“Konserlerimde insanların normal dünyadan ayrılıp geçmişin yankılarıyla dolu farklı bir evrene girmiş gibi hissetmelerini amaçlıyorum.”
Yeni röportaj konuğumuz 9 Mayıs’ta Zorlu Studio’da hayranlarıyla buluşacak olan Danimarkalı müzisyen MYRKUR. Atmosferik black metal, folk, post rock gibi çeşitli tarzları iç içe kullandığı müziğiyle ilgi çeken ve 5 yıldır devam eden müzikal yolculuğuna 2 albüm sığdıran MYRKUR, İstanbul konserinde folk odaklı bir setle sahnede olacak. MYRKUR’un kendisi olan vokalist/besteci Amalie Bruun ile konuştuk.
Röportaj: Ahmet Saraçoğlu
Merhaba Amalie, umarım iyisindir. Bugünlerde neler yapıyorsun? Nisan ayında Hollanda ve Rusya’da konserlerin oldu ve Mayıs’ta konserlere devam ediyorsun. Buna Türkiye’de dâhil. İlk albümünden bu yana 5 yıl geçti, aradan geçen süreyi düşündüğünde MYRKUR’un şu anki hâlinden memnun musun?
Evet, MYRKUR’un şu anki hâlinden memnunum.
İlk albümün “M” adını duyurmanı sağladı ve bir anda kendini Avrupa ve ABD sahnesinde buldun. İkinci albümler, ilk albümün başarısının sürpriz olmadığını göstermek adına önem taşır. Bu açıdan bakınca “M”yi ve “Mareridt”i yazarkenki ruh hâlini, kafa yapını nasıl kıyaslarsın?
“M” ilk albümümdü ve “Mareridt” de kâbuslarımla ilgili bir konsept albümdü.
İlk albümünün yapımcısı Garm’dı, “Mareridt”te ise metal dünyasının dışındaki pek çok eklektik grupla olan çalışmalarından tanıdığımız Randall Dunn’la çalıştın. Bu “Mareridt”in farklı yapısından kaynaklanan bilinçli bir tercih miydi? Gelecekte Garm’la tekrar çalışmayı düşünür müsün?
Evet, Randall pek çok türle çalışan eklektik bir müzisyen. Bence yapımcı olarak bu albüme uygundu. Onunla da Kris’le de ileride tekrar çalışmak isterim.
Üçüncü MYRKUR albümü bir folk albümü olacak. Farklı yerel enstrümanlar içeren, bildiğimiz tarzda bir folk albümü mü olacak yoksa daha ziyade WARDRUNA ve benzerleri gibi olayın atmosferik tarafına mı odaklanacak?
İkisinin karışımı diyebilirim. Eski enstrümanları ve temaları içeren “gerçek” folk müzik benim için çok önemli. Ayrıca kendi sinematik, karanlık atmosferimi de yansıtmak istiyorum.
Bu folk temalı albümün bir kerelik bir çalışma olacağını ve ileride tekrar metale kayan işler yapacağını tahmin ediyorum. Gelecekte MYRKUR’un daha karanlık taraflarını da görebilecek miyiz?
Yaptıklarımı etiketlememeyi tercih ediyorum ve en büyük önceliğim de sanatsal özgürlük. Bu yüzden ileride ne istersem yapabilirim.
Metal basını MYRKUR’u genellikle “atmosferik black metal/folk” olarak nitelendiriyor. Sence bu ifade tarzını uygun şekilde yansıtıyor mu? Sence sen ne kadar atmosferik black metalsin?
Evet, basının görüşü bu. Ne tür yaptığımla ilgili bir ölçüt olduğunu düşünmüyorum.
Sence bu sınıflandırma black metal dinleyicilerinin seni fazlasıyla steril görmesine ve MYRKUR’dan soğumasına yol açar mı?
Bunu bana değil onlara sormalısın.
9 Mayıs’ta “Myrkur: Folkesange” olarak İstanbul’daki ilk konserine çıkacaksın. Dinleyicilerini neler bekliyor? Konserde distortion’lı bir şeyler de duyacak mıyız yoksa tamamen folk’a odaklanan bir konser mi olacak?
