevinçliyim. Sıradaki görmek istediğim haber ”Dismember albüm çalışmalarına başladı”.
İsveç’in en popüler metal adamları toplanıp süper grup kuruyor ama hiç dinlemiyorsun çok ilginç, grup şampiyonlar ligi karması gibi insan merak eder bi bakar yani.
@Boba Fett, kime göre neye göre? Bu tarz old school adamların katatonia, opeth filan dinlemesini beklemiyorsun herhalde? Şampiyonlar ligi karması dediğin adamlar zaten kendisinin 90lardaki müziklerini yapıyor.
@deadhouse, obituary röportajlarıni filan okursanız dinledikleri gruplara örnek olarak hellhammer, celtic frost, Slayer kasetlerini dinlediklerini görebilirsin. Dediğim 2015li yıllara ait bu arada. Matti karki autopsy filan dinliyor sadece bildiğim kadarıyla.
@Exorsexist, İcra ettiği türe büyük katkı yapmış üstatlık mertebesine erişmiş bir sanatçının, ülkesinde çıkmış ünlü müzisyenlerden oluşan bir Death Metal grubunun müziğini dinleyip yorumlaması, eleştirmesi bence sanatçılık şanına, üstatlık şanına yakışan bir şey olurdu, olgun, örnek bir davranış olurdu. Ben demiyorum ki Bloodbath sevsin, bayılsın. Hiç sevmeyebilir, nefret edebilir. Dinleyip yorumlaması hem onun adına, hem Bloodbath adına hem de dinleyiciler adına yararlı olurdu.
@deadhouse, Yahu adamın dinlemek gibi bir zorunluluğu mu var? Gelsin kritik mi yapsın sitede? haha.
Müzisyen dediğiniz adamlar zaten yılın yarısından fazlasını turlayarak, geri kalan zamanlarda geçim derdine girerek yaşıyor. Koskoca Ross dolan, Tır şöförlüğü yapıyordu, Matti Karki tren-metro ray hattında çalışıyordu, koskoca bolt thrower gitaristi Gavin Ward Almanya’da inşaatta amelelik yapıyor. Hiç bir Death Metal üyesi altta sayılan grupların üyeleri gibi milyonlarca albüm satıp, onbinlerce kişilik stadyumlarda konserler vermedi. Pink Floyd, Black Sabbath, Dream Theather diye saydığınız gruplar şu anda en kaliteli ekipmanla, yüzbinlerce dolarlık konser çekleriyle geçimini sağlıyor. Bloodbath’ı denk gelip dinlememesi gayet normal ki aynı zamanda Robert taa 1997 yılından beri müzik dünyasında aktif değil. Diğer bir nedene gelelim, yine aynı gruplar yıllar içersinde inanılmaz deneysel işlere imza atmış ve sürekli kendini tekrar etmemeye çalışmış gruplar, bunun yanısıra Dismember ve buna benzer gruplar 20 sene boyunca aynı müziği yapmış ve bu müzik türünü yaratmış insanlar. Eğer ”opeth – katatonia dinleselerdi bu müziklerine de yansırdı. Bir röportajda sorulan neden yeni şeyler veya yeni gitar tonu denemiyorsunuz sorusuna ”çünkü David yeni olan her şeyden nefret ediyor ve sadece hm-2 pedalını seviyor” şeklinde cevap vermişti Martin Persson.
”Dan, Peter, Anders, Mikael, Jonas ve sen 1 kez bile dinlemedin” Peter, Dan swano tabii ki Death metal dünyasında bilinen adamlar. Jonas, Mikael’in pek Death metal ile ilgilsi yok. Mikael her röportajında zaten Death MEtal’i sevmediğini filan söylüyor. Burada türün ilk örneklerini ayrı ttuyorum, morbid angel, entombed vs. gibi. Ayrıca Bloodbath zaten turlayan bir grup olmadı, hele 2000′lerde bir iki özel konser haricinde hiç turlamadı. Mikael’ın kendi sözlerine göre zaten kendilerini ciddiye alan bir grup da olmamış, iş ciddiye binince Mikael kendisi ayrıldı.
@deadhouse, “Evet Bloodbath dinledim. Gençler yapsa anlıycam da, aynı yaş grubumuz koca koca adamlar Entombed, Grave ve bizi taklit etmiş.” deseydi kime ne faydası olacaktı? Bloodbath’in varoluş amacı bu zaten. Opeth ve Katatonia elemanları olmasaydı kim sikine takardı Bloodbath’i. İyi albümler yaptılar mı? Evet, yaptılar ama bu demek değildir ki all star bir oluşum diye adam bunun üstüne konuşsun. Çok gereksiz bence.
@ismail vilehand, Bence önyargılı davranıyorsunuz. Basit bir şekilde ülkesinde çıkmış çok ünlü bir Death Metal grubunu merak edip 1 kez dinlemesi olağan karşılanması gerekirken, hiç dinlememesi olağan karşılanıyor. Mesele müzikal olaylar değil. Dinlemek. Sadece bu. Florida’dan ya da başka yerden bir sürü metal grubu dinliyorlarsa ve hiç Bloodbath dinlememişlerse çok garip bir olay bu. Dediğim gibi metal sevmiyorlarsa ya da müzikal anlayışları etkilenmemesi için dinlemiyorlarsa sorun yok. Olayı Bloodbath’i niye dinlesinler minvalinde düşünüyorsanız garip bence.
@deadhouse, hayır önyargı söz konusu değil. Adamları tanıdığı için dinlememiş olabilir mesela. Farkettiysen eski grupların eski albümlerinden bahsetmiş. Eski veya yeni grup farketmeksizin son 20 hatta 30 yılda çıkan hiç bir albümü dinlememiş ama sadece kasetten, plaktan eski albümleri dinleyen bir sürü metalci var. Böyle insanlar tanımadığınız için tuhaf geliyor olabilir ama var böyle kişiler. Bizzat tanıyıp muhabbet ettiklerim oldu.
Benim tahminim Bloodbath’de çalan şahısları ismen bildiği için dinlemeye gerek duymadığı yönünde. Koskoca adamın yalan söylecek hali yok. Böyle bir adamla on numara röportaj yapılmışken çok gereksiz bir ayrıntıya takılıyorsunuz.
