İnsanlara her zaman itimat etmemeniz gerektiğini çeşitli deneyimleriniz neticesinde kabul etmişsinizdir. Ya verdikleri sözleri tutmazlar veyahut sizi kandırırlar; neticede, madden veya manen zarara uğrayan siz olursunuz. Peki ya milyarlarca insanın iman ettiği yaratıcı, sözünde durmaz, kullarını kandırmaya giderse? Peki ya Sûr’a ilk üflemeyle ölen, ikinci üflemeyle yeniden diriltilen insanlık, kendilerine vadedilen huzur dolu cennette de cehennem azabına maruz bırakılır, azaba uğradıklarında kendi attıkları çığlıklardan kendileri sağır olup hayalini kurdukları ırmakları, kulaklarından oluk oluk akan kanla var ederse? Şahsen böyle bir şeyin olmayacağına inanıyorum; zira O, vaadinden dönmeyeceğini defaatle söylüyor.
Black metal/atmosferik black metal diye yayınlanan, pastoral hatta şen şakrak albümlere denk geliyorum son zamanlarda. Dinleyicilerin, belki bu işleri hakikaten sevdikleri için belki de karşısındaki müzisyenin motivasyonunu baltalamamak için övgü dolu sözler sıraladıklarını da. “Gerçek İslam bu değil!” demek için fırsat kollayanlar gibi ben de ortama dalıp “Gerçek black metal bu değil!” diye haykırmak istiyorum, sonra vazgeçiyorum. Belki bu da bir trenddir. Hem bana ve göstereceğim tepkiye ne hacet, lafzen olmasa da ürettiği şeytanî musikiyle bunu notalarla zikreden, bizzat iblisten el aldığını düşündüğüm birileri var, Zifir gibi. Kumaşının ne denli farklı olduğunu “Kingdom of Nothingness” ile gösteren Zifir, adıyla eş değer nitelikteki zihninde peydahlanan müzikal fikirleri, bu defa “Demoniac Ethics”le önümüze seriyor.
Açılışı, tanrısal bir plot twist ile yapmam konusunda bana fikir veren yapım, en az önceki albüm kadar zehir saçıyor, hiç ama hiç şakası yok. İlk parça “Sûr”, yapımın geri kalanında nelerle karşılaşacağınız hakkında size fikir veriyor. Enstrüman ve vokal tarafında hem ters hem de düz kayıtları birleştirerek müzik üretimini sürdürerek şarkıların ürkütücülük dozunu, erişilmesi zor bir noktaya getiren Zifir, kısa süreli ama alabildiğine vurucu açılış parçasında, birtakım ilginçliklerin fitilini ateşliyor. Girişteki senaryoda da aktardığım gibi Kur’an’da Sûr’a iki defa üfürüleceği belirtiliyor. Bunu kasti olarak mı yaptılar bilmiyorum ama parçada “Zifir” kelimesi, iki defa haykırılıyor; canlıları öldürecek ve onları yeniden diriltecek ses buymuşçasına.
Zifir’in yaptığı müzikal şaşırtmacalar bununla sınırlı kalmıyor. Hayali bile son derece kaotik olan sözlere sahip “Chants for Execution” tahmin edilebilirlikten uzak şarkı tasarımı, güçlü davul kullanımı ve vokalleriyle, grubun agresiflik dozunu yükselttiğinin sinyallerini veriyor. Genel itibarıyla orta tempo seyretmesine karşın “Empire of Worms” ve “Spirit of Goats” gibi parçalarda saldırgan pek çok ana denk gelinebiliyor. Lirik cephesinde saldırganlık ifadesi biraz ağır kaçabilir ancak düşündüğünü söyleme noktasında da Zifir herhangi bir çekince taşımıyor. “Gökyüzü Karanlık”ta eleştirilerini kısa ve net şekilde sıralarken “An Eerie Moment”ta ise benim gibi Mors alfabesi bilmeyenleri, bu bilgiden yoksun olduklarına pişman ediyor. Öte yandan, adı gibi garip bir biçimde başlayan şarkının asıl etkisi ve mesajı, parçayı tersten dinlediğinizde ortaya çıkıyor. 2017 çıkışlı albümde de benzeri anlar vardı ve bu tip gizemli ve araştırılarak öğrenilebilecek unsurlar, benim açımdan albümü/albümleri daha değerli kılıyor. Bir albümün “Dinledim, hmm iyiymiş,” dedirtmesinden ziyade adım adım kurcaladıkça bilinebilecek, keşfedilebilecek bölümler barındırması, black metalin ruhuna daha çok uyuyor. Bunlar benim, şarkıları düz ve ters dinlememle bulabildiğim ilginçliklerden bazıları; Zifir’in başkaca şarkılara da benzeri ürkütücü/dikkat çekici ögeleri eklemiş olması muhtemel.