Çok yetenekli folk müzisyenlerinin geleneksel Nordik folk müziği ve benim bestelerimi çaldığı bir gece bekleyebilirler. Konserlerimde insanların normal dünyadan ayrılıp geçmişin yankılarıyla dolu farklı bir evrene girmiş gibi hissetmelerini amaçlıyorum.
@Berca B., bir grubun konser performansı, verdiği röportajdan da az çok belli olur. Watain konserinin müthiş geçeceği, Türkiye’ye gelmek için ne kadar sabırsızlandıklarını anlatmalarından belliydi. Myrkur’un da “Bitse de paramızı alıp gitsek” şeklinde geleceği belli oldu. Gitmek isteyip de bu röportajı görenler gitmek istemez bu saatten sonra.
Burada röportajı çıkan her grubu tanımıyorum ama böyle röportajlarla grupları iyi kötü tanıma fırsatı ediniyorum. En azından röportaj sonrasında gidip grubun öne çıkan parçalarına filan bakıyorum.
Myrkur ile zerre kadar alakam olmamasına rağmen her zamanki gibi normal bir şekilde girip röportajı okumaya başladım ama 5-6 kelimelik “lütfen” cevapları görünce dönüp soruları tekrar okuma ihtiyacı hissettim. Ahmet’in 39 kelimelik girişle karışık sorusuna hanımefendi 6 kelimelik yanıt vermiş. Adam, müziğin türüne dair proje sahibinin gol atabileceği bir soru sormuş, “git onlara sor bunu” demiş. Zaman zaman kritik hazırlamadan önce grupların yabancı basınla yaptıkları röportajlara bakıyorum, grup üyeleri gelen en sikik sorulara bile doğru düzgün, savuşturmadan yanıt veriyorlar. Sırf bu yönden dahi baksak ortada ciddi bir saygısızlık var.
Yanıtlarıyla neresinden tutsam elimde kalacak bir röportaj ve verilen yanıtların zoraki verildiği o kadar belli ki. Az önce Myrkur ile zerre kadar alakam yok demiştim, bu röportajı gördükten sonra da iki cihan yan yana gelse düşüncem değişmeyecek. Her gün onlarca grubun çıktığı underground piyasada elinden tutulması gereken nice oluşum varken günde değil 24 saatim 24 bin saatim bile olsa böyle burnu havada tiplerin işlerine dönüp bakmam, kritiğini falan da yazmam.
Her şeye rağmen emeğine sağlık Ahmet. Her şerde bir hayır var denir ya, bu röportaj da o minvalde benim açımdan. Kimi takip edip etmeyeceğimize böyle böyle karar vereceğiz işte.
Grubun yaptığı olay düpedüz saygısızlık. Röportaj okumayı çok severim. Sevmediğim kişiliklerin röportajları dahil gayet keyif aldığım bir yazın türü. Ben hayatımda bu kadar samimiyetsiz, saygısız yanıtlar görmedim. Bu nedir ya? Hiç konuşmasaydın daha iyiydi. İşim var dersin, röportaj vermek istemiyorum, konuşmak istemiyorum dersin. Her şey anlaşılır ama bu kabul edilir bir şey değil. Ahmet Saraçoğlu’nun yerinde olsaydım baya baya sinirim bozulurdu.
ulan zaten boktan müzik yapıyosun,herkes yerden yere vuruyor. bari biraz samimi ol…bu nasıl ropörtaj? bunlar nasıl cevaplar böyle! zaten müziğiyle tşak geçiyodum şimdi iyice uyuz oldum.
ulan müzik tırrık,tipsiz safinazın tekisin,bir de üstüne soğuk nevalesin eh! insanlara neyini satacaksın? Gitmeyin ya şunun konserine…liseler arası folklör yarışmaları yapılıyor bu zamanlarda gidin onlara harbi daha fazla eğlenirsiniz…
muhtemelen bu ropörtaj yapılırken kadının kafası iyi,böyle aptal insanların kafası hiç çekilmez oluyor.zaten kadının aptallığı yaptığı müzikten belli oluyor,1 tane iyi riff olmaz mı lan bir şarkıda..
ben ayı olsam bu kadını ormanda görsem, ağaç sanarım la gidip sırtımı kaşırım bunda..boktan müziğini Black metal’e bulaştırma cürretini gösteriyosan,biraz kafayı yükselt bari mk…
@P L A G U E, e-mail’le yapıldı röportaj. Skype’tan yapıyor olsaydım ilk cevaptan sonra “bu kadar kısa cevap vermesi imkânsız, herhalde bağlantı kesildi” diye düşünüp “Amalie? Are you there?” diye sorardım.