@Exorsexist, Matti öyle bir intiba uyandırsa da, en son LIK’in “Revel in Gore” simli single’ında vokal yaptı. Ki LIK grubu aynı Bloodbath gibi tamamen “Dismember/Entombed’a taparız” kafasında, Bloodbath’ten de sonra kurulmuş bir oluşum. Hatta grupta da Katatonia’dan Niklas Sandin (Sundin değil) var. Yani emektar Matti bu nispeten yeni grubu dinlemekle kalmayıp üstüne bir de vokal yapıyorsa, bu durum Robert için “adamın gol diyor” gibi bir durum olmuş bence.Robert’in cevabının samimi olması için mağarada yaşayıp, kendi grup arkadaşlarının ne yaptığıyla ilgilenmiyor olması gerektiği gibi bir sonuca varabiliriz sanırım. Herkesin tercihine kimse karışamaz o ayrı tabi.
@depresy, İlk olarak o söylediğim cümleyi kendisinden alıntı yaptım, eğer fırsat olur da bulursam buraya da eklerim, kendim uydurmadım.
Bu nasıl bir mantık? Büyük gruplar daha lokal grupları tanıtmak için bu tarz şeyler yaparlar. Vokal yapmasının ne gibi bi önemi var? Bu Matti’nin deli gibi LIK dinlediği anlamına mı geliyor? Dinliyor da olabilir bunun yine bi önemi yok. Dismember üyelerinin Bloodbath’ı bilme, dinleme gibi bi zorunluluğu yok ve müziklerine herhangi açıdan katkıları da yok. Sanki adamlara Grave, God Macabre, At the Gates soruldu da bilmiyorum etmiyorum dedi. Hala Bloodbath konusunun tartışılmasını anlamış değilim.
Niklas sandin dediğin adamın yaşı kaç başı kaç, Dismember’daki en geç adam heralde 45-50 yaşındadır. Adam ilk 2012 de Katatonia’da çalmış, o zaman zaten dismember müziği bırakmıştı.
Son olarak Bloodbath zaten Nick Holmes gelene kadar doğru düzgün turlamış, bir iki özel konser hariç canlı çalmış grup da değil, Isveç metaline yön vermiş grup hiç değil, yan proje olarak başlayıp o şekilde devam eden bi oluşum.
@Exorsexist, Popülerdir diye tahmin ediyorum. Dan Swanö, Mikael Akerfelt, Peter Tägtgren, Nick Holmes, Jonas Renkse şu adamlar biliniyordur yani yetenek ve yaptıkları müzikte ortada bugün Mike Portnoy yeni nesil Progressive Metal gruplarını dinliyor, Paul Mccartney, James Hetfield, Petrucci, Daniel Gildenlöw, Ozzy Ozbourne, Tony Iommi, Steve Hackett, David Bowie, Glenn Hughes, John Paul Jones daha adını sayamadığım bir çok rock – heavy metal yapan insan sadece kendi dönemini değil günümüz müziğini de dinliyor hatta müziği o yöne kaydırdığı da oluyor Dismember elemanları bu isimlerden de mi üstün ki yeni şeyler dinleme ihtiyacı duymasın?
Aynen öyle kendi yaptıkları müziği yapıyorlar, buna saygı çerçevesinde kurulmuş bir grup bence bu işi daha da merak uyandırıcı yapıyor. Büyük büyük isimler geliyor, senin müziğine saygı duyuyor ve bu tarz işler yapıyor ve dinlemiyorsun, garip. Bugün popüler isimler toplanıp Slayer tarzı bir müzik yapıp epey kitle toplasa Kerry King bile dinler.
@Boba Fett, Bu egoyla ilgili bir şey. Sanatçı egosu bence yerinde kullanılmalı. Paul Mccartney gidip Arctic Monkeys dinliyor hahaha ve takdir ediyor, ha sevmeyedebilir. Ama dinliyor. Müzik tarihinin tartışmasız en büyük grubunun üyesi gidip demiyor ki bu ne sikim Arctic Monkeys ben niye dinleyeyim.
@deadhouse, Dinlemeyebilir de hani ona da okeyim, Kerry King mesela gidip Leprous ya da Amerikalı Progressive Metal gruplarını falan dinlemiyordur ama ünlü müzisyenler çıkıp Slayer’a saygı albümü yapsa bi dinler yani, ya Ihsahn gibi bir adam Kanye West’in müziğini yenilikçi buluyor ki ben güya her çeşit müzik dinlerim ama bu seviyeye çıkamadım, gidiyor kayınçosunun grubuna vokal yapıyor falan, yok yani açıkçası şu elemanın dediğine hiç empati kuramıyorum, anlayışlı düşünemiyorum.
@Boba Fett, Herkes istediğini düşünmekte özgür. Buradakiler bana katılmayabilirler, ama ben verdiği cevabın samimi olmadığını düşünüyorum. (Hiç metal sevmiyorsa ayrı)
@deadhouse, Ben de samimiyetine inanmıyorum. Egodan ya da başka bir şeyden dolayı dinlemedim diyor, iyi ki işi abartıp, “duymadım aq onlar kim la” dememiş.
Çok gereksiz bir muhabbet dönmüş burada. Metal müzisyenlerinin büyük kısmı sadece müziğe başlarken sevdikleri albümleri dinliyorlar hala. Etkilenmemek için özellikle yeni müzik dinlemeyenler dahi var. Bunu eleştireceksek yandık. 10 yıl bitmez bunun muhabbeti.
Gayet güzel bir röportaj. Eleman da belli ki çok düzgün bir karakter. Böyle detaylara odaklanmaya hiç gerek yok.
Güzel röportaj olmuş, elinize sağlık. Hiç Bloodbath dinlememiş, ama kesin Katy Perry dinlemiştir. Şaka bir yana bu sanatçı kompleksini tanırım. Çok fazla röportaj okuyan birisiyim. Sinemadan, Müzikten, Edebiyattan. Bu tür cevaplarla çok karşılaşıyorum. Hiç dinlemedim nedir yahu? İnsan bir kez dinler. 1 kezcik ya. Yukarıda da bu adamlar Opeth/Katatonia niye dinlesin yazılmış. Ne diyeceğimi bilemedim. Herkes her yaşta her şeyi dinleyebilir? Bunun sınırlaması mı var? David Gilmour, The Bends albümünü çok sevmişti. Ulan ben old school’um ne işim var Radiohead’le falan mı dedi. Çoook ilginç gerçekten. Benim şaşırdığım nokta “1 kez bile dinlememiş olması”
Elbette ki sevmek zorunda değil, yarrak gibi müzik olarak görmüş olabilir, taklit olarak görmüş olabilir, mesele bu değil.
Ülkenden Death Metal yapan bir Süper Grup çıkmış. Sayısız müzisyen çalmış. Dan, Peter, Anders, Mikael, Jonas ve sen 1 kez bile dinlemedin.
@deadhouse, çok doğru. Kompleksten midir bilmem ama hiç dinlememesi bana da çok garip geldi. Dinle ama sevme, taklit de tamam ama ulan hiç dinlememek nedir cidden.