“Demoniac Ethics”in geneline hâkim olan bir kendinden emin olma hâli söz konusu. Açılışından itibaren her bir parçada, sözü önceden alınmış bir yıkımın, vakur bir kutlaması var âdeta. Bu kendinden eminliği var eden unsurlardan biri, Onur’un, takdire şayan vokalleri şüphesiz. Yapım içerisinde konuşan, koral vokal oluşturan, atmosfer oluşturan ve yırtıcı vokalleriyle şarkılara kapkara ruhlar üfleyen Onur, çok katmanlı kayıt olayından o kadar iyi istifade etmiş ki albümün karanlık çarpanı birkaç kademe artmış.
Her notasıyla meşumluk yayan gitarları ve oluşumun en yeni üyesi Ilgar’ın baslarını da unutmamak gerek. Nursuz’un davulları ise güçlü prodüksiyon sayesinde genellikle keyifle kimi zamansa hayretle takip edilebiliyor. Söz prodüksiyona gelmişken mixing’in, onuncu parçada da imzası bulunan Taner Yücel’e, mastering’in, Güven Ersoysal’a ait olduğunu ekleyelim. Açıkçası dinlerken “Şurasını da beğenmedim.” dediğim bir şey olmadı. Tabii “Sûr” ve “An Eerie Moment” gibi parçaların sayısı daha fazla olsaydı, kendi adıma daha çok memnun olurdum. Hatta ben Zifir’i, yalnızca bu tip ilginç parçaların olduğu mini bir albüm hazırlamaya davet ediyorum; tersli düzlü takip edildiğinde, dinleyeni şaşkına çevirecek, ürkütecek işleri rahatlıkla yaratabileceklerini düşünüyorum.
Zifir, beni artık albümlerinin başarısıyla değil albümlerine eklediği sıra dışı parçalarla şaşırtıyor. “Demoniac Ethics” de içerdiği eserlerle, grubun bu işi ne derece ciddiyetle yaptığını kanıtlıyor. Biz ölümlülere de; ölümsüz olacağını en başından ilan eden bu albümü tekrar tekrar tecrübe etmek düşüyor.
Kadro Onur Önok: Vokal, gitar
Nursuz: Davul
Ilgar: Bas
Şarkılar 1. Sûr
2. Chants for Execution
3. Still Reigning
4. Empire of Worms
5. Gökyüzü Karanlık
6. An Eerie Moment
7. Chaos Clouds
8. Spirit of Goats
9. A Bleak Portrait
10. Ephemeral Idols
11. Insects as Messengers
Gerçekten çok iyi bir yazı Oğuz, eline sağlık. Sanırım bugüne dek siteye yazdığın 300 küsur yazı içerisinde en beğendiğim birkaç yazından biri. Bazı yerlerde tasvirin ve kullandığın dilin başarısından ötürü okurken tüylerim ürperdi.
Albüm bugün çıktı, henüz dinlemedim ama bu yazının da etkisiyle ilk müsait anımda dinleyip daha detaylı bir yorum yapacağım.
Harika bir yazı olmuş eline sağlık. Uzun zamandır beklediğim bir albümdü. Zifirin çok kaliteli ve müziği iyi bilen bir grup olduğunu düşünüyorum.İlerleyen zamanlarda daha da iyi albümler yapacaklarını düşündüğüm için benim albüme notum 9.
Demoniac Ethics kesinlikle baştan sona karanlık bir albüm. CD olarak albümü edindikten sonra gözlerimi kapatıp yatarken albümü dinleyip karanlığa gömülmek istiyorum.
Edebiyat tadında olmuş harbiden kritik. Okuması zevkliydi. Grup sanırım konser vermiyor. Birde İzmirliler sanırım. Keşke konserleri olsada gitsek. Black metalle aram hiç yoktu. Bu son 3-4 yıldır klasik albümlerden kıyıda köşede kalmış bir sürü black metal albümü dinliyorum. İlk metal dinlediğim zamanlar da Death’i dinlediğimde manyaklar lan bunlar demiş sonrada sound of perseverance i dinlediğim en iyi albümler arasına almıştım. Bu duyguyu şimdi black metal için hissediyorum. Ya çok iyi albümler çıkıyor yada insanların biribirinden etkileme durumu var. Zira black metal dinleyicisi de artmaya başladı gibime geliyor. Vesselam Ülkemiz içinde geçerli bu durum. Grupla albümle alakalı bir yorum almadı ama önceki albümlerini baya sevmiştim. Bunuda en kısa zamanda dinleyeceğim.
