Max Cavalera’nın SEPULTURA’dan ayrılmasına tanık olmak çok tuhaf bir şeydi. Doksanların ortalarında keşfettiğim grubun o zamana kadar çıkan tüm albümlerini hatmetmiş, o “Chaos A.D.” senin bu “Arise” benim yatak döşek kırar olmuştum. O sıralarda büyükler arasında görülen SEPULTURA’nın esas adamının ayrılması; James’in METALLICA’dan, Mustaine’in MEGADETH’ten, Araya’nın Slayer’dan ayrılmasına yakın bir şeydi pek çokları için.
Max SEPULTURA’dan 1996’da ayrılmış, 1 yıl sonra SOULFLY’ı kurmuş ve 1998 Nisan’ında da yeni grubuyla ilk albümünü çıkarmıştı. Bu sırada SEPULTURA da boş durmamış ve liderini kaybetmenin şokuyla yeni vokalist arayışına girmiş, ancak Max’siz ilk albümü olan “Against”i “Soulfly”dan 5 ay sonra çıkarabilmişti.
O dönem internet yaygın olmadığından, Kerrang! gibi dergilerdeki röportajlar, yorumlar büyük önem taşıyordu. Hatırladığım kadarıyla SOULFLY da SEPULTURA da eleştiriliyor ve bildiğimiz, alışık olduğumuz SEPULTURA’nın yok olduğunu vurgulanıyordu. SOULFLY fazla nu metal/etnik tat içermesiyle, SEPULTURA ise doğrudan sıkıcı olmakla itham ediliyordu.
Ben SEPULTURA’yı yitirmenin yasını tuttuğumdan, SOULFLY’ın nu metal gazıyla pek ilgilenmemiş, hatta “Primitive”in bulgar CD’sini alana dek gruba 10 dakikamı bile ayırmamıştım. Max’in CAVALERA CONSPIRACY’yi kurmadan önce çıkardığı “ॐ”, “Prophecy” ve “Dark Ages”la dahi ilgilenmemiştim. “Demek ki Max’in fazla etnik sosa bulanan; tamtamlı, tribal tatlarla dolu müzikal anlayışına en fazla SEPULTURA raddesinde dayanabiliyormuşum” diye düşünerek SOULFLY’ı büyük ölçüde görmezden gelmiştim. CC sonrasında Max kendini daha yırtıcı ve direkt bir formda sunmaya başlayınca, SOULFLY da terkrardan radarıma girmeye ve en azından şarkı şarkı sevmeye başladım.
“Omen” ve “Enslaved”de bence vasat işler ortaya koyan Max ve kabilesi, akabinde death metali ve daha ekstrem türleri daha bir benimsemeleri sonrasında daha vahşi, daha umursamaz, daha dolgun işler sunmaya başladılar. Max sağda solda ANAAL NATHRAKH gibi ekstrem grupların tişörtleriyle görülmeye, şarkılarında blast beat’ler kullanmaya falan başlayarak olayı bir nevi “şarap gibi” olma muhabbetine getiriyordu.
“Rituals”a geçmeden önce söyleyeceğim kilit cümle şu:
Bu albüm öncesinde SOULFLY’ı canlı izledim ve sadece Max’i izliyor olduğum için heyecan duydum. Şu andaysa SOULFLY’ın bu albümü baştan sona çalacağını bilsem, SOULFLY’ı izlemek için konser biletimi anında alırım.
Bu büyük lafın ardından, bence SOULFLY’ın en iyi birkaç albümünden biri, belki de birincisi olan yeni çalışması “Ritual”a doğru yol alalım.
“Savages” ve “Archangel”daki toraman anlayışı iyice doruklara çıkartan ve ilk iki SOULFLY albümüyle uzaktan yakından alakası olmayan “Ritual”; groove metal, thrash metal, death metalin iç içe geçmiş bir sentezini sunan son derece yarman bir albüm. Şarkıların her biri tek tek inanılmaz metal başyapıtları olmasa da, Max’in tükenmek bir yana giderek şahlanan ekstrem metal sevdası eşliğinde grup hiç olmadığı kadar aç, kana susamış ve tutkulu geliyor kulağa.
Sırf albümdeki konuk tercihlerine bakmak bile SOULFLY’ın tavrını görmek açısından faydalı. LAMB OF GOD’dan Randy Blythe elbette ki geniş kitlenin ilgisini çeken bir isimken, IMMOLATION efsanesi tırcı Ross Dolan’ın “Under Rapture”daki kükreyişleri grubun tavizsizliği adına lezzetli bir işaret olarak öne çıkıyor. Albümde bir dolu break down var, ancak hiçbiri ucuza kaçmıyor; bir dolu solo var, ama hiçbiri göz boyama solosu değil; Max’e dair alışık olduğumuz bin tane şey var, ama hiçbiri modası geçmiş veya bayık gelmiyor.