Bloodbath konusunda bence bir anda dev yargılara varmaya gerek yok. Adamın ülkesinden yılda 237642 tane grup çıkıyor ve “kendi yarattığım şeyin benzerini yapan bir diğer grup” diye düşünmüş olabilir. Belki kadrodaki adamlardan birine uyuzdur, belli mi olur? Bunlar çok da şaşırılacak şeyler değil bence. Aynı şey değil tabii ama misal ben de bu ülkede müzik yapmış, albümler çıkarmış, konserler vermiş bir insanım ama benim de adı sürekli ortalıkta olan ancak bir kez dahi dinlemediğim bir dolu Türk grubu var ahah
Bence Bloodbath dinlememiş olmasına şaşırılmasının sebebi grubun yıldızlardan oluşuyor olması. Robert içinse muhtemelen yıldız değil bildiğin yan köyden Dan, karşı mahalleden Jonas, Mikael falandır, o yüzden özellikle merak etmemiş olabilir.
@Ahmet Saraçoğlu, bence de dev yargılara gerek yok ama benim açımdan olay, grubun yıldızlardan kurulmasından öte hayvan gibi albümleri olması. Yani Nightmares Made Flesh veya Fathomless Mastery şu anda çıksa çok net senenin en iyi 2-3 albümünden biri olurlar, kimse mi adamı uyandırmamış “bizimkiler manyak bi albüm çıktı kesin dinle” diye, ben ona çok şaşırdım. Yıldızlar karması olup tırt bi müzik olsa anlayacağım da olm karşı komşun sapık sapık albümler yapıyor, bunu da seni örnek alarak yapıyor, hiç mi merak etmezsin ya ahah.
Belki de kendi yaptığı zaman dışında death metal çok dinlemiyordur, country falan takılıyordur.
Bloodbath dinlemedim demiş adam sadece, yorumda falan bulunmamış neden bu kadar olay oldu anlayamadım. Ahmet abi de Slipknot, Rammstein dinlememiş, bundan bir şey mi çıkarmamız lazım? Komik geldi bu muhabbet bana
@Rust in Peace., Yahu aynı şey mi? Ahmet Saraçoğlu ilk Nu Metal ya da Endüstriyel Metal sanatçılarından olsa ve 5-10 yıl sonra Rammstein gibi bir grup çıksa memleketinden ve bu adamlarda baya ünlü adamlar olsalar bi dinlemiş olması lazım diye düşünüyorum.
Adam nasıl Bloodbath dinlemez ya da nasıl falanca grubu dinlemez değil muhabbet.
@ismail vilehand, Hultfreds inanılmaz gerçekten. “1992′de” deyince kafamda manyak bir ortam canlandı, videoyu görünce tam düşündüğüm gibi bir şey çıktı. Aşırı iyi ortam.
Hz. covid müsade etseydi planım Obscene Extreme Festival’da Dismember’ı izlemekti. Muhtemelen şu an çekya yollarında olacaktım. Neyse ki pasifagresif dismeber’ı evimize getirdi :D Emeği geçen herkese teşekkür ederim.
@Exorsexist, İlk paragrafta yazdıklarınla neden dinlemediklerini anlatmaya çalışmışsın, ama alaka kuramadım. Tır şoförüyse ne olmuş? Ne ilgisi var dinlememeleriyle? Stadyum konseri verenler mi başka grup dinleyebiliyor? Zamanları yok anlamında söylüyorsan bir albümün ortalama süresi 45 dakika. Bloodbath 20 yıldan uzun süredir aktif. 2 kez dinlese 90 dakikasını alır. A.Saraçoğlu 23457 grup çıkıyor demiş her yıl. Bir zahmet Dan, Peter, Mikael, Anders, Jonas gibilerinin 23457 gruptan farkı olsun. Bu müzisyenler kendilerini defalarca kanıtlamış müzisyenler, sıradan müzisyenler mi? Mikael Death Metal sevmeyebilir, Anders ve Jonas Death Metalle alakasız? insanlar olabilir. Fakat sonuçta Bloodbath bir Death Metal grubu.
Dinleme gibi bir zorunlulukları yok. İsterlerse hiçbir grubu dinlemezler. Ancak kendi ülkende senden sonra çıkmış çok ünlü bir Death metal grubunu dinlememiş olmak seni ayrıcalıklı yapmaz, ilgisiz yapar. Müzikal anlamda muhafazakâr olmaları, diğer gruplardan etkilenmek istemiyor oluşları kabul edilebilir bir neden. Eğer bu yüzdense söylenecek bir şey yok.
Metal müzik dinlemiyorsa evet dinlemeyebilir ama onun dışında çok çalışması, parasız olması ki İsveç’te ki parasızlıkla buradaki parasızlık aynı mı tartışılır, bunlar sebep değil, ilk albümünü 20 yıl önce çıkarmış bir grubu dinlememesi için hiçbir mantıklı sebep yok bak neden Kenyalı Death Metal gruplarını ya da Flipinler Salsa Müziklerini dinlemiyor demiyorum kendi ülkesindeki ünlü müzisyenlerin kurduğu ve deli dehşet müzik yapan ve bunu da kendi gibi gruplara saygı olarak yapan adamların müziğini nasıl dinlememiş sorguladığım olay bu.
Rammstein dinlememekle falanca dinlememekle aynı şey değil tartışmayı sulandırmayın lütfen. Death Metal yapan adam bütün Death Metal albümlerini dinlemelidir de demiyorum. Yazdıklarım gayet anlaşılır bence
Bloodbath Opeth, Katatonia olmasa dinlenmezdi denmiş ama aynı kalite müziği sunsalardı çok net kült bir grup olmuştu. Müzik iyi çünkü.
@deadhouse, Her müzisyenin deli gibi müzik veya metal müzik camiasını, yeni çıkan grupları vs. takip ettiğini zannediyorsun galiba? Luc Lemay müziği bıraktığında yıllarca müzikle hiç alakası olmayıp marangozluk yaptı.
Adam 97′de kızım dünyaya geldi müziği bıraktım diyor, arada bir iki tane konser vermiş o kadar. Zaten sorulan soru grubun belki de en uzun süre aktif olmayan üyesi. David’e, Fred’e sorulsaydı belki farklı cevap alabilirdi. ”albümü 2 kere çevirse şu kadar dakka olurdu” demek çok manasız.
entombed ile birlikte sabahlara kadar dinledim bu adamları ama sanki bunları entombed’dan daha çok seviyorum gibi hissediyorum. çok güzel bi sohbet olmuş. bloodbath’ı kesin duymuştur dinlemiştir de bence ama yorum yapmaktan kaçındığı için yalan söylemiş gibi hissettim.
