Oğuz Sel

Québec black metal sahnesindeki onuncu yılını Babil konseptli EP’si ile kutlayan Délétère ile birlikteyiz bugün. Geçen sene aşağı yukarı bu zamanlar çıkardığı son albümüyle ilk defa PA’ya konuk olan grubun hazırladığı yeni çalışma, gruptan beklediğim gibi gayet dinamik, ele aldığı konular itibarıyla yer yer melankolik ama hepsinden önemlisi oldukça melodik.

Üç parçadan oluşan “Theovorator: Babelis Testamentum” EP’si, artık grup için bir klasik hâline gelen hafif distortion eklenmiş org sesleriyle açılıyor ki Babil dönemlerinde yaşanan felâketlerin anlatıldığı konsept bir yapım için iyice bir başlangıç. Grup, ilerleyen saniyelerde, son albümden bu yana geçen bir sene içerisinde eteğinde biriktirdiği taşları dökmeye başlıyor ve ilgi çekici rifleri, melodileri peşi sıra aktarıyor.

Önceki albümle doğrudan bir kıyaslama yapmam çok doğru olmaz ama adamların bu EP’de belirledikleri çizgi, ritmik açıdan dinleyiciyi alevlendirirken melodik açıdan hüzünlü havaya sokan cinsten. Havasından mıdır suyundan mıdır bilemiyorum ama bu coğrafyadan çıkıp da black metalle iştigal eden oluşumlarda bunu sıklıkla gözlemliyorum. Sorcier des Glaces, Forteresse ve daha birçok grupta bunu deneyimlemeniz mümkün.

Tekrar EP’ye dönecek olursak, parçalarda eksikliğini hissederek dikkatimi çeken bir nokta var, o da EP’yi açan orgun bu defa parçalarda ya aşırı silik olması. Yapısal açıdan bir değişiklik yok, org yine az ve öz nota basıyor ama belki tonu belki de şarkıdaki yeri bakımından bu defa aradığımı bulamadım. Olsun, org olmadan da parçaların şu anki durumları fena değil. Sound noktasında büyük değişiklikler yapmayan ama tiz tonlarını biraz geri plana atan ekip, eserlerde anlatılan unsurları yansıtan boğucu ve sıkıcı bir hava yaratmış olmak isteyebilirler.

20 dakikalık bir EP “Theovorator: Babelis Testamentum”, zaten dinlemeye başladığınızda grubun diğer işleri gibi akıp gidiyor. Black metalin veba odaklı hikâye anlatıcısı Délétère ile henüz tanışmadıysanız veya diğer albümlerini keşfedip ekibin yeni materyalleri için yanıp tutuşuyorsanız, işte fırsat. Bir sonraki yazıda görüşmek üzere.