Metal sahnesinde “one-woman band” olmanın tahmin ettiğimizden daha zorlayıcı, hatta sindirici bir yanı olabilir. Spor, sanat, ticaret, felsefe, siyaset gibi alanlarda kadının bilirkişiliği ve yeterliliği ön yargı ve alaycılıkla karşılanıyor, genelde hakkıyla performans gösteriliyor olsa dahi. En ama en iyimser yaklaşımla “ağır ol, molla desinler” hesabı, “az ve öz konuşayım” diye düşünmüşse bile ariflikle budalalık arasındaki kalın çizginin malum tarafına düşmüş.
Tek kişilik grup olmamakla birlikte Arkona’dan Masha Scream ve diğer grup üyeleriyle 3,5 yıl önce Garaj İstanbul’da kısmen İngilizce, kısmen Rusça ve önceden tercüme ettirilmiş sorular eşliğinde yaptığımız röportajı hatırlıyorum. Hiçe yakın İngilizce bilmesine rağmen ne kadar öz güvenle, iştahla ve saygılı bir vücut diliyle cevaplamıştı sorularımızı grubun frontwoman’ı. Bu Arkona o dönemde hâlihazırda Avrupa’da sayısız festivale katılmış, Güney Amerika ve ABD’de kapsamlı bir turne tamamlamıştı.
Bana göre ne yapılırsa aşk ile yapılmalı. Yarım yapılmış iş ister keyfi ister ciddi olsun yapılmamış iştir. Bu sitede nice haltlar yemiş insanların işlerini övüyoruz. Sanatla karakterin ayrılığı ya da aynılığı üzerine fikir alışverişlerinde bulunuyoruz. Konsere katılma kararlarınızda bunu da bir düşünün derim. Bunları hiç Myrkur dinlememiş biri olarak yazdım. Myrkur Hanım gayet de tutunabileceği bir kitle ve piyasada kendini ifade etme şansını “ah ne de mizantrop ve de cool’um” imajı verme uğruna elinin tersiyle itmiş. Düpedüz yaptığı işe saygısı da olmayabilir. Konser sonrasında Ahmet Bey’in de bu hususta diyeceklerinin olduğundan emin olabilirsiniz.
Nasıl bir gerizekalılık bu. Saygısızlıktan başka bir şey değil.Müzik bir tutkudur bundan heyecan duymadığı çok belli. Umarım kimse gitmez konsere.En kısa sürede piyasadan silinmen dileğiyle
+Amalie Bruun son bir sorum daha olaca…aaa Amalie ? Whatsapp fotoğrafın kayboldu
(BU KADAR SIK TİTREŞİM GÖNDEREMEZSİNİZ)
(BU KADAR SIK TİTREŞİM GÖNDEREMEZSİNİZ)
(BU KADAR SIK TİTREŞİM GÖNDEREMEZSİNİZ)
(BU KADAR SIK TİTREŞİM GÖNDEREMEZSİNİZ)
(BU KADAR SIK TİTREŞİM GÖNDEREMEZSİNİZ)
Ya şu myrkur kendisine müzisyen diyorsa, Audrey Sylvain tapılması gereken bir tanrıçadır…elinin dokunduğu herşeyi altına dönüştüren,doğa üstü bir varlık.
Ben buradan deklare ediyorum,bugünden itibaren Pantheonuma Aurdey Sylvain statü’sü de ekliyorum.
2. bir agalloch röportajı vakası olmuş. O röportajda da denyo denyo konuşmuşlardı. Ben yine de Myrkur konserini merakla bekliyorum. Ulver çakmalığından daha orjinal bir konsepte doğru ilerliyor bence.