Burada duyduğumuz şey çok net şekilde iş bilirlik ve tecrübe kaynaklı bir kalite. Capcanlı prodüksiyonun üstünde tepişip duran binlerce detay, “Ritual”ı lav gibi akışkan, yumruk gibi güçlü, suratı boyalı bir kabile savaşçısı kadar psikopat kılıyor. Sondaki saksafonlu flamenko kapanışından tutun da, “Feedback!”teki “Not a fucking regret!” bağırışlarına, “Ritual” gerçekten de çok iyi bir albüm.
Max son CAVALERA CONSPIRACY albümü “Psychosis”te de çok iyi bir iş ortaya koymuştu, bir yıl sonrasında çıkan “Ritual”da da çok iyi bir iş sunuyor. 50 yaşına basmaya hazırlanan ve her şeyiyle metal soluyan bu adam, öyle ya da böyle 32 yıldan uzun süredir metale hizmet ediyor ve duracağa da benzemiyor. Zaten “Ritual”ı dinleyip de bunun aksini düşünmek pek de mümkün değil.
Kadro Max Cavalera: Vokal, ritim gitar
Marc Rizzo: Lead, flamenko gitar
Zyon Cavalera: Davul, perküsyon
Mike Leon: Bas
Konuk:
Randy Blythe: Vokal (2)
Ross Dolan: Vokal (5)
Şarkılar 01. Ritual
02. Dead Behind The Eyes (feat. Randy Blythe)
03. The Summoning
04. Evil Empowered
05. Under Rapture (feat. Ross Dolan)
06. Demonized
07. Blood On The Street
08. Bite The Bullet
09. Feedback!
10. Soulfly XI
Reis en iyi Soulfly albümü demişsin 8 vermişsin üzdün :D
Primitive’in Bulgar cdsini ben de almıştım hasta olmuştum. Tom Araya vardı hatta bi şarkıda konuk. O şarkıyı ezberlemiştim falan.
Conquer, Prophecy ve Dark Ages’ın ardından dördüncü sıraya koydum bu albümü kendi adıma. Bu arada belki bilmeyen arkadaşlar vardır, bu müziği yapan adamın Max Cavalera’nın Laleli’de toptan/parekende konfeksiyon dükkanı var, ismi de Max Cavalera. İnanmayan gitsin baksın.
Ritual şarkısında bayağı Korn tadı aldım. Özellikle başlarında. Bu açıdan ilk dönemlerinden de küçük esintiler taşıdığını söyleyebiliriz bence (babdap du badabu badabu vokali). Zaten şarkılarda çeşit çeşit tatlar sunulmuş. Çok hoşuma gitti. Albüm yer yer çok extreme metal olurken, bazen NFS soundtrack’iymişçesine hissiyata bürünebiliyor (The Summoning’in sonu). Under Rapture’da tam aşırı death metallikten bunalıyorum ki birden Cavalera’nın da çok sevdiği horon thrash rifflerinin girmesiyle treşçi gönlüm fethediliyor. Feedback’te ise “Di eys of speyds, di eys of speyds!” diye eşlik ettiriyor. Hele bi Demonized var; bir şarkı dört dakikada bu kadar mı farklı türden lezzetler sunabilir?
Rise of the Fallen en sevdiğim şarkılarıydı. Milyonlarca kez dinledim herhalde. Albümü bir kere dinlememişimdir. Bu albümle birlikte birkaç şarkı belli ki Rise of the Fallen’ın tahtını sallayacak.
Geçen sene Psychosis, şimdi de bu. Max amca metalin bug’ını bulmuş herhalde.
Not: Soulfly diye çok güzel pop olmayan bir pop şarkısı da keşfetmiş oldum gecenin ikisinde. Spotify sağolsun.
@Anubis, evet etnik vurmalı çalgıları da yer yer kullanmışlar. Benim de aklıma roots dönemini getirdi hemen.
Bir de ben bu scat vokalin hastasıyım ya. Cazda kullanıldığından çok farklı olarak sert müziğe ilk Jonathan Davis soktu sanırım. Sonra Max Cavalera da çok kullandı ama bu iki isim dışında bilmiyorum. Bulabilirsem bayağı sevineceğim. Sabaha kadar dinleyebilirim şunu :) https://m.youtube.com/watch?v=StgJUP4Z8NM
@Raddor, Dostum öncelikle attığın linki dinledim, gerçekten güzel bir derleme olmuş . Çok fazla konuşmaya yorum yapmaya da gerek yok sanki ya işte koRn iste jd diyelim :)
Bence de en iyi Soulfly albümü uzak ara Conquer. Sonrasında Dark Ages, Prophecy, Enslaved derken bunu anca 5. sıraya koyabilirim.
