Şu ifademden ne anlayacaksınız çok da emin değilim, ancak son zamanlarda dinlediğim en nakış gibi işlenmiş epik doom metal albümlerinden biriyle karşı karşıyayız dostlar. Bunu az sonra açacağım, şimdi GODTHRYMM nedir ne değildir biraz ondan bahsedelim.
Bir dönem MY DYING BRIDE’da birlikte çalan gitarist Hamish Hamilton Glencross ve davulcu Shaun Taylor-Steels’ı kadrosunda barındıran İngiliz grup GODTHRYMM yalnızca 3 yıl önce kurulan ve şimdiye dek 2 EP ve bir albüm çıkaran bir oluşum. Greg Mackintosh’la VALLENFYRE’da yaptıklarını da bildiğimiz Glencross, GODTHRYMM’de adeta kendini bulmuş ve üç müzisyen bana kalırsa türün bu yılki en iyi albümlerinden birini yaratmışlar. GODTHRYMM’i dinlerken aklınıza muhakkak ki CANDLEMASS, SOLITUDE AETERNUS, PARADISE LOST, SOLSTICE ve MY DYING BRIDE gibi isimler gelecektir. Bunlar arasından özellikle SOLITUDE AETERNUS’ta aldığım havaya yakın duran pek çok şeyi “Reflections”da görebiliyorum. Gitar tonları, melodi anlayışı ve vokaller bir arada ciddi manada doyulmaz bir doom metal şölenine imza atıyorlar.
Bunu sağlayan olaylardan biri, kadronun yaptığı işte çok usta, yaşı geçkin insanlardan oluşması. Her bir şarkıda, adamların bir doom metal şarkısını çekici kılacak fikirleri birer birer hayata geçirdiğine tanık oluyoruz. Ne bir sündürme, ne bir bayma, ne bir sonraki şarkıya geçme isteği… Doom metal iyi yapıldığında eşsiz güzellikte bir tür olmasına rağmen yanlış ellerde insanı olumsuz anlamda hayattan soğutan bir şekle bürünebiliyor. GODTHRYMM bu noktada mutlak bir başarı sergileyerek albümü rengârenk bir grilik, karanlık ekseninde tutuyor. Neden bahsettiğimi, tekdüze görünen bir müziğin nasıl çok yönlü olabileceğini “Reflections”dan birkaç şarkı dinlediğinizde bile rahatça anlayabilirsiniz.
Nakış gibi işleme konusuna gelirsek, GODTHRYMM yazdığı rifleri ve melodileri ciddi anlamda çok iyi düşünmüş, üzerlerinde çalışmış ve bir an olsun sırıtmayan, boş yapmayan, konsantrasyonu dağı(l/t)mayan şarkılar yazmış. Her bir rifte bir zekâ parıltısı, bir süsleme, bir işini bilen insan dokunuşu görebiliyoruz. Özellikle gitar tonlarının sıcaklığı ve jilet gibi tonlar seçilmemiş olması albüme rahat, nostaljik, sevilesi bir hava katıyor ve bu sayede 54 dakika nasıl bitti anlamıyorsunuz. Bunu haybeye söylemiyorum. Albüm bir epik doom metal albümüne göre fazlasıyla akıcı ve sürükleyici. Bu akıcı beste anlayışının yanına bir de “The Light of You”nun 42. saniyesinde giren çıplak vokaller gibi çekici fikirler eklenince, Reflections”a daha ilk andan tutulmak için fazla çaba göstermenize de gerek kalmıyor.
