BARSHASKETH… Duyar duymaz içinde bir hinlik, bir pislik olduğunu hissettiren bir isim. İbranicede “yozlaşma çukuru” gibi bir anlama gelen “Be’er Shachat” tabirinden geliyor ve bireyin yıkım, arınma ve yeniden doğma şeklinde dairesel bir döngü içerisinde olduğunu ifade eden metafizik bir fikre dayanıyor. Zaten grubun logosuna baktığımızda da İbrani alfabesinde ünlü harf olmaması nedeniyle logonun BRSHSKTH şeklinde olduğunu görüyoruz.

Yeni Zelandalı BARSHASKETH kendi adını taşıyan dördüncü albümünde bize artık standart kabul edilmeye başlanan türde bir black metal sunuyor. İçerisinde belirli oranda DEATHSPELL OMEGA da var, az daha bol koyulmuş şekilde MGŁA da. Bunun yanı sıra DISSECTION etkileri daha ilk andan kendilerini belli ederken, DARK FUNERAL’ın psikopat hızlara çıkmayan şarkılarındaki melodik hava da gerekten yerlerde baş veriyor.

Yeni Zelanda bildiğimiz gibi son 10 yılda karanlık müziğin en önemli duraklarından birine dönüşmüş durumda. Güney yarıkürenin diğer tarafında Şili her türlü pisliğe bulaşan bir metal üretimi yaparken, Yeni Zelanda da özellikle tedirgin edici, geren müziklerin uğrak yerlerinden biri hâline geldi. VASSAFOR, HERESIARCH, DIOCLETIAN, ULCERATE, TREPANATION, DAWN OF AZAZEL ve hatta ORGANECTOMY bu küçük ülke için yeterli miktarda kaosu yıllardır pompalıyorlar.

BARSHASKETH’in black metali, alışık olduğumuz ikinci dalga black metalin gelenekselliğinden büyük oranda uzak duran, oradan alınan fikirlerin daha bir 2000 sonrasına uyarlandığı bir black metal gibi geliyor. İçinde Şeytan’dan güç almadan ziyade Şeytan’ın mağduriyetini tasvir eden ve insanın yıkılışını betimleyen bir hava var.

Uğursuz nota bileşenleri, uyumsuz sesler elbette ki yerli yerinde, lakin DsO başta olmak üzere çeşitli 2000 sonrası önderlerin klonu olma gibi bir “aman sürekli atonal olalım”, “dezonanttan şaşmayalım” hissi de yok. Grup yeri geliyor aynı habis arpeji uzun uzun tekrarlıyor, yeri geliyor kendiyle savaşırcasına tarama gitarları, blast beat’leri uluorta döküveriyor. Tüm bu farklı bakış açıları birleşince de hem çok temel hem de yeni gibi gelen bir black metal çıkıyor.

Adını andığım bu gruplar içerisinde BARSHASKETH’in bence en çok ilham aldığı gruplardan biri de EMPEROR. Müziklerinde senfonik bir katman olmamasına rağmen gitarların sofistike, derinlikli yaklaşımından BARSHASKETH elemanlarının zamanında Ihsahn ve Samoth ekolünü iyi hatmettiği izlenimini çıkarıyorum. Tüm bu unsurlar bir araya gelince, BARSHASKETH bence geleneksel gibi gözükmeyen ve modern yaklaşımlarla bezenerek yeni nesil hüviyetine sokulmuş bir geleneksel black metal yapıyor. Şarkılar çeşitli zenginlikler barındırsalar da trafik ve yapı olarak büyük oranda eskiye sadıklar ve katılan taze fikirler sayesinde 2019’un gerçeklerini üzerlerine geçirerek kulağa taze gelmeyi başarıyorlar. Şu albümdeki kimi inovatif fikirleri çıkarıp birazcık rafineleştirsek, “Barshasketh” pekâlâ 1995-1998 civarında çıkmış bir albüm olabilirdi.

Grup bir araya getirdiği bu tatlardan dolayı tebrik edilmeli diye düşünüyorum. Her ne kadar müzik biraz arada kalan bir yapıda olsa ve “her şeyden biraz” anlayışını benimsese de genel olarak şarkıların güçlü ve zaman zaman akılda kalıcı olduğunu söyleyebiliriz. BARSHASKETH basit bir fikri çekici hâle getirme ve bu fikri geliştirerek bir çırpıda bir şarkıya dönüştürme konusunda becerikli bir grup. Bundan dolayı zaman zaman aynı anda birden fazla şeye benzeme riskine yaklaşır gibi oluyor, ancak nihayetinde hiçbirine tam olarak benzememe noktasında kalıyor. Bu sebepten, “Barshasketh”i dinledikten sonra canınız başka birtakım albümleri dinlemek isterse şaşırmayın; adamlar öylesine kapsayıcı, genel bir black metal yapıyorlar.

Bu ufak tefek (şımarık?) mırın kırın etmelerime rağmen “Barshasketh” güçlü bir albüm. Black metal için gerekli olan pek çok şeyi barındırıyor. Bana kalırsa karanlık olmaya çalışırken birazcık odaklanma sorunu yaşıyor ve olayın kötücül tarafının tutku tarafını gölgelemesine neden oluyor. Ama bu çok minör, öznel bir eleştiri ve bir başkası tarafından belki hiç fark edilmeyebilir bile. Bu yüzden büyük resme bakmak ve albümün başardığı şeyleri görmeye çalışmak sanırım daha iyi olacak. Yeni Zelanda’nın tedirgin edici karanlık müzik sahnesine güveniyorsanız hiç düşünmeden dinleme listenize alabilirsiniz.