Ben pek garipsemedim Bloodbath olayini. Yani dusunun, 30 yildir saf death metal yapan bir grubun elemanisiniz, muziginiz yeni seylere pek acik degil, belki siz de yakistiramiyorsunuz death metal disi seyleri Dismember muzigine. Bu durumda grubunuzla muzik yapmadiginiz zamanlarda, evde takilirken “death metal olmasin da ne olursa olsun” tarzinda pop, rock, progresif, country vs artik ne gelirse dinliyor olabilirsiniz. Surekli album cikaran, turlayan, kisacasi bunu “is” olarak yapan muzisyenlerin bir yandan da piyasaya cikan irili ufakli gruplari takip edip, dinlemesi biraz eve is getirmek gibi geliyor bana ahah. The Black Dahlia Murder vokalisti Trevor Strnad gibi binlerce death metal grubu dinleyen ve hala yeni gruplar kesfedip bir de reklamini yapan psikopatlar azinlikta bence.
“Ama Bloodbath cok buyuk, illa ki duymus olmasi lazim” diyorsaniz bir de sunu dikkate alin, Bloodbath’in ortaya cikisi tam bu abinin Dismember’dan ayrilip cocuk buyutme zamanina denk geliyor. O siralar piyasadan tamamen kopmus olabilir.
Dismember’i 2008′de Viyana’da izlemistim. Under a Blood Red Sky’in o efsanevi melodik bölumlerinde her iki gitarist ve bascinin tam önumde yan yana gelip calmasi cidden unutamadigim orgazmik konser anilarimdan biridir. Favori Dismember sarkim olabilir.
gerçek her zaman daha fantastikdir derler, bana da çok garip geldi Bloodbath dinlememiş olması, ama gerçekten hiç dinlememiş olabilir, bilemiyorum. Röportaj için teşekkürler Ahmet abi, umarım bundan sonraki röportajlarda da dinleyici soruları almaya devam edersiniz
@Ahmet Saraçoğlu, dismember bomboş bir oluşum olduğunu kanıtlamış oldu böylece. Of egoya bak boklar bunlar. Nasıl dinlemezler ulan yön vermişsiniz siz bu müziğe. Hemen linçleyelim. Çünkü dinlememiş olamaz. Dinlemiş olmak zorunda. Yorum yapmak zorunda. Bokum dismember
@Yiğit Şahin, Ben bu tipler 6 7 sene evvel azalarak bitti sanıyordum. Yazım tarzından kendini ele veriyor aslında. 12 15 yaş aralığı biri olması gerek diyeceğim ama 30 yaşında vardır.
5 10 paragraf Bloodbath’in hiçbir etki ihtiva etmediğini kanıtlamaya çalışmak da yorucu olmalı. Bu mevzuyu açan kişilerden biri olduğum için de pişmanlık hissettim.
Maalesef dunya sadece bizim etrafimizda donmuyor. Bizim kutsal, kesin herkes biliyordur dedigimiz bir sey baskalari icin hic bir sey ifade etmeyebilir, bu seyi hic duymamis, yakinindan dahi gecmemis olabilirler. Hatta bu sey icin inanilmaz derecede olumsuz dusuncelere bile sahip olabilirler. Dunyanin kocaman bir yer, 7 milyardan farkli kisiligin ve zevklerin oldugunu dusunursek bu konunun tartisilmasi absurd.
Ben 20 yildan fazladir konsol ve pc oyunlariyla yatip kalkiyorum. Benim icin kutsal olan Stronghold Crusader icin 24 yildir oyun oynayan biri “O ney la???” diyebilir. Sok olmamak, garipsememek lazim boyle seyleri.
@Alondate, Benim için söylemiyorsundur umarım. Çünkü üstteki yorumumda yazdıklarını farklı bir şekilde söyledim. Aynı şeyi söylüyoruz. Benim de aslında söylemek istediğim şey bu. Ben veya başkası bir şeyler yazdı, müzisyenin verdiği cevaba şaşırdı, merak etti ve yazdı, hepsi bu. Bloodbath’i kutsal gördüğümüzden değil. Dismember’ı Bloodbath’den daha çok severim. Ancak yanlış anlaşılmış olacak ki yorulmadan paragraf paragraf savunmalar yapılmaya devam ediliyor. Bana ilginç geldi doğrusu bu. Aslında kutsallık atfetmeyi o yorumları yapanlar yapıyor. Yani en sonda Bloodbath’i sikeyim falan diyesim geldi. Bu kadar mesele olacağını bilseydim merak edip “aa hiç Bloodbath dinlememiş mi” diye sormazdım.
@deadhouse, Yok hocam sana yonelik degildi kesinlikle. Yorumlarin sadece bir iki tanesini okudum zaten. PAda genelde tartismalari okumuyorum. Bu seferlik kucuk bir istisna yapayim dedim. Oyle genel yazdim. Boyle tartismalarin paragraflarca uzayip gitmesi gereksiz
İki kere okudum, tekrar dönüp baktım, kaçırdığım bir yer var mı diye. bizim yapmış olduğumuz Dismember röportajından dolayı da sevinçliyim. Sıradaki görmek istediğim haber ”Dismember albüm çalışmalarına başladı”.
İsveç’in en popüler metal adamları toplanıp süper grup kuruyor ama hiç dinlemiyorsun çok ilginç, grup şampiyonlar ligi karması gibi insan merak eder bi bakar yani.
10.07.2020
@Boba Fett, kime göre neye göre? Bu tarz old school adamların katatonia, opeth filan dinlemesini beklemiyorsun herhalde? Şampiyonlar ligi karması dediğin adamlar zaten kendisinin 90lardaki müziklerini yapıyor.
10.07.2020
@Exorsexist, Niye dinlemesinler?
10.07.2020
@deadhouse, obituary röportajlarıni filan okursanız dinledikleri gruplara örnek olarak hellhammer, celtic frost, Slayer kasetlerini dinlediklerini görebilirsin. Dediğim 2015li yıllara ait bu arada. Matti karki autopsy filan dinliyor sadece bildiğim kadarıyla.
10.07.2020
@Exorsexist, İcra ettiği türe büyük katkı yapmış üstatlık mertebesine erişmiş bir sanatçının, ülkesinde çıkmış ünlü müzisyenlerden oluşan bir Death Metal grubunun müziğini dinleyip yorumlaması, eleştirmesi bence sanatçılık şanına, üstatlık şanına yakışan bir şey olurdu, olgun, örnek bir davranış olurdu. Ben demiyorum ki Bloodbath sevsin, bayılsın. Hiç sevmeyebilir, nefret edebilir. Dinleyip yorumlaması hem onun adına, hem Bloodbath adına hem de dinleyiciler adına yararlı olurdu.
