Yazıya başlamadan önce siyasi anlamda herhangi bir fraksiyona dâhil olmadığımı ve KARA HAN grubunun “At Avrat Metal!” albümünü tamamen müzik odaklı değerlendireceğimi ifade etmek istiyorum. Bazı konular ülkemiz nezdinde hassas olarak değerlendiriliyor ve içerisinde herhangi bir görüş, duruş, tavır barındıran olgulara yönelik olumlu yahut olumsuz eleştiriler, o olgunun direkt olarak tarafı ya da karşıtı olarak görülmeniz için yeterli olabiliyor.
Evet, grup konuşulmaya çok müsait bir şey yapıyor; albüm isimlerinden, sözlerinden ve genel karakterinden rahatça anlaşılabileceği üzere konuşulmak, belli oranda sansasyon yaratmak istiyorlar. Bunu görmemek için en hafif tabirle saf olmak lazım. Lakin ben, normalde kolay hedef olabilecek böyle bir tavra hizmet etmektense, tarafsız ve müzikal taraftan bakan bir durum değerlendirmesi yapacağım. İsteyen aşağıda istediği yorumu yapar.
KARA HAN kendisini Türk folk metal grubu olarak lanse eden bir grup. Kendi ifadelerine göre “ne Osmanlı’cı ne Göktürk’çü” bir anlayışları var ve “Tengri’yi de Mehter’i de” yansıtma, “Türk’e dair ne varsa” hepsini işleme amacı güdüyorlar. Tamam, güzel, bunda bir sorun yok. İsteyen istediği konuyu işleyebilir, neyi nasıl isterse konu edebilir. Bu temanın benzerlerini onlarca yıldır İskandinav gruplarından zaten dinliyoruz, ülkemizde de örnekleri var. KARA HAN da bu yolu seçmiş, yolları açık olsun.
Gruba ve işlediği şeye karşı ön yargılı olmadığımı ifade ettikten sonra “At Avrat Metal!”e geçelim. Albümle ilgili sıkıntılı gördüğüm şeyler ne yazık ki bir hayli fazla. Bunların başında, 2019 yılında çıkan bir albümün prodüksiyonunda görmenin bence utanç verici olduğu kimi hatalar geliyor. Tercih demiyorum, hata diyorum. Grup elemanlarının da kulağı olduğundan bu hataların farkında olduklarını ve bu şekilde kullanmakta bir beis görmediklerini varsayıyorum. Albümü açan “Bozkırda” adlı şarkının 40. saniyesindeki minik eklenti “pıt”ıyla başlayan bu hatalar, albüme adını veren şarkının 1.03’ündeki bariz miks değişimiyle kendini gösteriyor. “At Avrat Metal!” işlediği konudan ve müzikalitesinden bağımsız olarak gerçekten de çok acemice hatalar barındırıyor ve bu hem grubu hem de albümü ciddiye almayı zorlaştırıyor.
Eğlenceli karakterli folk metal ile MANOWAR tarzı hafif militarik/marş havalı bir metal harmanı oluşturma amacı güden albümde, farklı şarkılarda ve hatta aynı şarkı içinde farklı trampet ve ride tonları duymak mümkün. Kendinize “Türk folk metali” gibi iddialı tanım seçiyor ve işlediği konuların derinliği bakımından hatları belli bir müzik yapıyorsanız, bunu düzgün bir şekilde sunmanız gerekiyor. Yoğun SYSTEM OF A DOWN etkisiyle başlayan “Tengri Kelti”nde 17. saniyedeki dip gürültüsünün silinmemiş olması, aynı şarkının solosunda notaların tane tane duyulmayışı, kısmen baştan savma çalınmış olması albüm adına bariz falsolar. Herkesin bu denli kusursuz çaldığı ve işini ciddiye aldığı bir ortamda, hepsini geçtim ülkemizden kendi tarzlarında dünya çapında işlerin çıktığı bir dönemde, bu kadar “tamam ya oldu işte” tıynetinde bir iş sunmak bence hem dinleyiciye hem de yaptığın işe karşı açık bir saygısızlık oluşturuyor. Grup bunu böyle görmüyorsa, demek ki yaptıkları şeyin değerinin bu olduğunu düşünüyorlar. Ona bir şey diyemem.
Prodüksiyon ve müzik tarafını zor da olsa bir kenara bırakırsak, “At Avrat Metal!”in esas sıkıntılı tarafının aşırı didaktik, slogansı sözler olduğunu düşünüyorum. Grup bu sözleri ne oranda inanarak ne oranda tribünlere oynama amaçlı yazdı bilmiyorum, ama kimi yerlerde şarkıyı geçmemek adına ciddi anlamda çaba sarf ettiğimi söyleyebilirim. Bu albümü inceleyecek olmasaydım, sadece bir dinleyici olsaydım, birkaç şarkıdan sonra ya tahammül edemeyip kapatırdım ya da parodi olduğunu düşünür ve daha da hızlı kapatırdım.
“Türklüğe dair her şeyi içine atalım; “Osmanlı Tokadı” diye şarkı da yapalım, Orta Asya bozkırlarında at binmişlerden Meclis’i kuranlara kadar herkesi analım ve bunu yaparken de tutarlı bir müzikal tavır takınmayalım” şeklinde yola çıkınca, karşımıza ister istemez son dönemde yükselen, sosyal medya hesaplarına gamalı haç koyan 15-18 yaş arası Türkçü liseli neslini yakalama amaçlı olduğunu rahatsız edici boyutta hissettiren bir iş çıkıyor. Grup ne düşünüyor bilmem ama albümün her detayındaki bu aceleci hava, bariz hataların bile düzeltilmeden bir an önce ortamlara salınmış olması, bir dinleyici olarak bana açık açık bunu hissettiriyor.
