Şu an da bu cümleyi Antalya, Belek’teki evimizin bahçesinden yazıyorum. Normalde bugün havanın güneşli ve 35 derece civarında olması bekleniyordu, zaten az önce de açık bir hava vardı.
IMMORTAL’ın sitede eksik 3 albümünden biri olan “Pure Holocaust”u yazmak üzere Word dosyasını açmamla birlikte gayet güçlü bir yağmur yağmaya başladı, hava bir anda karardı. Az önce ortamla epey zıt bir müzik dinlemeye ve hakkında yazmaya hazırlanırken, şu anda her şey IMMORTAL dinlemek ve anlatmak için müsait. Canını yediğimin Blashyrkh’i…
AMPUTATION adıyla kurulduktan kısa bir süre sonra ismini değiştiren ve ilk albümü “Diabolical Fullmoon Mysticism”le birlikte daha ilk andan iddialı bir giriş yapan IMMORTAL, sadece 16 ay sonra yeni albümü “Pure Holocaust” ile ortamlara çıkmıştı. İddialı ve sansasyonel bir ismi olan albümün kapağında, tıpkı ilk albümde olduğu gibi yine IMMORTAL’ın bir fotoğrafını görüyorduk. İlginçtir ki, albümdeki davulları Abbath çalmış olmasına rağmen, belki de “iki kişilik grup mu olur lan” diyerek sonradan konserlerde gruba eşlik edecek davulcu Grim’i de kapağa koymuşlardı.
Albüme baktığımızda “Diabolical Fullmoon Mysticism”den sonra sound’da çok belirgin bir iyileşme olduğunu görüyoruz. İlk albüm sonrası ayrılan davulcu Armagedda’nın ardından davulları da üstlenen Abbath, Demonaz’la birlikte IMMORTAL’ı en tepelere taşıma yolculuğuna epey yoğun şekilde başlıyor. O sıralarda doğal olarak şimdiki kadar yoğun bir Abbath kimliği olmasa da gerek müzikteki dominantlığı gerek görsellerdeki hâlleriyle Abbath’ın bir yıldız adayı olduğu net şekilde görülebiliyor.
Tüm bu detayları bir kenara bıraktığımızda karşımızda black metal tarihi için son derece önemli ve değerli bir iş görüyoruz. “Pure Holocaust” kesinlikle çok iyi, türe bir şeyler katan, dönemin pek çok grubuna ilham veren bir albüm. Bunu sadece bestecilik açısından söylemiyorum; prodüksiyon ve işlenen temalar olarak da albüm farklı bir yerde duruyor. Son derece çekici, içine alıcı bir sound’u olan albümde IMMORTAL’ın pek çok benzerinin aksine şeytan meytan işlerine girmediğini ve kış temalı hayali bir dünya yarattığını görüyoruz. IMMORTAL’ın şeytanları cehennem alevlerinden değil, karlı dağların derinliklerinden ve buz fırtınalarının içinden doğuyor; belki de bu sayede IMMORTAL zaman içerisinde daha genel ve geniş bir kitleye hitap etmeyi başardı, müziğini daha kolay şekilde yaydı.
Ne açıdan bakarsanız bakın, IMMORTAL’ın doksanların ilk yarısında bu müziğe kattığı şeyler gerçekten çok değerli. Yarın yayınlanacak “Battles in the North” incelemesinde de Çarşamba günü yayınlanacak “Blizzard Beasts” incelemesinde de okuyabileceğiniz üzere IMMORTAL ilk andan itibaren hep kendi oldu, hep kendi kurallarına göre oynadı. Elbette ki BATHORY ve daha da özele inersek “Blood Fire Death”ten alınan pek çok ilham var, ama sonuçta BATHORY’den bahsediyoruz ve şimdi gidip sorsak az ilerideki bakkal da, sokakta midye satan arkadaş falan da bir şekilde Quorthon’dan etkilenmiştir. BATHORY’den aldığı bu ilhamı bir çırpıda kendine uyarlayan IMMORTAL’ın daha ikinci albümden böylesi ilham verici olmaya başlaması gerçekten takdire şayan.