10.07.2020
@deadhouse, Yahu adamın dinlemek gibi bir zorunluluğu mu var? Gelsin kritik mi yapsın sitede? haha.
Müzisyen dediğiniz adamlar zaten yılın yarısından fazlasını turlayarak, geri kalan zamanlarda geçim derdine girerek yaşıyor. Koskoca Ross dolan, Tır şöförlüğü yapıyordu, Matti Karki tren-metro ray hattında çalışıyordu, koskoca bolt thrower gitaristi Gavin Ward Almanya’da inşaatta amelelik yapıyor. Hiç bir Death Metal üyesi altta sayılan grupların üyeleri gibi milyonlarca albüm satıp, onbinlerce kişilik stadyumlarda konserler vermedi. Pink Floyd, Black Sabbath, Dream Theather diye saydığınız gruplar şu anda en kaliteli ekipmanla, yüzbinlerce dolarlık konser çekleriyle geçimini sağlıyor. Bloodbath’ı denk gelip dinlememesi gayet normal ki aynı zamanda Robert taa 1997 yılından beri müzik dünyasında aktif değil. Diğer bir nedene gelelim, yine aynı gruplar yıllar içersinde inanılmaz deneysel işlere imza atmış ve sürekli kendini tekrar etmemeye çalışmış gruplar, bunun yanısıra Dismember ve buna benzer gruplar 20 sene boyunca aynı müziği yapmış ve bu müzik türünü yaratmış insanlar. Eğer ”opeth – katatonia dinleselerdi bu müziklerine de yansırdı. Bir röportajda sorulan neden yeni şeyler veya yeni gitar tonu denemiyorsunuz sorusuna ”çünkü David yeni olan her şeyden nefret ediyor ve sadece hm-2 pedalını seviyor” şeklinde cevap vermişti Martin Persson.
”Dan, Peter, Anders, Mikael, Jonas ve sen 1 kez bile dinlemedin” Peter, Dan swano tabii ki Death metal dünyasında bilinen adamlar. Jonas, Mikael’in pek Death metal ile ilgilsi yok. Mikael her röportajında zaten Death MEtal’i sevmediğini filan söylüyor. Burada türün ilk örneklerini ayrı ttuyorum, morbid angel, entombed vs. gibi. Ayrıca Bloodbath zaten turlayan bir grup olmadı, hele 2000′lerde bir iki özel konser haricinde hiç turlamadı. Mikael’ın kendi sözlerine göre zaten kendilerini ciddiye alan bir grup da olmamış, iş ciddiye binince Mikael kendisi ayrıldı.
10.07.2020
@deadhouse, “Evet Bloodbath dinledim. Gençler yapsa anlıycam da, aynı yaş grubumuz koca koca adamlar Entombed, Grave ve bizi taklit etmiş.” deseydi kime ne faydası olacaktı? Bloodbath’in varoluş amacı bu zaten. Opeth ve Katatonia elemanları olmasaydı kim sikine takardı Bloodbath’i. İyi albümler yaptılar mı? Evet, yaptılar ama bu demek değildir ki all star bir oluşum diye adam bunun üstüne konuşsun. Çok gereksiz bence.
10.07.2020
@ismail vilehand, Bence önyargılı davranıyorsunuz. Basit bir şekilde ülkesinde çıkmış çok ünlü bir Death Metal grubunu merak edip 1 kez dinlemesi olağan karşılanması gerekirken, hiç dinlememesi olağan karşılanıyor. Mesele müzikal olaylar değil. Dinlemek. Sadece bu. Florida’dan ya da başka yerden bir sürü metal grubu dinliyorlarsa ve hiç Bloodbath dinlememişlerse çok garip bir olay bu. Dediğim gibi metal sevmiyorlarsa ya da müzikal anlayışları etkilenmemesi için dinlemiyorlarsa sorun yok. Olayı Bloodbath’i niye dinlesinler minvalinde düşünüyorsanız garip bence.
10.07.2020
@deadhouse, hayır önyargı söz konusu değil. Adamları tanıdığı için dinlememiş olabilir mesela. Farkettiysen eski grupların eski albümlerinden bahsetmiş. Eski veya yeni grup farketmeksizin son 20 hatta 30 yılda çıkan hiç bir albümü dinlememiş ama sadece kasetten, plaktan eski albümleri dinleyen bir sürü metalci var. Böyle insanlar tanımadığınız için tuhaf geliyor olabilir ama var böyle kişiler. Bizzat tanıyıp muhabbet ettiklerim oldu.
Benim tahminim Bloodbath’de çalan şahısları ismen bildiği için dinlemeye gerek duymadığı yönünde. Koskoca adamın yalan söylecek hali yok. Böyle bir adamla on numara röportaj yapılmışken çok gereksiz bir ayrıntıya takılıyorsunuz.
24.07.2020
@Exorsexist, Matti öyle bir intiba uyandırsa da, en son LIK’in “Revel in Gore” simli single’ında vokal yaptı. Ki LIK grubu aynı Bloodbath gibi tamamen “Dismember/Entombed’a taparız” kafasında, Bloodbath’ten de sonra kurulmuş bir oluşum. Hatta grupta da Katatonia’dan Niklas Sandin (Sundin değil) var. Yani emektar Matti bu nispeten yeni grubu dinlemekle kalmayıp üstüne bir de vokal yapıyorsa, bu durum Robert için “adamın gol diyor” gibi bir durum olmuş bence.Robert’in cevabının samimi olması için mağarada yaşayıp, kendi grup arkadaşlarının ne yaptığıyla ilgilenmiyor olması gerektiği gibi bir sonuca varabiliriz sanırım. Herkesin tercihine kimse karışamaz o ayrı tabi.
24.07.2020
@depresy, İlk olarak o söylediğim cümleyi kendisinden alıntı yaptım, eğer fırsat olur da bulursam buraya da eklerim, kendim uydurmadım.
Bu nasıl bir mantık? Büyük gruplar daha lokal grupları tanıtmak için bu tarz şeyler yaparlar. Vokal yapmasının ne gibi bi önemi var? Bu Matti’nin deli gibi LIK dinlediği anlamına mı geliyor? Dinliyor da olabilir bunun yine bi önemi yok. Dismember üyelerinin Bloodbath’ı bilme, dinleme gibi bi zorunluluğu yok ve müziklerine herhangi açıdan katkıları da yok. Sanki adamlara Grave, God Macabre, At the Gates soruldu da bilmiyorum etmiyorum dedi. Hala Bloodbath konusunun tartışılmasını anlamış değilim.