Glencross’un vokalleri dedik, albüme çok şey katıyor dedik. Bu durumun kendisi de farkında olacak ki birden fazla şarkıda clean gitar ya da bas gitar üstüne enfes haykırışlarla dolu vokaller döşemiş. Yukarıda adını andığım şarkının yanı sıra “The Grand Reclamation”ın 1.13’te giren ve yer yer Dio lezzetine göz kırpan vokalleri albümün net şekilde en lezzetli anlarından biri. Görkemli bir dramatiklik, tutku dolu bir performans ve doyumsuz bir metal atmosferi…
Son zamanlarda 1 saate yakın sürüp de bu kadar çabuk biten bir doom metal albümü dinlememiştim. Daha ilk şarkıdan güzel bir şeyler geleceğini dinleyiciye kabul ettiren GODTHRYMM, bu olumlu atmosferi albüm boyunca sürdürerek doom metal adına zaferle dolu bir bir saate imza atıyor. Acıdan çileden geberen doom metalden ziyade daha görkemli, daha seksenler sonu doksanlar başı doom’una yakın duruyorsanız “Reflections”ı kesinlikle ama kesinlikle es geçmeyin.
Kadro Hamish Hamilton Glencross: Vokal, gitar
Shaun Taylor-Steels: Davul
Sasquatch Bob: Bas
Şarkılar 1. Monsters Lurk Herein
2. Among the Exalted
3. The Sea as My Grave
4. We Are the Dead
5. The Light of You
6. The Grand Reclamation
7. Cursed Are the Many
8. Chasmic Sorrows
Çok net senenin en önemli albümlerinden biri. Her saniyesi kusursuz. One last goodbye-Angelica doomcuları uzak dursun. Doom metal in bizim ulkedeki kadar yanlış bilindiği bir cografya var mı aşırı merak ediyorum.
Bu albümün çoğu yerde baş tacı edileceğinden eminim ama hiç benlik değil. 2 kere döndürdüm de aşırı sıkıcı geldi. Bu kadar övüldüğüne göre kesin benim anlayamadığım bir derinliği var. Bu türde sevebildiğim tek istisna geçen seneki Fvneral Fvkk albümüydü
@ihsanoird, Aynen. Fvneral Fvkk çok akılda kalıcı enfes bir album yapmıştı. Hani beğenmeyen taş olurdu o derece. Ama kalan doom albumlerini ben de aşırı derecede sıkıcı buluyorum. Death/gothic etkileşimli olmadıkça da sevemiyorum
Çok net senenin en önemli albümlerinden biri. Her saniyesi kusursuz. One last goodbye-Angelica doomcuları uzak dursun. Doom metal in bizim ulkedeki kadar yanlış bilindiği bir cografya var mı aşırı merak ediyorum.
26.04.2020
@P L A G U E, Bu sitede önceden daha fazla hak verdiğim bir yorum görmüş müydüm, emin değilim.
Bu albümün çoğu yerde baş tacı edileceğinden eminim ama hiç benlik değil. 2 kere döndürdüm de aşırı sıkıcı geldi. Bu kadar övüldüğüne göre kesin benim anlayamadığım bir derinliği var. Bu türde sevebildiğim tek istisna geçen seneki Fvneral Fvkk albümüydü
26.04.2020
@ihsanoird, Aynen. Fvneral Fvkk çok akılda kalıcı enfes bir album yapmıştı. Hani beğenmeyen taş olurdu o derece. Ama kalan doom albumlerini ben de aşırı derecede sıkıcı buluyorum. Death/gothic etkileşimli olmadıkça da sevemiyorum
Crypt Sermon sonrasi biraz yavan geldi acikcasi. Bence epik doom metalden ziyade funeral doom metale goz kirpan ilk donem bir paradise lost gibi.
Ürkütücü gitar tonları. Gece dinlenmesi halinde ağır kayıplar verdirebilir.
Albümü açar açmaz beyine alkolle tüketilmesi tavsiye edilir mesajı gönderiyor
İlk kez bugün dinledim. Çok iyi albümmüş cidden.
Bu arada We are the dead’in 2:34′te başlayan kısmını Paradise Lost – First Light’tan aparmışlar sanki
evet standardın yanına yanaşmaktan kaçınan türleri sondan, en sondan mümkünse reverse(!) dinlerim. yok tamam, fakat o son 15 dakika nedir arkadaş!?
bu arada 7. parça Cursed are the many lirikleri uzunca bi süre aradım yok maalesef yardımcı olmak isteyen varsa lütfen buyursun;
cursed are the many
blessed are the few
such a wizard world
e gerisi ???