Seksenlerin başlarında kurulan ve dağılmalarına kadar çıkardıkları üç albümle Avrupa thrash metalinin en ilham verici grupları arasına adını yazdıran ARTILLERY, şüphesiz ki Danimarka’nın türe kazandırdığı en değerli isimlerinden biri. Özellikle 1990’daki “By Inheritance” ile tartışmasız başyapıtını yaran grup, 8 yıllık aranın ardından yine fena olmayan “B.A.C.K.” ile geri dönmüş, ancak buna pek de hazır olmadığından olacak 1 yıl sonra tekrar dağılmış ve 2009 yılında üçüncü kez karşımıza çıkmıştı. Bu karşımıza çıkış “When Death Comes” ile olmuştu. O albüm bence grubun kariyerindeki en iyi albümlerden biriydi ve pek çok açıdan ARTILLERY’nin ne kadar ilham verici ve yaratıcı bir grup olduğunu kanıtlıyordu.
ARTILLERY ile ilgili olarak vurgulanması gereken şeylerin başında, 54 ve 58 yaşlarındaki Stützer kardeşlerin HÂLÂ cayır cayır metal yapmalarının ne kadar kadar değerli bir şey olduğu geliyor. Bu yaşta çoktan daha ılıman sulara yönlenen sayısız amcanın arasında, Stützer kardeşler hâlâ kazımasyon thrash metal rifleri yazıyor, sağlı sollu sololar atıyorlar.
Bu “babalar” muhabbetinden zerre haz etmem ve iyiye iyi, kötüye kötü derim, ancak ARTILLERY harbiden de “helal be babalar, ooo babalar” muhabbetinin uzağında kendi metalini haldır huldur yapmaya devam ediyor. Dolayısıyla grubun damarlarındaki asil kanda mevcut olan thrash metal ruhu hiçbir yere gitmiş değil.
“When Death Comes”ın ardından bence aynı çarpıcılığı yansıtmayan albümler yapan ARTILLERY, “The Face of Fear”da kendisinden alışık olduğumuz ve kısmen olmadığımız birtakım şeylerle çıkıyor karşımıza. Öncelikle albümdeki thrash metal varlığına eşlik eden bir de hard rock havası mevcut.
Zaman zaman “sertleştirilmiş AC/DC” kıvamında sunulan bu karakter (özellikle “Through the Ages of Atrocity”de), elbette ki gruptan sürekli olarak “Khomaniac” türevi şeyler bekleyenler adına mırın kırın edilecek bir durum. Lakin bunlar da insan, bunlar da yoruluyor, dolayısıyla kuruluşlarından 36 yıl sonra ilk günkü iştahı sergileyememeleri gayet normal.
“The Face of Fear”a dair ilginç detaylardan biri, geri dönüşünden bu yana son 10 yılda çıkardığı tüm albümlerde 53-55 dakika arası müzik sunan ARTILLERY’nin, “The Face of Fear”da sadece 35 dakikalık materyal sunması. Bu materyal içerisinden ARTILLERY’nin has kalitesine yaklaşanlar da var, bence filler düzeyinde seyreden işler de var. Az önce adını andığım “Through the Atrocity of Ages” ve “Thirst fort he Worst” bence grubun kalibresinin altında işler. Aynı şekilde power ballad kategorisine sokabileceğimiz “Pain” de adeta seksenler glam ortamından fırlamış gibi duran bir nevi “emeklilik” şarkısı. Bu şarkı ARTILLERY’yi tanımayan birilerine dinletilse, misal albüme adını veren ilk şarkının da aynı adamlardan çıktığına inanmayacak pek çok kişi olabilir. Bu gibi durumlar albümü biraz geriye çekmiyor değil.
“Pain” sonrasındaki kısmen işlevsiz “Under Water”ı da geçtikten sonra, karşımıza “tamam az önce biraz dağıldık ama şimdi tekrar odaklanıyoruz” minvalindeki kapanış şarkısı “Preaching to the Converted” geliyor. Bu şarkı ARTILLERY’nin geçmiş günlerine referans niteliğinde özbeöz bir ARTILLERY şarkısı ve tıpkı “By Inheritance”dakine benzer oryantal dokunuşlar içeriyor. Bu sayede albüm neyse ki yüksek bir notada kapanmayı başarıyor.
Bu açıdan baktığımızda, bence “The Face of Fear” ilk yarısında ortalama bir thrash sunan, ortasından itibaren dinamizmini baya bir kaybeden ve sonda da adeta bunun özrünü dileyen bir albüm. Dediğim gibi, bence grup “When Death Comes”la yaptığı harika geri dönüşü albümden albüme daha az heyecan verici şekilde sürdürüyor, ama yine de baki kalan bir kaliteden dolayı ARTILLERY isminin değerini yerlere düşürmüyor. Bence “The Face of Fear” bir önceki “Penalty by Perception”ın gerisinde, ortalamanın çok az üstü bir heavy/thrash metal albümü.
