Bu yazıyı 31 Ekim saat 12.30 civarında yazıyorum. Az önce yeni GATECREEPER albümünün kritiğini sitede yayınladım ve ne yazsam diye bakınırken uzun süredir ertelediğim bu albümü yazmaya karar verdim. SPIRIT ADRIFT varlığından uzun süredir haberdar olduğum ancak henüz dinleme fırsatı bulamadığım bir gruptu. Logolarını, albüm kapaklarını sağda solda görüyor, adlarını duyuyordum ancak bir türlü dinlemeye fırsat olmamıştı. Ne tesadüftür ki grubun kadrosundaki dört kişiden üçü GATECREEPER’da da çalıyormuş. Tam GATECREEPER kritiğini yayınladığım gün onlarca albüm arasından seçtiğim “Divided by Darkness”ın bana böyle bir sürpriz yapası tutmuş.
Esasında Nate Garret’ın solo projesi olarak başlayan ve sonradan başka elemanların katılımıyla daha bir grup hüviyeti kazanan SPIRIT ADRIFT, örneklerini son 10 yılda sıklıkla gördüğümüz ve kaliteli yapıldı mı hakikaten enfes olan “yeni nesil doom metal” gruplarından biri. PALLBEARER ve KHEMMIS gibi adını sağlam şekilde duyuran grupları referans verebileceğimiz, BLACK SABBATH, TROUBLE ve bir dolu doom metal grubunun açtığı yoldan ilerleyen, yolda CANDLEMASS’te mola veren ve sonrasında da bunu daha kolay dinlenir ve rahat alışılır bir kimlikle sunan bir grup.
Yer yer sludge karakterini, çoğu zaman blues gamlarının mutlak hakimiyetini ve doom metalin farklı bileşenlerini bir arada kullanan SPIRIT ADRIFT, “rif” kavramının gücüne inanan ve bunu kimliğinin merkezine oturtan bir müzik yapıyor. Doom metal dendiğinde akla gelebilecek bol sündürmeli, karanlık taraftan ziyade çok daha aydınlık, melodik ve değişken bir kıvamda ilerleyen SPIRIT ADRIFT, bu yönüyle “Crack the Skye” ve sonrasında sadeleşme eğilimi gösteren MASTODON’u sevenler de dâhil epey geniş bir kitleye kendini sevdirebilecek tıynette bir grup.
“Divided by Darkness”ı dinledikten sonra, kritiği yazmadan önce grubun ilk iki albümünü de dinledim ve SPIRIT ADRIFT’in sound’unu giderek aydınlattığını, berraklaştırdığını gördüm. İlk albümünde çok daha katıksız, boğuk bir doom metal yapan grup ikinci albümü “Curse of Conception”da epey farklı bir anlayış benimseyerek az önce bahsettiğim PALLBEARER, KHEMMIS kafasına yakın bir yöne kaymış. “Divided by Darkness” bu durum daha da ilerliyor ve SPIRIT ADRIFT son derece pozitif hisler uyandıran, neredeyse tebessüm ettiren bir hava kazanıyor.
SPIRIT ADRIFT’in işini kolaylaştıran esas şey, grubun doom metal başlığı altında sıkışmaya niyeti olmadığını gösteren liberal beste karakteri. Adamlar “Angel and Abyss”in son 2,5 dakikasında olduğu gibi hard rock’a kayan, seksenlerin heavy metaline göz kırpan tatlar da sunuyor, “Hear Her”ün girişinde olduğu gibi neredeyse peslere yaslanan Halford’vari bir yorumla kotardığı bir JUDAS PRIEST karakteri de ortaya koyuyorlar. Tüm bu bileşenler SPIRIT ADRIFT’in sıcak sound’u ve akıcı beste karakterine yedirilince de ortaya türün sevenleri için güven dolu, sırıtan bir tarafı olmayan bir iş çıkıyor.