@Nox, Saçmalamışsın. Bir daha bak istersen Agalloch röportajına. Denyo denyo konuşmak ayrı, cevap vermemek, siklememek ayrı. Agalloch üyeleri geniş açıklamalar yapmıştı.
@northern, bu NoFap denen öğretiye lanet olsun, şu an bana da çok güzel geliyor! Müzik zevkim değişti, All Pigs Must Die falan dinledim dün. Anca yatıştım.
Neden bu kadar soğuk cevaplar verdiğini anlayabilmek adına biraz inceleme yaptım. Geçmişte yaptığı başka bir röportaja denk geldim, Ahmet abinin “M” ve “Mareridt” albümleriyle ilgili sorusuna çok benzeyen bir soruya rastladım, gayet açıklayıcı, buradaki cevabına nazaran oldukça uzun bir cevap vermiş. Genel olarak röportajlarında upuzun, destan gibi cevaplar vermediği aşikar fakat bu kadar soğuk ve kısa cevaplar da vermemiş gibi görünüyor. Niye böyle bir tutum sergilediğini merak ettim doğrusu.
röportajın tamamını okudum (hayatımda okuduğum en kısa röportaj). o sorulara bu “cevaplar” cidden rezalet. zaten devasa bir metal basını yok, grubunda milyonlarca dinleyicisi yok. o zaman iyi bir röportaj fırsatını böyle “cevaplarla” harcamak nedir? (sorular boktan olsa anlarım ama gayet makul sorular). anlaşılan yaptığı şeye saygı duyan biri değil bu müzisyen kişi. öyleyse dinleyicisine de saygı duyacağını sanmam. konserine gitmek vakit (ve elbette şu kriz döneminde nakit) kaybı olur.
Normalde site için yapıyor olsaydım bu röportajı asla yayınlamazdım ama konserin tanıtımı için yapıldığından yayınladık. Kendisiyle ilk münasebetimizdi, bir daha da olmayacak. Ne incelemesini yazacak ne haberini yapacağız bundan sonra.
@Ahmet Saraçoğlu, “Ne incelemesini yazacak ne haberini yapacağız bundan sonra.”
türkiye’deki şu -birisi yukarıda yazdığı için ben de kullanayım madem- “kezban kafasının” görece olgun olduğunu düşündüğüm yerlerden bile çıkması artık aşırı yoruyor beni. şimdi bahane olarak da “bize saygı göstermeyen kişilere saygı/ilgi/tanıtım sağlamamak hakkımız” gelecek, ne desen boş.
hatta bence bu röportajı da silin, isminin geçtiği başka yerler varsa da sansürleyin. tam olur, yakışır.
@northern, Üstteki yorumunda kadına salya akıttığını yazmandan belli bu saçma yorumu yapman. Kadın küçümseyip kabalık yapmış ve PA’da bir daha yayınlanmaması doğru karar
@northern, Myrkur kurulduğunda PA 4 yıldır yayındaydı. Bahsettiğin sanatçıdan daha eski bir oluşumuz. Bu ortamda “bir sanatçı anamıza sövse bile basın olarak sorumluluğumuzu yerine getirmeli ve tanıtımını yapmaya devam etmeliyiz” diye mi düşünmemizi istiyorsun? Bunun neresi “kezbanlık”?
Yazdığın “Bize saygı göstermeyen kişilere saygı/ilgi/tanıtım sağlamamak hakkımız” cümlesi ise bahane değil, gayet insani bir gerekçe. Hayatın her alanında kullanılması gereken bir tavırdır.
Myrkur’un basın sözcüsü gibi durup dururken neden yükseldin anlamadım ama ortada konseri organize eden ve grubu Türkiye’ye getiren tarafın da kabul ettiği ve tepki gösterdiği bir saygısızlık var ve ben de bir daha böyle bir şeyle muhatap olmak istemiyorum dedim o kadar.
Bunu ters bulan varsa istediği kadar aşırı yorulabilir.
Bu röportaj(!)dan sonra Myrkur’un diğer röportajlarına da baktım, her zamanki hali bu mu diye. Ama diğer röportajlarda gayet uzun ve açıklayıcı yanıtlar vermiş sorulara. Linç gelebilir ancak şahsi tahminim bu kadının bir İskandinav/Avrupa faşisti olduğu yönünde ve bu tutumu da bu yüzden.
