O adam bir esir mi yoksa uzun zamandır ulaşılamayan ama artık eli kolu bağlanan baş düşman mı? Bir saniye sonrasında ne olacak acaba? Atın üzerindeki savaşçı kadın, yanında çaresizce duran adamın canını bağışlayacak mı, yoksa Tomris’in, oğlunun intikamını almak üzere imparatorun kafasını uçurup kan dolu kaba atarak onu “kana doyurması” gibi vahşi bir yöntem mi izleyecek?
Eğlence sektörü, belki bilerek belki de bilmeyerek insanların hayal güçlerini törpülüyor bana göre. Eskiden, oyunlardaki iki boyutlu kaplamalara bakıp acayip şeyler hayal ederdim ama son yıllarda çıkan oyunlar o kadar kapsamlı tasarlanır oldu ki pencereye baksam zaten evin içini görüyorum, çok uzakta görünen yerlere ulaşabiliyorum. Oyunlara ait dünyalardaki gizem ufak ufak sonlanıyor maalesef. Benzer durum sinema filmleri ve diziler için de geçerli. Yönetmen, sahnede neyi görmemizi istiyorsa orayı görebiliyoruz. Alternatif bir senaryo yok, adam, kadına farklı bir cevap verirse olayların seyrinin ne yönde ilerleyeceğine dair bir emare namevcut. Netflix’in yaptığı interaktif dizi, her ne kadar beğenilmiş olsa da oyunlarla haşır neşir olanlar için masaya yeni bir şey getirmiyordu; tabii tamamen öldürmeyeyim, yine de bir şeydir bu.
Neyse ki edebiyat, edebiyattan beslenen metal müzik albümleri ve bu albümlerin özeti niteliğindeki kapakları var da hâlen hayal gücümüzü uyanık tutabiliyoruz. Girişte yazdıklarım, “Times of Obscene Evil and Wild Daring”in kapağını görmemle zihnimde uyanan soruların bir kısmıydı. Böyle bir kapağa sahip olan bir albümün kendisi de ilgi çekici olmalıydı, hakikaten de öyleymiş.
Şu aralar yeni çıkan albümüyle adından sıkça söz ettiren isimlerden biri Smoulder. Doom metal sularında gezinen, yer yer tempoyu arttırarak atmosferi özel kılan Kanadalı grup, hem perde önünde hem de perde arkasında tanıdık yüzlerden oluşuyor. Grubun vokali, BangerTV’den bildiğimiz ve kendine “traditional heavy metal junkie” diyen Sarah Ann (Kitteringham). Grubun diğer üyelerinin de önceki yıllarda başlatıp sürdürdükleri ya da rafa kalkan projeleri var. Perde arkasında ise Ahmet’in kaleme aldığı Sumerlands ve Eternal Champion insanı Arthur Rizk var ve mix/mastering işlerinden sorumlu. Rizk, projenin perde arkasında gibi dursa da albümün temasına ve liriklerine kadar işleyen “Rizk işi” özel yönler var. Dinlerken dikkatinizi çekebilecek “Warrior, of many forms! Fate calls the Eternal Champion!” ifadesi var “Ilian of Garathorm” parçasında. Dönüp liriklere baktığımda, Rizk’in grubunda olduğu gibi Michael Moorcock’ın “The Eternal Champion” serisinden izler gördüm.
“Times of Obscene Evil and Wild Daring”in üyeleri ve beslendiği kaynaklardan bahsettiğime göre albümün kendisine geçebilirim. Az önce ifade ettiğim üzere karşımızda bir epik doom/heavy metal albümü bulunuyor. Buradaki “epik“ kelimesi, türü özellikle belirten bir sözcükten çok daha önemli bir konumda. Zira ele alınan hayali konuların, o dünyada yaşanan olaylara âdeta bir fon müziği olan parçaların seyri, gerçekten destansı. Albümün geneline dengeli biçimde yayılan, işinin ehlinden çıktığı her yönüyle ayan beyan ortada olan besteler var. Hazırlanan rifler, döngüler, şarkıların omurgasını oluşturuyor ama asıl iş Sarah Ann’in hem harikulâde hem de bağımlılık yapıcı melodilere sahip vokallerinde bitiyor bana kalırsa. Gitarlarla yer yer kontrast oluşturacak şekilde tasarlanan vokal melodileri, vokaldeki reverb ile gerçekten dinlemeye doyulmayan bir form kazanıyor. Tempo hızlansa da yavaşlasa da bu durum değişmiyor, sanki bir hikâye anlatıcının melodik öykü anlatımına şahitlik ediyormuş gibi hissediyorsunuz kendinizi. Vokal haricinde kalan diğer unsurlar da bu hikâyenin düşsel yan unsurları gibi kalıyor ve toplamda, eşine kolay kolay rastlanmayacak bir işitsel deneyim yaşıyorsunuz. Yapıma dair tek şikâyetim, albümün geneline kıyasla zayıf kalan son parça. Hani, olmasa ya da biraz farklılaştırılsa ne olurdu demeden edemedim.
