Polonya’nın metale kazandırdığı en değerli isimlerden biri olan VADER ile birlikteyiz bugün. “Lİtany”nin ardından 2000-2010 arasını biraz bocalamayla geçirdiğini düşündüğüm VADER, bu süreçte yükselen BEHEMOTH’a geçilmiş ve Polonya’nın bir numaralı grubu olma titrini yitirmişti. “The Beast” ile “Necropolis” arası bana kalırsa VADER’ın yerinde saydığı dönemlerdi ve neyse ki “Welcome to the Morbid Reich”ın vahşi mizacı sayesinde grup tekrar şahlanışına başlamıştı.
Bu albümün ardından VADER’ın death metal ile thrash metal arasında mekik dokuduğu albümlere tanık olduk. Piotr önderliğindeki bu Leh delikanlıları bazı albümlerde death metale ağırlık veriyor, bazılarındaysa thrash kimliklerini öne çıkarıyorlardı. Delikanlı dememe bakmayın; Piotr günümüzde 54 yaşına merdiven dayamış, death metal dünyasının en tecrübeli isimlerinden biri ve görünüşe göre herhangi bir yavaşlama, sakinleşme niyeti de yok.
Grubun kariyerindeki 9. EP olan “Thy Messenger”a baktığımızda, VADER’ın daha önceki EP’lerinde de yaptığı gibi bir ara sıcak verdiğni ve grubun muhtemel geleceğine ışıktı tuttuğunu görüyoruz. Tıpkı “Iron Times”ın thrash metal karakteriyle sonrasında çıkan thrash ağırlıklı “The Empire”a ışık tutması gibi, “Thy Messenger” da bir sonraki VADER albümüne yönelik bir işaret olabilir.
Grup EP’ye “Litany”nin yeniden kaydedilmiş bir versiyonunu, bir adet JUDAS PRIEST cover’ını (“Steeler”) ve 3 adet de yeni şarkısını koymuş. Bu açıdan baktığımızda VADER’ın death metal karakterini biraz artırdığını ve yer yer blast beat’e abanıp death metal tarafını öne çıkaran (“Deceiver”), yer yer de daha punk bir anlayışa büründüğü (“Emptiness”) bir müzik görüyoruz. 1.18’lik “Despair”de “Litany”, “Revelations” dönemine yakın duran kısacık bir adrenalin atağı sunan grup, bu şekilde 13 dakikayı tamamlamış oluyor. “The Messenger” bu açıdan bakınca 5 şarkı için epey kısa bir süreye sahip, vurup kaçan bir profil çiziyor ve dediğim gibi, bundan sonraki albüm için küçük mumlar yakmakla yetiniyor.
VADER’ı seviyorsanız 3 yeni şarkıdan memnun kalacağınızı düşünüyorum. “Welcome to the Morbid Reich”la birlikte başlayan ve bence genel olarak olumlu seyreden yükseliş trendi konusunda bir ipucu vermiyor, ancak sıradaki albümde death ile thrash metal arasında gidip gelecek bir VADER göreceğimize dair de belirgin bir hava barındırıyor.