@northern, Sitedeki en liberal insan sensin galiba. Myrkur, PA oç’dur deseydi yine aynı yaklaşıma sahip olurdun gibime geliyor. Aslında mesele çok basit. Önemli olan bunu kavramak. Sana saygı duymayana sen de saygı duymayacaksın. Bir de Türkiye ile sınırlamışsın ve bu baya komik. Dünyada hayal bile edemeyeceğin basın organları yayınlarında kendilerine yanlış yapmış (saygı duymayan) ünlülere ya yer vermiyorlar ya da karalama kampanyası düzenliyorlar ki A. Saraçoğlu böyle bir niyette değil, sadece yer vermeyeceğim diyor. İnsaflı davranıyor bence.
gordugum en yetersiz roportaj bu galiba. yanlıs anlasılmasın sorular guzel ama yanıt vermemek icin elinden geleni yapmıs.
amma kaprisli karıymış haspam.
Direkt röportaj teklifini reddetseymiş de olurmuş. Grupla alakam yok ama yine de gidip bir görmeyi düşünüyordum, şu an tamamen vazgeçtim. Bu ne ak?
06.05.2019
@Berca B., bir grubun konser performansı, verdiği röportajdan da az çok belli olur. Watain konserinin müthiş geçeceği, Türkiye’ye gelmek için ne kadar sabırsızlandıklarını anlatmalarından belliydi. Myrkur’un da “Bitse de paramızı alıp gitsek” şeklinde geleceği belli oldu. Gitmek isteyip de bu röportajı görenler gitmek istemez bu saatten sonra.
Hahahaha ulan kahkaha attım yemin ediyorum tam bi Danimarka kezbanı.
-Selam Amalie, neden bilek metal?
-üff snne be slk.
06.05.2019
@ismail vilehand, hahahah
Burada röportajı çıkan her grubu tanımıyorum ama böyle röportajlarla grupları iyi kötü tanıma fırsatı ediniyorum. En azından röportaj sonrasında gidip grubun öne çıkan parçalarına filan bakıyorum.
Myrkur ile zerre kadar alakam olmamasına rağmen her zamanki gibi normal bir şekilde girip röportajı okumaya başladım ama 5-6 kelimelik “lütfen” cevapları görünce dönüp soruları tekrar okuma ihtiyacı hissettim. Ahmet’in 39 kelimelik girişle karışık sorusuna hanımefendi 6 kelimelik yanıt vermiş. Adam, müziğin türüne dair proje sahibinin gol atabileceği bir soru sormuş, “git onlara sor bunu” demiş. Zaman zaman kritik hazırlamadan önce grupların yabancı basınla yaptıkları röportajlara bakıyorum, grup üyeleri gelen en sikik sorulara bile doğru düzgün, savuşturmadan yanıt veriyorlar. Sırf bu yönden dahi baksak ortada ciddi bir saygısızlık var.
Yanıtlarıyla neresinden tutsam elimde kalacak bir röportaj ve verilen yanıtların zoraki verildiği o kadar belli ki. Az önce Myrkur ile zerre kadar alakam yok demiştim, bu röportajı gördükten sonra da iki cihan yan yana gelse düşüncem değişmeyecek. Her gün onlarca grubun çıktığı underground piyasada elinden tutulması gereken nice oluşum varken günde değil 24 saatim 24 bin saatim bile olsa böyle burnu havada tiplerin işlerine dönüp bakmam, kritiğini falan da yazmam.
Her şeye rağmen emeğine sağlık Ahmet. Her şerde bir hayır var denir ya, bu röportaj da o minvalde benim açımdan. Kimi takip edip etmeyeceğimize böyle böyle karar vereceğiz işte.
