Melodik death metalin şiddetli hâlini sevenler ekran başına. Londra’dan iki, Antalya’dan bir kişiyi kadrosunda barındıran yeni grup GOREBRINGER ilacınız olmaya, istediğiniz pek çok şeyi sorgusuz sualsiz size vermeye geldi.
Melodik death metal ve şiddet dendiğinde akla önce AT THE GATES, sonrasında da THE BLACK DAHLIA MURDER gelebilir. AT THE GATES olayın zehirli kısmını ta en başından verirken, onun kurduğu temellere dayanan TBDM gibi nispeten yeni gruplar bayrağı devralmış ve türün daha geniş kitlelere yayılmasında etkili olmuştu. Olayı “süper bir melodi buldum” düşüncesiyle sadece melodiye yıkmayan ve riflerin içine işlemiş şekilde sunan bu anlayış, ortaya daha uzun ömürlü ve güçlü şarkılar çıkmasına neden olmuştu. GOREBRINGER’ın benimsediği de büyük oranda bu. “Meatporn” gibi şarkılara baktığımızda, grubun “melodimiz nasıl, beğendiniz mi?” gibisinden tüm sahne ışığını bir ana melodi üzerine çevirmediğini ve şarkının genelini melodik bir anlayışla kurguladığını görüyoruz. Şarkının adını duyduğunuzda ıslıkla çalacağınız temel bir melodi olmuyor, ancak şarkı boyunca her an melodik rifler dinlemenin keyfine varıyorsunuz. Bu melodilerin hep sert tarafa yaslanması ve kötücül karakterde olması da olayın şiddet tarafını oluşturuyor.
Olayın THE BLACK DAHLIA MURDER’vari bir kavga dövüşten ziyade daha ilk dönem IN FLAMES’e yaklaştığı daha “tatlı” kısımlarında da GOREBRINGER’ın yelkenleri suya indirmediğini ve yine atarlı bir tavır takındığını görüyoruz. Bu kısımlar için referans verebileceğimiz grup ise elbette ki DIMENSION ZERO. Albümün melodik tarafını daha vurgulu şekilde yansıttığı, armonik gitarları sahneye sunduğu kısımlarda çok lezzetli ve hatta nostaljik DIMENSION ZERO havaları esiyor, çok da güzel oluyor.
Lakin GOREBRINGER’ı “melodik death metal retrosu yapıyor” şeklinde özetlemek kesinlikle haksızlık olur. Son derece iyi bir prodüksiyon ve çok başarılı şarkı yazımı sayesinde grup kendi lezzetini yaşatmayı biliyor. “A Craving for Flesh”i yaklaşık 20 kez dinledim ve dinledikçe dinleyesim geldiğini rahatlıkla söyleyebilirim. Bunun sebebi, şarkıların her birinin farklı kimlikler sunma konusundaki gayreti. “My Sweet Knife”ta blast beat’ler eşliğinde sağa sola savrulurken ve doksanların tadını genzimizde hissederken, “Bloodsoaked Chapel”da ise daha thrash karakterli bir yapıyla debeleniyoruz. “The Hollow”da “damar damar üstüne binmiş” havasını yaşarken başka şarkılarda black metal esintilerine tanık olabiliyoruz.
Tüm bunlar arasında olayı değerli kılan esas şey ise her şeyin tutarlı olması. Burada “Lunar Strain”, Subterranean” dönemi IN FLAMES’in steroid kullanan hâlini de görüyoruz, doksanların çok daha arka planda kalmış melodik death metal gruplarının ruhunu çağıran ve “ey ruh, geldiysen şöyle ortaya hayvan gibi bir blast beat at, üstüne de iki gitarın hayvan gibi yardırdığı bir şeyler kat” benzeri bir yaklaşım benimseyen bir ruh hâli de seziyoruz.
Gitarlar ve davulların savaş verdiği albümde vokallerden Antalyalı grup AXXEN CONNERS’ın vokalisti Bilge Özce sorumlu. Carrion ve Stench rumuzlarına sahip davulcu ve gitaristin yanında Blood Worm adıyla albümde yer alan Özce albüm boyunca mükemmel bir performans sergiliyor ve “A Craving for Flesh”in ihtiyacı olan zehri, yırtıcılığı itinayla sağlıyor.
A Craving for Flesh”i dinlerken içimde kalan tek şey, son şarkı “The Restless Forest”ın 4 küsur dakikalık süresi oldu. Enstrümantal bir parça olan “The Restless Forest” size sanki 10-14 dakikalık devasa bir parçanın uzun giriş kısmı hissini veriyor, devasa bir şeyler geldiği izlenimini yaratıyor ve sonra bir de bakıyorsunuz ki şarkı bitmek üzere. Bu bilinçli mi yapıldı bilmiyorum ama sanki bu şarkı çok büyük bir şeyin fragmanı olarak kalmış ve albümün destansı bir kapanış yapmasını -engellemiş demeyeyim ama- yapma fırsatını kaçırmasına yol açmış. Bunu da olumsuz bir şey olarak almayın; şarkı çok iyi olduğu ve bende beklenti yarattığı için bunu söylüyorum.
“A Craving for Flesh” son zamanlarda dinlediğim en akılda kalıcı, en mantıklı şekilde kotarılmış ve en güçlü melodik death metal albümlerinden biri. Acımasızlığını bir an olsun bırakmayan, “melodik” ifadesinin olası pambukluğunu, tatlışlığını hiç yaşatmadan öküz gibi girişen, tokatlayıp geçen bir albüm. Kesinlikle tavsiye.
Kadro Stench: Gitar, bas
Carrion: Davul
Blood Worm: Vokal
Şarkılar 1. The Fog
2. Meatporn
3. Rivers of Blood
4. My Sweet Knife
5. The Cabin
6. Shattered Sanity
7. Bloodsoaked Chapel
8. The Hollow
9. The Restless Forest
Tek kelimeyle muthis. Bu senenin favori albumleri listesine girdi bile. Melodik falan yazdigina bakmayin allahu akbar nidalariyla death metal yapiyor adamlar
Tek kelimeyle muthis. Bu senenin favori albumleri listesine girdi bile. Melodik falan yazdigina bakmayin allahu akbar nidalariyla death metal yapiyor adamlar
bence çok iyi olmuş, yerli sahneden bu tarz üst düzey işler görmek çok sevindirici, umarım devamı gelir.
Dinledikçe içine çekecek bir albüm gibi duruyor.