Bunca kaliteli albüm arasında “The Face of Fear” ne kadar uzun ömürlü olacak, ne kadar tutunacak bilmiyorum ama benim bu yazıyı tamamladıktan sonra fazla aklıma gelmeyeceği kesin.
Kadro Michael Bastholm Dahl: Vokal
Michael Stützer: Ritim gitar
Morten Stützer: Lead gitar
Peter Thorslund: Bas
Josua Madsen: Davul
Şarkılar 1. The Face of Fear
2. Crossroads to Conspiracy
3. New Rage
4. Sworn Utopia
5. Through the Ages of Atrocity
6. Thirst for the Worst
7. Pain
8. Under Water
9. Preaching to the Converted
@ali, bence hiç dinleme çok vasat bi albüm. Hele klip çekilen parça thrash’den çok power metal olmuş. Bi thrash dinleyicisi olarak hayal kırıklığı yarattı bende. Böyle köklü gruplardan kaliteli işler bekliyor insan
@Crackedbrain, albüm gerçekten de Artillery’nin en power metal işi olmuş. When Death Comes’dan beri powerlaşan sound tavan yapmış ama hala “işte bu” diyeceğin riffler var ki bu yaştan sonra adamlardan daha fazlasını beklemek ne kadar adil bilemiyorum:)
Bir HELSTAR kritiği de olmalı bence. “Burning Star” ve özellikle de “Nosferatu”, anılması, hakkında kritik yazılması gereken albümlerdir diye düşünüyorum. Nedense Artillery kritiği bunu çağrıştırdı.
Hala, bir “By inheritance” gelir mi beklentisiyle dinlenmezse, neden saf thrash yapmadılar gibi bir saplantıyla dinlenmezse gayet güzel bir müzik yaptıkları ortaya çıkacaktır.
Evet bu albüm kesinlikle iyi yapılmış bir power metal. Bestelere emek verilmiş, Legions tan itibaren gruba giren vokal ise yaptıkları müziğe çok yakışmış iyi bir ses.
Son 4-5 albüme göre biraz daha sönük de kalsa, yine de değerli bir albüm.
Artiller her zaman sağlam bir grup olarak kendini gösterdi arkadaşlar, daha ne istiyoruz. Tadını çıkarın.
Bir türlü albümü bulamıyor ve hararetle dinlemek istiyorum!!
22.11.2018
@ali, Spotify’da.
22.11.2018
@Ahmet Saraçoğlu, çok teşekkürler!
@ali, bence hiç dinleme çok vasat bi albüm. Hele klip çekilen parça thrash’den çok power metal olmuş. Bi thrash dinleyicisi olarak hayal kırıklığı yarattı bende. Böyle köklü gruplardan kaliteli işler bekliyor insan
22.11.2018
@Crackedbrain, albüm gerçekten de Artillery’nin en power metal işi olmuş. When Death Comes’dan beri powerlaşan sound tavan yapmış ama hala “işte bu” diyeceğin riffler var ki bu yaştan sonra adamlardan daha fazlasını beklemek ne kadar adil bilemiyorum:)
@ali, Yaşla pek alakası yok bence sodom, exodus,kreator gibi gruplar da aynı yaşlarda ama ürettikçe üretiyorlar hemde power’a kaymadan =)
Bir HELSTAR kritiği de olmalı bence. “Burning Star” ve özellikle de “Nosferatu”, anılması, hakkında kritik yazılması gereken albümlerdir diye düşünüyorum. Nedense Artillery kritiği bunu çağrıştırdı.
Hala, bir “By inheritance” gelir mi beklentisiyle dinlenmezse, neden saf thrash yapmadılar gibi bir saplantıyla dinlenmezse gayet güzel bir müzik yaptıkları ortaya çıkacaktır.
Evet bu albüm kesinlikle iyi yapılmış bir power metal. Bestelere emek verilmiş, Legions tan itibaren gruba giren vokal ise yaptıkları müziğe çok yakışmış iyi bir ses.
Son 4-5 albüme göre biraz daha sönük de kalsa, yine de değerli bir albüm.
Artiller her zaman sağlam bir grup olarak kendini gösterdi arkadaşlar, daha ne istiyoruz. Tadını çıkarın.
Ben albümü çok beğendim diyerek siteye çokseslilik hizmeti veriyim bari.