Grubun yaptığı olay düpedüz saygısızlık. Röportaj okumayı çok severim. Sevmediğim kişiliklerin röportajları dahil gayet keyif aldığım bir yazın türü. Ben hayatımda bu kadar samimiyetsiz, saygısız yanıtlar görmedim. Bu nedir ya? Hiç konuşmasaydın daha iyiydi. İşim var dersin, röportaj vermek istemiyorum, konuşmak istemiyorum dersin. Her şey anlaşılır ama bu kabul edilir bir şey değil. Ahmet Saraçoğlu’nun yerinde olsaydım baya baya sinirim bozulurdu.
ulan zaten boktan müzik yapıyosun,herkes yerden yere vuruyor. bari biraz samimi ol…bu nasıl ropörtaj? bunlar nasıl cevaplar böyle! zaten müziğiyle tşak geçiyodum şimdi iyice uyuz oldum.
ulan müzik tırrık,tipsiz safinazın tekisin,bir de üstüne soğuk nevalesin eh! insanlara neyini satacaksın? Gitmeyin ya şunun konserine…liseler arası folklör yarışmaları yapılıyor bu zamanlarda gidin onlara harbi daha fazla eğlenirsiniz…
muhtemelen bu ropörtaj yapılırken kadının kafası iyi,böyle aptal insanların kafası hiç çekilmez oluyor.zaten kadının aptallığı yaptığı müzikten belli oluyor,1 tane iyi riff olmaz mı lan bir şarkıda..
ben ayı olsam bu kadını ormanda görsem, ağaç sanarım la gidip sırtımı kaşırım bunda..boktan müziğini Black metal’e bulaştırma cürretini gösteriyosan,biraz kafayı yükselt bari mk…
06.05.2019
@Siyah forma, Ahmet hocam son cümlemi kırpmışsın:)biraz argo bir deyim oldu sanırım kusura bakma
06.05.2019
@Siyah forma, sıkıntı yok, bu şekilde yeterli bence. :)
aga sende iyi sabır varmış ha cidden iyi dayanmışsın.
ben 2. sorudan sonra şu moda geçerdim direk; https://youtu.be/Dnzcu1vqLi4?t=250
06.05.2019
@P L A G U E, e-mail’le yapıldı röportaj. Skype’tan yapıyor olsaydım ilk cevaptan sonra “bu kadar kısa cevap vermesi imkânsız, herhalde bağlantı kesildi” diye düşünüp “Amalie? Are you there?” diye sorardım.
Metal sahnesinde “one-woman band” olmanın tahmin ettiğimizden daha zorlayıcı, hatta sindirici bir yanı olabilir. Spor, sanat, ticaret, felsefe, siyaset gibi alanlarda kadının bilirkişiliği ve yeterliliği ön yargı ve alaycılıkla karşılanıyor, genelde hakkıyla performans gösteriliyor olsa dahi. En ama en iyimser yaklaşımla “ağır ol, molla desinler” hesabı, “az ve öz konuşayım” diye düşünmüşse bile ariflikle budalalık arasındaki kalın çizginin malum tarafına düşmüş.
Tek kişilik grup olmamakla birlikte Arkona’dan Masha Scream ve diğer grup üyeleriyle 3,5 yıl önce Garaj İstanbul’da kısmen İngilizce, kısmen Rusça ve önceden tercüme ettirilmiş sorular eşliğinde yaptığımız röportajı hatırlıyorum. Hiçe yakın İngilizce bilmesine rağmen ne kadar öz güvenle, iştahla ve saygılı bir vücut diliyle cevaplamıştı sorularımızı grubun frontwoman’ı. Bu Arkona o dönemde hâlihazırda Avrupa’da sayısız festivale katılmış, Güney Amerika ve ABD’de kapsamlı bir turne tamamlamıştı.
Bana göre ne yapılırsa aşk ile yapılmalı. Yarım yapılmış iş ister keyfi ister ciddi olsun yapılmamış iştir. Bu sitede nice haltlar yemiş insanların işlerini övüyoruz. Sanatla karakterin ayrılığı ya da aynılığı üzerine fikir alışverişlerinde bulunuyoruz. Konsere katılma kararlarınızda bunu da bir düşünün derim. Bunları hiç Myrkur dinlememiş biri olarak yazdım. Myrkur Hanım gayet de tutunabileceği bir kitle ve piyasada kendini ifade etme şansını “ah ne de mizantrop ve de cool’um” imajı verme uğruna elinin tersiyle itmiş. Düpedüz yaptığı işe saygısı da olmayabilir. Konser sonrasında Ahmet Bey’in de bu hususta diyeceklerinin olduğundan emin olabilirsiniz.
