“Idol”ı ilk dinleyişimde aklımdan geçen ilk şey buydu.
“The Chills”, “Ecdysis”, “Anareta”… HORRENDOUS 2012-2015 arasında çıkardığı bu 3 albümle bir anda yeryüzünün en kaliteli death metal gruplarından birine dönüşmüştü. İlk 2 albümüyle çıtayı en tepelere çıkaran grup, death metali yakından takip eden herkesin anında dikkatini çekmiş ve olağanüstü güzellikteki “Anareta”yla da türün yakın zamanlardaki zirvelerinden birine imza atmıştı.
Doğal olarak yeni albüme dair beklenti büyüktü. HORRENDOUS öylesine karakteristik ve üst düzey bir death metal sunuyordu ki, “Idol”ın hayal kırıklığı olma ihtimali diye bir şey bile söz konusu değildi.
Bir şeyi baştan söylemek lazım. HORRENDOUS gerçekten özel bir grup. Çok süper prodüksiyon, aşmış müzisyenlik falan gibi teknik detaylardan bağımsız; maneviyatında, özünde farklı bir tat olan; hem yenilikçi işler yapan hem de eskinin ruhunu beraberinde getiren bir grup HORRENDOUS. Zaman zaman aşırı derecede naif, zaman zaman son derece yoğun, yaratıcılık namına son yılların en değerli işlerinden bazılarına imza atan ve çok fazla şeyi doğru yapan bir grup.
HORRENDOUS övmek için başkalarını gömecek değilim, ancak gerek sound gerekse tavır olarak benzeşen ve belli oranda birbirinin muadili olan onca başarılı -ve bizim de övdüğümüz- grubun arasında HORRENDOUS gerçek bir acayiplik olarak öne çıkıyor. Hiçbir konuda aşırı öne çıkan bir tarafları, onları bir kelamda özetlememizi sağlayacak bir duruşları yok. Ancak death metale yönelik çok geniş perspektifli yaklaşımları ve şarkı yazımı konusundaki retro-modern yaklaşımları, onları gerçekten de özel bir yere koyuyor ve suratı küp küp doğranmış bu yeşil ibişin bir anda parlamasını sağlıyor.
Gruba ilham kaynağı olarak adını anabileceğimiz gruplardan biri olan DEATH, müzikalden ziyade zaman zaman his olarak kendini belli ediyor. Belli oranda ATHEIST, ANATA vb. manevi tarafı yüksek teknik death metal gruplarının irili ufaklı etkilerini de görüyoruz. Lakin tüm bunlar karşımıza his namına çıkıyorlar ve bu da HORRENDOUS elemanlarının bu grupları özümsediklerini, ancak müziklerine taşımadıklarını gösteriyor.
Grup bunun yerine; tümüyle kendine özgü, alışık olmamıza rağmen taze ve ferah gelen bir şey yaratıyor. Death metal klasmanı için son derece ılıman ve kolay ısınılır tonlar, buna tezat gayet çiğ bir vokal ve gitar oyunlarıyla, riflerle dolup taşan, adeta nefes alan şarkılar.
HORRENDOUS’ın esas değeri de işte bu geniş perspektif. Adamlar aşırı sert tonları, acımasız rifleri olmadan özbeöz death metal yapılabileceğini gösteriyorlar. Üstelik de bunu retroluk dozunu fazla kaçıran az distortion’lı kırçıllı gitarlarla yahut sıcak blues gamlarıyla süslü sololarla yapmıyorlar.
“Golgothan Tongues”ın 4. dakikasından sonra farklı vokaller ve PINK FLOYD’vari gitarlarla zenginleşen karakteri, “Divine Anhedonia”nın son kısmında şarkının bitip sonra tekrar alakasız bir tondan girerek beklenmedik bir kapanış yapması, inanılmaz tatlı “Threnody…”nin kırılganlığı… Tüm bunlar HORRENDUS’ın çok başka dertlerinin, başka bakış açılarının olduğunu gösteren örnekler.
