Metalde senfonik ögeler konusunda epey ince bir çizgide duruyorum. SEPTICFLESH gibi yapıldığında bayılıyor, diğer pek çok örneğine ise dayanamıyorum. FLESHGOD APOCALYPSE (kopyaladım) Perugia gibi küçük bir şehirden çıkan ve yıllardır verdikleri emekle bugün geldikleri yeri hak eden bir grup. Bir önceki albümleri “King”in ardından iki gitaristini de kaybeden grupta, takip edenlerin hatırlayacağı üzere davulcu Francesco Paoli olaya el koymuş ve hem davul hem gitar hem de vokal görevlerini üstlenerek bir gövde gösterisine başlamıştı.
Aslında bu bir küllerinden doğma veya kendini aşma değildi. Paoli zaten FLESHGOD APOCALYPSE (yapıştırdım) denen bu kalabalık, alengirli karakterdeki müzikal oluşumun arkasındaki esas beyin gücüydü; en basitinden “King”deki 12 şarkının 10’unun bestesinden sorumlu, komple bir müzisyendi.
Bu durum gerçekten de ilginç bir şeyle sonuçlandı ve belki de metal tarihinde ilk kez, iki gitaristini de kaybeden bir grup yeni eleman almadan, kadrosunu 5’ten 3’e düşürerek yeni albümünü çıkardı.
İlk paragrafa dönersek, FLESHGOD APOCALYPSE’in senfonik kimliği bana bazı albümlerde yeterli, bazılarındaysa biraz fazla geliyordu. Bence “Oracles” ve “Agony”deki sertlik ve orkestra tam kıvamındaydı. Lakin “King”de biraz fazla metal/film müziği durumu vardı ve bir yerden sonra beni yoruyordu. İnsanın doğayla olan ilişkisinden ve bu ilişki içerisindeki zehirden bahseden “Veleno” (İtalyanca “zehir”) ise bu dengeyi bana kalırsa mükemmel bir noktada kuran ve bu sebepten neredeyse en sevdiğim FLESHGOD APOCALYPSE albümüne dönüşen bir yapıt.
Grup albüm temasını insanın kendini çeşitli şekillerde zehirlemesi üzerine kurmuş. Etrafını kendi ürettiği zehirlerle mahveden, çevreyi kirleten, canlıları yok eden insanoğlu; anlamlandıramadığı ve yetemediğini düşündüğü birtakım kavramları da yine kendini zehirleyerek açıklamaya, acısını dindirmeye çalışıyor. Uyuşturucu kullanarak gerçeklerden kaçmaya, dini kullanarak kendini ve kitleleri zehirleme yoluna gidiyor. Grup bu temayı albümün tümüne yedirmiş. “Sugar”da insanın şekerle kendini zehirlediğinden, “Worship and Forget”te din sayesinde kendi gözünü körleştirip bir nevi zihnini zehirlediğinden bahsediyor.
Tüm bunları da bana kalırsa bugüne kadarki en dengeli ve üzerinde düşünülerek yazılmış müzikleri eşliğinde anlatıyorlar. Albümdeki sertlik, melodiklik, akılda kalıcılık, opera kısımlar, orkestra varlığı, beste çeşitliliği gerçekten çok uyumlu, yerli yerinde ve etkileyici. Paoli davulda da vokalde de gitarda da çılgın atıyor, FLESHGOD APOCALYPSE’i resmen kişisel portfolyosu gibi sunarak bir tür mastermind hüviyetine bürünüyor. Şarkıların büyük kısmı, senfonik olmak adına boş yapan gösterişli pasajlara boğulmuyor, çatır çatır kazımasyon rifler piyano ve yaylı deryasının altında güme gitmiyor.
