# - A - B - C - D - E - F - G - H - I - J - K - L - M - N - O - P - Q - R - S - T - U - V - W - X - Y - Z
Son Haberler
Anasayfa    /    Kritikler
HYPNO5E – A Distant (Dark) Source
| 19.12.2019

İşitsel sinema.

Şu anda Bolivya’da bulunan ve Yontma Taş Devri’nden kalma bir göl olan Tauca’nın yanı başında geçirilen bir geceyi konu eden yeni HYPNO5E albümü “A Distant (Dark) Source”u inceleyeceğiz bugün. Grubun vokalisti Emmanuel Jessua’nın büyüdüğü yer olan bu bölge, gölün yok olmasından 15.000 yıl sonra Fransız bir post-metal grubuna ilham kaynağı olarak bir şekilde yaşamayı, yaşatılmayı sürdürüyor.

HYPNO5E’un kendisini “sinematik metal” olarak adlandırmasına şaşmamalı. Çıktığı dönem epey ses getiren ikinci albümleri “Acid Mist Tomorrow” ile THE OCEAN’ın kurucusu Robin Staps’ın kurduğu Pelagic Record bünyesine geçen grup, THE OCEAN da dâhil olmak üzere çeşitli isimlerden aldığı ilhamlar ve kendi yaratıcılıkları sayesinde çok özgün, farklı bir müzikal palet oluşturmayı başardı.

“A Distant (Dark) Source” çıktığında aklımdan geçen ilk şey “Oha 70 dakika… Film çekseydiniz” oldu. Esasında grubun amacı da buydu. Belki kameraları, görüntü yönetmenleri, kostüm departmanları yoktu; ancak bir senaryolarının, yönetmenlerinin ve hatta oyuncularının olduğu apaçık ortadaydı.

“A Distant (Dark) Source”a baktığımızda HYPNO5E’un işitsel bir film çekmeye çalıştığını görüyoruz. Bahsi geçen gölün günümüzdeki kalıntıları olan çölde geçen bir geceyi konu eden albümde, geçmişte buralarda yaşayan insanların gölgeleri geliyor ve artık olmayan bu gölün olmayan kıyılarını ziyaret ediyorlar. Bu gölgelerden biri de sevdiği kadını arayan bir adama ait.

HYPNO5E, fazlasıyla öznel görünen bu konuyu çeşitlendirmek ve sadece bir geceyi işleyen albüme boyut katmak için elinden ne gelirse yapıyor. Grubun önceki işlerine oranla daha fazla staccato gitar ve dolayısıyla djent etkili kullanımlar gördüğümüz “A Distant (Dark) Source”, neyse ki bunu sadece bir tat olarak bırakıyor ve olayı büyük oranda “progresif post-metal” ekseninde tutuyor. THE OCEAN’dan GOJIRA’ya, KATATONIA’ya kadar geniş bir ilham yelpazesi sunan albüm, aralara giren konuşmalar ve drama yaratma amaçlı bin bir türlü fikirle bu 70 dakikayı son derece sürükleyici bir şeye dönüştürüyor.

Albümü (“senaryoyu” da diyebiliriz) uzun bir açılış şarkısı, bir kapanış şarkısı ve üçer parçadan oluşan üç bölüm şeklinde kuran HYPNO5E, her bir şarkıda ve bölümde senaryonun farklı bir kısmını işlediğini hissettirecek şekilde belirgin karakteristik özelliklerle donatıyor müziğini. Kimi yerlerde daha agresif, öfkeli, isyan eden bir kimliğe bürünürken, yeri geldiğinde de kederinde boğulan bir karakteri canlandırıyor kafamızda. Her bir şarkıda bir şeylerin ilerlediğini, birilerine bir şeyler olduğu hissediyor, albümün sinematografik yapısı içerisinde oradan oraya sürükleniyor, bahsi geçen bu gecenin duygu yükünün epey yoğun olduğunu hissedebiliyoruz. Başta dediğim “film çekseydiniz” kısmına gelince, grup zaten bunu da neredeyse yapmış durumda.

Tüm bu derin mevzuları bir kenara ayırdığımızda olay tabii ki müzikalitede bitiyor. HYPNO5E hayatın anlamını da açıklasa, müzikal olarak bir değer taşımadıkça hiçbir ehemmiyeti yok. Sonuçta adamlar kaç albümdür sümüklüböcek anlatarak tarih yazıyorlar aga… Neyse ki HYPNO5E bu açıdan da sınıfını başarıyla geçiyor. Her ne kadar albüm üst üste dinleme durumunda yorucu olmaya başlasa ve bir yerden sonra daha direkt bir şeyler dinleme isteği uyandırsa da olayın özünün değerli olduğu bence ortada. Bunu sağlayan başlıca konu, HYPNO5E’un albüm boyunca senaryoya bağlı kalması ve albüm genelinde bir aceleye, oldu bittiye getirmeye mahal vermemesi. Post-metalin sabırlı yapısı, djent’le yoğrulan neo-prog anlayışların kattığı duygu çalkalanmaları ve HYPNO5E’un gerektiğinde öfkesini hiç dizginlemeden haykırma eğilimi, “A Distant (Dark) Source”un gerçekten de uzun ve karanlık bir yolculuğa dönüşmesini sağlıyor.

