Ülkemizden çıkmasına çok da alışık olmadığımız modernlikte bir grupla birlikteyiz bugün. Ankaralı RHINOGOD, benzerlerini ABD’de gördüğümüz türde progresif bir metalcore/djent karışımı icra ediyor. Özellikle Sumerian bünyesinde kendini bulan ve belki de haddinden fazla yayılarak bir heyecandan ziyade bir trende dönüşen bu tür, RHINOGOD’ın ellerinde ne kadar iyi yapılabileceğini gördüğümüz bir şey olarak karşımıza çıkıyor.
Melodinin ön planda olduğu ve akılda kalıcılık konusunda epey uğraşıldığını belli eden bir müzik yapan RHINOGOD; yeri geliyor AUGUST BURNS RED’e yeri geliyor “Undoing Ruin” dönemi DARKEST HOUR’a göz kırpıyor (Newborn). Genel hatlarının herkesçe kullanılması nedeniyle sıradan ve bayık biçimde sunmanın gayet kolay olduğu bu müziği olabilecek her şekilde renklendiren grup gerek müzisyenlik gerek beste becerileri anlamında bu türü ülkemizde en iyi yapan isimlerden biri olduğunu bu 20 dakikalık EP’de gösteriyor.
“Daunted”ın sonlarına doğru ortaya çıkan melodi kalitesiyle ne yaptığını bildiğini hissettiren grup, “Virtuanal Carnival”da ise yer yer VEIL OF MAYA kalibresinde bir gitar icrası sergiliyor. Bir grubun başlıca özelliklerini türün demirbaş gruplarını referans göstererek tarif etmekten çok haz etmesem ve yazdığım yazılardan bundan kaçınmaya çalışsam da RHINOGOD’ın yaptığı şeyin değerini anlatmak için türü en iyi icra edenlerin adını anmamın yararlı olacağını düşünüyorum. Grup yapmak istediği müziği net şekilde belirlemiş ve ne mutlu ki bu konuda yeteneği olan elemanlar tarafından kurulmuş. “Little End of the Horn”u yaratan grupta davuldan vokale her detayın olması gerektiği gibi olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Tüm bunların yanı sıra EP’nin prodüksiyonu, kaydı ve genel atmosferi de dünya piyasasına açılmaya yakın düzeyde üst seviyede.
Son dönemde dinlerken bu denli takdir ettiğim ve dewamke dediğim pek fazla yerli EP olduğunu söyleyemem. RHINOGOD 20 dakikada ne olduğunu ve daha da önemlisi ne olabileceğini göstermeyi başarmış. Şu an için fazla bilinmiyor olabilirler ancak yaptıkları işin kalitesiyle bilinmeyi muhakkak ki hak ediyorlar. Grup bu yolda devam etsin, çabalamayı sürdürsün ve şansı da yaver gitsin, bu tür özelinde ülkemizin en başarılı isimlerinden olmamaları için pek bir neden göremiyorum.
eğer ZİFİR’i saymazsak, bu yıl ülkemizden dinlediğim tek albüm bu oldu.
soloları dinlemesi epey keyifliydi. davulda gayet başarılı. EP’deki parçalar arasında açık ara favorim Ejente oldu.
ellerine sağlık.
11.08.2020
@chuck, çok teşekkürler güzel yorumun için. Ejente gerçekten her dinleyen için diğer şarkılara göre favori pozisyonunda şimdiye kadar.
Vakit ayırıp yazdığın için teşekkürler görüşmek üzere :)