Dört albümdür soprano vokalleriyle gruba destek olan Veronica Bordacchini yer yer şarkılara sanatsal ve dramatik bir hava katsa da, soprano vokal muhabbetini metal dinlemeye başladığım ilk günden beri hiç sevemediğimden “The Day We’ll Be Gone” gibi soprano kadın vokal ağırlıklı şarkıları hiçbir şekilde sevemiyorum. Aynı şekilde “Embrace the Oblivion”ın da biraz fazla güvenli sularda yüzen, fazlasıyla tahmin edilir, çok bir özelliği olmayan bir şarkı olduğunu düşünüyorum. Dolayısıyla bu 62 dakikalık albümün son 16,5 dakikası benim için büyük oranda yok hükmünde ve sonraki dinlemelerimde bu son 3 şarkıyı dinleyeceğimi sanmıyorum. Bunlar haricinde “Veleno” gayet dolu dolu, akıllıca planlanmış bir metal sunuyor. “King”den sonra yaşanan eleman değişiklikleri sonrasında kalan üç eleman “iyicene coşalım, her şeyi abartalım, ne kadar devasa olduğumuzu gösterelim” hissiyatıyla abartılı senfonik olaylara saparlar mı acaba diye düşünmüyor değildim. Lakin grup bunun tam tersini yapmış ve aşırı yüksek sesle bağırmaktansa bu denli arınmış, odaklanmış, kendini bilen bir kimlik ortaya koymayı seçmiş. Bu hâliyle grubun çok yerinde bir karar verdiğini düşünüyorum (“King” incelemesinin son cümlesini kes).
Özellikle ilk üç şarkısı itibarıyla 14 dakikalık harika bir başlangıç yapan ve karakteri gereği çeşitli yükselme ve alçalmalarla dramatik tarafını da yansıtmayı başaran “Veleno”yu, SEPTICFLESH’in bana kalırsa kusursuz kullandığı orkestra kıvamını sevenler ve FLESHGOD APOLAYPSE’in kimi albümlerindeki senfonik unsurların diğer dinamikleri baltaladığını düşünenler başta olmak üzere cafcaflı ve deli deli death metal seven herkese öneriyorum. Belki aklınızı oynatmayacaksınız, ama bu tarz içerisinde gayet mantıklı düşünülmüş ve ustaca yazılmış şarkılar dinlediğinizi de büyük ihtimalle hissedeceksiniz.
Kadro Francesco Paoli: Vokal, gitar, davul
Paolo Rossi: Bas, clean vokal
Francesco Ferrini: Piyano, orkestrasyon
Konuk:
Veronica Bordacchini: Soprano vokal
Fabio Bartoletti: Lead, ritim gitar
Şarkılar 1. Fury
2. Carnivorous Lamb
3. Sugar
4. The Praying Mantis’ Strategy
5. Monnalisa
6. Worship and Forget
7. Absinthe
8. Pissing on the Score
9. The Day We'll Be Gone
10. Embrace the Oblivion
11. Veleno
Labyrinth ve King rezilliklerini bu albümle çok rahat telafi ettiler.
Genelde bir şey çalışırken, bir işle ilgilenirken müzik dinlerim. Albüme o kadar bayıldım ki, çok uzun süredir ilk defa işi gücü bıraktım ayağımı uzatıp albümün keyfini çıkardım. İlk iki albümde aşırılık olan görülen şeyler (senfonik öğeler, saniyede 234785 vuruşluk davullar vs) bu albümde yok. Daha çok kişiye hitap edebilecek bir iş çıkarmışlar.
Benden de 9 puan çalışır. Güzel kritik olmuş, teşekkürler Ahmet abi. Dün ‘yeni klip’ başlığının altına yorum attığımda bugün kritik geleceğinden haberdar değildim, bugün siteye girince güzel bir sürpriz oldu bana da.
Çıkardıkları en iyi albüm olabilir Veleno. 8.şarkı albümün en iyisi, uzun orkestral ve kadın vokalli bayık parçalar yerine böyle şarkılardan daha çok yapmalılar.