“Divided by Darkness”ı sevilesi yapan başlıca unsurlardan biri de şarkılarda kullanılan irili ufaklı neredeyse her şeyin zevk sahibi ellerden çıkmış olması. Çok sade bir melodi kalıbı bile öylesine tatlı kullanılıyor ki bir anda şarkıyı benimseyesiniz geliyor. Misal “Living Light”ı açın ve dinlemeye başlayın; MASTODON karakterli bir giriş, üstüne eklenen katmanlar ve 1.56’da giren çok akılda kalıcı bir clean gitar bölümünün distortion’la birlikte enfes bir atmosfere bürünmesi. Hiçbir kasış yok, zorlama yok; sadece iyi bir fikir ve bu fikri en iyi şekilde sunma becerisi var. Bu sunuş o kadar başarılı şekilde vücut buluyor ki şarkının geri kalanı zaten kendi kendini yazıyor, kalan dakikalar su gibi akıp gidiyor.
Bu sene not olarak 8 verdiğim çok fazla albüm çıktı. Özellikle son dönemde yazdığım pek çok albüme 8 verdiğimi fark ediyorum. Bunun esas sebebi yılın önemli albümlerini sene sonu gelmeden siteye kazandırma isteğim. Bu yüzden de son haftalarda yayınladığımız yüksek notlu albümlerin sayısı epey fazla. Belki az bir bölümü 9 ve üstü, başyapıt denebilecek işler, ancak pek çoğunun gerçekten çok iyi olduğu ve bu notları hak ettiği de bence ortada. Sanırım internetin olaya el koymasının ardından geçen bu sürede çok fazla müzisyen iyiyi ve kötüyü gördü, ona göre kendini geliştirdi ve artık bu olumlu doymuşluk sayesinde çok fazla kaliteli iş görüyoruz. Şöyle bir bakınca, neredeyse her türde çok iyi albümler çıkıyor ve bu da metal dinleyicisi olmak adına çok iyi bir zamanda yaşadığımızı bize gösteriyor. SPIRIT ADRIFT de eskiyi çok iyi özümsemiş, ne yapmak istediğini bilen, albümden albüme kendini geliştiren ve “Divided by Darkness” ile son derece başarılı, dinlemesi zevkli bir albüm ortaya koymuş bir grup. Daha iyisi de olacaktır; bu heyecan verici, sevilesi yaklaşımla bundan iyisi de gelecektir. Biz şimdilik anın tadını çıkaralım yeter.
Kadro Nate Garrett: Vokal, gitar, bas
Marcus Bryant: Davul
Şarkılar 1. We Will Not Die
2. Divided by Darkness
3. Born into Fire
4. Angel and Abyss
5. Tortured by Time
6. Hear Her
7. Living Light
8. The Way of Return
Nate’in vokalleri bana Ozzy Osbourne aşırı derecede andırıyor ve bu kötü bir şey benim için. Çünkü (Mr. Crowley şarkısı hariç) Ozzy’nin sesini hiç sevmem. Müzikal olarak gayet güzel bir sound’ları var ama maalesef vokalden dolayı, albümden istediğim etkiyi alamadım.
İlk dinlemede pek sevmemiştim, şimdi tam tersini düşünüyorum, harika albüm. Grup her şarkıda farklı yerlerden saldırınca tam ne olduğunu anlayamıyorsun önce, sonra yavaş yavaş yerine oturuyor her şey.
Nate’in vokalleri bana Ozzy Osbourne aşırı derecede andırıyor ve bu kötü bir şey benim için. Çünkü (Mr. Crowley şarkısı hariç) Ozzy’nin sesini hiç sevmem. Müzikal olarak gayet güzel bir sound’ları var ama maalesef vokalden dolayı, albümden istediğim etkiyi alamadım.
İlk dinlemede pek sevmemiştim, şimdi tam tersini düşünüyorum, harika albüm. Grup her şarkıda farklı yerlerden saldırınca tam ne olduğunu anlayamıyorsun önce, sonra yavaş yavaş yerine oturuyor her şey.