Death metal bana göre farklı müzikal elementlerin en çok eklemlenebildiği metal müzik alt türü olmanın yanı sıra türün temel yapısının da en iyi eğilip bükülebildiği ve dolayısıyla temel karakteri kaybolmaksızın farklı şekiller içerisine sokulabilmeye en yatkın metal müzik alt türü. New York’lu Suffocation, death metalin bu yönünü en belirgin ve başarılı şekilde ortaya koyan ve türün müzikal gelişiminin yönünün belirlenmesi konusunda çok önemli statüye sahip olan gruplardan biri.
1980’li yılların sonları ve 90’lı yılların başlarında özellikle Florida’da Obituary ve Deicide gibi gruplar death metalin saf ve agresif yönünü ön plana çıkaran işlere imza attılar. Obituary’nin 1989’da çıkan “Slowly We Rot” ve Deicide’ın 1991’de çıkan “Deicide” albümleri death metali en çiğ, saf ve vahşi haliyle yansıtan albümlerdi. Morbid Angel ve Autopsy gibi gruplar da “Altars of Madness” ve “Severed Survival” gibi albümlerle death metalin tekniğe ve atmosfere yatkın yönünü ortaya çıkardılar.
Suffocation’ın 1991 yılında çıkan başyapıtı “Effigy of the Forgotten” ise death metal adına olayı bambaşka bir noktaya taşımıştı. Bu albümle yaratılan brutal death metal alt türevi, death metalin kendi yapısının karmaşık ve girift partisyonlar içerisinde sertlik ve teknikle bir araya geldiği, zengin bir armoniye sahip, kendi içinde değişken fakat bir o kadar da tutarlı olan bir müzikti. Suffocation bu albümle death metal içerisindeki bu özgün geleneğin öncüsü olmuş ve bu albümde ortaya koyduğu çizgiyi tüm kariyeri boyunca oldukça istikrarlı bir şekilde sürdürerek kendisini death metal tarihinin önemli ve üzerinde durulmadan geçilemeyecek gruplardan biri olarak kabul ettirmeyi başarmıştı.
Grup ilk albümünden iki yıl sonra 1993’te ise bir diğer başyapıtı olan “Breeding the Spawn”ı çıkardı. Suffocation bu albümle de brutal death metalin en belirgin örneklerinden birini ortaya koymuş ve ilk albümdekinden geri kalmayan bir başarıya imza atmıştı. Albüm temel olarak hem şarkı kompozisyonları hem de enstrüman kullanımı konusunda oldukça karmaşık bir yapıya sahip. Bu karmaşık yapı akıllı ve dikkatli bir şekilde yaratılmış içkin bir tutarlılık barındırıyor. Teknik enstrüman kullanımı, her enstrümanın belirgin bir şekilde kendini hissettirmesini sağlıyor. Enstrümanların arasında ise birbirini son derece başarılı bir şekilde tamamlayan, her bir enstrümanın birbirini destekleyerek parça bütünlüğünü oluşturmasını sağlayan bir uyum mevcut.
Parçalar sürekli değişen ve oldukça armonik bir altyapıya sahip olan, zaman zaman seri ve hızlı zaman zaman ağır gitar rifleri, sürekli farklı patternler arasında geçiş yapan oldukça teknik ve komplike davullar, ani tempo ve rif değişimleri ve tüm bunların oldukça uyumlu ve tutarlı bir birlikteliği üzerine inşa edilmiş yapıda. Albümün dikkat çekici yönlerinden biri bas gitarın oldukça etkin ve yoğun bir şekilde kullanılması. Yalnızca geri plandaki önemsiz bir tamamlayıcı unsur olarak bulunmayıp pek çok yerde oldukça net bir şekilde duyulan bas gitar albümün çok sesliliğine ciddi bir katkı yapıyor. Kimi zaman ritim gitar kimi zaman sanki belli ölçüde bir solo gitar izlenimi uyandırdığı gibi bazen de parçaların içindeki geçişlerde bütünüyle ön plana çıkıyor.