@Albert, basın organı olunca, albümlerin promolarını piyasaya çıkış tarihlerinden haftalar, aylar önce şirketlerden alınca yeterince dinleyebiliyoruz, sıkıntı olmuyor. Oğuz da ben de yeni Zifir albümüne yaklaşık 5 haftadır sahibiz.
@killyourselfchuck, Yalnız 9 puanı görünce insan ister istemez bu müziğin klasikleriyle kıyaslıyor. Zevkler renkler tartışılmaz tabide 9 puanda baya iddialı yani. Ama çoğu yayınında —hem yurt içi hem yurt dışı— yeni çıkan albümlere 9-10 gibi yüksek puanları çok sık verdiğini görüyorum. Eminim çok defa konuşulmuştur sitede -bende bir iki tane hatırlıyorum- ancak yazarın verdiği puanın nasıl makul/genelgeçer gerekçeleri var ise okuyucu/dinleyicininde bunu sorgulaması bu işin bir parçası. En nihayetinde sitenin amacı müzik hakkında konuşmak etkileşim sağlamak. Belki arkadaşın ifadesi biraz yavan olmuş ama temelde böyle bir soru sormaya hakkı var.
Gerçekten çok iyi bir yazı Oğuz, eline sağlık. Sanırım bugüne dek siteye yazdığın 300 küsur yazı içerisinde en beğendiğim birkaç yazından biri. Bazı yerlerde tasvirin ve kullandığın dilin başarısından ötürü okurken tüylerim ürperdi.
Albüm bugün çıktı, henüz dinlemedim ama bu yazının da etkisiyle ilk müsait anımda dinleyip daha detaylı bir yorum yapacağım.
Harika bir yazı olmuş eline sağlık. Uzun zamandır beklediğim bir albümdü. Zifirin çok kaliteli ve müziği iyi bilen bir grup olduğunu düşünüyorum.İlerleyen zamanlarda daha da iyi albümler yapacaklarını düşündüğüm için benim albüme notum 9.
Demoniac Ethics kesinlikle baştan sona karanlık bir albüm. CD olarak albümü edindikten sonra gözlerimi kapatıp yatarken albümü dinleyip karanlığa gömülmek istiyorum.
Edebiyat tadında olmuş harbiden kritik. Okuması zevkliydi. Grup sanırım konser vermiyor. Birde İzmirliler sanırım. Keşke konserleri olsada gitsek. Black metalle aram hiç yoktu. Bu son 3-4 yıldır klasik albümlerden kıyıda köşede kalmış bir sürü black metal albümü dinliyorum. İlk metal dinlediğim zamanlar da Death’i dinlediğimde manyaklar lan bunlar demiş sonrada sound of perseverance i dinlediğim en iyi albümler arasına almıştım. Bu duyguyu şimdi black metal için hissediyorum. Ya çok iyi albümler çıkıyor yada insanların biribirinden etkileme durumu var. Zira black metal dinleyicisi de artmaya başladı gibime geliyor. Vesselam Ülkemiz içinde geçerli bu durum. Grupla albümle alakalı bir yorum almadı ama önceki albümlerini baya sevmiştim. Bunuda en kısa zamanda dinleyeceğim.
Tekinsiz müzik! 9,5/10
Oha 9 ne aq kaç kere dinledin ki bu puanı vermek için? Çünkü 9 = mükemmel ve kusrsuza yakın
30.01.2020
@Albert, basın organı olunca, albümlerin promolarını piyasaya çıkış tarihlerinden haftalar, aylar önce şirketlerden alınca yeterince dinleyebiliyoruz, sıkıntı olmuyor. Oğuz da ben de yeni Zifir albümüne yaklaşık 5 haftadır sahibiz.
31.01.2020
@Albert, bayadır bu tarz yorum gelmiyordu, tebessüm ettirdi.
02.02.2020
@killyourselfchuck, Yalnız 9 puanı görünce insan ister istemez bu müziğin klasikleriyle kıyaslıyor. Zevkler renkler tartışılmaz tabide 9 puanda baya iddialı yani. Ama çoğu yayınında —hem yurt içi hem yurt dışı— yeni çıkan albümlere 9-10 gibi yüksek puanları çok sık verdiğini görüyorum. Eminim çok defa konuşulmuştur sitede -bende bir iki tane hatırlıyorum- ancak yazarın verdiği puanın nasıl makul/genelgeçer gerekçeleri var ise okuyucu/dinleyicininde bunu sorgulaması bu işin bir parçası. En nihayetinde sitenin amacı müzik hakkında konuşmak etkileşim sağlamak. Belki arkadaşın ifadesi biraz yavan olmuş ama temelde böyle bir soru sormaya hakkı var.