Bu senenin en iyilerinden uzun zamandır bir metal albümünü 1 den fazla kez dinlemiyordum bu albümü 10 dan fazla kez dinledim zehirli ve şekerli albüm hangisini seçersen… Bu arada kadro da David Folchitto da var klipte ve fotolarda bu yeni davulcu da var…. İnşallah konuk değildir iyi bir davulcu neyse albüm süper 2019 süper
Metal ile klasik müziğin her türlü sentezine bayılan bendeniz için FA’nın yeri ayrıdır. Oracles’dan bu yana ayıla-bayıla dinliyorum her albümlerini ama son 2 albümlerinde aldıkları(bence) haksız eleştiri beni üzmüyor değildi. Ancak, gördüğüm kadarıyla Veleno albümü Agony sonrası grubun en beğenilen albümü olma yolunda ilerliyor. Tommaso gruptan ayrılınca açıkcası endişelenmiştim. Çünkü, iyi bir frontman’dı ama meğersem Paoli de bu anı bekliyormuş. İçindeki azmanı adeta serbest bırakmış bu albümde.
Bu arada Tommaso İtalyada akustik konserler filan veriyormuş. Death Metal’den artık nasıl sıkılmışsa direk akustike bağlamış :D
Labyrinth ve King rezilliklerini bu albümle çok rahat telafi ettiler.
Genelde bir şey çalışırken, bir işle ilgilenirken müzik dinlerim. Albüme o kadar bayıldım ki, çok uzun süredir ilk defa işi gücü bıraktım ayağımı uzatıp albümün keyfini çıkardım. İlk iki albümde aşırılık olan görülen şeyler (senfonik öğeler, saniyede 234785 vuruşluk davullar vs) bu albümde yok. Daha çok kişiye hitap edebilecek bir iş çıkarmışlar.
Benden de 9 puan çalışır. Güzel kritik olmuş, teşekkürler Ahmet abi. Dün ‘yeni klip’ başlığının altına yorum attığımda bugün kritik geleceğinden haberdar değildim, bugün siteye girince güzel bir sürpriz oldu bana da.
Albüm teması harika. 2019′da bahsedilmesi gereken konular. Özellikle sugar konusunu dert edindikleri için kendilerine teşekkür ediyorum.
Çıkardıkları en iyi albüm olabilir Veleno. 8.şarkı albümün en iyisi, uzun orkestral ve kadın vokalli bayık parçalar yerine böyle şarkılardan daha çok yapmalılar.
Bu senenin en iyilerinden uzun zamandır bir metal albümünü 1 den fazla kez dinlemiyordum bu albümü 10 dan fazla kez dinledim zehirli ve şekerli albüm hangisini seçersen… Bu arada kadro da David Folchitto da var klipte ve fotolarda bu yeni davulcu da var…. İnşallah konuk değildir iyi bir davulcu neyse albüm süper 2019 süper
Oracles’dan beri yaptıkları en iyi album. Suphanallah diyorum sadece. Tommaso reisin ayrılışı bir silkelenmeye sebep olmuş ve çok da iyi olmuş
Metal ile klasik müziğin her türlü sentezine bayılan bendeniz için FA’nın yeri ayrıdır. Oracles’dan bu yana ayıla-bayıla dinliyorum her albümlerini ama son 2 albümlerinde aldıkları(bence) haksız eleştiri beni üzmüyor değildi. Ancak, gördüğüm kadarıyla Veleno albümü Agony sonrası grubun en beğenilen albümü olma yolunda ilerliyor. Tommaso gruptan ayrılınca açıkcası endişelenmiştim. Çünkü, iyi bir frontman’dı ama meğersem Paoli de bu anı bekliyormuş. İçindeki azmanı adeta serbest bırakmış bu albümde.
Bu arada Tommaso İtalyada akustik konserler filan veriyormuş. Death Metal’den artık nasıl sıkılmışsa direk akustike bağlamış :D
oha kapak müthişmiş. h. bosch tablosu gibi.