Bir ilçe belediye başkan adayının semt semt gezen aracından yükselen seçim şarkısı kıvamındaki sözler ve herhangi bir karakter oluşturmayı başaramayan dağınık bir müzikal anlayış barındıran “At Avrat Metal!”, belli bir konuya heves edilmiş ancak hakkı verilememiş bir iş olarak ne yazık ki kaybolmaya mahkûm sayısız albüm arasındaki yerini alıyor.
Şaka gibi bir oluşum ya. Gidin başka işlerle uğraşın. Müziği sözleri geçtim. Zaten bir tutarlılık yok. Görseller nedir arkadaş. Sanki birazdan kırbaçlar çıkıp birbirlerini kırbaçlamaya başlayacaklarmış gibi bir hava. Yıl 2019 olmuş bir etrafınıza bakın neler oluyor ne albümler çıkıyor. Yalap şalap oldu bitti. Ahmet hocam başlık hakkını veriyor. Tam da bu zamanda tam seçim otobüs şarkıları. Bari bir duruşunuz olsun. “Öyle ölmeyiz bomba atın” yorumunu gördükten sonra zaten karakteriniz ve duruşunuzun ne halt olduğu piyasaya çıktı.
Uzun zamandir dalga gececek bir grup cikmiyordu. Tengri falan diyorsun ama Musluman Osmanliyi ovuyorsun onu gectim Osmanli Turk bile degil sen Turk bile degilsin artik neyin pesindesin hahah. Mahallede tespit sallayacak adamlar son anda METALCI olmuslar iste
Kendi kültüründen beslenmeyi dahi beceremeyen tipler. Gerçi kendi kültürleri dediğimiz şey kendi kafalarında bölük pörçük kalmış, ergen liseli hevesi ile bulanmış resmi tarih dersleri.
Çok da fazla gömmemek lazım elimizde bir yaşru var bu alanda güzel şeyler yapan. Evet bu adamlar baya kötü durumda şu an özellikle vokal acilen karakter kazanmalı bir şarkıda öyle bir şarkıda böyle. Lirik olarak bakarsak bir tutarlılık var aslında Türk’ün tarihte ki yolculuklarını anlatmaya çalışıyorlar dediğim gibi eleştiri çok güzel olmuş oradan bir şeyler kapıp düzelirler belki :)
Şaka gibi bir oluşum ya. Gidin başka işlerle uğraşın. Müziği sözleri geçtim. Zaten bir tutarlılık yok. Görseller nedir arkadaş. Sanki birazdan kırbaçlar çıkıp birbirlerini kırbaçlamaya başlayacaklarmış gibi bir hava. Yıl 2019 olmuş bir etrafınıza bakın neler oluyor ne albümler çıkıyor. Yalap şalap oldu bitti. Ahmet hocam başlık hakkını veriyor. Tam da bu zamanda tam seçim otobüs şarkıları. Bari bir duruşunuz olsun. “Öyle ölmeyiz bomba atın” yorumunu gördükten sonra zaten karakteriniz ve duruşunuzun ne halt olduğu piyasaya çıktı.
Uzun zamandir dalga gececek bir grup cikmiyordu. Tengri falan diyorsun ama Musluman Osmanliyi ovuyorsun onu gectim Osmanli Turk bile degil sen Turk bile degilsin artik neyin pesindesin hahah. Mahallede tespit sallayacak adamlar son anda METALCI olmuslar iste
Kendi kültüründen beslenmeyi dahi beceremeyen tipler. Gerçi kendi kültürleri dediğimiz şey kendi kafalarında bölük pörçük kalmış, ergen liseli hevesi ile bulanmış resmi tarih dersleri.
Bakin soz yaziyorum : Yigitlerin dogduguuu topraklardan geliriiim, osmanlinin gucunuuuu herkes gormustuuu, Atam yavuz seni anariiiz, istanbulu nasil aldikkk oooaaaaooaaaoaa !!!
Severek dinliyoruz, yüreğinize sağlık…
Çok da fazla gömmemek lazım elimizde bir yaşru var bu alanda güzel şeyler yapan. Evet bu adamlar baya kötü durumda şu an özellikle vokal acilen karakter kazanmalı bir şarkıda öyle bir şarkıda böyle. Lirik olarak bakarsak bir tutarlılık var aslında Türk’ün tarihte ki yolculuklarını anlatmaya çalışıyorlar dediğim gibi eleştiri çok güzel olmuş oradan bir şeyler kapıp düzelirler belki :)
Enstrümantal müzik yapsalar fena değil de…
Yahu bence kıyak olmuş tam aradığım olay yok Osmanlı Türk değilmiş bilmem ne bakın müzik dediğiniz çorba tasına ordan yemeye devam edin siz :))
Tekbir, allah, islam, osmanlı vs. hiçbirinin Türklükle ilişkilendirilip sunulmaması gerekir.
”Kül Tigin Records”
dgfşsklndfkljlkjhgdflkjhfglkgfd
Sitedeki bazı ülkücü arkadaşlar buraya yorum yapmayı unutmuş. Özellikle biri var ki çok şaşırdım yorumunu görmediğim için.
Şebnem Ferah tayfa gibi burayı basacak ülkücü tayfanın olmamış olması beni ziyadesiyle üzdü.