Güney Amerika’nın Polonya’sı Şili’nin özellikle son yıllarda karanlık sanatlara kattığı o kadar çok şey var ki… Adamlar ekstrem türler konusunda gerçekten çok yetenekliler ve birbirinden leş, paçoz gruplarla black, death ve thrash metalde çok iyi işler çıkarıyorlar.
Özellikle bu türlerin öne çıkmasında, elemanların clean vokal yapılan klasik türlerde İngilizce telaffuz konusunda çekingen kalmalarının da etkili olabileceğini düşünüyorum. Bugüne dek Latin ülkelerinden çıkan çeşitli power metal, heavy metal, progresif metal grupları dinledim; ayrımcılık yapmak istemem ama bazıları çok iyiyken, bazıları da tahammül edilecek gibi değildi ve bunun açık ara en büyük sebebi de vokalist arkadaşların çektikleri çileyi doğrudan müziğe yansıtmalarıydı.
Dolayısıyla bu adamların ekstrem türlerdeki çirkin vokaller arkasına gizlenip yeteneklerini dökmesine tanık olmak çok daha güzel. Bugün de bu gruplardan birini, başkent Santiago’dan çıkan XUL OV KVLTEN’İ konuk ediyoruz. 2014’te kurulan grup 3 kişiden oluşuyor ve kısa zaman önce çıkan “Entropic Increase from the Omega Aeon” ile ikinci albümlerine imza atmış durumdalar.
XUL OV KVLTEN’de çalan elemanların başka birtakım grupları daha olduğundan, müziklerindeki deneyime çok da şaşırmamak gerek. Gerçekten de ustalıkla icra edilmiş, son derece vahşi bir iştahla kotarılmış bir black metal var “Entropic Increase from the Omega Aeon”da.
Özellikle vokalin olağanüstü bir şerefsiz gibi şarkılara yön vermesine, ızdırap çekmesine, haykırmasına tanık olmak gerçekten mükemmel. Adam resmen Norveç ikinci lig takımında gösterdiği performansla büyük takımların ilgisini çeken okuma yazma bilmeyen insan eti yiyen yırtıcı forvet gibi sağa sola saldıran, kesip biçen bir yapıya sahip. Çok farklı vokal tarzlarını mükemmel şekilde kullanması sayesinde albüm başından sonuna gerçek bir vokal şölenine dönüşüyor. Yeri gelince Kvarforth’vari can çekişmeler, yeri gelince (mesela albüme adını veren şarkı) death metale kayan toklukta böğüren Xul adlı bu kişi, tüm bestelerden ve düzenlemelerden de sorumlu.
Grubun müzikal karakterine baktığımızda hem birinci dalga black metalden beslenen hem de ikinci dalganın güzelliklerini yansıtan; bununla da kalmayıp çok zengin bir karanlık karakteri ortaya koyan bir grup görüyoruz. Basın ön planda olması nedeniyle yer yer DRUDKH’a kayan -tabii DRUDKH pastoralliği asla yok, komple leşlik puştluk var- XUL OV KVLTEN, bana kalırsa Şili’nin çıkardığı en iyi black metallerden birini yaparak simsiyah bir oniks gibi parlıyor. Daha önce Şili’den başka black metal grupları incelemiş ve genel olarak olumlu yorumlar yapmıştım, ancak XUL OV KVLTEN’in duyduğum en iyi birkaç Şilili black metal grubundan biri olduğunu hiç düşünmeden söyleyebilirim. Eğer önceden yazdığım DEAD MOON TEMPLE, DEVENEROR, HYPNOSINOSIS, UNAUSSPRECHLICHEN KULTEN ve tabii ki RIPPER yazılarımı okuduysanız ve duyduklarınızı sevdiyseniz, benzer ve hatta kimilerinden daha üstün bir kaliteyi XUL OV KVLTEN’de de bulabilirsiniz.
“Entropic Increase from the Omega Aeon” bence black metal adına harika bir albüm ve türün derinliklerine dalmaktan hoşlananlar için gerçek bir cevher.