Bulduğum ilk fırsatta İtalya’nın Basilicata bölgesini ve bu bölgenin başkenti olan Potenza hakkında araştırmaya yapacağım. Bundan neredeyse üç sene önce ele aldığım Abbas Taeter albümü “Obscura Nox Animae”yi hayli beğenmiş, kendimce “İtalya’dan çıkan iyice gruplardan biri işte” diyerek üstünkörü bir değerlendirmeyle zihnimin bir yerlerine konumlandırmıştım. Bugünse karşımızda yine aynı kentten çıkan Flamen var. Her iki grup da black metal ekseninde müzik üretiyor olsalar da çok Flamen’in olayı bambaşka.
2012’de kurulan iki kişilik Orta Çağ temalı melodik black metal grubu Flamen, daha önce buralarda konuk ettiğimiz Aorlhac ve önümüzdeki zamanlarda konuk edebileceğimiz Véhémence gibi Fransız türdaşlarının ürettiği müzikten farklı bir noktada duruyor. Yüzlerce yıl önce black metal yapılsa nasıl olurdu sorusunun karşılığı niteliğinde olan parçalara imza atan grup, bunu, bazı başka gruplardaki dungeon synth’e kaymadan kotarıyor. Albüm, Orta Çağ temasının hakkını veren gitarlar ve gitar tonları, folk esintili melodiler, yer yer koro vokaller ve buz gibi bir atmosferle dinleyiciyi zaman yolculuğuna davet ediyor. Şarkıların tekdüzelikten uzak hâlleri ve albüm boyunca neredeyse durmak bilmeyen melodiler, yapımı döngüye alıp defalarca dinlemenize neden olabiliyor.
Beni albüme çeken ve “Furor Lunae”yi beğenmemi sağlayan etmenlerden biri, kadri kıymeti bilinmeyen Finli Fall of the Leafe grubunun buralarda da dilim döndüğünce anlattığım “Evanescent, Everfading” albümündeki benzerlikler oluyor. Eserlerin birçoğunda görülen çift gitar kullanım tarzı, Finlandiya’ya özgü olabileceğini düşündüğüm folk melodilerin bol tekrara dayalı icrası, davullardaki ritim düzenlemeleri, şarkıların gidişatı, bana doğrudan bu albümü anımsatıyor. Tabii albümün tamamı şen şakrak gitmiyor, vokal ve tüm enstrümanlardan sorumlu Bartlett Green kişisinin can sıkan, dinleyeni düşüncelere sevk eden düzenlemeleri de bulunuyor. Zaman zaman hüzünlü melodiler püskürten çiğ gitarlara eşlik eden belli belirsiz göksel klavyeler, albümün yarısına doğru ilerlerken Flamen’in yaptığı işin ne denli farkında olduğunu gösteriyor. Şarkıların “Tamam, herhalde bitecek şimdi,” diye düşündürten noktalarında gelen sürpriz bölümler, dinleme keyfini tam anlamıyla doruklara çıkarıyor ve aynı parçayı biter bitmez yeniden dinleme isteği yaratıyor.
Prodüksiyonun ve enstrüman kullanımının, grubun, yapım aracılığıyla dinleyicide yaratmak istediği etkide büyük pay sahibi olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim. Türe çok yakın olmayanların şarkıları dinlemek şöyle dursun katlanamayacakları pislik bir gitar tonu var albümde. Sağda solda davulların program olduğu söylense de gidişatı baltalayabilecek bir durum yok, baslar ise kendini çok belli etmese de belirgin riflerin icrası noktasında gitarlara aynı notalardan yürüyerek varlığını gösteriyor. Klavyeler genelde atmosfere hizmet ediyor; baslarda olduğu gibi riflere ve melodilere eşlik edebiliyor ya da gitarlarınkinden farklı notalarla şarkıların cazibesini arttırıyor. Bir de elf kulaklarım yanlış duymuyorsa zaten başka gruplarda da mandolin kullanan Bartlett Green, bu albüme de mandolin serpiştirmiş.
“Furor Lunae”ye dair anlatabileceğim bir dolu şey var ancak yapımın daha fazla sürprizini bozmamak adına detaylara girmek istemiyorum. Eğer adını saydığım gruplara ve bahsettiğim türlere yakınlığınız varsa zaman kaybetmeden albümü dinleyin. Bir sonraki yazıda görüşmek üzere.
Sonunda iyi bir Black Metal albümü çıktı. Black metalde melodi olayını pek sevmeyen biri olarak hayranlıkla dinledim albümü. Melodiler kulağı tırmalamıyor, müziğin bütünlüğünden uzaklaştırmıyor. Her şey yerli yerinde kullanılınca ortaya kalburüstü bir çalışma çıkmış. Yer yer hüzünlü, yer yer coşkulu bir müzik ve gerçekten kaliteli bir iş.
black metal promotion olmasa gül gibi albümleri görmeyeceğiz, sağ olsunlar
21.03.2019
@Uireb Fuin, Bmp var olsun çok yaşasın
Sonunda iyi bir Black Metal albümü çıktı. Black metalde melodi olayını pek sevmeyen biri olarak hayranlıkla dinledim albümü. Melodiler kulağı tırmalamıyor, müziğin bütünlüğünden uzaklaştırmıyor. Her şey yerli yerinde kullanılınca ortaya kalburüstü bir çalışma çıkmış. Yer yer hüzünlü, yer yer coşkulu bir müzik ve gerçekten kaliteli bir iş.