NIGHTRAGE ilginç bir grup. Aslına bakarsanız müziği itibarıyla pek de ilginç değil; melodik death metal. Ne azı ne çoğu.
NIGHTRAGE’in bana ilginç gelen tarafı, grubun kurucusu Marios’un bu müziği adeta hayattaki her şeyden daha çok severcesine yansıttığı ve yaklaşık 20 yıldır süren bitmek bilmez melodik death metal aşkı.
Adam yıllardır aşağı yukarı birbirinin çok benzeri albümler yaparak, belli ki bu işten kendini geçindirecek bir para kazanamadan, yılmadan, vazgeçmeden devam ediyor.
Müzikal olarak grubu belli miktarda sevsem de, bu dirayetine ve inanmışlığına saygı duyuyorum.
Bugüne dek gerek resmî eleman gerek turne müzisyeni olarak gruba 30’dan fazla müzisyen girip çıkmış.
Grup Century Media ile başlayan yolculuk önce Lifeforce Records’a, sonra da ortaklarından biri Ömer Akay adlı bir Türk olan İsveçli firma Despotz Records’a geçmiş.
Tüm bunlar olurken Marios enerjisinden ve yaptığı şeye olan sevgisinden hiçbir şey yitirmemiş.
Sosyal medyada takip ederken, zamanında röportaj yaparken hep bunu hissettim, hep bunu gördüm.
Tarihler 2019’u gösterirken, NIGHTRAGE büyük oranda yine öncekilere benzer karakterdeki yeni albümü “Wolf to Man” ile karşımızda. Grup bu sekizinci albümünde de önceki işlerine yakın duran, ortalamanın biraz üstünde bir melodeath yapıyor diyerek aslında albümü özetleyebiliriz. Önceki albümlerdeki şarkılara benzer yapılar, alışıldık NIGHTRAGE melodileri, arada akustik bir pasaj ve doksanlardaki melodik death metali yansıtan bir diğer albüm.
Bu noktada içimde bir nebze burukluk var. Bunun sebebini, başta “A New Disease is Born” gibi çok çok sevdiğim bir albümü çıkarmış olmaları olmak üzere grubun genel tarzını seviyor oluşum, ancak buna rağmen her yeni albüm kritiğinde gruba ve albüme dair söyleyecek daha az şey bulabilmem olarak özetleyebilirim. Gerçekten de “The Venomous” kritiğine şöyle bir bakmamla, bu albüm kritiğinde diyeceklerimin büyük kısmını orada zaten söylediğimi görmem bir oldu. Bu açıdan NIGHTRAGE çok açık şekilde yerinde sayıyor, kendini tekrarlıyor, ancak bunda bir beis görmedikleri için ekstra bir eleştiriyi de hak etmiyor. Marios’un yapmak istediği şey belli, şarkı ve melodi yazım tarzı belli. Diğer detaylar belli ki herhangi bir önem arz etmiyor.
Bu noktada bir grubun kendini tekrar etmesinin ne kadar kabul edilir ne kadar eleştiri konusu olduğuna dair tartışabiliriz, ancak NIGHTRAGE gerçekten de aynı albümü yapmakta sakınca görmüyor ve bunu dert etmiyor. Dolayısıyla onları ya seviyor ya da sevmiyorsunuz. Belki arada öne çıktığını düşündüğünüz, çok sevdiğiniz şarkılar olabilir, lakin onlara dair genel fikrinizin herhangi bir albümle bir anda olumlu ya da olumsuz olarak değişeceğine ihtimal vermiyorum. “Wolf to Man” de böyle bir albüm. Güzel mi, güzel. Ama o kadar.
Melodik death metal seviyorsanız, günümüzde tür adı altında yapılan popülerleşme meraklısı modern işleri değil de has melodik death metali seviyorsanız “Wolf to Man”e şans verebilirsiniz. Tıpkı NIGHTRAGE’in bundan önceki albümlerine de gönül rahatlığıyla şans verebileceğiniz gibi.
Kadro Marios Iliopoulos: Gitar
Ronnie Nyman: Vokal
Magnus Söderman: Gitar
Francisco Escalona: Bas
Dino George Stamoglou: Davul
Şarkılar 1. Starless Night
2. Wolf to Man
3. Embrace the Nightrage
4. Desensitized
5. God Forbid
6. By Darkness Drawn
7. The Damned
8. Arm Aim Kill
9. Gemini
10. Disconnecting the Dots
11. Escape Route Insertion
12. Lytrosis
İşini hakkıyla yapan adamlara bayılıyorum. Son paragrafta Ahmet abinin belirttiği gibi neredeyse tüm gruplar “modern” adı altına sokup melodeath ile alakası olmayan işler yapıyor. Belki de eskilerin bu kadar çok anılma, “Eskiler daha güzeldi” denilme sebebi bu. Daha çok dinlenme, daha çok kazanma kaygısından uzak, müziğini aşkla yapan gruplar zaten yaptıkları işlerle kendilerini belli ediyor. Bu gruplardan biri de Nightrage.
Günümüzde bu türün hakkını veren grupların sayısı bir elin parmağını geçmez. O yüzden bu adamlara büyük saygı duyuyorum. Yine size diğer albümlerinden farklı bir şey vadetmeyen ama vasatlıktan uzak, dinlerken keyif alabileceğiniz bir albüm olmuş. Benim de puanım 7. Kritik için teşekkürler.
İşini hakkıyla yapan adamlara bayılıyorum. Son paragrafta Ahmet abinin belirttiği gibi neredeyse tüm gruplar “modern” adı altına sokup melodeath ile alakası olmayan işler yapıyor. Belki de eskilerin bu kadar çok anılma, “Eskiler daha güzeldi” denilme sebebi bu. Daha çok dinlenme, daha çok kazanma kaygısından uzak, müziğini aşkla yapan gruplar zaten yaptıkları işlerle kendilerini belli ediyor. Bu gruplardan biri de Nightrage.
Günümüzde bu türün hakkını veren grupların sayısı bir elin parmağını geçmez. O yüzden bu adamlara büyük saygı duyuyorum. Yine size diğer albümlerinden farklı bir şey vadetmeyen ama vasatlıktan uzak, dinlerken keyif alabileceğiniz bir albüm olmuş. Benim de puanım 7. Kritik için teşekkürler.