Niklas sandin dediğin adamın yaşı kaç başı kaç, Dismember’daki en geç adam heralde 45-50 yaşındadır. Adam ilk 2012 de Katatonia’da çalmış, o zaman zaten dismember müziği bırakmıştı.
Son olarak Bloodbath zaten Nick Holmes gelene kadar doğru düzgün turlamış, bir iki özel konser hariç canlı çalmış grup da değil, Isveç metaline yön vermiş grup hiç değil, yan proje olarak başlayıp o şekilde devam eden bi oluşum.
10.07.2020
@Exorsexist, Popülerdir diye tahmin ediyorum. Dan Swanö, Mikael Akerfelt, Peter Tägtgren, Nick Holmes, Jonas Renkse şu adamlar biliniyordur yani yetenek ve yaptıkları müzikte ortada bugün Mike Portnoy yeni nesil Progressive Metal gruplarını dinliyor, Paul Mccartney, James Hetfield, Petrucci, Daniel Gildenlöw, Ozzy Ozbourne, Tony Iommi, Steve Hackett, David Bowie, Glenn Hughes, John Paul Jones daha adını sayamadığım bir çok rock – heavy metal yapan insan sadece kendi dönemini değil günümüz müziğini de dinliyor hatta müziği o yöne kaydırdığı da oluyor Dismember elemanları bu isimlerden de mi üstün ki yeni şeyler dinleme ihtiyacı duymasın?
Aynen öyle kendi yaptıkları müziği yapıyorlar, buna saygı çerçevesinde kurulmuş bir grup bence bu işi daha da merak uyandırıcı yapıyor. Büyük büyük isimler geliyor, senin müziğine saygı duyuyor ve bu tarz işler yapıyor ve dinlemiyorsun, garip. Bugün popüler isimler toplanıp Slayer tarzı bir müzik yapıp epey kitle toplasa Kerry King bile dinler.
10.07.2020
@Boba Fett, Bu egoyla ilgili bir şey. Sanatçı egosu bence yerinde kullanılmalı. Paul Mccartney gidip Arctic Monkeys dinliyor hahaha ve takdir ediyor, ha sevmeyedebilir. Ama dinliyor. Müzik tarihinin tartışmasız en büyük grubunun üyesi gidip demiyor ki bu ne sikim Arctic Monkeys ben niye dinleyeyim.
10.07.2020
@deadhouse, Dinlemeyebilir de hani ona da okeyim, Kerry King mesela gidip Leprous ya da Amerikalı Progressive Metal gruplarını falan dinlemiyordur ama ünlü müzisyenler çıkıp Slayer’a saygı albümü yapsa bi dinler yani, ya Ihsahn gibi bir adam Kanye West’in müziğini yenilikçi buluyor ki ben güya her çeşit müzik dinlerim ama bu seviyeye çıkamadım, gidiyor kayınçosunun grubuna vokal yapıyor falan, yok yani açıkçası şu elemanın dediğine hiç empati kuramıyorum, anlayışlı düşünemiyorum.
10.07.2020
@Boba Fett, Herkes istediğini düşünmekte özgür. Buradakiler bana katılmayabilirler, ama ben verdiği cevabın samimi olmadığını düşünüyorum. (Hiç metal sevmiyorsa ayrı)
10.07.2020
@deadhouse, Ben de samimiyetine inanmıyorum. Egodan ya da başka bir şeyden dolayı dinlemedim diyor, iyi ki işi abartıp, “duymadım aq onlar kim la” dememiş.
10.07.2020
Çok gereksiz bir muhabbet dönmüş burada. Metal müzisyenlerinin büyük kısmı sadece müziğe başlarken sevdikleri albümleri dinliyorlar hala. Etkilenmemek için özellikle yeni müzik dinlemeyenler dahi var. Bunu eleştireceksek yandık. 10 yıl bitmez bunun muhabbeti.
Gayet güzel bir röportaj. Eleman da belli ki çok düzgün bir karakter. Böyle detaylara odaklanmaya hiç gerek yok.
Güzel röportaj olmuş, elinize sağlık. Hiç Bloodbath dinlememiş, ama kesin Katy Perry dinlemiştir. Şaka bir yana bu sanatçı kompleksini tanırım. Çok fazla röportaj okuyan birisiyim. Sinemadan, Müzikten, Edebiyattan. Bu tür cevaplarla çok karşılaşıyorum. Hiç dinlemedim nedir yahu? İnsan bir kez dinler. 1 kezcik ya. Yukarıda da bu adamlar Opeth/Katatonia niye dinlesin yazılmış. Ne diyeceğimi bilemedim. Herkes her yaşta her şeyi dinleyebilir? Bunun sınırlaması mı var? David Gilmour, The Bends albümünü çok sevmişti. Ulan ben old school’um ne işim var Radiohead’le falan mı dedi. Çoook ilginç gerçekten. Benim şaşırdığım nokta “1 kez bile dinlememiş olması”
Elbette ki sevmek zorunda değil, yarrak gibi müzik olarak görmüş olabilir, taklit olarak görmüş olabilir, mesele bu değil.
Ülkenden Death Metal yapan bir Süper Grup çıkmış. Sayısız müzisyen çalmış. Dan, Peter, Anders, Mikael, Jonas ve sen 1 kez bile dinlemedin.
10.07.2020
@deadhouse, Aynen yahu dinleyip beğenmemek değil mesele, hiç dinlememiş olması.
10.07.2020
@deadhouse, çok doğru. Kompleksten midir bilmem ama hiç dinlememesi bana da çok garip geldi. Dinle ama sevme, taklit de tamam ama ulan hiç dinlememek nedir cidden.
Bloodbath konusunda bence bir anda dev yargılara varmaya gerek yok. Adamın ülkesinden yılda 237642 tane grup çıkıyor ve “kendi yarattığım şeyin benzerini yapan bir diğer grup” diye düşünmüş olabilir. Belki kadrodaki adamlardan birine uyuzdur, belli mi olur? Bunlar çok da şaşırılacak şeyler değil bence. Aynı şey değil tabii ama misal ben de bu ülkede müzik yapmış, albümler çıkarmış, konserler vermiş bir insanım ama benim de adı sürekli ortalıkta olan ancak bir kez dahi dinlemediğim bir dolu Türk grubu var ahah
Bence Bloodbath dinlememiş olmasına şaşırılmasının sebebi grubun yıldızlardan oluşuyor olması. Robert içinse muhtemelen yıldız değil bildiğin yan köyden Dan, karşı mahalleden Jonas, Mikael falandır, o yüzden özellikle merak etmemiş olabilir.