Müzikal kısmın ihtişamı yalnızca çok iyi bestecilik ve icracılıkla bitmiyor, eserin perde arkasındaki Rizk, maharetlerini bir bir masaya (mikser masası) koyuyor. Gitarlardan dökülen her notayı bizim için işitilebilir yapan, çift gitarın armonik birlikteliğini hayran hayran takip etmemizi sağlayan, davulu ve bası ezici bir sound’a kavuşturan Rizk, Sarah Ann’i ne geri plana atıyor ne de aşırı öne çıkarıp enstrümanları cılız gösteriyor. Her şey o kadar yerinde ki, nadiren yaptığım gibi görünmez şapkamı çıkarıp albümü ayakta alkışlıyorum.
Türle uzaktan yakından ilginiz olmasa da Smoulder’ı tanımak ve bu yılın önemli albümlerinden birini tecrübe etmek adına “Times of Obscene Evil and Wild Daring”i en az bir defa dinlemenizi öneririm. İlk dinlemeden sonra 1, 3 ve 4. şarkılar dilinize dolanacak, sonrası zaten gelir. Bunun gibi çok iyi albümlerde görüşmek üzere.
Sarah sağolsun zaten Banger’da iyi heavy/doom metal albümleri tavsiye ediyordu her zaman ve nihayet kendi grubunu da dinleme imkanımız oldu. Aşırı heavy/doom metal hayranı değilim ama bu albüm olmuş bence. Kapağından müziğine dörd dördlük. Zaten grubun vokali Sarah gibi türe hayatını adamış birinden zayıf bir albüm beklenemezdi. Nacizane fikrim keşke bazı şarkılarda daha melodik rifler denenseymiş. Bazı noktalarda vokal bana fazla yalnız kalmış gibi bir hiss veriyordu. Yine de başlangıc için çok iyi bir albüm. Bu arada albüm kapağı cidden çok iyi. Albümün ikinci basımında plakla beraber poster de veriyorlar. Duvara asacağım albüm kapaklarından biri şimdiden belli oldu yani :D
Çok beğendim. Kritik de güzel olmuş. Sarah Ann hanımefendiye BangerTv’den aşinayım ancak vokal yaptığını bilmiyordum. Uzun zamandır soğumuş olduğum ve dinlemediğim kadın vokalli metal grubu orucumu bozmuş oluyorum bu albümle. Sesinde eko var ve belki de eser miktarda efekt ama şarkıların istediği havayı yansıtabilen bir performans sunmuş. Ses rengini de beğendim. Devam ederler umarım.
Eline sağlık Oğuz, çok güzel yazı. Albümü daha dinleyemedim ama bakacağım.
Bu arada bugün 2 albüm incelemesi yayınladık, dikkatinden kaçan varsa diye söyleyeyim dedim.
Cumartesi de aynı şekilde 2 kritik yayınlayacağız.
26.06.2019
@Ahmet Saraçoğlu, Bir rica ederim de buradan. :) Albümü seversin bence abi, zaman ayırmanı tavsiye ederim.
dostum ellerine sağlık güzel bir keşif olacak gibi duruyor teşekkür ederim
Sarah sağolsun zaten Banger’da iyi heavy/doom metal albümleri tavsiye ediyordu her zaman ve nihayet kendi grubunu da dinleme imkanımız oldu. Aşırı heavy/doom metal hayranı değilim ama bu albüm olmuş bence. Kapağından müziğine dörd dördlük. Zaten grubun vokali Sarah gibi türe hayatını adamış birinden zayıf bir albüm beklenemezdi. Nacizane fikrim keşke bazı şarkılarda daha melodik rifler denenseymiş. Bazı noktalarda vokal bana fazla yalnız kalmış gibi bir hiss veriyordu. Yine de başlangıc için çok iyi bir albüm. Bu arada albüm kapağı cidden çok iyi. Albümün ikinci basımında plakla beraber poster de veriyorlar. Duvara asacağım albüm kapaklarından biri şimdiden belli oldu yani :D
Yeni albüm Dream Quest Ends de bi bu kadar iyi olmuş. Sevenleri gözden kaçırmasın.
Çok beğendim. Kritik de güzel olmuş. Sarah Ann hanımefendiye BangerTv’den aşinayım ancak vokal yaptığını bilmiyordum. Uzun zamandır soğumuş olduğum ve dinlemediğim kadın vokalli metal grubu orucumu bozmuş oluyorum bu albümle. Sesinde eko var ve belki de eser miktarda efekt ama şarkıların istediği havayı yansıtabilen bir performans sunmuş. Ses rengini de beğendim. Devam ederler umarım.