1990’lı yılların başları özellikle Norveç’te black metalin bağımsız bir alt tür olarak ortaya çıktığı yıllardı. 1992-1995 yılları arasındaki dönemde Norveç’te Darkthrone, Burzum ve Mayhem, black metalin temel karakterini yaratan ve black metal tarihine yön veren en önemli albümlerini çıkardılar. İsveçli Marduk da bu dönemde boş durmamış ve özellikle “Those of the Unlight” ve “Opus Nocturne” albümleriyle black metale adeta seviye atlatmıştı. Finlandiya ise bu dönemde black metaldeki popülerlik anlamında bu iki ülkenin gerisinde kalmış fakat yine de müzikal anlamda bu ülkeden de oldukça değerli black metal yapıtları ortaya çıkmıştı. Bunlardan biri Beherit’in 1993’te çıkardığı, çok ön planda olmamakla birlikte oldukça kült bir albüm olan “Drawing Down the Moon”du. Ambient/black denebilecek olan, yoğun bir atmosferik yapıya sahip bu albüm her ne kadar Finlandiya’nın black metalde Norveç kadar öne çıkmasını sağlayamamış olsa da kült bir statü elde etmiş, Finlandiya sahnesinin kendine özgülüğünü başarılı bir şekilde vurgulayan albümlerden biri olmuştu. Bu albümle aynı yılda yayınlanan ve Finlandiya black metalinin özgünlüğünü ortaya koyan bir diğer albüm ise Impaled Nazarene’in ilk stüdyo albümü “Tol Cormpt Norz Norz Norz…”du.
Impaled Nazarene bu albümünde aynı dönemde Norveç’te üretilmiş olan raw black metali müziğin yapısını tamamen koruyarak bütünüyle kendine özgü bir biçimde ortaya koymuştu. Albüm aynı karakteri taşımasına rağmen hiçbir şekilde Norveç black metalinin bir kopyası değil, aynı black metal geleneğinin farklı bir ekol tarafından ortaya konmuş biçimiydi.
Albüme baktığımızda öncelikle aynı dönemde Norveçli grupların benimsediği düşük kayıt kalitesine karşın albümün temiz bir prodüksiyona sahip olduğu ve enstrüman sound’unun oldukça vurgulu olduğunu görüyoruz. Fakat bu temiz prodüksiyon albümün raw black metal hissiyatını asla baltalamıyor; tam tersine onu çok daha vahşi ve çarpıcı hale getiriyor. Impaled Nazarene’in black metal anlayışı temel olarak müziğin karanlık karakterini yüksek bir brutalite ile birleştirerek son derece saldırgan ve ezici bir müzik yaratmak üzerine kurulu.
Temiz ve kaliteli prodüksiyon da belli oluyor ki bu amaç için kullanılmış. Albümün büyük bir kısmında seri ve agresif tremolo rifler ve var gücüyle insanın kafasına inen, alabildiğine hızlı, yüksek tempolardan daha da yüksek tempolara geçerek dinleyiciyi adeta serseme çeviren davullar mevcut. Albümün yüksek düzeyde çarpıcı ve etkileyici olmasını sağlayan en önemli unsurlardan biri ise hiç şüphesiz ki vokaller ve kullanılan efektler. Vokaller basit anlamda scream vokalin çok ötesinde, adeta Şeytan tarafından ele geçirilmiş bir yaratığın acımasız, dehşet saçan, ürkütücü, tiz ve pes tonlar arasında bu karakterini hep koruyarak değişen haykırışları ve böğürtüleri şeklinde son derece güçlü, insanın tüylerini diken diken eden vokaller.
