Bu sayfalarda birbirinden pislik grupları yazdığıma çok kereler tanık olmuşsunuzdur. Uğursuz, tekinsiz, habis, kötücül, gergin, çirkin gibi sıfatları kullandığımı sayısız kez görmüşsünüzdür. Pek çok grup için kullanılabilecek bu ifadeler pek çokları için sadece sıfat olarak kalırken, bazılarının ise direkt kendisi, benliğinin temeli, varlık nedeni olabiliyor.
Kimileri kötü, karanlık, korkunç konseptler içeren müzikler üretiyor; kimileriyse kötülüğünü, karanlığını, korkunçluğunu müzik aracılığıyla ifade ediyor. Kimileri bir amaç olarak bu kavramları dinleyiciye hissettirmeye çalışırken, kimileriyse zaten sahip oldukları bu duyguları karşı tarafa yaşatmak için müziği bir araç olarak kullanıyor.
Bugün bahsedeceğim grup bu sıfatların hepsine dibine kadar sahip; bu şekilsiz müzik içerisinde bile sivrilmeyi başaracak düzeyde kötülük yayan, saf kaostan beslenen ve bu kaosu daha da güçlü şekilde dışarıya bulaştıran bir grup.
İber Yarımadası 10-15 yıl öncesine kadar epey sakinken, metal bağlamında tüm dünyada görülen ekstremleşme trendi neticesinde İspanya ve Portekiz’den de birbirinden karanlık işler çıkmaya başladı. Portekiz özellikle son 5 yıldır karanlığını daha önce görmediğimiz düzeyde hissettirirken, İspanya bu işlere daha erken başlamış ve ürettiği birden fazla saf kötülük barındıran grupla metalin en kuytu dehlizlerinde bizlere seslenir olmuştu.
Kuruluş aşamasında ilhamını VON, ARCHGOAT, DEMONCY, BEHERIT gibi isimlerden alan TEITANBLOOD, metal dediğimiz uçsuz bucaksız deniz içerisindeki en uç türlerden birinin en dehşet verici temsilcilerinden biri. Belirsiz imajları, müzik yapan bir gruptan ziyade notalarla kötülük saçmaya gelmiş gibi duran havaları ve bunu somutlaştıran müzikleri, onları gerçek bir korku ve terör unsuruna dönüştürüyor. TEITANBLOOD adını duymak, logosunu görmek bile grubun takipçilerine nefes kesici, boğucu, karabasan gibi bir şeyler çağrıştırıyor. Sonuçta boru değil; daha ilk albümünü çıkarmışken logosunu DARKTHRONE’un o dönemki yeni albüm kapağında görme şerefine nail olmuş bir gruptan söz ediyoruz…
Black metal ve death metalin en uç unsurlarını çamursu bir kıvama gelinceye dek karıştırarak suratımıza püskürten TEITANBLOOD, yeni albümü “The Baneful Choir”de bir önceki albümü “Death”e oranla daha varyasyonlu bir yol izliyor. Bu varyasyonu sağlayan başlıca unsur, TEITANBLOOD’ın ilk kez bu kadar thrash etkili bir müzik yapıyor oluşu. Özellikle “Ungodly Others”da çok net thrash metal tatları alırken, “Verdict of the Dead”de ise hem thrash hem de OBITUARY tarzı ilkel bir death metal harmanına bulaşırken görüyoruz. Bu thrash metal kimliği, çirkinliğiyle müsemma akıllara SODOM’un ilk yıllarını getiriyor. Çiğ, primitif, hoyrat bir thrash metal karakteri bu şarkılarda belirgin şekilde kendini gösteriyor, ancak albümün genelini “TEITANBLOOD’ın thrash’e yaslandığı albüm” olarak da niteleyemeyiz. Diğer şarkılarda yine bildiğimiz kaos kusan TEITANBLOOD zehrini iliklerimize kadar hissediyoruz. Kimi şarkılarda “The Accursed Skin”vari ağır ve ezici darbeler inerken, kimilerinde ise “Death” ile “Purging Tongues” arası bir delilik karşımıza çıkıyor.
Kalan şarkılar arasından ikisi kısa geçiş pasajları, ikisi de açılışı ve kapanışı yapan ses efektleri ve çeşitli vokallerden oluşuyor. Kapağı sayısız başyapıtın görsel tarafından sorumlu aşırı yetenekli insan Timo Ketola (Davthvs) tarafından çizilen “The Baneful Choir”ın en ilginç şarkısı ise 9 dakikaya yaklaşan süresi ve tek bir riften oluşmasıyla dikkat çeken, albüme adını veren ve aşırı minimal yapısıyla tam bir gövde gösterisine dönüşen “The Baneful Choir”. NSK ve J bu şarkıda tek bir rifin nasıl bir silaha dönüştürülebileceğini göstermek istercesine aynı şeyi dakikalarca tekrarlıyor ve dinleyiciyi bir ses girdabının içine sokuyorlar. Tek başına bu şarkı bile TEITANBLOOD’ın nasıl bir duruş, bir manifesto olduğunu kanıtlar nitelikte.