Nasıl bir gerizekalılık bu. Saygısızlıktan başka bir şey değil.Müzik bir tutkudur bundan heyecan duymadığı çok belli. Umarım kimse gitmez konsere.En kısa sürede piyasadan silinmen dileğiyle
+Amalie Bruun son bir sorum daha olaca…aaa Amalie ? Whatsapp fotoğrafın kayboldu
(BU KADAR SIK TİTREŞİM GÖNDEREMEZSİNİZ)
(BU KADAR SIK TİTREŞİM GÖNDEREMEZSİNİZ)
(BU KADAR SIK TİTREŞİM GÖNDEREMEZSİNİZ)
(BU KADAR SIK TİTREŞİM GÖNDEREMEZSİNİZ)
(BU KADAR SIK TİTREŞİM GÖNDEREMEZSİNİZ)
Ya şu myrkur kendisine müzisyen diyorsa, Audrey Sylvain tapılması gereken bir tanrıçadır…elinin dokunduğu herşeyi altına dönüştüren,doğa üstü bir varlık.
Ben buradan deklare ediyorum,bugünden itibaren Pantheonuma Aurdey Sylvain statü’sü de ekliyorum.
Geçmişinde pop müzik yapan birinden ne bekliyorsunuz ki.
2. bir agalloch röportajı vakası olmuş. O röportajda da denyo denyo konuşmuşlardı. Ben yine de Myrkur konserini merakla bekliyorum. Ulver çakmalığından daha orjinal bir konsepte doğru ilerliyor bence.
06.05.2019
@Nox, Saçmalamışsın. Bir daha bak istersen Agalloch röportajına. Denyo denyo konuşmak ayrı, cevap vermemek, siklememek ayrı. Agalloch üyeleri geniş açıklamalar yapmıştı.
Amalie konuya pek hakim değil galiba, röportajı turne müzisyenleri ile yapsaydınız keşke, bunlardan daha dolu cevaplar verirlerdi illaki.
valla bilmem hatun taş gibiymiş, oyhşş…
07.05.2019
@northern, Tuttum bu yorumu !
07.05.2019
@northern, @Kaan, beyler bu ne yokluk askerden yeni mi geldiniz?
07.05.2019
@northern, bu NoFap denen öğretiye lanet olsun, şu an bana da çok güzel geliyor! Müzik zevkim değişti, All Pigs Must Die falan dinledim dün. Anca yatıştım.
Neden bu kadar soğuk cevaplar verdiğini anlayabilmek adına biraz inceleme yaptım. Geçmişte yaptığı başka bir röportaja denk geldim, Ahmet abinin “M” ve “Mareridt” albümleriyle ilgili sorusuna çok benzeyen bir soruya rastladım, gayet açıklayıcı, buradaki cevabına nazaran oldukça uzun bir cevap vermiş. Genel olarak röportajlarında upuzun, destan gibi cevaplar vermediği aşikar fakat bu kadar soğuk ve kısa cevaplar da vermemiş gibi görünüyor. Niye böyle bir tutum sergilediğini merak ettim doğrusu.
röportajın tamamını okudum (hayatımda okuduğum en kısa röportaj). o sorulara bu “cevaplar” cidden rezalet. zaten devasa bir metal basını yok, grubunda milyonlarca dinleyicisi yok. o zaman iyi bir röportaj fırsatını böyle “cevaplarla” harcamak nedir? (sorular boktan olsa anlarım ama gayet makul sorular). anlaşılan yaptığı şeye saygı duyan biri değil bu müzisyen kişi. öyleyse dinleyicisine de saygı duyacağını sanmam. konserine gitmek vakit (ve elbette şu kriz döneminde nakit) kaybı olur.
bi darkened nocturn slaughtercult gelse de gerçek bilekçi hanım abla görsek
07.05.2019
@Uireb Fuin, ayrıca konsere kimsenin gitmemesi ve yukarıda da dendiği gibi en kısa zamanda piyasadan silinmesi dileğiyle…
şu röportajdan sonra gidecek insan gitmez konsere birisi de ben!!!