10.07.2020
@Ahmet Saraçoğlu, bence de dev yargılara gerek yok ama benim açımdan olay, grubun yıldızlardan kurulmasından öte hayvan gibi albümleri olması. Yani Nightmares Made Flesh veya Fathomless Mastery şu anda çıksa çok net senenin en iyi 2-3 albümünden biri olurlar, kimse mi adamı uyandırmamış “bizimkiler manyak bi albüm çıktı kesin dinle” diye, ben ona çok şaşırdım. Yıldızlar karması olup tırt bi müzik olsa anlayacağım da olm karşı komşun sapık sapık albümler yapıyor, bunu da seni örnek alarak yapıyor, hiç mi merak etmezsin ya ahah.
Belki de kendi yaptığı zaman dışında death metal çok dinlemiyordur, country falan takılıyordur.
10.07.2020
@Berca B., Evet bunu düşünmemiştim. Metal müzisyeni diye metal dinlemek, sevmek zorunda değil. Country, Soul, Funk, Elektronik seviyordur belki.
Bloodbath dinlemedim demiş adam sadece, yorumda falan bulunmamış neden bu kadar olay oldu anlayamadım. Ahmet abi de Slipknot, Rammstein dinlememiş, bundan bir şey mi çıkarmamız lazım? Komik geldi bu muhabbet bana
10.07.2020
@Rust in Peace., Yahu aynı şey mi? Ahmet Saraçoğlu ilk Nu Metal ya da Endüstriyel Metal sanatçılarından olsa ve 5-10 yıl sonra Rammstein gibi bir grup çıksa memleketinden ve bu adamlarda baya ünlü adamlar olsalar bi dinlemiş olması lazım diye düşünüyorum.
Adam nasıl Bloodbath dinlemez ya da nasıl falanca grubu dinlemez değil muhabbet.
Hayatımda okuduğum en güzel röportajlardan biri. Emeği geçen herkesin eline sağlık. On numara adammış Rob, çok güzel cevaplar vermiş.
Bu arada Hultfreds Festivalen 92 konserinde olmak için neler vermezdim. Tam benlik ortammış.
10.07.2020
@ismail vilehand, Hultfreds inanılmaz gerçekten. “1992′de” deyince kafamda manyak bir ortam canlandı, videoyu görünce tam düşündüğüm gibi bir şey çıktı. Aşırı iyi ortam.
Hz. covid müsade etseydi planım Obscene Extreme Festival’da Dismember’ı izlemekti. Muhtemelen şu an çekya yollarında olacaktım. Neyse ki pasifagresif dismeber’ı evimize getirdi :D Emeği geçen herkese teşekkür ederim.
@Exorsexist, İlk paragrafta yazdıklarınla neden dinlemediklerini anlatmaya çalışmışsın, ama alaka kuramadım. Tır şoförüyse ne olmuş? Ne ilgisi var dinlememeleriyle? Stadyum konseri verenler mi başka grup dinleyebiliyor? Zamanları yok anlamında söylüyorsan bir albümün ortalama süresi 45 dakika. Bloodbath 20 yıldan uzun süredir aktif. 2 kez dinlese 90 dakikasını alır. A.Saraçoğlu 23457 grup çıkıyor demiş her yıl. Bir zahmet Dan, Peter, Mikael, Anders, Jonas gibilerinin 23457 gruptan farkı olsun. Bu müzisyenler kendilerini defalarca kanıtlamış müzisyenler, sıradan müzisyenler mi? Mikael Death Metal sevmeyebilir, Anders ve Jonas Death Metalle alakasız? insanlar olabilir. Fakat sonuçta Bloodbath bir Death Metal grubu.
Dinleme gibi bir zorunlulukları yok. İsterlerse hiçbir grubu dinlemezler. Ancak kendi ülkende senden sonra çıkmış çok ünlü bir Death metal grubunu dinlememiş olmak seni ayrıcalıklı yapmaz, ilgisiz yapar. Müzikal anlamda muhafazakâr olmaları, diğer gruplardan etkilenmek istemiyor oluşları kabul edilebilir bir neden. Eğer bu yüzdense söylenecek bir şey yok.
10.07.2020
@deadhouse,
Metal müzik dinlemiyorsa evet dinlemeyebilir ama onun dışında çok çalışması, parasız olması ki İsveç’te ki parasızlıkla buradaki parasızlık aynı mı tartışılır, bunlar sebep değil, ilk albümünü 20 yıl önce çıkarmış bir grubu dinlememesi için hiçbir mantıklı sebep yok bak neden Kenyalı Death Metal gruplarını ya da Flipinler Salsa Müziklerini dinlemiyor demiyorum kendi ülkesindeki ünlü müzisyenlerin kurduğu ve deli dehşet müzik yapan ve bunu da kendi gibi gruplara saygı olarak yapan adamların müziğini nasıl dinlememiş sorguladığım olay bu.
Rammstein dinlememekle falanca dinlememekle aynı şey değil tartışmayı sulandırmayın lütfen. Death Metal yapan adam bütün Death Metal albümlerini dinlemelidir de demiyorum. Yazdıklarım gayet anlaşılır bence
Bloodbath Opeth, Katatonia olmasa dinlenmezdi denmiş ama aynı kalite müziği sunsalardı çok net kült bir grup olmuştu. Müzik iyi çünkü.
10.07.2020
@deadhouse, Her müzisyenin deli gibi müzik veya metal müzik camiasını, yeni çıkan grupları vs. takip ettiğini zannediyorsun galiba? Luc Lemay müziği bıraktığında yıllarca müzikle hiç alakası olmayıp marangozluk yaptı.
Adam 97′de kızım dünyaya geldi müziği bıraktım diyor, arada bir iki tane konser vermiş o kadar. Zaten sorulan soru grubun belki de en uzun süre aktif olmayan üyesi. David’e, Fred’e sorulsaydı belki farklı cevap alabilirdi. ”albümü 2 kere çevirse şu kadar dakka olurdu” demek çok manasız.
entombed ile birlikte sabahlara kadar dinledim bu adamları ama sanki bunları entombed’dan daha çok seviyorum gibi hissediyorum. çok güzel bi sohbet olmuş. bloodbath’ı kesin duymuştur dinlemiştir de bence ama yorum yapmaktan kaçındığı için yalan söylemiş gibi hissettim.