Yazının başında olayın ana fikrini genel hatlarıyla verdiğimi düşünüyorum. TEITANBLOOD kendi türünde 2000 sonrasının kült olmaya aday isimlerinden biri ve işitsel bir cezalandırma ile nihilist bir mastürbasyon arasında gidip gelen “The Baneful Choir” da ancak bu durumun daha da pekişmesini sağlayacaktır.
Bugün kendinize bir kötülük yapın ve TEITANBLOOD’ın yıkımla dolu yeni yaratımının tadına bakın.
Kadro NSK: Vokal, bas, gitar
Javi Bastard: Lead gitar
J: Davul
CG Santos: Efektler, programlama
Şarkılar 1. Rapture Below
2. Black Vertebrae
3. Leprous Fire
4. Ungodly Others
5. Inhuman Utterings
6. Insight
7. ...of the Mad Men
8. The Baneful Choir
9. Sunken Stars
10. Verdict of the Dead
11. Charnel Above
Senenin en akıl söken işlerinden biri hatta bana göre türünün en iyisi. Kritik zaten hemen hemen her detayi anlatmiş, uzerine pek bisi demeye gerek yok diye dusunuyorum. Sadece sunu belirteyim, kapağa uzun uzun bakin, ne görüp hissediyorsanız albüm o.
Yazıda bahsettiğim Darkthrone kapağı bağlantısını eklemeyi unutmuşum, şimdi ekledim. Aşağıya da koyayım hatta. Kapaktaki Max Necro adlı elemanın sağ bacağında Teitanblood logosu var.
Bu albumun temposunu hic begenmedim. Bir anda cinnete gecerken 2 dakikada sonra cehennemde sira bekleyen yasli iskeletlerin homurtulari gibi yavasliyor. Debut albumlerinde ilk saniyeden sona kadar full+full cinnetullah. Hayal kirikligi oldu benim icin.
Düzenli olarak m-a’ya girip, sizden haber var mı diye bakmaktan helak oldum. Oradaki 2019 üzerine bişiler ekleyin artık, single olur, direkt yeni albüm olur. Bi zahmet.
Senenin en akıl söken işlerinden biri hatta bana göre türünün en iyisi. Kritik zaten hemen hemen her detayi anlatmiş, uzerine pek bisi demeye gerek yok diye dusunuyorum. Sadece sunu belirteyim, kapağa uzun uzun bakin, ne görüp hissediyorsanız albüm o.
Yazıda bahsettiğim Darkthrone kapağı bağlantısını eklemeyi unutmuşum, şimdi ekledim. Aşağıya da koyayım hatta. Kapaktaki Max Necro adlı elemanın sağ bacağında Teitanblood logosu var.
https://www.iron-pegasus.com/iron-pegasus/uploads/2016/10/10524_0.jpg
Hatta kolunda da Morne logosu var.
https://www.metal-archives.com/bands/Morne/3540257571
Şer yuvası Norma Evangelium Diaboli bu sene insanlığın sonunu getirmeye kararlı.
black metalde pislik ve hayvanlık konusunda bu albümü aşacak bir şey olduğunu düşünmüyorum
https://www.youtube.com/watch?v=N1ENxToLsc4
19.11.2019
@crowkiller, metal dünyasında salonuma almayacağım iki grup bunlar işte.
19.11.2019
@Ahmet Saraçoğlu, grubun vokalisti drakh’ın şimdiki hali
https://yuki.la/pol/70453031
https://www.youtube.com/watch?v=mwPt94e3FrM
vay arkadaş
20.11.2019
@crowkiller, çok acayip cidden ama bir yandan da gayet normal. Sonuçta eski Bathory davulcusu da şimdilerde Madonna klipleri çekiyor. :)
20.11.2019
@Ahmet Saraçoğlu, yalnız herif ben artık düzgün bi adamım evli mutlu çocuklu pozları verse de gözlerdeki şeytan kendini ele veriyor
Bu albumun temposunu hic begenmedim. Bir anda cinnete gecerken 2 dakikada sonra cehennemde sira bekleyen yasli iskeletlerin homurtulari gibi yavasliyor. Debut albumlerinde ilk saniyeden sona kadar full+full cinnetullah. Hayal kirikligi oldu benim icin.
bu albumu ismail vilehand kardesimizin yazmasini isterdim. insallah yil bitmeden yazar bir tane.
Kabuk bağlamış yarayı zamanından önce koparmaktan aldığım hazzı bu albümü dinlerken yaşıyorum.
Tuz ruhu shot içicem birazdan, leprous fire ın bitmesini bekliyorum. Kendinize iyi bakın.
Daha pis çok az şey dinledim.
Bu albümü dinleyince prezervatifsiz Tayland – Vietnam – Filipinler turuna çıkasım geliyor.
Düzenli olarak m-a’ya girip, sizden haber var mı diye bakmaktan helak oldum. Oradaki 2019 üzerine bişiler ekleyin artık, single olur, direkt yeni albüm olur. Bi zahmet.
14.05.2024
@A.Karayazı, bu albümü hatırlatarak büyük günaha girdin
14.05.2024
@Yiğit, Therefore, just as sin entered the world through one man, and death through sin, and in this way death came to all people, because all sinned.
Rom 5:12
😉
Afyon civarı pasif var mı?