Ahmet (Son Mesaj ): Noldu ya foton gitti?
amk delisi
Bayramlarda akraba sorularına maruz kaldığımda ben… Kısa kısa cevap ver ve kaç.
röportaj ne kadar facia ise dün akşamki konser o kadar efsaneviydi.
harika sesler güzel akustik ile buluşunca sanki nordik bir ülkede ateşin başında şarkı söyleyen insanlar gibi hissettik kendimizi.
Normalde site için yapıyor olsaydım bu röportajı asla yayınlamazdım ama konserin tanıtımı için yapıldığından yayınladık. Kendisiyle ilk münasebetimizdi, bir daha da olmayacak. Ne incelemesini yazacak ne haberini yapacağız bundan sonra.
10.05.2019
@Ahmet Saraçoğlu, konser bittiği için mi yorumunu şimdi yaptın Ahmet abi, yoksa konserde başka bir tatsızlık mı oldu (özel değilse tabi)?
10.05.2019
@Koralp, konser geçtiği için yaptım. Konsere gitmedim.
11.05.2019
@Ahmet Saraçoğlu, “Ne incelemesini yazacak ne haberini yapacağız bundan sonra.”
türkiye’deki şu -birisi yukarıda yazdığı için ben de kullanayım madem- “kezban kafasının” görece olgun olduğunu düşündüğüm yerlerden bile çıkması artık aşırı yoruyor beni. şimdi bahane olarak da “bize saygı göstermeyen kişilere saygı/ilgi/tanıtım sağlamamak hakkımız” gelecek, ne desen boş.
hatta bence bu röportajı da silin, isminin geçtiği başka yerler varsa da sansürleyin. tam olur, yakışır.
11.05.2019
@northern, Üstteki yorumunda kadına salya akıttığını yazmandan belli bu saçma yorumu yapman. Kadın küçümseyip kabalık yapmış ve PA’da bir daha yayınlanmaması doğru karar
12.05.2019
@northern, Myrkur kurulduğunda PA 4 yıldır yayındaydı. Bahsettiğin sanatçıdan daha eski bir oluşumuz. Bu ortamda “bir sanatçı anamıza sövse bile basın olarak sorumluluğumuzu yerine getirmeli ve tanıtımını yapmaya devam etmeliyiz” diye mi düşünmemizi istiyorsun? Bunun neresi “kezbanlık”?
Yazdığın “Bize saygı göstermeyen kişilere saygı/ilgi/tanıtım sağlamamak hakkımız” cümlesi ise bahane değil, gayet insani bir gerekçe. Hayatın her alanında kullanılması gereken bir tavırdır.
Myrkur’un basın sözcüsü gibi durup dururken neden yükseldin anlamadım ama ortada konseri organize eden ve grubu Türkiye’ye getiren tarafın da kabul ettiği ve tepki gösterdiği bir saygısızlık var ve ben de bir daha böyle bir şeyle muhatap olmak istemiyorum dedim o kadar.
Bunu ters bulan varsa istediği kadar aşırı yorulabilir.
Bu röportaj(!)dan sonra Myrkur’un diğer röportajlarına da baktım, her zamanki hali bu mu diye. Ama diğer röportajlarda gayet uzun ve açıklayıcı yanıtlar vermiş sorulara. Linç gelebilir ancak şahsi tahminim bu kadının bir İskandinav/Avrupa faşisti olduğu yönünde ve bu tutumu da bu yüzden.
@northern, Sitedeki en liberal insan sensin galiba. Myrkur, PA oç’dur deseydi yine aynı yaklaşıma sahip olurdun gibime geliyor. Aslında mesele çok basit. Önemli olan bunu kavramak. Sana saygı duymayana sen de saygı duymayacaksın. Bir de Türkiye ile sınırlamışsın ve bu baya komik. Dünyada hayal bile edemeyeceğin basın organları yayınlarında kendilerine yanlış yapmış (saygı duymayan) ünlülere ya yer vermiyorlar ya da karalama kampanyası düzenliyorlar ki A. Saraçoğlu böyle bir niyette değil, sadece yer vermeyeceğim diyor. İnsaflı davranıyor bence.