25 yıl kadar önce dayımın seksenlerden kalan arşivine bakarken, sanırım Hey dergisinin heavy metal ekini bulmuştum. İçinde DR. SKULL röportajından tutun da dönemin önemli albümlerinin incelemelerine kadar pek çok değerli şey vardı. Yılın en iyi albümleri listesi gibi bir liste içerisinde METALLICA, SLAYER, OVERKILL gibi isimlerin arasında bir de METAL CHURCH diye bir grup vardı. EXODUS, WHIPLASH, NUCLEAR ASSAULT, ARMORED SAINT gibi isimleri duymuş, bazılarını çok iyi biliyor olsam da METAL CHURCH ismini o zamana kadar duymamıştım. O dergide gruba dair bir görsel olmadığından METAL CHURCH bende bir merak uyandırdı ve elbette ki internet diye bir kavram olmadığından METAL CHURCH benim için gizemli bir grup olarak varlığını sürdürdü.
Ta ki grubun kendisiyle aynı adını taşıyan ilk albüm kapağını görene dek. O dönemde o albümün mükemmel kapağını görüp de meraklanmayan, heyecanlanmayan bir metalci olabileceğini sanmıyorum. Sonradan yıllar 1998’i gösterdiğinde hayatımıza giren 56K modem ile birlikte METAL CHURCH’ü keşfedişim, mükemmel ilk 3 albümünü hatmedişim birbirini izledi. METAL CHURCH thrash metale pek çok türdaşından daha heavy metal karakterli bir yaklaşımla yanaşıyor ve gayet karakteristik şarkılar yazıyordu.
Doksanlar, neredeyse tüm thrash metal grupları için olduğu gibi METAL CHURCH için de sıkıntılı geçti. Grunge’ın yükselişi PANTERA hariç pek çok grubun belini büktü ve METAL CHURCH de bu süreçte gerekli darbeleri aldı, arada dağıldı, tekrar geri döndü. Neyse ki tüm bu yaşananlar içlerindeki metal aşkını söndüremedi ve gerek ticari gerek kitle anlamında hiçbir zaman en büyükler arasına girememiş olsalar da varlıklarını hep sürdürdüler, yollarına devam ettiler.
Bugüne geldiğimizde METAL CHURCH’ü “Blessing in Disguise” başta olmak üzere doksanların başındaki üç albümünde ve elbette ki bir önceki “XI”te söyleyen Mike Howe’un vokalistliği eşliğinde tekrar şaha kalkmaya çalışırken görüyoruz. Albümümüz “Damned If You Do”, haydi buyurun sohbete.
2018 model METAL CHURCH’e baktığımızda gayet canlı bir kimlikle karşılaşıyoruz. Burada ilk dikkat çeken şeylerden biri METAL CHURCH’ün vokal karakteri başta olmak üzere belirli açılardan OVERKILL’e yakın bir noktaya kaymış olması. Howe’un vokal karakterinin şirret tarafının Blitz’e benzemesi bir yana, grubun blues gamları üzerinden ilerleyen rifleri de OVERKILL’in kimi yanlarını anımsatıyor. “Rot Away”, “Into the Fold” gibi şarkılarda bunu net şekilde görmek mümkün. Bu durumu kıran ve METAL CHURCH’ü yırtıcı bir thrash metal grubu olmaktan alıkoyan şeyse, grubun heavy metal/ABD power metali tarafının da ön planda olması. Bu sayede grup thrash metal etkileri de olan bir heavy metale doğru kayıyor ve yazmayı başardığı akılda kalıcı vokal kalıpları ve nakaratlar sayesinde seksenlerden beslenen kimliğini modern bir yaklaşımla karşımıza çıkarıyor.
Buna örnek verilebilecek şarkıların başında “Revolution Underway” geliyor. Bu şarkıya bakınca adeta QUEENSRŸCHE muadili bir grup dinlediğimizi hissediyoruz ve METAL CHURCH bu OVERKILL/FLOTSAM AND JETSAM arası thrash ile QUEENSRŸCHE kıvamlı hafif progresif heavy metali gayet iyi dengeleyerek son derece keyifli bir dinlemelik sunuyor.