Vokallerde ise yine Suffocation’a özgü, albümün sert karakteriyle uyumlu, alçak perdeden brutal ve agresif vokaller görülüyor. Albümün bir diğer dikkat çekici yanı ise oldukça kompleks yapısına rağmen sertliğinden hiçbir şey kaybetmiyor olması. Bu teknik ve karmaşık müzik oldukça sert, yoğun ve doygun bir sound içerisinde sunuluyor. Hem enstrümanlar arasındaki uyum hem de bu uyumlu müziğin oldukça brutal bir sound ve doygun bir prodüksiyon içinde sunulması, ekstrem metal tutkunları için kulakları okşayan bir müzik ortaya çıkarıyor.
“Breeding the Spawn” Suffocation diskografisi içerisinde grubun geleneksel tavrını en belirgin şekilde yansıtan ilk üç albümden biri. “Effigy of the Forgotten”dan sonra yayınlanması sebebiyle ilk albümün gölgesinde kaldığını düşündüğüm bu albüm, brutal death metal türünün belirleyicisi ve öncülerinden biri olan ve bu alt türden söz edildiğinde asla adı anılmadan geçilmemesi gereken bir şaheser.
Kadro Frank Mullen: Vokal
Doug Cerrito: Gitar
Terrance Hobbs: Gitar
Chris Richards: Bas
Mike Smith: Davul
Şarkılar 1- Beginning of Sorrow
2- Breeding the Spawn
3- Epitaph of the Credulous
4- Marital Decimation
5- Prelude to Repulsion
6- Anomalistic Offerings
7- Ornaments of Decrepancy
8- Ignorant Deprivation
Bazı gruplar var çok iyi müzik yaptıklarını hissettiğim halde bir türlü ısınamıyorum. Suffocation da bunlardan biri. Bu tarz grupları peynir över gibi övüyorlar bir de,sufffooo çok iyidir hacı, davul skertiyor, yok işte rifflere bak yaw filan.Dur bakalım bu sefer seveceğim bir de şu albümü dinliyim diyorum ama ı-ı olmuyor arkadaş benlik değil.
En iyi albümleri Pierced from Within sanırım. Onu bi ara dinlemiştim.
Müzik hakkında yazılanlara diyecek bir şeyim yok da doygun prodüksiyon?
Bu albümün prodüksiyonundan grubun kendisi bile o kadar memnun değil ki daha sonrasında çıkardıkları her albümde bu albümdeki parçalardan 1 tanesini seçip yeniden kayıt ettiler diğer albümlerde. Bu şekilde kaydede kaydede erittiler neredeyse bu albümdeki parçaları. Yanlış hatırlamıyorsan ya 1 ya 2 şarkı falan kaldı yeniden kaydı yapılmayan.
Müzik hakkında yazdıklarına katılıyorum ama prodüksiyon doygunluktan oldukça uzak.
Pierced from Within kritiği de isteriz.
Bazı gruplar var çok iyi müzik yaptıklarını hissettiğim halde bir türlü ısınamıyorum. Suffocation da bunlardan biri. Bu tarz grupları peynir över gibi övüyorlar bir de,sufffooo çok iyidir hacı, davul skertiyor, yok işte rifflere bak yaw filan.Dur bakalım bu sefer seveceğim bir de şu albümü dinliyim diyorum ama ı-ı olmuyor arkadaş benlik değil.
En iyi albümleri Pierced from Within sanırım. Onu bi ara dinlemiştim.
Müzik hakkında yazılanlara diyecek bir şeyim yok da doygun prodüksiyon?
Bu albümün prodüksiyonundan grubun kendisi bile o kadar memnun değil ki daha sonrasında çıkardıkları her albümde bu albümdeki parçalardan 1 tanesini seçip yeniden kayıt ettiler diğer albümlerde. Bu şekilde kaydede kaydede erittiler neredeyse bu albümdeki parçaları. Yanlış hatırlamıyorsan ya 1 ya 2 şarkı falan kaldı yeniden kaydı yapılmayan.
Müzik hakkında yazdıklarına katılıyorum ama prodüksiyon doygunluktan oldukça uzak.
Bu albümdeki besteler bence deha düzeyinde üst düzeydeler. Prodüksiyona rağmen 10 verilecek bir albüm.
Bu albümü kaydeden adamın ecdadını sikeyim. Kulağını götüne sokuyum senin.