Esas üzerinde durulması gereken nokta ise bu son derece ekstrem ve insanlıktan çıkmış vokallerin hiçbir zaman sırıtmıyor olması. Doğru şekilde kullanılmadığında boş bir gürültüye dönüşüp zorlama bir brutal görünme çabası olarak görülebilecek bu vokal, bu albümde o denli kusursuz ve profesyonel bir şekilde uygulanıyor ki albümün şeytani karakterini oluşturan temel ve vazgeçilmez unsurlardan biri haline geliyor. Albümün kötücül havasını tamamlayan bir diğer unsur ise işkence gören ve acı çeken insan inlemesi efektleri. Bunlar da oldukça yerinde ve albümün şeytani atmosferini en üst düzeye çıkaracak şekilde kullanılmışlar. Albüm genel olarak raw black metal olsa da albüme derinlik katan bazı atmosferik ve melodik unsurlara da sahip. Bazı kısımlarda ise bir takım punk’vari rifler ve davullar mevcut. Bütün bunlar albümün genel karakterinin önüne geçmeyen, onun yapısını bozmayan ve albümün temel yapısının doğal unsurları olarak ortaya çıkan şeyler.
Bir bütün olarak özetlediğimizde Impaled Nazarene “Tol Cormpt Norz Norz Norz…”da genel karakteri ve barındırdığı tüm unsurlarla son derece karanlık, brutal, vahşi ve ürkütücü bir müzik yaparak geleneksel raw black metal yapısını kendine özgü bir biçimde ifade ediyor ve bu şeytani albümün Finlandiya black metalinin en önde gelen başyapıtlarından biri olmasını sağlıyor.
Kadro Mika Luttinen: Vokal
Jarno Anttila: Gitar
Taneli Jarva: Bas
Kimmo Luttinen: Davul, gitar
Şarkılar 1- Apolokia
2- I Al Purg Vompo / My Blessing (The Beginning of the End)
3- Apolokia II: Aikolopa 666
4- In the Name of Satan
5- Impure Orgies
6- Goat Perversion
7- The Forest (The Darkness)
8- Mortification / Blood Red Razor Blade
9- The God (Symmetry of Penis)
10- Condemned to Hell
11- The Dog (Art of Vagina)
12- The Crucified
13- Apolokia III: Agony
14- Body-Mind-Soul
15 -Hoath: Darbs Lucifero
16- Apolokia Finale XXVII A.S.
17- Damnation (Raping the Angels)
Baskın hardcore tavrı black metali bambaşka bir potansiyele taşıyor, benim için albümün (ve genel olarak Impaled Nazarene’in) özel olmasının başlıca sebebi bu.
Bir de şarkı sözleri o kadar dandik ki “so bad, so good” seviyesinde, mutlaka okunmalı.
ben bu albümü kasete çektirdiğimde 16 veya 17 yaşında falandım. Boş kaset bulamadım diye Hürriyet gaztesinin verdiği mevlüt kasetinin üstüne çektirmiştim. İlk dinledğimde İzmirde deprem olmuştu. Sene 94 amk yaa. Dinliyorum albümü. Keçi sesi var, bebek sikiyor o keçi. Bathory ve Celtic Frost u keşfettiğim senelerdi. Aga bu nasıl bir bok amk günah lan diyordum ki deprem oldu..
Baskın hardcore tavrı black metali bambaşka bir potansiyele taşıyor, benim için albümün (ve genel olarak Impaled Nazarene’in) özel olmasının başlıca sebebi bu.
Bir de şarkı sözleri o kadar dandik ki “so bad, so good” seviyesinde, mutlaka okunmalı.
Suomi Finland Perkele bence en iyi albümleri ama bu da çok iyidir. albümün süresi 29 dakika ve 17 şarkıdan oluşması da ayrı bir enteresan.
ugra karma yı okuyunca geldim.
ben bu albümü kasete çektirdiğimde 16 veya 17 yaşında falandım. Boş kaset bulamadım diye Hürriyet gaztesinin verdiği mevlüt kasetinin üstüne çektirmiştim. İlk dinledğimde İzmirde deprem olmuştu. Sene 94 amk yaa. Dinliyorum albümü. Keçi sesi var, bebek sikiyor o keçi. Bathory ve Celtic Frost u keşfettiğim senelerdi. Aga bu nasıl bir bok amk günah lan diyordum ki deprem oldu..
fakir keçi zengin kız aşkını anlatan inaılnaz bir dram,sonunda beş posta atarak ağladım