“Pure Holocaust” IMMORTAL’ın zirve yürüyüşünün en önemli ve kararlı ilk adımı olarak görebileceğimiz bir albüm. Burada esas nokta kendine güven ve gözünü zirveye dikmekten geçiyor. IMMORTAL ilk günden itibaren kesinlikle farklı olmayı kafaya koymuştu ve her albümünde bahsettiği o dağların en tepesine çıkmak için de elinden ne gelirse yaptı. “Pure Holocaust” da bu kaosu ve fırtınası bol serüvenin en önemli ayaklarından biri olarak black metal tarihindeki yerini aldı.
Kadro Abbath: Vokal, davul, bas
Demonaz: Gitar, sözler
Şarkılar 1. Unsilent Storms in the North Abyss
2. A Sign for the Norse Hordes to Ride
3. The Sun No Longer Rises
4. Frozen by Icewinds
5. Storming Through Red Clouds and Holocaustwinds
6. Eternal Years on the Path to the Cemetary Gates
7. As the Eternity Opens
8. Pure Holocaust
Ellerine sağlık Ahmet…🤘 Bastım 10u.
Başlıkta dediğin gibi. İklime hükmediyor nımısız albüm. Videoda da abbath reisin her zaman ki gibi yengeç yürüyüşü gözlerden kaçmıyor;);)
Arada bir buralarda bahsettiğim -zamanında bolca uğradığım- rock shop’un vitrininde bu albümün CD versiyonu dururdu. Tabii o zamanlar black metal ne, Immortal kim, bu abilerin yüzü niye boyalı filan herhangi bir bilgim yoktu. Ama kapağa her baktığımda içim sıkılır, hafiften ürkerdim. Albümü dinlemekse yıllar sonrasına kısmet oldu.
Pas geçmek olmaz; Grim, çok erken gittin, huzur içinde yat.
Beydağından yol aşarım,
Bu albüme on numarayı basarım !
(Bu arada kritik cuk oturmuş, albüm ötesi bir yaratım bu)
Pure Holocaust parçasında 1:30’da giren riff’in “Imperial March” olması :)
15.07.2019
@sv, ahah evet ondan bahsetmeyi unutmuşum.
İmmortal’ın en iyi albümü olduğu su götürmez bir gerçek…
“şimdi gidip sorsak az ilerideki bakkal da, sokakta midye satan arkadaş falan da bir şekilde Quorthon’dan etkilenmiştir.”
Çok iyi :))
Kritiği görünce bir mutlu oldum. Umarım yazılmamış böyle güzel albümleri yazmaya devam edersiniz
15.07.2019
@m/, edeceğiz, eski/yeni karışık gideceğiz bir süre. Haftaya Marduk’un eskilerinden falan bir şeyler olacak.
Ellerine sağlık Ahmet…🤘 Bastım 10u.
Başlıkta dediğin gibi. İklime hükmediyor nımısız albüm. Videoda da abbath reisin her zaman ki gibi yengeç yürüyüşü gözlerden kaçmıyor;);)
Arada bir buralarda bahsettiğim -zamanında bolca uğradığım- rock shop’un vitrininde bu albümün CD versiyonu dururdu. Tabii o zamanlar black metal ne, Immortal kim, bu abilerin yüzü niye boyalı filan herhangi bir bilgim yoktu. Ama kapağa her baktığımda içim sıkılır, hafiften ürkerdim. Albümü dinlemekse yıllar sonrasına kısmet oldu.
Pas geçmek olmaz; Grim, çok erken gittin, huzur içinde yat.
İlk dinlediğim Immortal albümü. Kasedini Akmar Pasajı’nın önüne kurulan tezgahların birinden almıştım.
…
Ağlayarak Unsilent Storms in the North Abyss dinlemeyen de ne biliyim..
https://i.hizliresim.com/3edtlgr.png
Immortal’ın en iyi albümü.
Grubun bu albümünü ayrı bir seviyorum mükemmel bir iş ya. Bence Immortal’ın en iyi 3 albümünden biri (belki de en iyisi).