Ben pek garipsemedim Bloodbath olayini. Yani dusunun, 30 yildir saf death metal yapan bir grubun elemanisiniz, muziginiz yeni seylere pek acik degil, belki siz de yakistiramiyorsunuz death metal disi seyleri Dismember muzigine. Bu durumda grubunuzla muzik yapmadiginiz zamanlarda, evde takilirken “death metal olmasin da ne olursa olsun” tarzinda pop, rock, progresif, country vs artik ne gelirse dinliyor olabilirsiniz. Surekli album cikaran, turlayan, kisacasi bunu “is” olarak yapan muzisyenlerin bir yandan da piyasaya cikan irili ufakli gruplari takip edip, dinlemesi biraz eve is getirmek gibi geliyor bana ahah. The Black Dahlia Murder vokalisti Trevor Strnad gibi binlerce death metal grubu dinleyen ve hala yeni gruplar kesfedip bir de reklamini yapan psikopatlar azinlikta bence.
“Ama Bloodbath cok buyuk, illa ki duymus olmasi lazim” diyorsaniz bir de sunu dikkate alin, Bloodbath’in ortaya cikisi tam bu abinin Dismember’dan ayrilip cocuk buyutme zamanina denk geliyor. O siralar piyasadan tamamen kopmus olabilir.
Dismember’i 2008′de Viyana’da izlemistim. Under a Blood Red Sky’in o efsanevi melodik bölumlerinde her iki gitarist ve bascinin tam önumde yan yana gelip calmasi cidden unutamadigim orgazmik konser anilarimdan biridir. Favori Dismember sarkim olabilir.
Iste o an
https://imgur.com/a/oiXE3fV
11.07.2020
@Ömer Kus, Under a Blood Red Sky’ın o efsanevi melodik bölümü de nedir be kardeşim. Güzel anmış harbiden.
gerçek her zaman daha fantastikdir derler, bana da çok garip geldi Bloodbath dinlememiş olması, ama gerçekten hiç dinlememiş olabilir, bilemiyorum. Röportaj için teşekkürler Ahmet abi, umarım bundan sonraki röportajlarda da dinleyici soruları almaya devam edersiniz
Valla sorumun cevabını başlıkta görünce bi sevinmedim değil :) Çok iyi bi röportaj olmuş, Ahmet abiye çok teşekkürler.
İlk albümündeki o harikulade çizimden sonra ikinci albümdeki kötü kapak tercihi epey ilginç. Dik bir düşüş eğrisi olmuş görsellikte.
13.07.2020
@OblomoV, ben o kapağı da çok beğenirim. Albümün karakteriyle bence gayet uyumlu.
Fakat Dismember ile alakalı hiçbir konuda objektif olamadığımı not etmek isterim :)
Sitede infial yaratan Bloodbath dinlememiş olma konusunu direkt Robert’a sordum, ama mesajımı görmesine rağmen 4 gündür cevap vermedi.
DEMEK Kİ BLOODBATH’İ KISKANIYOR DISMEMBER ABARTILIYOR
15.07.2020
@Ahmet Saraçoğlu, dismember bomboş bir oluşum olduğunu kanıtlamış oldu böylece. Of egoya bak boklar bunlar. Nasıl dinlemezler ulan yön vermişsiniz siz bu müziğe. Hemen linçleyelim. Çünkü dinlememiş olamaz. Dinlemiş olmak zorunda. Yorum yapmak zorunda. Bokum dismember
15.07.2020
@m/, sitede okuduğum en boş yorum
16.07.2020
@Yiğit Şahin, Ben bu tipler 6 7 sene evvel azalarak bitti sanıyordum. Yazım tarzından kendini ele veriyor aslında. 12 15 yaş aralığı biri olması gerek diyeceğim ama 30 yaşında vardır.
16.07.2020
@deadhouse, kesinlikle bitmek bilmeyen bir güruh var
18.07.2020
@deadhouse, @Yiğit Şahin, bence adam trollük yapmak istemiş, çok belli, yoksa o yorumu inanarak yazdığını düşünmüyorum
15.07.2020
@Ahmet Saraçoğlu, hali hazırda röportajda sorulmuş ve cevaplanmışken tekrar sorulmasına bozulmuş olabilir mi? Çünkü ben olsam bozulurdum.
16.07.2020
@ismail vilehand, okurlar röportajı çok beğendi, tek bir konuyu merak ettiler, nedenini söylemek ister misin diye sordum dostane bir tavırla.
5 10 paragraf Bloodbath’in hiçbir etki ihtiva etmediğini kanıtlamaya çalışmak da yorucu olmalı. Bu mevzuyu açan kişilerden biri olduğum için de pişmanlık hissettim.
Maalesef dunya sadece bizim etrafimizda donmuyor. Bizim kutsal, kesin herkes biliyordur dedigimiz bir sey baskalari icin hic bir sey ifade etmeyebilir, bu seyi hic duymamis, yakinindan dahi gecmemis olabilirler. Hatta bu sey icin inanilmaz derecede olumsuz dusuncelere bile sahip olabilirler. Dunyanin kocaman bir yer, 7 milyardan farkli kisiligin ve zevklerin oldugunu dusunursek bu konunun tartisilmasi absurd.
Ben 20 yildan fazladir konsol ve pc oyunlariyla yatip kalkiyorum. Benim icin kutsal olan Stronghold Crusader icin 24 yildir oyun oynayan biri “O ney la???” diyebilir. Sok olmamak, garipsememek lazim boyle seyleri.
24.07.2020
@Alondate, Benim için söylemiyorsundur umarım. Çünkü üstteki yorumumda yazdıklarını farklı bir şekilde söyledim. Aynı şeyi söylüyoruz. Benim de aslında söylemek istediğim şey bu. Ben veya başkası bir şeyler yazdı, müzisyenin verdiği cevaba şaşırdı, merak etti ve yazdı, hepsi bu. Bloodbath’i kutsal gördüğümüzden değil. Dismember’ı Bloodbath’den daha çok severim. Ancak yanlış anlaşılmış olacak ki yorulmadan paragraf paragraf savunmalar yapılmaya devam ediliyor. Bana ilginç geldi doğrusu bu. Aslında kutsallık atfetmeyi o yorumları yapanlar yapıyor. Yani en sonda Bloodbath’i sikeyim falan diyesim geldi. Bu kadar mesele olacağını bilseydim merak edip “aa hiç Bloodbath dinlememiş mi” diye sormazdım.
25.07.2020
@deadhouse, Yok hocam sana yonelik degildi kesinlikle. Yorumlarin sadece bir iki tanesini okudum zaten. PAda genelde tartismalari okumuyorum. Bu seferlik kucuk bir istisna yapayim dedim. Oyle genel yazdim. Boyle tartismalarin paragraflarca uzayip gitmesi gereksiz
Bütün diehard Dismember fanları buraya toplanmış, bilemedim.
çok güzel bir röportaj olmuş, elinize sağlık.
Nuclear Blast’le anlaştılar. Bir açıklama yok ama yeni albüm gelecektir.