Eleştirel bağlamda baktığımda, albümde olmasa çok bir şey fark etmeyeceğini düşündüğüm ve “Damned If You Do”nun genel dinamizmini bozan “Monkey Finger” gibi şarkılar da var. Belki tek başına dinlense çok göze batmaz, ama sonrasında “Out of Balance” gibi bir şarkı yazabiliyorken buna gerek var mıydı diye de düşünüyor insan. Bu şarkı haricinde albümün çok bir eksiğinin gediğinin olduğunu düşünmüyorum. Baştan sona ne yaptığını bilen, karakterli heavy metal.
“Damned If You Do” METAL CHURCH’ün 2018 yılında çıkarması adına gayet iyi, mantıklı, uygun bir albüm. Bunca yıl sonra ne olmadıkları gibi bir şey olmaya çalışıyorlar, ne genç nesilleri yakalamak adına kendilerinden ödün veriyorlar, ne de kalitelerini kaybediyorlar. Burada sunulan şey gerçek, özbeöz, has seksenler havasına sahip; bunu günümüzün retro gruplarıyla, seksenlerde var olmamış ama o zamana öykünen gruplarla yakalayamazsınız. 30 yıl öncesinin ruhu, günümüzün gerçekleri ve alın size gayet iyi bir heavy metal albümü.
Kadro Mike Howe: Vokal
Kurdt Vanderhoof: Gitar
Rick van Zandt: Gitar
Stet Howland: Davul
Steve Unger: Bas
Şarkılar 1. Damned If You Do
2. The Black Things
3. By the Numbers
4. Revolution Underway
5. Guillotine
6. Rot Away
7. Into the Fold
8. Monkey Finger
9. Out of Balance
10. The War Electric
David Wayne’nın gruptan ayrılışından sonra ne şanslıdır ki Mike Howe gibi iyi bir vokalisti buldular ve Blessing in Disquise, The Human Factor, Hanging in the Balance gibi muhteşem albümleri çıkardılar. Sonra 90 lar sarsıntısında grup dağıldı Mike Howe ortadan kayboldu. 1999 da grup tekrar toplandıktan sonra Wayne ile 1 albüm çıkardılar, Wayne yine ayrıldı, sonra dünyadan ayrıldı…Ronny Munroe gruba girdi ve başarısız bir Wayne taklidi olarak 4 albüm çıkardılar grup çöktü ve dağıldılar. Ronny Munroe nun sesi grubun müziğine hiç yakışmadı son derece sönük silik kalmıştı.
Ben bunu yıllarca hissettim, Metal Church neden böyle oldu, bu mu olacaktı sonu diye çok kederlendim yıllarca. İnternet olayı çıkınca yıllarca yabancı metal forumlarında Mike Howe u araştırdım. Yetersiz ingilizcemle herkese where is Mike Howe ? diye yıllarca gündeme getirmeye çalıştım.Müziği bırakıp ailesiyle küçük bir kasabada inziva yaşadığını öğrendim. Sanırım benim gibi düşünen onbinler de vardı. Ve Mike Howe yeniden geldi.
Son 2 albüm bence Metal Church dirildi ve bizlere heyecan yaşatmaya yeniden başladı.
David Wayne’nın gruptan ayrılışından sonra ne şanslıdır ki Mike Howe gibi iyi bir vokalisti buldular ve Blessing in Disquise, The Human Factor, Hanging in the Balance gibi muhteşem albümleri çıkardılar. Sonra 90 lar sarsıntısında grup dağıldı Mike Howe ortadan kayboldu. 1999 da grup tekrar toplandıktan sonra Wayne ile 1 albüm çıkardılar, Wayne yine ayrıldı, sonra dünyadan ayrıldı…Ronny Munroe gruba girdi ve başarısız bir Wayne taklidi olarak 4 albüm çıkardılar grup çöktü ve dağıldılar. Ronny Munroe nun sesi grubun müziğine hiç yakışmadı son derece sönük silik kalmıştı.
Ben bunu yıllarca hissettim, Metal Church neden böyle oldu, bu mu olacaktı sonu diye çok kederlendim yıllarca. İnternet olayı çıkınca yıllarca yabancı metal forumlarında Mike Howe u araştırdım. Yetersiz ingilizcemle herkese where is Mike Howe ? diye yıllarca gündeme getirmeye çalıştım.Müziği bırakıp ailesiyle küçük bir kasabada inziva yaşadığını öğrendim. Sanırım benim gibi düşünen onbinler de vardı. Ve Mike Howe yeniden geldi.
Son 2 albüm bence Metal Church dirildi ve bizlere heyecan yaşatmaya yeniden başladı.
Bunu gördüğüm için çok mutluyum ve heyecanlıyım.