Eylül ortasında çıkan ilk albümü “Within a World Forgotten”dan Ekim başında haberdar olduğum ve Kasım’ı pas geçerek incelemesini Aralık ortasında yazabildiğim INFERNAL COIL’ın kabus dolu dünyasından herkese kucak dolusu sevgiler.
Kapağına baktığımızda aklımıza “Like an Ever Flowing Stream” ile “Clandestine” arası bir doksanlar başı İsveç death metali albümünü getiren “Within a World Forgotten”, ne ilginçtir ki bu tahmini anında göt eden ve “neler oluyor…” tarzı bir endişe oluşturan hayvan gibi bir death/black/grindcore albümü.
INFERNAL COIL’ın burada sergilediği şeyi sadece belirli türlerin bir araya gelmesiyle oluşan bir kaos olarak nitelemek bence yetersiz kalır. INFERNAL COIL; kapağının sadeliğini ve nispeten huzurlu oluşunu saymazsak, böylesi linç hâlinde bir müzik yaparak gerçekten de bir anti duruş sergiliyor. Logosunun okunmazlığı gibi, müzikleri de aşırı derecede grotesk, olabildiğince savaş hâlinde bir karaktere sahip. Ayrıştırılabilir olma, tane tane ele alınabilir olma gibi şeyler asla söz konusu değil; şarkılar arasındaki geçişler, bağlar da aşırı derecede belirsiz ve bu girdap içerisinde 35 dakikalık bir mücadeleye tanık oluyoruz. Grubun 2 dakika ile 10 dakika arasında değişen şarkıları baştan sona bir meydan okuma, kendi kendiyle savaşma, yok olup giderken bizi de beraberinde götürme şeklinde seyrediyor.
Üç kişiden oluşan grubun bu kadar nefes aldırmayan bir gürültü çıkarması, “49 Suns”ın ikinci yarısı dışında tüm albümü bir acı ve ızdırap karambolüne çevirmesi gerçekten takdire şayan. Hani kan, ter, göz yaşı denir ya; INFERNAL COIL bunu kan, daha çok kan, ter, adrenalin olarak değiştirerek ağzından salya saçan bir yıkıma dönüştürüyor. “Within a World Forgotten” insanı gerçekten hazırlıksız yakalayan ve kapağındaki pastoral havayı bir an olsun yansıtmadan tamamen yok oluşa sürükleyen bir albüm olarak 2018’in değerli işleri arasına adını yazdırıyor.
INFERNAL COIL burada bir albümden öte, bir duruş sergiliyor ve güzel olan ne varsa karşısına dikilircesine fazla adrenalin salgılayan, panik atak hâlinde bir çırpınış sunuyor. Ne kadar dinlenir bulduğunuz, bu kaosa ne kadar dayanabileceğiniz size kalmış, lakin tüm bu düzen içerisindeki bu tür görkemli eğip bükmeleri de takdir etmezsek, dünya bir yerden sonra gerçekten sıkıcı bir yer hâline gelecek. INFERNAL COIL bu rahatlığı bozmak, bu monotonluğu yerle bir etmek adına üzerine düşeni yapıyor.
Şarkılar 1. Wounds Never Close
2. Continuum Cruciatus
3. Crusher of the Seed
4. 49 Suns
5. Reflection of Waldeinsamkeit
6. Bodies Set in Ashen Death
7. In Silent Vengeance
Çok iyi bir ilk albümden sonra bu kadar gereksiz uzun ara veren gruplara ayar oluyorum. Neyi bekliyosunuz lan bu kadar? Yapacagınız 35-40 dakkalık albüm, vurup geçin işte.
Tek kelimeyle harika. 49 suns çok muhteşem şeyler hissettiriyor.Teşekkürler.
Kulak ve beyin hücrelerimi okşadı. Cidden rahatsız edici bir albüm ya da ben çok dayanıksızım bilemeyeceğim.
28.12.2018
Eklemeyi unuttum. Amaç zaten bu olduğu için evet iddiasında başarılı bir albüm.
🙂
Yalnız bu acayip bir şey ya.
26.01.2022
@İlker, Yabancı bir sitede biri albümü “atmospheric wargrind” olarak tanımlamış. Spot on.
Çok iyi bir ilk albümden sonra bu kadar gereksiz uzun ara veren gruplara ayar oluyorum. Neyi bekliyosunuz lan bu kadar? Yapacagınız 35-40 dakkalık albüm, vurup geçin işte.