# - A - B - C - D - E - F - G - H - I - J - K - L - M - N - O - P - Q - R - S - T - U - V - W - X - Y - Z
Son Haberler
Anasayfa    /    Kritikler
SHE PAST AWAY – Disko Anksiyete
| 07.06.2019

Göz kamaştırıcı karanlık.

Ant Arın Şermet

“Ölümden daha tatlı bir uykuya varsam!
Uyuyuversem! Benim neyime yaşamak.”

- Charles Baudelaire

Karanlığın lanetlenmesi her insanın hayatına bilinçli düşünemediği yaşlarda girer. İnançsal doğrular, korkular, bilinmezliğin ürkütücülüğü ve gözünü açma korkusu… İnsanoğlunun içinde yaşadığı sorunların başlıcasıdır. Bu düşünce bir taraftan gözü kapatmaya neden olurken diğer taraftan gözün açılmasını sağlar. Lanetlenen şey aslında karanlık değil; tabulardır.

Son 10 yılda ülkemizden çıkan en önemli birkaç gruptan olan She Past Away’in müzikal yolculuğunu ve dinleyici kitlesinin harita üzerindeki dağılımını bunun bir ispatı olarak sayabiliriz. 2009 yılında Bursa’da kurulan grup sadece müzik yapmakla kalmıyor, her şarkısında şiirler yazıyor, şiirler okuyor, karanlığın göz kamaştırıcılığına dokunuyor. “Ruh” parçasında Baudelaire’in “Öbür Dünyadan” şiirini bir kasvet yuvasına çevirebiliyorlar. Türkiye’nin ilk doom metal gruplarından Tears of Beggar’ın gitaristliğini yapmış Volkan Caner’in, Doruk Öztürkcan ve İdris Akbulut’la kurduğu grubun bu yönde ilerlemesi hiç şaşırtıcı bir gelişme sayılmaz. 2014 yılında She Past Away’in müziğinde çok önemli bir role sahip olan bas gitarist İdris Akbulut’un gruptan ayrılması grubun müzikal yönü konusunda merak uyandırsa da aradan geçen 4.5 senede, sonuncusu geçtiğimiz hafta çıkan 2 albümle dinleyicilerine müzikal ziyafet sundular. Grubun tüm dünyada türü baz alacak olursak geniş kitlelere ulaşması ise bir festival ya da müzikal bir etkinlikte olmadı. Dünyaca ünlü modar markası Dior’un, “Dior Homme/Spring Summer 2016” defilesinde ‘Kasvetli Kutlama’yı çalması bu tanınırlıkta etkili oldu.

Peki, bu uzun girizgâhtan sonra She Past Away 4 sene sonra çıkan yeni albümü ‘Disko Anksiyete’de neler mi yaptı?

Müziğe gelmeden önce ilk dikkat çeken nokta albümün kapağı oldu. İlk iki albümünde siyah beyaz konseptli fotoğrafları kullanan She Past Away, neon renklerin hâkim olduğu, adeta karanlık bir bilim kurgu filmi afişini andıran kapağıyla farklı bir şeyler sunduğunu dinleyiciye hissettirdi. 2 dakikalık bir intronun ardından, “Durdu Dünya”, “Disko Anksiyete” ve “İzole” ile başlayan albüm, dinleyicinin ruh halini yerin yedi kat altına sokmaya yemin etmiş. Bu öyle bir yemin ki, uzun zaman sonra İstanbul’da verdikleri ilk konserde dinleyiciler, önceden duymadıkları bu şarkıyı bir kez nakarat dinleyip acı veren bir keyifle söyledi. Söylememesi de mümkün sayılmaz;

“Belirsiz gölgeler
Etrafımda döner
Disko anksiyete.”

Albümün en hit parçaları olan bu üçlünün ardından grubun tarihindeki Türkçe olmayan ilk şarkı “La Maldad” karşılıyor dinleyicileri. Grubun gitaristi ve vokalisti olan Volkan Caner’in Barcelona’ya taşınmasının bir yansıması olarak sayabileceğimiz şarkı elbette İspanyolca. Google Translate’in yardımlarıyla anladığım kadarıyla grubun klasik şarkı sözü yazımının biraz daha karanlık köşelere değinmiş versiyonu denebilir. Koyu kırmızı bir kötülük! Gözlerimizin kamaşmaya başladığı söylenebilir.

Albümdeki belki de en büyük sorun bu noktada başlıyor. Çok hızlı ve üst düzey başlangıcıyla ilk albümü “Belirdi Gece”yi hatırlatan albüm, halefinin aksine performansını arttıramıyor ve grubun standartlarına göre tek düzeleşiyor. Yine de ilerleyen 5-10 sene zarfında grubun külliyatındaki en önemli 3-5 şarkıdan biri olmasına kesin gözüyle baktığım, olmasa bile benim için öyle olacak olan “Yükseliyor Deniz”e ev sahipliği yapıyor.

She Past Away’i ya da bu tarz müziği dinleyen insanların düşüncelerine Amerikalı müzisyen Zola Jesus tercüman olmuştu.

“En büyük gerçeklikleri karanlıkta deneyimliyorum. Mutlu olmak, mutluluk çok sıkıcı.”
Sisters of Mercy, The Cure, Tiamat, Diary of Dreams ve elbette Joy Division gibi efsane grupları örnek alan bir grubun, bu ayak izlerinin gitmesine yardımcı olduğu hedefte duyulan haz, acıdan, karanlıktan alınan hazdır. Disko Anksiyete gibi aslında dinleyicinin kendisini bulmasına yardım ederken onu zorlayacak bir albümün yaz mevsiminde dinlemeye açılması da ironik bir tesadüf sayılabilir.

