# - A - B - C - D - E - F - G - H - I - J - K - L - M - N - O - P - Q - R - S - T - U - V - W - X - Y - Z
Son Haberler
Anasayfa    /    Kritikler
1349 – Beyond the Apocalypse
| 08.12.2019

Karadan da kara, çirkinden de çirkin.

Oğuz Sel

2004 yılında, sanki hazırlayanlar teknik olanaklardan yoksunmuş gibi ilkel ve ilkel olduğu kadar da garip bir kapakla çıkagelen bir 1349 albümü “Beyond the Apocalypse”. Alanında uzman olanlar muhakkak daha değerli çıkarımlar yapacaklardır ancak sıradan bir ölümlü olarak bu kapakta gördüğüm, fotoğraftaki özneye odaklanan bireyi, sınırları net biçimde belirlenmiş karanlığın içine çekmek ve kalın çizgilerle hazırlanmış çerçeve sayesinde o bireyi, orada tutsak kılmak üzere hazırlanmış bir kompozisyon.

Kapakta temel dikkat çekici unsur, yüzünün tek yanı aydınlatılmış, geri kalanı ise bilinçli olarak karanlıkta bırakılmış, saldırgan görünümlü bir insan. Alt kısımda ise grubun logosu hâline gelen tasarımların arasına yazılmış “Kıyametin Ötesinde” ifadesi. Kıyametin aşağı yukarı neler getireceği belli, kıyametten sonra, kıyametin ötesinde ne olabilir ki? Zaten kutsal kitaplarda belirli tarifler var, bir kısım insan cennete, bir kısım insan da cehenneme gidecek. Hatta şeytan da cehenneme gönderilenler arasında olacak. Acaba “Kıyametin Ötesinde” ifadesi, habis varlıkları kendine önder edinen insanların, onlardan aldıkları ilhamla öğrendikleri veriler neticesinde ortaya attıkları bir öngörünün tezahürü mü? Acaba kıyamet sonrası için kutsal kitapların bildirmediği, yalnızca yaratıcının farkında olduğu ama insanoğlunun ortaya çıkarabileceği muhtemel kaosu ve itaatsizliği önlemek için bahse konu kitaplarda geçirmediği, şeytani bir olay veya olay örgüsü mü var? Sorular muhtelif. Albüme adını veren şarkının sözleri, esas yanıtları bulmamız için bize pek yardımcı olmuyor ve yanıtlar hâlâ kıyametin ötesinde bekliyor.

Sound’uyla kulak kanatmasa da rahatlıkla tinnitus yapabilen, buna rağmen içinde çok ama çok acayip rifler bulunduran “Liberation” black metal denen sınır tanımazlığın, aykırılığın, 2000’lerdeki en iyi temsilcilerinden biriydi bana göre. Fakat “Beyond the Apocalypse” ile önceki albümün çirkefliğinin yerini; kendinden emin bir ürkütücülük, şeytanî ve karşındakini küçümseyici bir güç gösterisi, nasıl yapılacağı ve hangi amaçlara hizmetle yapıldığı inceden inceye hesaplanmış şarkı akışları, buralarda zaman zaman değindiğim karanlık güçler kaynaklı ilhamlarla şekillendirilen rifler, dinleyiciyi hazırlıksız yakalayıp sindirmeye oynayan Frost imzası taşıyan davullar ve tabii ki ses tellerini, şeytanın yeryüzündeki gölgesi gibi kullanarak bu işitsel azaba ayrı bir ruh kazandıran vokallere bırakıyordu.

Kara vebanın ortalığı kasıp kavurduğu dönemlerden adını alan bir grubun, bahse konu zamanlardaki kaosu zihinlerinde yaşatması, bu kaostan beslenerek kapkaranlık ve yalnızca iblisin aklına gelecek müzikler yapması kaçınılmaz. “Beyond the Apocalypse” de kaçınılmaz olanın en olgun meyvelerinden biri bence. Her bir müzisyenin, kendi alanlarında üst düzey deneyime ulaştıkları dönemlerine denk düşen, “Çılgınlık yapalım,” diye değil, doğrudan çılgınlığın nasıl bir şey olduğunu göstermek maksadıyla yapılmış bir eser bu. Dördüncü dakikaya yaklaşırken yaşadığı dönüşümle “Chasing Dragons”, başlangıcıyla garip karşılanabilen ve ikinci dakikaya yaklaşırken yine dev bir dönüşüm yaşayıp çok acayip bir black metal eserine dönüşen “Singer of Strange Songs”, altıncı dakikasına yaklaşırken adının hakkını veren döngüsel buz gibi melodilerle ruh daraltan “Internal Winter” ve bir black metal albümü için olabilecek en asap bozucu kapanışlardan birini, sonlarında açık ederek dinleyiciyi, kendi bilinmezliğine uğurlayan “The Blade” bu çılgınlığın ulaştığı mertebenin yansımalarından bazıları sadece.

Çok sayıda prodüktörün ve ses mühendisinin yapım aşamasında destek atmasına rağmen kararlılık göstererek sound noktasında estetik kaygılardan uzak bir tutum sergileyen 1349, yine herkesin katlanamayacağı, katlansa bile hayatına eskisi gibi devam edemeyeceği kapsamlı bir müzikal saldırı olarak kullanıyor “Beyond the Apocalypse”i. Grup, Norveç’in medarıiftiharıyken başkaca yollara sapanların aksine; çiğliği, çirkinliği ve dipsiz karanlığı kucaklayarak buralardan aldığı güçle albümü donatıyor ve black metal tarihinin en akılda kalıcı, 2000’leri göz önüne aldığımızdaysa bu müziğin geleceği için umut vadeden bir esere dönüştürüyor “Beyond the Apocalypse”i.