Çetrefilli yapısı ve dinleyiciden biraz konsantrasyon talep etmesi nedeniyle herkesin, her yerde, her an dinleyemeyeceği ve bu yüzden kimilerinin “arasında çıktığım albüm” olarak görebileceği “A Distant (Dark) Source”, HYPNO5E’un güçlü bir dönüş yapmasını sağlayan ve hakkı verildiğinde gerçekten de etkileyici kapılar açan bir çalışma. Yazıda adı geçen gruplarla yakınlığınız varsa ve bir dinleyici olarak bu tarz bir işe girmeye kafaca hazırsanız, hiç durmayın ve siz de “A Distant (Dark) Source”un uzaktaki (karanlık) kaynağına doğru yola çıkın.

7,5/10
Albümün okur notu: 12345678910 (7.47/10, Toplam oy: 17)
Loading ... Loading ...
etiketler:
  Albüm bilgileri
Çıkış tarihi
2019
Şirket
Pelagic Records
Kadro
Emmanuel Jessua: Vokal, gitar
Jonathan Maurois: Gitar
Cedric Pages: Bas, geri vokal
Théo Begue: Davul
Şarkılar
1. On The Dry Lake
2. In The Blue Glow of Dawn, Pt. 1
3. In The Blue Glow of Dawn, Pt. 2
4. In The Blue Glow of Dawn, Pt. 3
5. A Distant Dark Source, Pt. 1
6. A Distant Dark Source, Pt. 2
7. A Distant Dark Source, Pt. 3
8. On Our Bed of Soil, Pt. 1
9. On Our Bed of Soil, Pt. 2
10. On Our Bed of Soil, Pt. 3
11. Tauca, Pt. 2 (Nowhere)
  Yorum alanı

“HYPNO5E – A Distant (Dark) Source” yazısına 5 yorum var

  1. agrypnie says:

    Kritiğe fazlasıyla katılmamakla beraber böyle bir albümün bu denli sığ yazılmış olması açıkçası üzdü :/
    Bence günde iki üç kritik yazılmasının en büyük dezavantajı da bu; yeterince derinlemesine inceleme şansının olmasına izin vermemesi.Aşırı bir hızlı tüketim çılgınlığı var resmen.Puanlar 8den aşağı düşmüyor ve kanımca haketmemelerine rağmen çoğu albüm bu civarda puanlanıyor.Kritiklerin artık “sitede bulunuyor” olması ,yazmak için yazılıyor olduğunu düşünüyorum.Bu da benim eleştirim ve bence fazlasıyla üzerinde durulması gereken bir konu :/

    Ahmet Saraçoğlu

    @agrypnie, yılın son haftalarında böyle durumlar olabiliyor. “Sitede bulunsun” gibi olmasa da belli oranda bir “yetiştirme” çabasının olduğu açık. Ne yalan söyleyeyim, 2019 boyunca yazmak istemediğim, hep öteledeğim ve yayınlanmasına 1 saat kala yazdığım tek albüm bu oldu. Kötü olduğundan, başka bir şeyden değil ama isteyerek yazdığım bir kritik olmadığını söyleyebilirim.

    Puanlar konusu öznel bir konu. Yıl sonunda daha ziyade yıl boyunca çıkmış ancak henüz sitede yayınlanmamış iyi albümleri yazmaya çalışıyoruz. Bunun sebebi yıl bitmeden sitede yer vermek ve insanların isterlerse yıl sonu listelerinde yer verebilmelerini sağlamak. Bu yüzden de yılın son haftalarında daha ziyade yüksek puanlı albümler sitede yer alıyor.

    Dediklerinde kısmen haklısın ama burada bir baştan savmalık, sadece istatistiğe oynama çabası yok gerçekten.

    Yapıcı eleştirinden dolayı teşekkürler, önümüzdeki yıl daha fazla albümü zamanında yazmaya ve yıl sonuna bırakmamaya çalışacağız.

  2. Rashid says:

    Genel anlamda dinlemesi hoş, farklı bir çalışmaydı ama bana göre kaldırabileceklerinden daha ağır bir yükün altına girmişler. Neredeyse her şarkı gereğinden fazla uzun olmuş. Sırf dakikası fazla olsun diye ambient’i(ki kendilerine ambient metal de diyorlar) dayadıkları yerler olmasa daha oturaklı bir albüm çıkabilirdi karşımıza.

  3. kujeste says:

    ben önceki albümlerinden daha çok beğendim. hele şu şarkı gustavo santaollala reyizin eserleri gibi başlıyor, gönül tellerini titretiyor.

  4. enemyofgod says:

    On The Dry Lake ne güzel şarkıdır.

Yorum Yazın

*

"Yaptığım yorumlarda fotoğrafım da görüntülensin" diyorsan, seni böyle alalım.
Pasif Agresif, bir Wordpress marifetidir.