Grup üyelerinin en sevdiği kitaplardan olan “Suskunlar”da;

“Gözün vazifesi sadece görmek değil, hakikati görmektir. Hakikati gören bir göz, artık başka bir şey göremez. Çünkü o artık, başka bir görevle mükellef değildir ve başka bir gayesi de yoktur.”

der İhsan Oktay Anar.

Grubun bizlere sunduğu ve sunacakları ise İhsan Oktay’ın bahsettiği gözün görevinin bizim kulaklarımıza ve zihnimize yansımış versiyonudur. Gözlerinizi, kulaklarınızı ve zihininizi kör edecek bu karanlığa hazır olun. She Past Away yine başarmış.

7/10
Albümün okur notu: 12345678910 (7.13/10, Toplam oy: 38)
Loading ... Loading ...
etiketler:
  Albüm bilgileri
Çıkış tarihi
2019
Şirket
Fabrika Records (LP/CD)
Remoov Records (digital)
Kadro
Volkan Caner
Doruk Öztürkcan
Şarkılar
1. Boşluk (Intro)
2. Durdu Dünya
3. Disko Anksiyete
4. İzole
5. La Maldad
6. Renksiz
7. Sonbahar
8. Girdap
9. Yükseliyor Deniz
10. Ağıt
  Yorum alanı

“SHE PAST AWAY – Disko Anksiyete” yazısına 9 yorum var

  1. Siyah forma says:

    Yükseliyor deniz benim de en sevdiğim şarkı oldu,solo gitar bölümü çok çok iyi.bir önceki albümden bir şarkı gibi.biraz daha post punk bir şarkı.
    Albümün genelinde ise grubun o post punk etkileri bayağı azaltılmış,tam bir synthwave grubuna dönüşmüş. böyle gruplar binlerce var…
    şarkılar tabi ki güzel.bu herifler kötü şarkı yapmıyor ama SPA yı özel kılan, o post punk yapısını bir adım öne koymasıydı.umarım bu yönde devam etmezler.

  2. memet says:

    Bir de cd ve lp lerine kolay ulaşabilsek tam olacak.

  3. poison says:

    güzel bir yazı olmuş, elinize sağlık. sondaki kitap alıntısı bana albert camus’nün “sisifos söyleni”ndeki fikrini hatırlattı. o da absürd’ün bir kez kavrandı mı bir daha onun dışına çıkmanın mümkün olmayacağını söylüyordu. benim fikrime göre de absürd, kişinin kendi tarafından kavranabilecek, “hayat saçmadır/absürddür” demenin ötesinde bir hissiyat. kendisi bir fikirden öte hissiyat olduğu için bir kere içine düşünce artık dışına çıkılamayacağı konusunda camus’yle hemfikirim.
    albüme gelecek olursak, belirdi gece ve narin yalnızlık’tan zayıf olduğu kanaatindeyim. benden de 7/10.

  4. kspsml says:

    ilk olarak, albüm muhteşem evet sanki bir yerden sonra kendini tekrar ediyormuş gibi oluyor ama ben yine de sevdim.

    Türk metal grupları bazen albümlerinde türkçe şarkı yapıyorlar ve bence gerçekten hiç yakışmıyor. Bu adamlar da bu türkçe olayı beni hiç rahatsız etmiyor ve gayette güzel yediriyorlar.

    Albüm kapağı hakkında yukarıda da yazılmış ama bana resmen Edward Scissorhands’i hatırlattı. Hatta fazla hatırlattı. Buradan Edward’a selamlar.

    Son olarak da, Bursa çok zaman geçirdiğim için yazıyorum. Şehirde değişik bir kafa var ve bu tarz yeteneklerin çıkması yüzümde tebessüme neden oluyor. Çok mu abartıyorum bilmiyorum ama synth müzik de dünyada bilinir bir grup olmaları bence hakikatten gurur verici bir durum.

  5. Alondate says:

    Bu grubu gecen aylarda Ouz ya da baska bir arkadasin yorumunda gorup kesfetmistim. O vakitten beri kesintisiz dinliyorum. Bu albumlerini de cok begendim. Ben 9 diyorum.

    Ayrica bu tarz isleri seven arkadaslara Brek isimli gruba bakmalarini oneririm. Sarkilari basta cringe gelebilir. Bir sans verin derim.

    Brek – ÖLÜPOP

    https://open.spotify.com/album/4VCxOXegxByv02DOGpH6ya?si=0dRawZYvQrq5jkedk48WWg

    https://youtu.be/N44CbB1Izro

    atilla

    @Alondate, brek – ölmek üzere parçasını dinliyorum. iyi ki yazmışsın bu yorumu, güzel parçaları var.

  6. OblomoV says:

    İlk iki albümün gerisinde benim için. Ama yine de güzel tabii.

  7. crowkiller says:

    darkwave baya sevdiğim takip ettiğim bir tür, joy division ve the cure a bayılırım, yalnız türdeki şu diskotekvari dup çıkş dup çıks gibisinden beat mi oluyo nedir o başlayınca ( disko anksiyete parçasının 10. saniyesinden sonra baya duyuluyor) kendimi polis akademisindeki istiridye barda deri kıyafetle köşeli şapka ve zincirlerle dans eder gibi hissediyorum

    Retrokafa

    @crowkiller, :D harbi post-punk çok iyi müzikti,iş oralardan nasıl gothic dejenere’ye vardı aklım almıyor.kimin suçu desek iş 80lerin ortasından New Order’a kadar uzanır. dup-tıs cıp-tıs’ı post-punk müziğe ilk onlar soktu sanırım.

Yorum Yazın

*

"Yaptığım yorumlarda fotoğrafım da görüntülensin" diyorsan, seni böyle alalım.
Pasif Agresif, bir Wordpress marifetidir.