Başta dediğimi tekrarlıyorum. Tarihin yazılmasına tanıklık ediyoruz. HORRENDOUS sessiz sedasız başladığı yolculuğunu sesini kayıtsız kalınamayacak düzeylere yükseltircesine devam ediyor ve modern zamanların, 2010 sonrasının en özel, en değerli ve kaliteli metal gruplarından biri olduğunu bu albümde de kanıtlıyor. Grup aynen devam ederse bir sonraki albümde yine kanıtlayacaklar, sonra bir kez daha kanıtlayacaklar, sonra bir kez daha, bir kez daha…
@Godless Killing Machine, ahaha, gömmek istemedim ama referans vereyim dedim. Adını ansam mı diye de düşündüm, sonra vazgeçtim ama dikkatli gözlerden kaçmamış.
“..Belli oranda ATHEIST, ANATA vb. manevi tarafı yüksek teknik death metal gruplarının irili ufaklı etkilerini de görüyoruz. Lakin tüm bunlar karşımıza his namına çıkıyorlar ve bu da HORRENDOUS elemanlarının bu grupları özümsediklerini, ancak müziklerine taşımadıklarını gösteriyor.”
Ben albümden yeni haberdar oldum (evet bence de yuh) ve bugün 2 kere döndürdüm. Anata değil belki ama Atheist etkisini ben çok net hissettim. Bunu bana hissettiren öncelikli ögeler bass kullanımı ve geçişler oldu. Atheist bugün albüm yapsa ortaya buna çok benzer bir şey çıkardı bence. Ben albüme bayıldım, dikkat ettim baya bir insanın da 2018 listelerine girmeyi başarmış albüm.
2018 hayatımın dönüm noktalarından biridir. Askere gitmek ve bu görevi komando olarak yapmak. çarşı izinlerini sırf Horrendous dinlemek için iple çekerdim. Terhis olup nizamiye kapısından çıkar çıkmaz kulaklığımı takıp Idol’ü baştan sona dinledim. Eve tekrar dönüyor olmak, heyecan, kaygı hepsini albüm akarken tekrar tekrar hissettim. Teknik ve melodik anlamda çok iyi işler yapması değil, manevi olarak içimde önemli bir yer edindiği için hayatımın en önemli albümüdür idol.
geçen yıl çıkan sweven albümünü dinlerken, aklıma sürekli horrendous geliyorsa ve karşılaştırıyorsam; bir albüm için en iyi şey başarılmış demektir bana göre. yeni bir albüm rica ediyorum..
”Üstelik de bunu retroluk dozunu fazla kaçıran az distortion’lı kırçıllı gitarlarla yahut sıcak blues gamlarıyla süslü sololarla yapmıyorlar.”
Tribulation gömülmüş.
04.10.2018
@Godless Killing Machine, ahaha, gömmek istemedim ama referans vereyim dedim. Adını ansam mı diye de düşündüm, sonra vazgeçtim ama dikkatli gözlerden kaçmamış.
“..Belli oranda ATHEIST, ANATA vb. manevi tarafı yüksek teknik death metal gruplarının irili ufaklı etkilerini de görüyoruz. Lakin tüm bunlar karşımıza his namına çıkıyorlar ve bu da HORRENDOUS elemanlarının bu grupları özümsediklerini, ancak müziklerine taşımadıklarını gösteriyor.”
Ben albümden yeni haberdar oldum (evet bence de yuh) ve bugün 2 kere döndürdüm. Anata değil belki ama Atheist etkisini ben çok net hissettim. Bunu bana hissettiren öncelikli ögeler bass kullanımı ve geçişler oldu. Atheist bugün albüm yapsa ortaya buna çok benzer bir şey çıkardı bence. Ben albüme bayıldım, dikkat ettim baya bir insanın da 2018 listelerine girmeyi başarmış albüm.
2018 hayatımın dönüm noktalarından biridir. Askere gitmek ve bu görevi komando olarak yapmak. çarşı izinlerini sırf Horrendous dinlemek için iple çekerdim. Terhis olup nizamiye kapısından çıkar çıkmaz kulaklığımı takıp Idol’ü baştan sona dinledim. Eve tekrar dönüyor olmak, heyecan, kaygı hepsini albüm akarken tekrar tekrar hissettim. Teknik ve melodik anlamda çok iyi işler yapması değil, manevi olarak içimde önemli bir yer edindiği için hayatımın en önemli albümüdür idol.
geçen yıl çıkan sweven albümünü dinlerken, aklıma sürekli horrendous geliyorsa ve karşılaştırıyorsam; bir albüm için en iyi şey başarılmış demektir bana göre. yeni bir albüm rica ediyorum..
Suratı küp küp doğranmış bu yeşil ibişi unutmayalım arkadaşlar.