Çıkışının üzerinden geçen 15 yıla rağmen albümün yaşattığı işitsel deneyim hâlâ tatmin edici, hâlâ doyurucu ve hâlâ benzerine az rastlanır nitelikte. Eğer bu zamana kadar 1349’un bu çok ama çok iyi albümünü henüz tecrübe etmediyseniz, gelin, bu yanlıştan tez vakitte dönün ve karadan da kara, çirkinden de çirkin bu albümün dipsizliğine siz de kendinizi bırakın. Kim bilir, belki o zaman siz de kıyametin ötesine dair ilhamlar alabilirsiniz.

9,5/10
Albümün okur notu: 12345678910 (5.57/10, Toplam oy: 21)
Loading ... Loading ...
etiketler:
  Albüm bilgileri
Çıkış tarihi
2004
Şirket
Candlelight Records
Kadro
Ravn: Vokal, davul (9)
Archaon: Gitar
Tjalve: Gitar
Seidemann: Bas, reed org
Frost: Davul
Şarkılar
1. Chasing Dragons
2. Beyond the Apocalypse
3. Aiwass-Aeon
4. Nekronatalenheten
5. Perished in Pain
6. Singer of Strange Songs
7. Blood Is the Mortar
8. Internal Winter
9. The Blade
  Yorum alanı

“1349 – Beyond the Apocalypse” yazısına 6 yorum var

  1. Noshophoros says:

    “Internal Winter” şarkısının 5:09 kısmında giren ayazdan bir valsle değişen şarkının 5:38′de Frost’un blast’larıyla çatlaması ve bambaşka bir boyuta geçmesi, yerle yeksan olması, bugüne dek black metal’de dinlediğim en harika olaylardan birisi. Frost’un nasıl bir davulcu olduğunu bana gösteren grup Satyricon değil 1349 oldu. “Beyond the Apocalypse” ise albüm olarak “Liberation” ile beraber grubun benim gözümde en iyi 2 albümünden biri. Hâlihazırda Ankarada kışın kendini gösterdiği şu sıralar, bir kış albümü olmak için birebir.

    Ellerine sağlık Oğuz hocam. Albüm kapağından adını andığın şarkılara dek böyle bir albüm için değinilmesi gereken her şeye değinmiş harika bir kritik. 10/10

    Çok teşekkür ederim.

    Ouz

    @Noshophoros, Ve “Internal Winter” gibi bir şarkının albümün sonlarına doğru yerleştirilmesi… 1349 hakikaten bu albümde kendini aşmıştı.

    Aslında bu, albüm için yazdığım ikinci kritik sayılır, ilk yazdığımın büyük kısmını silip bu şekilde bir şey hazırladım. :) Beğendiysen ne mutlu bana.

    Noshophoros

    @Ouz, Albümü ilk kez dinlediğimde sonlara doğru ayrı bir havaya büründüğünü düşünmüştüm ben de. “Singer of Strange Songs”la önce bir “vay canına” demiş, “Internal Winter”da kendimden geçmiş, “The Blade” bittiğinde ise “İşte bu be !” demiştim.

    İlk kritiğin nasıl olduğunu da merak etmedim değil şimdi :) Ama bu hâlinin güzel olduğuna zaten şüphe yok. Kesinlikle çok beğendim, tekrardan teşekkür ederim.

    Ouz

    @Noshophoros, Ben teşekkür ederim Emir. İleride teknoloji daha farklı seviyelere gelir de kişinin istediği verileri hafızasından silebilmesinin yolu açılırsa, hafızamdan silip hiç dinlememiş gibi yeniden dinlemek istediğim albümlerden biri bu olacak. Şarkılar konusunda da seyirlerinin bünyede yarattığı etki konusunda da hemfikir olmamız, harbiden bu heriflerin başarısı. Aran var mı bilmiyorum ama Nocte Obducta’nın “Sommer: In einem Mittsommernachtsschatten” şarkısı da acayip dönüşümlere uğrayıp beyin tokatlar. Dönüşümden bahis açılınca bunu yazasım geldi. Henüz dinlemediysen hem şarkıyı hem de şarkının bulunduğu albümü komple dinlemeni öneririm.

    İlk kritik, albümü nerede, hangi koşullarda keşfettiğimle başlıyordu. Uzun ve biraz da esprili mekân tasvirleri içeriyordu. Ama böyle bir albüm için daha farklı bir şeyler yazmam gerektiğini düşünüp kurguyu büyük oranda değiştirdim. Sanırım bu hâli biraz daha iyi oldu.

    Noshophoros

    @Ouz, Tavsiye ettiğin şarkıyı da albümü de dinleyeceğim kesinlikle. Grup hakkında bir bilgim yok, ama sanırım albümü dinlediğimde bir fikir edinmiş olurum.

    Tarif ettiğin kadarıyla incelemenin ilk halini okumaktan da keyif alırmışım. Lakin hiç problem yok, site 1349′un en önemli albümlerinden birinin albüme yakışan kritiğine kavuştu neticede.

    Ouz

    @Noshophoros, Güzel sözlerin için çok teşekkür ederim. 🤘

Yorum Yazın

*

"Yaptığım yorumlarda fotoğrafım da görüntülensin" diyorsan, seni böyle alalım.
Pasif Agresif, bir Wordpress marifetidir.