Ancak herşey bir yana “Under Rapture” bana kafayı yedirtiyor. Soulfly’ın ilk kurulduğu günden beri konuk vokal aldığı şarkıdaki adamın grubundan müzikal etkileşim koyması olayı devam etmiş, Under Rapture’a baya baya Immolation breakdown’ı koymuşlar. Muhteşem cidden.
eliran kantor albüm kapaklarını yapmaya başladıktan sonra soulfly’ın müzikal kalitesi de gözle görülür ölçüde arttı
Albüm güzel ben sevdim
Reis en iyi Soulfly albümü demişsin 8 vermişsin üzdün :D
Primitive’in Bulgar cdsini ben de almıştım hasta olmuştum. Tom Araya vardı hatta bi şarkıda konuk. O şarkıyı ezberlemiştim falan.
Conquer, Prophecy ve Dark Ages’ın ardından dördüncü sıraya koydum bu albümü kendi adıma. Bu arada belki bilmeyen arkadaşlar vardır, bu müziği yapan adamın Max Cavalera’nın Laleli’de toptan/parekende konfeksiyon dükkanı var, ismi de Max Cavalera. İnanmayan gitsin baksın.
26.10.2018
@Godless Killing Machine, Conquer bence de en iyi Soulfly albümü, onun yerinden kımıldaması biraz zor.
Bu arada aynı dükkan Merter’de de var, sahipleriyle bizzat konuştum “ismi sevdik de koyduk” diyorlar sdf.
Ritual şarkısında bayağı Korn tadı aldım. Özellikle başlarında. Bu açıdan ilk dönemlerinden de küçük esintiler taşıdığını söyleyebiliriz bence (babdap du badabu badabu vokali). Zaten şarkılarda çeşit çeşit tatlar sunulmuş. Çok hoşuma gitti. Albüm yer yer çok extreme metal olurken, bazen NFS soundtrack’iymişçesine hissiyata bürünebiliyor (The Summoning’in sonu). Under Rapture’da tam aşırı death metallikten bunalıyorum ki birden Cavalera’nın da çok sevdiği horon thrash rifflerinin girmesiyle treşçi gönlüm fethediliyor. Feedback’te ise “Di eys of speyds, di eys of speyds!” diye eşlik ettiriyor. Hele bi Demonized var; bir şarkı dört dakikada bu kadar mı farklı türden lezzetler sunabilir?
Rise of the Fallen en sevdiğim şarkılarıydı. Milyonlarca kez dinledim herhalde. Albümü bir kere dinlememişimdir. Bu albümle birlikte birkaç şarkı belli ki Rise of the Fallen’ın tahtını sallayacak.
Geçen sene Psychosis, şimdi de bu. Max amca metalin bug’ını bulmuş herhalde.
Not: Soulfly diye çok güzel pop olmayan bir pop şarkısı da keşfetmiş oldum gecenin ikisinde. Spotify sağolsun.
Yukarıdaki arkadaş rutual den korn tadı almış, bende ratamahatta tadı aldım hatta prodüksiyon olarak da baya benzer işler olduğunu soyleyebilirim
@Anubis, evet etnik vurmalı çalgıları da yer yer kullanmışlar. Benim de aklıma roots dönemini getirdi hemen.
Bir de ben bu scat vokalin hastasıyım ya. Cazda kullanıldığından çok farklı olarak sert müziğe ilk Jonathan Davis soktu sanırım. Sonra Max Cavalera da çok kullandı ama bu iki isim dışında bilmiyorum. Bulabilirsem bayağı sevineceğim. Sabaha kadar dinleyebilirim şunu :)
https://m.youtube.com/watch?v=StgJUP4Z8NM
31.10.2018
@Raddor, Dostum öncelikle attığın linki dinledim, gerçekten güzel bir derleme olmuş . Çok fazla konuşmaya yorum yapmaya da gerek yok sanki ya işte koRn iste jd diyelim :)
Bence de en iyi Soulfly albümü uzak ara Conquer. Sonrasında Dark Ages, Prophecy, Enslaved derken bunu anca 5. sıraya koyabilirim.
Ancak herşey bir yana “Under Rapture” bana kafayı yedirtiyor. Soulfly’ın ilk kurulduğu günden beri konuk vokal aldığı şarkıdaki adamın grubundan müzikal etkileşim koyması olayı devam etmiş, Under Rapture’a baya baya Immolation breakdown’ı koymuşlar. Muhteşem cidden.
Under Rapture’da olaya Ross Dolan dahil olduktan sonra şarkı nasıl hayat sikiyor öyle ya. Mest oluyorum.
REPÇIIIIRRRR!
“Feedback!” ilk yarısı köpek gibi Motörhead worship. Kuduruyorum.
BAPBPABÖPBİBAPBARİBAPBAPBRİPBPAPAPBP
RITUAAAAAAAAAAAALLLLLLLLLLLLL